bugün

entry'ler (117)

300 lira ile yapılabilecekler

75 adet tuborg gold bira alınır. buz gibi. içilir sabah akşam. zaten batmışım amına koyim. ulan bu kadar mı dibe vurur insan. şu içki güzel bişiy ha. olmazsa yemin ediyorum çatlar insan.

sözlük yazarlarının itirafları

yan komşum ırzıma geçmek istiyor.

iz bırakan kitap cümleleri

--spoiler--
Beni tanıyan herkesin size söyleyeceği gibi, makbul biri değilim. Kötü adamı sevdim hep, kanunsuzu, hergeleyi. iyi işleri olan sinek kaydı traşlı, kravatlı tiplerden hoşlanmam. Ümitsiz adamları severim, dişleri kırık, usları kırık, yolları kırık adamları. ilgimi çekerler. Küçük sürpriz ve patlamalarla doludurlar. Adi kadınlardan da hoşlanırım; çorapları sarkmış, makyajları akmış, sarhoş ve küfürbaz kadınlardan. Azizlerden çok sapkınlar ilgilendiriyor beni. Serserilerin yanında rahatımdır, çünkü ben de serseriyim.
Kanun sevmem, ahlak sevmem, din sevmem, kural sevmem. Toplumun beni şekillendirmesinden hoşlanmam.
--spoiler--

-c.b-

mini etek mini beyinleri tahrik eder

az daha tartışılırsa daha da küçülecek beyindir. komik bir söz... insan fizyolojisinde bu var kabul edersin ve ya etmezsin!.. erkek bakar çünkü buna meyillidir.

seni ne çok iğfal etmişler

liseli ergenlerin 16 yaş sendromundan beslenen ve sömüren şairi, şimdide sözlük ergenlerini sömürüyor. güzel söz manyağı seni!.. büyüyünce geçer tabi fazla takılmamak lazım.

nerde bu samimi insanlar

gel dedin geldim abdurahman çavuş.

sözlükte yaşanılan duygusal anlar

yazarların sözlükte duygulandıkları, heyecanlandıkları anlardır.

yazmaya başladıktan sonra sol framede nickaltımı görmek oldu. bir cihangir benden bahsediyordu!.. hoşgelmiş 9.yazar diyordu. o an çok duygulanmış, gözlerim dolmuştu.

birine tam bağlanacakken kaçmak

korkulardır. birine bağlanıp hayal kırıklığı yaşamaktan korkmaktır. kim korkmaz ki?.. korkmayan kişi, aslında o esna da pembe hayaller kurar bunu düşünemz.

işine gelir o an;

" - duydun mu elektrik icat olmuş?.." bunu o an düşünmez!.. bilmez ki elektiriğin yanında faturasıda kol gibi girecek diye. nefesi faturayı öderken almak daha iyi bir bakıma.*

uludaga troll yagmıs troll altında kürt kalmıs

her kürt; potansiyel pkk'lı ve ya sempatizyanıdır diye gider cümle... bir kürt çocuğunun çocuklarımızla aynı sıraları paylaşıp tebeşirle tahtaya adalet yazmasından rahatsız değilim. ortalama bir ailede yakasını anasının yüreği ile ütüleyen bir türk çocuğunun ak alnını, geçmişi, kanlı elleri ve kara suratındaki kinini gördüğüm kürt çocuğuna değişmemi kimse beklemeyez!..vicdanlarımızın kepenkleri indirilmişse bunda en büyük pay kürtlerindir. kürtlerle dün de kardeş değildik bugün de!.. türkeşin deyimi ile et ve tırnak gibiyiz öyle mi?.. öyle isek bile etle tırnak ayrılmıştır. hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. ha bu tek taraflı mı?.. elbette değil kürtlerde bunun farkında. artık bu temcit pilavının yiyeni yok. adamlara bakıyorsun; milliyetçiliğe karşı, ulus devlet kötüdür derler. ama 3-5'i bir araya gelse milliyetçilikten başka bir şey konuşmazlar. kaç kürt bu ülkenin bilimine, sanatına, ekonomisine bir şeyler katmıştır?.. evet arada çok sempatik sevimli kürtler olsada bu bişeyi değiştirmeyecektir. ki resmi ağızların bile "kürt" kelimesini telafuz ettiklerini hesaba katarsak, kenan evren'in deyimi ile kart-kurt seslerinden doğan bir kürt realitesi var. bir yer bulunmalıydı, öyle veya böyle bu olacak, bir yerleri olacak. safları sıklaştırmaktan ziyade safımız belli ediyoruz hepsi bu.

