bugün
- yobazlar ve gericilerdeki pakistan hayranlığı12
- kisinin 17 yasina verecegi ogut14
- allah ı niçin göremiyoruz16
- erdoğan ikinci atatürk'tür18
- filistini destekleyen yahudi delege11
- fay hattına kazıp kontrollü kırmak30
- kabataş yalanı19
- kedi besleyen kızların ortak özellikleri14
- pakistan ve hindistan denze düşse kimi kurtarırsın17
- yola saçılan içkileri talan eden izmirliler12
- ekrem imamoğlu77
- karınız istese sözlüğü bırakır mısınız15
- espressolab24
- erdoğan sonrası hükümet34
- her çarşamba 20 lik çıtır için aynı otele gitmek12
- gulmekicinyaratilmis13
- aykolik'in akbilini doldurmak11
- kasko fiyatları8
- anın görüntüsü15
- aykolik masklavi buluşması8
- galatasaray lı olmanın çok masraflı olması27
- bantla bantla da nereye kadar12
- gezi parkını yakmak8
- okunan kitabı anlatamamak9
- asya'nın en iyi 100 üniversitesinin 4'ü türkiye de20
- en uzun bekletilmiş erkek10
- akpli arkadaşınızı banyoda yıkar mısınız8
- ermeni soykırımı için özür dileyelim kampanyası12
- deprem oldu19
- aykolik yetkili olsun kampanyası35
- 4 hak mezhep9
- aşağılık insanlar11
- yolda namaz kılan davarlar16
- sırrı süreyya önder28
- fotokopici bi erkek39
- kendisinden ayrılan kadını rahatsız eden erkek15
- 27 nisan 2025 eyüpspor galatasaray maçı29
- aknaz beyaz peynir11
- bir erkeğe alınacak en güzel hediye20
- papa francis'in serveti9
- yazarların ölüme en çok yaklaştıkları an16
- zina çoğalınca deprem olur10
- bik bik'in mutfağına konuk olmak18
- cuma gitmeyen erkeğe kadınların bakışı9
- nervio'nun evleneceği adam16


entry'ler (278)
troll başlıkların olmadığı, herkesin birbirine saygılı davrandığı güzel ortam. sadece biraz hareketsiz. üye sayısı arttıkça daha canlı olacak yerdir.
bekleriz: http://kulzos.com
bekleriz: http://kulzos.com
uzun zamandır bir şeyler yazmıyordum, yazdım. hadi ben kaçar...
oy verecek herkesin anayasada değişecek olan tüm maddeleri okuyup değerlendirip öyle oy atmasını temenni ettiğim referandum. ama biliyorum ki bir grup, anayasa değişiklik maddelerini akp hazırladı diye okumadan "evet" diyecek, bir grup da yine anayasa değişiklik maddelerini okumadan akp hazırladı diye "hayır" diyecek.
anayasa değişiklik maddelerini okuyup değerlendirip ona göre "evet" ve "hayır" diyecek grubun diğer yukarıda bahsettiğim iki grup karşısında sayısı ne yazık ki çok az olacaktır.
anayasa değişiklik maddelerini okuyup değerlendirip ona göre "evet" ve "hayır" diyecek grubun diğer yukarıda bahsettiğim iki grup karşısında sayısı ne yazık ki çok az olacaktır.
benimle yaşlandılar ama benden önce öldü anılarım
https://youtu.be/aBc-lKqyNmE
(bkz: sagopa kajmer) (bkz: ıstakoz)
https://youtu.be/aBc-lKqyNmE
(bkz: sagopa kajmer) (bkz: ıstakoz)
kendin düşün. kendin yap.
bazen zor olsa da sakince güzelce düşünmek en iyi ilaçtır. olaylara başka yerden bakmayı, seçeneklerin olduğunu, neleri neden ne için yapıp yapmayacağına bulabilmene yardımcı olur. seni birçok sürü kötü durumdan kurtarabilen birçok güzel şeylere kapı açabilen ve seni sen yapacaktır.
