bugün
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı51
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın14
- sitede birine sövseniz entry 3 gün kalıyor8
- artificialintelligence9
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı20
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım20
- anın görüntüsü22
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- futbolcu ismiyle nick almak8
- uzağı göremeyen insan19
- evlilik13
- bir şarkı sözü der ki11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz15
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız10
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel17
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- ali erbaş12
- bik bik moderatör olsun19
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- kent lokantası niye bedava değil demek24
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır21
- istanbul suriyenin başkentidir12
- türkiyede çok abartılan arabalar18
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- almanya8
- boşuna yaşıyorum hissi8
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler8
- sözlük kızlarının don renkleri19
- kanınıza rengini verir misiniz15
- aristoteles'in orta yolu10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- patiswiss14
- integralin müfredettan kaldırılması12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı8
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız8
- escort fiyatlarının güncellenmesi9
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi15
- nervio'ya aşık olmak10
entry'ler (37)
:
Ben aslen Adıyaman ilinin kömür ilçesindenim bizim köy kav aşiretindendir. Bizim burda kömür, artan, rezir, kınık, kalburcu, tetikan, axgavr, sımeli, kucak, gisrik, ismini suanda hatırlayamadığım daha pek çok köy kav aşiretindendir ailenin yaşlılarından bugune kadar duyduklarıma göre horosandan gelmiş kesinlikle türk kökenli ancak geçen yüzyıllar boyunca bulunduğu ortam itibariyle birazda mecburiyetten kürtlesmistir. Benimde tarihçi olmamdan dolayı yaptığım araştırmalarda kav isminin kovi, kavi, kayı, şeklinde zamanla telafuz ve lehçe farklılığından dolayı değiştiği hemen fark edilebilir. Bildiginiz üzere kayı boyu osmanlı devletini kuran boydur ayrıca kayı boyunun anadoluya gelmeden önce doğu ve güneydoguda kav ismine raslanmaması şu anda,da kayı boyu diye bir boyun hiçbir coğrafyada bulunmaması bunu kuvvetlendirmektedir kayseride kömür beledesindeki ahalinin kav aşiretinden olmasıda bunu destekliyor zira kayseri selcukluların önemli bir merkeziydi.
YUNUS EMRE adlı Okuyucumuzun yorumu
Ben aslen Adıyaman ilinin kömür ilçesindenim bizim köy kav aşiretindendir. Bizim burda kömür, artan, rezir, kınık, kalburcu, tetikan, axgavr, sımeli, kucak, gisrik, ismini suanda hatırlayamadığım daha pek çok köy kav aşiretindendir ailenin yaşlılarından bugune kadar duyduklarıma göre horosandan gelmiş kesinlikle türk kökenli ancak geçen yüzyıllar boyunca bulunduğu ortam itibariyle birazda mecburiyetten kürtlesmistir. Benimde tarihçi olmamdan dolayı yaptığım araştırmalarda kav isminin kovi, kavi, kayı, şeklinde zamanla telafuz ve lehçe farklılığından dolayı değiştiği hemen fark edilebilir. Bildiginiz üzere kayı boyu osmanlı devletini kuran boydur ayrıca kayı boyunun anadoluya gelmeden önce doğu ve güneydoguda kav ismine raslanmaması şu anda,da kayı boyu diye bir boyun hiçbir coğrafyada bulunmaması bunu kuvvetlendirmektedir kayseride kömür beledesindeki ahalinin kav aşiretinden olmasıda bunu destekliyor zira kayseri selcukluların önemli bir merkeziydi.
YUNUS EMRE adlı Okuyucumuzun yorumu
fazla bir şey söylemenin anlamı yok izleyin kulaklarınızla duyun gözlerinizle görün
http://www.youtube.com/watch?v=_nylnCN04Jo&feature=related
http://www.youtube.com/watch?v=_nylnCN04Jo&feature=related
gayrimenkul işiyle ilgilendiğini duyduğumuz büyük bir emlak zinciri dünyanın pek çok şehrinde şübeleri var diye biliyorum aynı zamanda yurt dışında yaptığı ağresif reklam kampanyalarıyla ve dünya jet sosyetesi ile arap şeyhlerine sattığı büyük cirolu gayrimenkul işleriyle adını duyuran bir firma.