ferdi tayfur şarkıları

yine bugün sensiz alır götürür yıllar öncesine. birde götürdüğü yerde bırakabilseydi!.. ne iyi olurdu.

hakkında fıkra anlatırsan alınacak tek ırk

zamanın birinde bir kürt ve bir türk beraber yolculuğa çıkarlar...

bir zaman sonra yolları eşkiyalar tarafından kesilir. herkes sıraya dizilir.

elebaşı sırayla sorar: sikilmek mi istersin öldürülmek mi?

1.adam: öldürülmek der ve kurşunu yer.

2.adam aynı şekilde cevap verir mefta olur.

3.adam aynı şekilde gider. vs. böyle devam eder.

en son sıra gelir bizim türk ve kürtçüğe...

kürte sorarlar soruyu: abey sikilmağ der.

türk öldürülmek der.

tam silahlar nişan alınmıştır ki, kürtçük atılır ordan;

-abey sakın karıştırmayasanız ha, beni sikacaksınız onu öldıracksınız.*

hakkında fıkra anlatırsan alınacak tek ırk

aborjinler kesin değildir.

tanrı her abazanın avucunda vajina yaratsaydı

libidosu yerlerde sürünen kişi söylemi. önemli değilmiş!.. bazı insanların akıl tutulması yaşadığını düşünüyorum. hatta geri zekalı demeyelim de donuk zekalı olduklarından artık iyice bi şüpheleniyorum. sanırsın beyzade iki çift lafın belini kırınca dünya daha bi güzel olacak. şu yazıyı okuyan insan evladının cemali bir ışık hüzmesi ile nurlanacak, ani bir aydınlanma yaşayacak. yeraltı ve belaltı dünyamızın bu kadar sığ olmadığını görecek ve mutluluklara gark olacak. ama kazın ayağı öyle değil!. neden mi?.. çünkü bu eylemi düşünmeyen ve yapmayan yok. uygun zaman, uygun yer, uygun insan her şey mümkün. misal ben: iş çıkışı bir kadın gördüm ağzımın suyu aktı. gerçi kadın ortalamanın biraz üstünde bir vücut yapısına sahipse hep akar salyalarım. yalan mı söyleyelim şimdi?.. sabah kalkar kalkmaz sürekli olmasa da günün çoğu zamanında aklımdan çıkmaz. gördüğüm her kız için, aklımdan bin bir çeşit pozisyon halinde hayaller mevcut. sığ, ciğersiz, abazan mıyım bilemem. ama düşünüyorum arkadaş. öyle cinseliği eliyle ve ya hayalleri ile yaşayan biri de değilim. dbine vurduğum zamanlarda oluyor. ama yetmiyor. sen sanıyor musun ki; seks düşünülmezsse dünya daha iyi olacak, ilişkiler düzene binecek her şey güllük gülüstanlık olacak?.. yo hiç bişey değişmeycek!.. hatta insanlar daha mutsuz, daha agresif, daha kavgacı olacak. misal erken boşalan ve kadını mutlu edemeyen bir liderin daha yeşil, daha barış dolu bir dünya için çalışacağı fikrine nerden kapılıyorsun?.. tam tersine ortalığın amına koyacak bu herif. sırtından kayan ter damlasının ince kaşıntısı eşliğinde, bir orgazm sigarası içen bir başka liderin soykırım kararı vereciğini mi sanıyorsun?.. ve sen sanıyor musun ki; bir gece öncesinde ikiz kuleleri bombalamış birinin başka bir ülkeye atom bombası atılması emrini vereceğini?.. elbette hayır. savaşa her daim hayır ama sevişmeye her zaman evet. sevişin ki her yer daha güzel olsun. sevişin!.. mümkünse yiyişin, daha güzel bir dünya için.*

unutulmaz film replikleri

dünyanın tüm meşhurları bununla ile traş oluyor: ingiltere kralı, rahmetli başkan kennedy, taçsız kral pele, backanbauer, kaleci myer, nadia comaneci, bridgette bardot, fenerbahçeli cemil!..

