osmancık - tarık buğra. nerede izlemiştim ben bunu deyu içinde geçen çokça olayı kafaya takmıştım.

zaman zaman gözlerim dolar gibi oldu, epey de güldüm. hiç olmaz denen şey, hiç olmaz denen adam. olmaz, olmazmış yani. çok güzel vakit geçirdim izlerken. ve ne diyoruz; 10 üzerinden 10.*
--spoiler--
en çok güldüğüm kısımlardan biri de; otelin tepesinde oturmuş muhabbet ederlerken*, herkes -tamam, içeri girmeye karar verdik- lafını beklerken itfaiyecilerden istedikleri;

muhabir anlatıyor: galiba onları çağırıyor. iki parmağını havaya kaldırdı. bir şey işaret ediyor. pencereden eğilen itfaiyeciler var, sırık gibi bir şey uzatıyorlar. ucunda bir şey var. sanki şey gibi.. şey gibi. bir dakika, elime bir haber geldi. kahve, kahveymiş.
--spoiler--

http://www.youtube.com/watch?v=YDlQaUFHZjs

süpermiş. sözler apayrı ama o inançlı pozda gözleri yumup omuz başlarını sallaması*, gerçekten etkiledi beni.

tüm dünya dedim aynı anda izlese bu filmi şöyle 4- 5 saatlik bir dünya barışı olur. iyilik, güzellik falan. izlerken son yarım saat güldüm de, gülmedim değil.

şöyle bir bakıyorsun facebook ta dalgaya almak için yazanlara. ne görüyorsun, nihat doğan dan beterlerini. anlamsız.

en beter bölümü yayınlanmakta. nedir o tuhaf tiplemeler, nazife annenin kahkası falan. aman aman.

yasağı ne alemde belli değil. bir açılıyor, bir yasaklı bu sayfa diyor. kesinleşse artıkın.

kahkahadan sonra birkaç saniye yüzde kalan gülüş var ya, işte o.

şeyin adını söylesene, aman şey işte şey.

>selam
<a.slm

yanlış anlaşılan ya da bilinen kelimedir. selam ve selamün aleyküm farklı anlam taşır. buradan duyurulur.

annanemin biraz kinaye içeren, şahsıma çok söylediği cümül. sayende öğrendim, ettim gibi bi anlam taşır.

içinde "2 saniye kazanayım, ne desem ki" düşüncesini barındıran cümül.

>seni seviyorum
<git git git işine yüzüne bakmam düşme peşime diyorum sana ercaağağn.

az kaldı kusucam. 118 ooon sekiz, melekler falan filan sonra şuküfe de mesaj attı, osssun ossun oh osssun ve en büyük katkısından dolayı şafak sezer li reklamlar "kırmızıııı". hayır sesi kısıp huzura erebiliyorsun da, şu üşengeç ve tembel bünye kumandayı almaya kalkamıyor. iyisi mi azalarak bitsin.

bi heveslendim tweet etme olayına. popi diyollar orda, onlardan olmayınca her tweet te 1 followerin istemiyor artık seni hayatında. rekor follower sayım 10. düşüyor işte hayırlısı. qanqa dediklerinden mi yapsam bi tane, bilemedim. genelde aforizma tweet ediyorlar. ortama uyucam ya, yolda yürürken bile felsefik gözle bakmaya çalıştım esintiyle kıpraşan ağacın dalındaki yaprağa. öyle işte sözlük.

konuşma hakkı yoktur/ verilmemiştir.

bir sitede rastlayıp öğrenmiş olduğum michael squire nin bir şarkısı. nakarat ağıza dolanıyor. hoş bişi.

şarkıcının internet sitesi de varmış; http://www.michaelsquire.de/

oh baby we can fight like dogs we can fight like cats
a dirty laundry needs a laundry man
maybe the king and the queen should lay off the caffeine
baby breathe before you react

sometimes we do forget to behave
and we regret what we say
cause words are too weapons
if we don't choose'em carefully
ladies and gentlemen this is instrumental
if life's to be a bed of roses

i know i gave you everything you like
because you still give me butterflies

if we just try try try
just to be ni-ni-nice
then the world would be a better place for you and i
if we just live our lives
putting our differences aside
oh that would be so beautiful to me

are we just dangling in the middle of a galaxy
well i'm stoked on gravity
to be stuck with you like flowers on the dew drops
now let it in my direction
my direction is up when everybody's down
cause i don't mind being anybody's clown
i love a little lift cause i'm an optimistic
in an altruistic way

cause basically this place is needing instruments of harmony
spreading my philosophy of love and inspiration
oh these words i speak i commit to like a crime
with a rhythm i deliver i'm giving them a picture
of the reasons why

we should just try try try
just to be ni-ni-nice
so the world could be a better place for you and i
if we just live our lives
putting our differences aside
oh that would be so beautiful to me

well it wouldn't cost a penny but could save so many lonely lives
from teary eyes
if we just try try try
to open up a can of understanding open up your heart
i'm just planting seeds
cause i believe

we could just try try try
just to be ni-ni-nice
so the world would be a better place for you and i
if we just live our lives
putting our differences aside
oh that would be so beautiful to me

if we could try, just to be nice
that could be so beautiful to me
i believe,
oh that could be so beautiful to me*

her apartmandan 3-5 kişi yapsa bile sokak hayvanlarına faydası bulunacak eylem. elimize yapışmaz ya.

bir soru bilince süper erkek diyip, bilemeyince azarlayan bi kadının oturtulduğu, sanırım sunuculuk yapmaya çalıştığı tanıtıcı site gibi bir şey.

digiturk'ün sitesinde birşey ararken, top 10 film listesinde 3. sırada gözüme çarpıp, merak ettiğim ve az önce izleğim film. "evet" demeye başladığı andan itibaren çok eğlenceli geçiyor. ilk adımı atabilmek, evet diyebilmeyi öğrenmek.. güzel ve komik bir film.