Ko'vi,Kavi,Kav,(Kayı) Asireti: KAVi Aşiretinden olduklarını söyleyenler, kelimenin telaffuz farklılığından dolayı Oğuz Boyu olduklarını bilememektedirler. KAVI kelimesinin aslının KAYI olduğunu, KAYI Boyu'nun da Oğuzlar'ın 24 boyundan biri olduğunu, asıl Osmanlı imparatorluğunun kurucularının kendileri olduklarını Kav,KOVi-KAVi ile KAYI'nın aynı boy olduğunu geçen yüzyıllar boyunca unuttuklarından bu konuda aşiret mensupları fikir yürütemiyorlar. Osmanlı imparatorluğunun kurucuları oldukları yapılan araştırmalarla kesin olarak tespit edilmiş osmanlı arşivlerindede bu konuyla alakalı pek çok bilgiye ulaşılmıştır.. Bizim görüşümüze göre KÜRTÇE konuşan Oğuz Kürt Boyları sonradan KÜRTÇE;Yi öğrenmiş değillerdir. Mesele Sadece Orta asya'da bir zamanlar konuşulan(Eski dil Türkçe) Eski Oğuz-Uygur-Özbek Dilinin BiR TÜR LEHÇESi;Ni halen muhafaza etmiş olmalarından ibarettir. DiL Bölümünde yayınlayacağımız Orijinal KÜRTÇE Kelimelerin kökenine indikçe, bunların ÖZ BE ÖZ TÜRKÇE olduklarını görmüş olacağız. Kısacası KÜRTÇE zannedilen GURANiCE-GURMANÇCA Lehçenin Eski TÜRKÇE olduğunu göreceğiz. Yabancı kelimelerin dışında, net kalan KÜRTÇE kelimelerin Anadolu TÜRKLERiNCE unutulan Orijinal ESKi ANA DiL TÜRKÇE olduğunu anlamış olacağız. Kürtçe konuşan Siverek Karakeçilileri, Söğüt;teki KAYI BOYU;NA bağlı bir aşiret koludur. KARAKEÇiLi'ler 'Osmanlı Devletinin Kuruluş Şenliklerine' her yıl katılırlar.Aynı şekilde aşiretin asıl büyük kolları (kav, kavi,ko vi, gibi aşiret isimleri altında)adıyaman, malatya,urfa,azerbeycan,ırak,iran,suriyede çok büyük guruplar olarak yaşarken iç anadoluda bazı illerde de daha küçük guruplar olduğu,da tespit edilmiştir. Cumhuriyet ilkelerine sıkı sıkıya bağlı bir aşirettir.( Kavimler ve Aşiretler;kitabından alınmıştır)
Ko'vi,Kavi,Kav,(Kayı) Asireti: KAVi Aşiretinden olduklarını söyleyenler, kelimenin telaffuz farklılığından dolayı Oğuz Boyu olduklarını bilememektedirler. KAVI kelimesinin aslının KAYI olduğunu, KAYI Boyu'nun da Oğuzlar'ın 24 boyundan biri olduğunu, asıl Osmanlı imparatorluğunun kurucularının kendileri olduklarını Kav,KOVi-KAVi ile KAYI'nın aynı boy olduğunu geçen yüzyıllar boyunca unuttuklarından bu konuda aşiret mensupları fikir yürütemiyorlar. Osmanlı imparatorluğunun kurucuları oldukları yapılan araştırmalarla kesin olarak tespit edilmiş osmanlı arşivlerindede bu konuyla alakalı pek çok bilgiye ulaşılmıştır.. Bizim görüşümüze göre KÜRTÇE konuşan Oğuz Kürt Boyları sonradan KÜRTÇE;Yi öğrenmiş değillerdir. Mesele Sadece Orta asya'da bir zamanlar konuşulan(Eski dil Türkçe) Eski Oğuz-Uygur-Özbek Dilinin BiR TÜR LEHÇESi;Ni halen muhafaza etmiş olmalarından ibarettir. DiL Bölümünde yayınlayacağımız Orijinal KÜRTÇE Kelimelerin kökenine indikçe, bunların ÖZ BE ÖZ TÜRKÇE olduklarını görmüş olacağız. Kısacası KÜRTÇE zannedilen GURANiCE-GURMANÇCA Lehçenin Eski TÜRKÇE olduğunu göreceğiz. Yabancı kelimelerin