ve son olarak hatalar yapsan da yıkıcı olmak yerine yapıcı ol her zaman. ve sonun sonu olarak en büyük marifet sadece durumlar iyiyken değil kötüyken de rahat olup düşünüp çözüm bulup yoluna devam etmek.
ve son olarak hatalar yapsan da yıkıcı olmak yerine yapıcı ol her zaman. ve sonun sonu olarak en büyük marifet sadece durumlar iyiyken değil kötüyken de rahat olup düşünüp çözüm bulup yoluna devam etmek.
bir konuda iyi olmak ya da birisini anlamak ya da bir şeyin mantığını kavramak vesaire vesaire bunlardan herhangibir için yapmanız gereken şey vakit ayırmak, üzerinde düşünmek, kendinizi o konuya ve kişiye odaklamak mecburiyetindesiniz.
benim için hayat ise hayatı tercih ettiklerimle geçirmek ve o tercih ettiklerimden dolayı huzurlu hissetmek. bunu tam olarak yapamadım ama yapacağım. zira varılacak bir yer yok benim için hayatta. bir şeyi yapmak ardından başka bir şeyi yapmaya bakmak istiyorum.
her şey geçiyor. bir iş mi başardım. tamam geçti bitti. diğerine geçeceğim. ardından bir diğerine.
ve şunu biliyorum. öğrenmek denen şey asla bitmez. ve ben hiçbir zaman "ben tamamım ya, ben oldum" gibi düşüncelere kendimi kaptırmak istemiyorum. sürekli değişmek, yenilenmek istiyorum. yeni düşüncelere yeni hayaller kurmak istiyorum.
tekrarları sevmiyorum.
benim için hayat ise hayatı tercih ettiklerimle geçirmek ve o tercih ettiklerimden dolayı huzurlu hissetmek. bunu tam olarak yapamadım ama yapacağım. zira varılacak bir yer yok benim için hayatta. bir şeyi yapmak ardından başka bir şeyi yapmaya bakmak istiyorum.
her şey geçiyor. bir iş mi başardım. tamam geçti bitti. diğerine geçeceğim. ardından bir diğerine.
ve şunu biliyorum. öğrenmek denen şey asla bitmez. ve ben hiçbir zaman "ben tamamım ya, ben oldum" gibi düşüncelere kendimi kaptırmak istemiyorum. sürekli değişmek, yenilenmek istiyorum. yeni düşüncelere yeni hayaller kurmak istiyorum.
tekrarları sevmiyorum.
küçük oğlum ali başlığıyla yazdığı yazı sanırım şu ana kadar en iyi yazısı olarak nitelendirebileceğim kişidir.
https://www.mserdark.com/kucuk-oglum-ali/
https://www.mserdark.com/kucuk-oglum-ali/
kanalınızın özel url'sini değiştirme seçeneği sunmayan video paylaşım sitesi. sitenin en altından "geri bildirim gönder" linkine tıklayarak bu konu ile ilgili geri bildirim gönderdim. dikkate alırlar da değiştirirler umarım. ayrıca bir sitede görüş ve öneri sunun gibi bir bölüm varsa hemen görüş ve önerilerimi belirtiyorum. bazen bunlara karşılık verip görüş ve önerimi gerçekleştiriyorlar.
