bugün

mecburiyetin ortaya çıkardığı boyun büküklüğü ile ortamdan uzaklaşamayabilir. yüzsüz insanlar sınıfındada olabilir. ayrıca bu konunun kitabını yazarsanız çok seviniriz.
onunda keyfi istemiyordur da zorunluluktan duruyordur kimse istenmediği yerde durmak istemez.
Durmak zorunda olan insandır. Yoksa en arsız, yüzsüz insan bile istenmediği yerde durmak istemez. istenmediğini fark ettiği anda gider, tabii gidecek bir yeri varsa.

Eğer yoksa önce gerçeklerden kaçma yoluna başvurur, Çoğu zaman yaptığı gibi. Kendini nasıl oyalayacağını bilemez. Bir süre sonra yorulur ve kaçtığı gerçek onu yakalar. yapmaktan en çok keyif aldığı şeyler bile artık keyif vermez. Hatta gereksizdir, olmasa da olurdur. Tıpkı onun gibi.

Ne kadar sevimli, cana yakın olmaya çalışırsa çalışsın bir türlü giremez gözlerine. Hem kim girmiş ki bu zamana kadar çıkarıldığı bir göze? Ne kadar çabalarsa o kadar fazlalık, o kadar eğreti olur. Yaptığı en normal, en sıradan davranış bile rahatsızlık verir diğerlerine. Çünkü kurulmuşlardır ona, Melek bile olsa kanat seslerinden rahatsız olurlar. hiçbir şey yapmasa da varlığı yeterlidir onların tadını kaçırmaya. Onun ne düşündüğünün, nasıl hissettiğinin bir önemi yoktur. tek arzuları görmek istemedikleri fazlalığın gitmesidir.
Hayat böyledir; iş yerinde, aynı apartmanda, kafede vs. hem istenmediğim hem de istemediğimi hissediyorum ama yapacak bir şey yok.
Gruplaşma yapan insanlara karşı pabuç bırakmayacak insandır. Açık ve net.
Savaşçı kimligiyle duruyorsa helal olsundur. Yaltaklanmak için duruyorsa lanet olsundur.
tepki veren, başkalarının kendisine karışmasına izin vermeyen insandır.