bugün

entry'ler (61)

italya

yerleşmek istediğim ülke. diliyle, sanatıyla, yemekleriyle en azından uzun uzun gezip görmek istediğim ülkedir.

günü en iyi anlatan şarkı

paolo nutini - candy

sözlük yazarlarının en son dinlediği şarkı

sam brown - stop

laikçilere kur an ı kerim hediye etmek

her laikçiyi ateist sanan kişilerin yapacağı eylem.

günü en iyi anlatan şarkı

placebo - where is my mind.

your head will collapse
but there's nothing in it
and you'll ask yourself
where is my mind?

stephen hawking

kendisini yerçekimi olmayan alanda serbest bıraktıkları zaman kendi isteğiyle olmasa bile hareket edebilmenin verdiği mutlulukla yüzünde oluşan gülümseyi hiç bir zaman unutmayacağım fizikçi.

htgg

(#14043407) çok güldürmüş yazardır.

salvador dali

23 aralık ve 26 şubat tarihleri arasında istanbul'da sergisi varmış. gidip görmeyi çok istediğim, eserlerinin önünde dakikalarca durup bakmak istediğim sergidir.

bir kadının en zayıf olduğu an

yeni oje sürdüğü an.

dashboard confessional

stolen derim başka da bir şey demem.

atatürk ün kurduğu tc ile bugünkü tc nin farkı

atatürk'ün kurduğu türkiye cumhuriyetinde yaşamak tercihimdir.

knockin on heaven s door

tam guns n roses'dan dinlerken sol framede gördüğüm şarkıdır. ilginç bir tesadüf oldu.

sözlük yazarlarının rüyaları

bugün ağlayarak uyanmama sebep olan rüya şöyledir,

dersane gibi bir yere görüşmeye çağırıyorlar beni. gidiyorum, kocaman bir bina fakat beni çağırdıkları oda küçücük loş ışıklı bir oda. tam kapıdan girdiğim an odadan bir kız ve küçük kardeşi çıkıyor. orada oturan görevli kadın görüşeceğim kişinin gelmediğini başka zaman gelmemi söylüyor. o kızla aynı anda binadan çıkıyoruz, evlerimize gitmek için trene biniyoruz. konuşmaya daldığımızdan ben ineceğim yeri geçiyorum. neyse burada beraber inelim bende otobüsle dönerim diyorum. çok güzel bir caddeye giriyoruz. her taraf pembe beyaz çiçeklerle dolu. yolun iki tarafında büyük kapılı lüks evler var. birisi çok dikkatimi çekiyor, kapının dürbününden bakıyorum. tam o sırada dürbünden bakan birisinin gözünü görüyorum. bir anda korkup geri çekiliyorum. sonra arkamdaki evin kapısı açılıyor. saçları başka birisi tarafından kökünden yolunmuş, kafa derisi kanayan, elinde beyaz yastık olan birisi çıkıyor. sonra diğer evlerinde kapısı açılıyor ve aynı şekilde saçları köklerinden yolunmuş insanlar çıkıyor ellerinde beyaz yastıklarla. ben ve yanımdaki kızla küçük kardeşi koşarak kaçmaya çalışıyoruz. bir binaya giriyoruz. arkamıza bile bakmadan koşuyoruz,binanın içinde gittikçe ilerliyoruz. sonra bir kapı açılıyor yavaşça ve sessizce. yüzünde çok korkutucu bir gülümseme olan saçları yolunmuş başka bir adam çıkıyor. elinde yine beyaz bir yastık ve içi yolunmuş saçlarla dolu. çığlık atarak üzerimize koşuyor. biz kaçmaya çalıştıkça arkamızdan koşan insanlar çoğalıyor. en sonunda binanın bahçesine çıkıyoruz. upuzun taş duvarlarla çevrili fakat o korkuyla tek seferde tepesine kadar tırmanıyorum. yanımdaki kız ve kardeşi aşağıda kalıyor. ben duvarın diğer tarafına geçip onları arkamda bırakıyorum ağlayarak. çok büyük bir vicdan azabı duyuyorum bunun için. sonra bir taksi görüyorum hemen biniyorum. o anda telefonuma mesaj geliyor en yakın arkadaşımdan iyi misin diye. ne oldu diye soruyorum. başka bir arkadaşımdan bahsederek çok hastaymış durumu çok kötüymüş gidip son kez gör diyor ve bana fotoğrafını yolluyor. simisiyah bir yüz sakalları gereğinden fazla uzun gözleri anlamsız bakıyor. yine ağlamaya başlıyorum. bir an gözüm arabanın dikiz aynasına takılıyor. o anda taksici aynı binadaki korkunç gülümsemeli adama dönüşüyor ve çığlık atarak rüyadan uyanıyorum.

böyle destan gibi rüya görürüm işte.

iyi geceler öpücüğü

artık çocuk olmasanız bile anne ve babanın odaya gelip yanağınıza yumuşacık kondurdukları öpücüktür. bir de yavaşça üzerinizi örterler ki işte o zaman hafif bir tebessümle uykunuza devam edersiniz.

el laberinto del fauno

filmin karanlık yapısını, bizi geçmişe sürüklemesini, makyajdaki gerçekçiliği, oyunculukları falan bir kenara bırakırsak kesinlikle en akılda kalan şey filmin son sahnesinde çalan müziktir. o müzik tek başına bile insanın gözlerinin dolmasına neden olabilir.

http://www.youtube.com/watch?v=8t9tzCUZuWQ

iz bırakan kitap cümleleri

Gidiyor musun böyle, aşkım, efendim, kocam, dostum?
Her gün, her saat senden haber duymalıyım,
Bir dakika içinde birçok gün vardır.
Ah, bu hesaba göre yaşlanacağım
Tekrar Romeo'ma kavuşuncaya kadar

Romeo&Juliet - W.Shakespeare

alex turner

şarkılarını şu an beynimde çınlatan insan. hoş ve duygulu.

yeni nesil aşklar

(bkz: sms paketi)

müşteri beğenisini kazanmış bim ürünleri

pringles çakması bir cips bulunur ki orda acılısı göz açıp kapayıncaya kadar biter. pringlesa kıyasla fiyatı da uygun olduğu için sürekli yiyesi gelir insanın.

someone like you

yetenek sizsinizde ki türkanın mahvettiği güzelim şarkı.