bugün

entry'ler (519)

motosiklet sürücülerine duyulan antipatinin sebebi

beyaz şerit çizgilerini, kendi şeritleri sanıp buradan gitmeleri.

kör noktalardan yaklaşmaları ve buna rağmen fark edilmeyi beklemeleri.

arabaların motosikletleri güçsüz görmelerine (kaza anında daha çok zarar görecek tarafın motosiklet olmasından dolayı) ve onları umursamadan trafikte hareket edilmesine sinirlenip, grup halinde olunca yalnız araç şoförlerine sataşmakta sakınca görmemeleri.

motosiklet kullananlardan ricam; önce aynada kendinize bakın kısaca, istemediğiniz hareketleri siz de yapmayın.

ha göre göre sizin* canınıza kasteden hayvanlara istediğiniz gibi davranabilirsiniz.

parayla saadet olmaz yalanı

bence saadet, mutluluk gibi hisler geçerli tek kriter, ihtiyaçtır. ihtiyacın karşılanması insanı mutlu eder.

şu an paraya ihtiyacın vardır. para seni çok mutlu eder. başkasının aşka ihtiyacı var, parası olmadan da mutlu olur. aşka ihtiyacı vardır, aşk yoktur, para mutlu etmez. hasta adamı sağlığa ulaşması mutlu eder. bunlar gibi örnekler çoğalır, gider.

velhasıl kimi için yalan, kimi için gerçek olan "yalan"dır. *

jerome boateng

http://www.nasilolunur.ne...ads/2012/09/mevlevi11.jpg

sözlük yazarlarının itirafları

Otobanda giderken dağ başında* arabasının** lastiği patlayacak kadar* şanssız olsam da; o dağ başında çekiciye denk gelecek kadar da şanslıyım.

Şanslı mıyım, yoksa şanssız mı karar veremedim.

awesome note

windows phone'nun ciddi eksikliklerinden biri olan not tutma işini kolaylaştıran program, kullanışlı ve pratik.

tavsiye edilir.

hop de

tarkan'ın yakında çıkacak ve muhtemelen yaza damgasını vuracak şarkısı.

inanmayan varsa;

http://instagram.com/p/qUdv3GF5cO/

sözlük yazarlarının süper güçleri

saklamak istediğim şeyi çok iyi saklarım.

hatta o kadar iyi saklarım ki; sonra kendim bile bulamam.

uludağ sözlük

bi gün, sadece bi gün bi yazar erkeklerin boyları veya kızların amaçlarıyla ilgili başlık açmasa/horlatmasa* bi grup yazar da tuzluklarıyla bu başlıklara koşmasa şaşacağım sözlüktür.

yeter.

soma

yıllardır kimle tanışsam; nerelisin diye sorduklarında soma deyince "ha şu coğrafya kitabındaki yer değil mi?" derlerdi.

çünkü herkes için coğrafya kitabında ezberlenmesi gereken linyit yataklarından biriydi soma.

zaman zaman madenlerde meydana gelen ufak çaplı iş kazaları (!) ile gündeme gelse de hafızalarda coğrafya kitabından öteye gidememişti.

bazıları içinse; soma demek, sadecesoma linyitspor demekti. yani bir zamanlar 2. ligin tozunu dumana katan takımın ilçesi.

özellikle çocukluğumuzda "somali" demeyi komik bulurlardı.

soma'yı kimileri kütahya'da, kimileri zonguldak'ta sanardı.

biz de onlara sinir olurduk, memleketimizi bilmiyorlar diye.

derken malum olay oldu. yüzlerce canımız gitti, arkalarında ağlayan yürekler bıraktı.

ve herkes artık soma'yı çok iyi biliyor.

mesela soma'nın manisa'da olduğunu, nüfusunu, geçim kaynağını herkes çok iyi öğrendi, hatta hastanesinde yanık ünitesinin bulunmadığını bile biliyorlar. o kadar ki dünden sonra istese de kimse unutamaz.

çünkü soma dün o coğrafya kitabındaki yer olmaktan çıktı, herkesin kalbindeki yara oldu.

keşke sadece bizim memleketimiz, sizin de coğrafi bilginiz olarak kalmaya devam etseydi.

beşiktaş yönetimi

baştan belirteyim; beşiktaşlıyım.

her gün ama istisnasız her gün içlerinden bi tanesi gazeteye/televizyon kanalına/internet sitesine röportaj veren yönetim kuruludur. tabi bunların başkan geliyor.

vay arkadaş ne bu röportaj verme isteği? biraz kenarda durun, susun da konuştuğunuzda bi ağırlığınız olsun. ama yok illa bi tanesi çıkıp o çok önemli(!) açıklamayı yapacak. farkında mısınız bilmiyorum ama artık kendi taraftarımız bile röportajları okumuyor/izlemiyor.

kısaca; yeter! yeterince konuşuldu, artık icraat zamanı!

maskelibalo

yıllar sonra sözlüğe dönen yazar.

tabi yıllardır çok şey değişmiştir. o zamanlar hep dutluktu di mi buralar?*
şimdi hoş geldin demek de garip olur, zaten adam birinci nesil. yani ev sahibine hoş geldin demek gibi.

hayırlı olsun.

maymun gözünü açtı cümlesi nerenden geliyor

(bkz: bunu google a sorsana delikanlı)

neyse bu seferlik benden olsun.