insan zihnindeki düşüncelerin yazılara dökülerek kağıtlarda toplanmış hâlidir. kitaplardaki tüm yazılar bir insan beyninin düşünmesi sonucunda meydana gelmiştir. bazı kişiler kitap okuyarak zeki ve bilgili olunacağını sanıyor, lakin öyle olmuyor. bir kişiyi zeki ve bilgili yapan düşünmesi ve öğrendiklerinin aklında yer etmesidir. bir insanın zeki ve bilgili olması da kitap okumasından anlaşılmaz ve kitap okuma etkinliğinden bu sonuca varılamaz. bir kişi kitapta yazılanları okur ama okuduklarının üzerine düşünmez ise o kitaptan kişi kendine fayda sağlamaz. bir diğer kişi de kitapta yazılanları okur ve okuduklarının üzerine düşünüp düşündüklerini bir sonuca vardırıp aklında yer edinirse o kitaptan kişi kendine fayda sağlar. bu durumda her kitap okuyan zeki ve bilgili olmuyor, kişiden kişiye değişebiliyor.
geçeyim bir diğer konuya. bu sadece kitapla ilgili değil. herhangibir şey hakkında yorum yaparken "bu güzel, bunu beğendim, bu süper, bu iyi" vb. tanımlamalar yaparken neden güzel, iyi olduğunu açıklayabilmelisiniz de. "bu kitap güzel" diyorsan neden güzel olduğunu açıklayabilmelisin.
ve ayrıca kitap yazıların kağıtlara basılmış hâlidir. o yazılar bilgisayarda, tablette, cep telefonlarında da olabilir. (bkz: kitap/#26679230)
ve son paragrafımı ise şu sözlerle bitiyorum: kitaplardaki yazılar (düşünceler de diyebiliriz), bir insan beyninden çıkmadır. sadece kitaplar değil, etrafımızdaki hemen her şey (araba, bilgisayar, bisiklet, kanunlar, kurallar...). sen bir kitabı alıp okuyarak bir insanın düşündüklerini bilmiş oluyorsun. o insan kitap yazabiliyorsa ya da şöyle ifade edeyim bildiklerini, kendi zihnindeki dünyasını yazı hâlinde sunabiliyorsa düşünce üretebiliyor demektir. sözün özü seni sen yapacak zeki yapacak ya da hayatını değiştirecek olan kitap okumak değil düşünmektir. çünkü kitaptaki yazılanlar başkasına ait, senin düşüncelerin değil onlar. (he yazılanlar üzerinde düşünüyorsan kendi düşüncelerini oluşturabilirsin) yani kitap okumak insanı ayrıcalıklı kılmıyor ama düşünmek kılıyor. bunu yazmamın sebebi ise kitaba olan bakış açışı. bu yazdıklarımda eleştirdiğim kitap okumak değil, kitaba olan bakış açısıydı. marifet okumaktan çok düşünmekte yani.
geçeyim bir diğer konuya. bu sadece kitapla ilgili değil. herhangibir şey hakkında yorum yaparken "bu güzel, bunu beğendim, bu süper, bu iyi" vb. tanımlamalar yaparken neden güzel, iyi olduğunu açıklayabilmelisiniz de. "bu kitap güzel" diyorsan neden güzel olduğunu açıklayabilmelisin.
ve ayrıca kitap yazıların kağıtlara basılmış hâlidir. o yazılar bilgisayarda, tablette, cep telefonlarında da olabilir. (bkz: kitap/#26679230)
ve son paragrafımı ise şu sözlerle bitiyorum: kitaplardaki yazılar (düşünceler de diyebiliriz), bir insan beyninden çıkmadır. sadece kitaplar değil, etrafımızdaki hemen her şey (araba, bilgisayar, bisiklet, kanunlar, kurallar...). sen bir kitabı alıp okuyarak bir insanın düşündüklerini bilmiş oluyorsun. o insan kitap yazabiliyorsa ya da şöyle ifade edeyim bildiklerini, kendi zihnindeki dünyasını yazı hâlinde sunabiliyorsa düşünce üretebiliyor demektir. sözün özü seni sen yapacak zeki yapacak ya da hayatını değiştirecek olan kitap okumak değil düşünmektir. çünkü kitaptaki yazılanlar başkasına ait, senin düşüncelerin değil onlar. (he yazılanlar üzerinde düşünüyorsan kendi düşüncelerini oluşturabilirsin) yani kitap okumak insanı ayrıcalıklı kılmıyor ama düşünmek kılıyor. bunu yazmamın sebebi ise kitaba olan bakış açışı. bu yazdıklarımda eleştirdiğim kitap okumak değil, kitaba olan bakış açısıydı. marifet okumaktan çok düşünmekte yani.