dışında, net kalan KÜRTÇE kelimelerin Anadolu TÜRKLERiNCE unutulan Orijinal ESKi ANA DiL TÜRKÇE olduğunu anlamış olacağız. Kürtçe konuşan Siverek Karakeçilileri, Söğüt;teki KAYI BOYU;NA bağlı bir aşiret koludur. KARAKEÇiLi'ler 'Osmanlı Devletinin Kuruluş Şenliklerine' her yıl katılırlar.Aynı şekilde aşiretin asıl büyük kolları (kav, kavi,ko vi, gibi aşiret isimleri altında)adıyaman, malatya,urfa,azerbeycan,ırak,iran,suriyede çok büyük guruplar olarak yaşarken iç anadoluda bazı illerde de daha küçük guruplar olduğu,da tespit edilmiştir. Cumhuriyet ilkelerine sıkı sıkıya bağlı bir aşirettir.( Kavimler ve Aşiretler;kitabından alınmıştır)
Ko'vi,Kavi,Kav,(Kayı) Asireti: KAVi Aşiretinden olduklarını söyleyenler, kelimenin telaffuz farklılığından dolayı Oğuz Boyu olduklarını bilememektedirler. KAVI kelimesinin aslının KAYI olduğunu, KAYI Boyu'nun da Oğuzlar'ın 24 boyundan biri olduğunu, asıl Osmanlı imparatorluğunun kurucularının kendileri olduklarını Kav,KOVi-KAVi ile KAYI'nın aynı boy olduğunu geçen yüzyıllar boyunca unuttuklarından bu konuda aşiret mensupları fikir yürütemiyorlar. Osmanlı imparatorluğunun kurucuları oldukları yapılan araştırmalarla kesin olarak tespit edilmiş osmanlı arşivlerindede bu konuyla alakalı pek çok bilgiye ulaşılmıştır.. Bizim görüşümüze göre KÜRTÇE konuşan Oğuz Kürt Boyları sonradan KÜRTÇE;Yi öğrenmiş değillerdir. Mesele Sadece Orta asya'da bir zamanlar konuşulan(Eski dil Türkçe) Eski Oğuz-Uygur-Özbek Dilinin BiR TÜR LEHÇESi;Ni halen muhafaza etmiş olmalarından ibarettir. DiL Bölümünde yayınlayacağımız Orijinal KÜRTÇE Kelimelerin kökenine indikçe, bunların ÖZ BE ÖZ TÜRKÇE olduklarını görmüş olacağız. Kısacası KÜRTÇE zannedilen GURANiCE-GURMANÇCA Lehçenin Eski TÜRKÇE olduğunu göreceğiz. Yabancı kelimelerin dışında, net kalan KÜRTÇE kelimelerin Anadolu TÜRKLERiNCE unutulan Orijinal ESKi ANA DiL TÜRKÇE olduğunu anlamış olacağız. Kürtçe konuşan Siverek Karakeçilileri, Söğüt;teki KAYI BOYU;NA bağlı bir aşiret koludur. KARAKEÇiLi'ler 'Osmanlı Devletinin Kuruluş Şenliklerine' her yıl katılırlar.Aynı şekilde aşiretin asıl büyük kolları (kav, kavi,ko vi, gibi aşiret isimleri altında)adıyaman, malatya,urfa,azerbeycan,ırak,iran,suriyede çok büyük guruplar olarak yaşarken iç anadoluda bazı illerde de daha küçük guruplar olduğu,da tespit edilmiştir. Cumhuriyet ilkelerine sıkı sıkıya bağlı bir aşirettir.Tarihçilerin yaptıkları araştırmalarda o dönemden bu güne ulaşan tarihi vesikalarda kavi aşiretinin adına rastlanmaması bu dönemdede kayı diye bir aşiretin izine rastlanmamasıda kayı boyunun kesin olarak şu anki kavi aşireti olduğunu doğrulamaktadır,ayrıca aşiretin yaşlılarının dedelerinden duydukları kadarıyla horasandan geldiklerini söylemeleride Kayı aşiretinin menşei olan Ebul gazi Banadır Hanın Şecere,i Terâkime adlı eserindede horasandan gelindiğine dair bilgilerin olmasıda bu tezi doğrulamaktadır.