--spoiler--

Adamın sevimli bir maymunu varmış. Gündüzleri bu maymunu dükkana götürür, kendisi namaza falan giderken dükkanını kapamaz,maymunu bekçi olarak bırakırmış.

Bir gün maymun dükkanı beklerken açıkgöz bir hırsız dükkanı soymaya gelmiş.Maymunun karşısına geçip esneme ve uyuklama rolüne başlamış. Taklitçi maymun hırsızı taklit ederek esnerken uyuyakalmış.Hırsız çekmecedeki paraları,yükte hafif pahada ağır ne bulduysa çalıp kaçmış.

Maymun sahibi durumu öğrenince bir güzel maymunun canını yakmış.Bir kaç gün sonra hırsız tekrar gelmiş. yine esneme hareketleri ile maymunu uyutmaya çalışmış. Maymun elini gözünün altına götürüp aşağı çekerek pişşşşşt pişşşşşt yapmış.Durumu gören hırsız şaşkınlığından donakalmış ve kendi kendine maymun gözünü açtı,onu uyutamayacağım, bana arık burada ekmek yok diyerek çekip gitmiş...

--spoiler--

sahibinden com

"lan yapacak bi şey yok, dur bi arabalara bakayım" sitesidir.

zaman zaman ne kadar fakir olduğunu anlamak için en pahalı arabalar bulunur ve satın alan adamlar yad edilir.

uludağ sözlük te yazmak için 10 neden

insanların olaylar karşısında yorumlarını merak etmek ve bu merakı gidermek olabilir. yani çok sayıda insanın düşüncesini öğrenmek, onları dinlemek.

tabi kendi düşüncelerini de aktarmak ve tepkileri görmek de buna ek.

mesela bazı yazarları okuyunca kendini cumhurbaşkanı gibi hissediyorsun.

(bkz: insan gerçekten hayret ediyor)

sizi bilmem ama bana bu kadarı yetiyor, 10'a tamamlamaya gerek yok.

itirazım var

peşin not; sıkı bir leyla ile mecnun fanı, "bu adamlar ne yapsa izlerim, abi" insanı değilimdir. diziyi ara sıra izlerdim o kadar.

sinemaya da çok büyük bi beklentiyle gitmedim. ama onur ünlü filmi olmasından dolayı bi merak da yok değildi.

nitekim filme girdim, cinayet gibi gergin bir konu üzerine kurgulanmış olmasına rağmen ince ve gerçekten komik diyaloglar sayesinde oldukça eğlenceli ve akıcı bir hale gelmiş bir film izledim. sıkılmayı bırak, ne ara araya girdik, ne ara film bitti anlamadım bile.

tanım: gitsem mi diye kararsız kalanlara hiç düşünmeden gitmelerini tavsiye ettiğim eğleneceli bir film. bu arada bilmeyenler olabilir; tarzı absürd komedi değil.

--spoiler--

-eee, katil kim?
+at!
-at mı? &+%??
+at! bildiğin at hayvanı.

bu diyalogla bütün salon koptu zaten.

--spoiler--

parfüm kokusunu tahmin eden insan

asansörde, arkadaş ortamında bulunan ve anlam verilemeyen şekilde parfümünüzün markasını söyleyen kişilerdir.

kısa süreli mala bağlamaya ve \"ne diyo bu değişik?\" diye düşünmenize neden olur. bi süre sonra \"hee, yok o değil\" deyip önünüze dönersiniz. çünkü ben henüz doğru tahmin edebileniyle karşılaşmadım.

hayır, tutturamıyorsun niye sallıyorsun? tuttursan nolcak? bu neyin çabası? neyi ispatlamaya çalışıyorsun?

(bkz: kafamda deli sorular)

fakirlik belirtileri

ayın 28 çektiğine sevinmek.

79 liraya samsung galakxy 5 bulmak

http://ekonomi.milliyet.c....2012/1626423/default.htm

sözlük yazarlarının itirafları

(#22609988)

sözlük yazarlarının süper güçleri

şu ana kadar kendimde bulduğum en süper güç şu; trafikte geçtiğim şeridi kitleyebiliyorum.

trafikte sıkışıklık olduğu her zaman aynı döngüyü yaşıyorum.

mesela; bakıyorum yandaki şeritler normal şekilde ilerliyor, bizim şerit kilit. vitesi 2'ye bile atmaya fırsat kalmadan hop duruyoruz. diğer şeritler vız vız geçerken yanımızdan amaan nasıl olsa birazdan onlar da durur diye bekliyorum. bekliyorum ama biz gözle de yan tarafları kesitiğimde hiç duracak gibi görünmüyorlar.

zaten fırsat kollayan şeytan da "hadi geçsene, bak şu arabadan sonra bi boşluk var, hemen değerlendir! noldu? tırsıyo musun?hadi! hadi!" fısıldayıp duruyor. "hayır geçmeyeceğim! her seferinde aynı şey oluyor, geçersem bu şerit akacak biliyorum." diyorum fakat yandan geçen her araba ile içten içe inancımı yitiriyorum.

en sonunda dayanamayıp, bu sefer olmasın, hayır bu sefer olmayacak, diyerek* bir boşluk bulup hemen yan şeritlerden birine geçiyorum (tabi arkadaki korna sesiyle birlikte) fakat hop 10 m gitmeden o kitleniyor, eski şeridim akmaya başlıyor.*
bu kısır döngü, eve ulaşana kadar böyle devam edip gidiyor.