kendilerine yazık eden tiplerdir. bu davranışlarıyla hem kendilerine hem diğer insanlara zarar verirler. futbol takımlarını, uğruna savaşılacak, insanlarla kavga edilecek tarzında misyonları olan bir şeymiş gibi görme yanlışı zihinlerde son bulsa keşke.
her zaman kendinlesin.
insanlar ekseriyetle bir şeyi yapmayı gerçekleştirmeyi değil, onu yapma gerçekleştirme düşüncesini* seviyorlar. bu duruma örneğim ise budur: kitap okumayı değil, kitap okuma düşüncesini sevmek gibi.
ödevlerinizi kendiniz yapmayacaksanız, derslere öğrenmek için gitmeyecekseniz, anlayıp anlamadığınızı yapıp yapamadığınızı önemsemek yerine sadece notu önemserseniz size faydası olmayacaktır üniversitenin. peki burada suç üniversitede mi? hayır.
tavsiye: çalışın. öğrenin.
tavsiye: çalışın. öğrenin.
o müzik türünü seviyordur. bir müzik türünü dinliyor ya da dinlemiyor olman seni ayrıcalıklı, zeki, muhteşem, süper biri yapmıyor. sadece o müziği dinliyorsundur ve seviyorsundur.
ceza değildir. çünkü ölen kişi artık acı çekmez ya da herhangibir duygu hissetmez. yani aksine ölümü bir kurtuluş olarak yorumlayabiliriz.lakin yaşayan insan acı, utanç ve üzüntü duyabilir. birisine bir ceza verilecekse o kişinin acı çekebileceği bir ceza verilmelidir. acıyı, utancı ve üzüntüyü yaşatabilecek cezalardan biri de hayatını kapkaranlık bir hücre içerisinde tek başına geçirmek olabilir. hayatını hiç kimseyle konuşmadan, bir yere gitmeden, içindekilerini paylaşamadan, anlatamadan, istediğin yemeği yiyemeden, istediğini yapamamaktan ve daha birçok temel ihtiyaçlardan mahrum kalmak bir insana verilebilecek en büyük cezadır.
o yüzden idam olsa olsa bir kurtuluş olur, ceza olmaz. çünkü ölen insan artık hiçbir şey hissetmez.
bir de idam cezasının doğruluğunun ya da yanlışlığının başka ülkelerde uygulanıp uygulanmamasıyla değil, akla danışarak karar verilebilir. dünyanın bir yerinde bu var, uygulanıyor demek ki bu doğru ya da dünyada bunu uygulayan yok, doğru olsa uygulanırdı demek ki bu yanlış demek aklımızı devre dışı bırakmaktır.
o yüzden idam olsa olsa bir kurtuluş olur, ceza olmaz. çünkü ölen insan artık hiçbir şey hissetmez.
bir de idam cezasının doğruluğunun ya da yanlışlığının başka ülkelerde uygulanıp uygulanmamasıyla değil, akla danışarak karar verilebilir. dünyanın bir yerinde bu var, uygulanıyor demek ki bu doğru ya da dünyada bunu uygulayan yok, doğru olsa uygulanırdı demek ki bu yanlış demek aklımızı devre dışı bırakmaktır.
bir şeyi yapmamamızın sebebi mantığımıza ve isteğimize uygun olmaması olmalı, sebep asla korku olmamalı. ayrıca yine uzun zamandır yazmıyordum, bu entry ile yazmış oldum. sağlıcakla kalın. ayda yılda bir yazarım yine bir şeyler belki buraya.