nickaltına az entry girilmiş yazar

her insan beğenilmek ister. kaale alındığını hissetmek ister. yok işte ben etliye sütlüye karışmıyorum ya da uç başlıklar açıp dikkat çekmek istemiyorum yalanına sığınmayalım. evet ilgi istiyoruz baylar. ha bu çok mu önemli tabiki değil. ama konuşulmak iyi veya kötü bu hepimizin hoşuna giderdi. benimde nickaltı boş üzülüyor muyum?.. iki gözüm iki çeşme. her gece karanlık ve gizli bir köşede gizli gizli ağlıyorum takan var mı?.. yok!..

neyse siklenmeyen yazarlar birliği olarak, bakın mevlana bizler için ne güzel döktürmüş;

Bak!..'Bilki domuzların önüne inciler serilmez
mücevherden sarraflar anlar, ancak başkası bilmez
ne farkeder ki kör insan için elmas ta birdir camda
sana bakan bir kör ise sakın kendini cam sanma!..

teselli olur enazından.*

bir kadının geçmişi sadece o kadına aittir

yanlış önermedir. neden mi?.. bu her kesim için gereken önemli olmak zorunluluğudur. çünkü insanlar geçmişleri ile anılır, geride ne bıraktığı, sırları, gizemleri ile. bunların sonradan ortaya çıkması ve ya bir şekilde öğrenilmesi daha kötü sonuçlar doğurur. geçmişimiz geleceğe olan yolculuktaki en sadık yol arkadaşımızdır. zorunlu bir arkadaşlıkta diyebiliriz buna. geçmişini bilmediğiniz birine ne kadar güvenebilirsiniz?.. işte burda devreye pek kullanılmayan "dürüstlük" kavramı girer. anlatırsın her şeyi adam gibi. karşıdaki insana uyarsa ne ala uymazsa yapacak bişey yok zaten. bir şeylere inanmak ve inanıldığı gibi yaşamak, ya da bir şeylere inanırmış gibi yapmak ama hep şüphe içinde olmak!.. seçim elbette kişinin kendisine aittir. açıkça her şeyi anlatıp dürüst davranmak, bunun karşılığında zorlanmak, bedel ödemek ama insan olduğunu hissederek yaşamak bu işin anahtarı sanırım. olur diyenler, evet geçmiş kişinin kendine aittir diyenler ne derse desin, içlerinden bi yerlerden gelen ses hep 'olmaz' diyecektir. kendilerine her ne kadar modern olmak bunu gerektirir gibi bir kılıf uydursalar da; bu uydurulan kılıf duyguların başladığı yerde son bulur. güzel olan geçmişini güzel yaşayıp, gelecekte gizlenecek hatalar yapmamaktır.

sinema tarihinin en iyi ağır çekim sahneleri

http://www.youtube.com/watch?v=AXwzBS7B9DY

türkiye nin en boktan ili

bitlis. neden il yapılmış o köy anlamak zor.

sevgilisine kahvaltı hazırlayan erkek

nesli tükenmiş olup hayallerde yaşatılan erkek modelidir. gerçek bir erkek olupta kahvaltı hazırlayanını görmedim daha. varsa da derhal bu eylemden vazgeçmeli mallığın alemi yok. bayan kısmısına kahvaltı hazırlamak da neymiş?... zıkkım yesin. oldu olacak kısır da yapsın, el bebk gül bebek davran sonra kıçına tekmeyi ye. yok öyle yağma. ben olsam değil kahvaltı, parmağımı bile oynatmam.

erkeklerin kadınlara göre daha çok terkedilmesi

nasıl bir tanımdır anlayabilse insan!.. insanın kafası bu kadar karışık olabilir mi?.. bitmeyen amalar. ama erkek unutur!.. ama kadın terkeder. ama ama ama o noktaya erkek getirir. kişinin yaşamında iyi giden, yolunda olan tek şey bir ilişki ise; terkedilmek yıkılmaktır. terk edilir edilmez şirazesi kaymış insanların böyle kafası karışık olur. yoksa kimin kimi neden terk ettiğinin ne önemi var?.. ya da kimin o noktaya getirdiğinin!.. ki sen çok biliyorsun neden terkedildiğini, neden çekip gittiğini...