Kayilarin 9. asirdan itibaren Selçukilerle beraber Ceyhun nehrini geçerek Iran’a geldikleri konusunda bilginler hemfikirdir.
Bir rivayete göre Ceyhun’u geçen kayilar Horasan’da Merv ve Mahan taraflarina yerlesmisler sonra Mogol baskilari üzerine yerlerini birakarak Azerbaycan’a ve dogu Anadolu’da Ahlat tarafina gelmislerdir. Bu kayitlara göre kayi boyu Selçukilerle beraber Horasan’a ve Mogollarin baskilari üzerine Celalüddin Harzemsah ile Azerbaycan’a ve dogu Anadolu’ya hicret eylemis oluyorlar. Muhtelif rivayetlerin tetkikine bakilarak Kayilarin Harzemşah kuvvetleri arasinda dogu Anadolu’ya geldikleri zanni kuvvetli olup meshur ananeye de uymaktadir.Bugün Adıyaman Şanlıurfa / Halfeti,Çorum,Sivas,Malatya, Suriye ,Irak ve iranda tahmini 100 den fazla köy ve kasabada kayı, aşireti mensupları),( kavi ,kav aşireti,) yoğun olarak yaşamaktadır. Türkiyede,ki en büyük aşiretlerden biridir,bu aşirette kılasik ağa mantığıyla hareket edilmez aşiretin geneli okumuş ve bilinçli insanlardan oluşmaktadır.Bu aşiret kurtuluş savaşında,da milli mücadeleye büyük katkısı olmuş olan bir aşirettir, aşiret halen güneydoğuda korucu olarak terörüstlerle çatışmaktadır.
Bir rivayete göre Ceyhun’u geçen kayilar Horasan’da Merv ve Mahan taraflarina yerlesmisler sonra Mogol baskilari üzerine yerlerini birakarak Azerbaycan’a ve dogu Anadolu’da Ahlat tarafina gelmislerdir. Bu kayitlara göre kayi boyu Selçukilerle beraber Horasan’a ve Mogollarin baskilari üzerine Celalüddin Harzemsah ile Azerbaycan’a ve dogu Anadolu’ya hicret eylemis oluyorlar. Muhtelif rivayetlerin tetkikine bakilarak Kayilarin Harzemşah kuvvetleri arasinda dogu Anadolu’ya geldikleri zanni kuvvetli olup meshur ananeye de uymaktadir.Bugün Adıyaman Şanlıurfa / Halfeti,Çorum,Sivas,Malatya, Suriye ,Irak ve iranda tahmini 100 den fazla köy ve kasabada kayı, aşireti mensupları),( kavi ,kav aşireti,) yoğun olarak yaşamaktadır. Türkiyede,ki en büyük aşiretlerden biridir,bu aşirette kılasik ağa mantığıyla hareket edilmez aşiretin geneli okumuş ve bilinçli insanlardan oluşmaktadır.Bu aşiret kurtuluş savaşında,da milli mücadeleye büyük katkısı olmuş olan bir aşirettir, aşiret halen güneydoğuda korucu olarak terörüstlerle çatışmaktadır.
kavi aşireti Erzincan yakınlarındaki Yassıçimen;de Moğollarla;la savaşan ve Anadolu Selçuklu ordusuna yardım edip, savaşın kazanılmasında rol oynamışlar ve Anadolu Selçuklu Sultanı;nın takdirini kazanmışlardır.
O yıl Moğol ordusu Sivas;a doğru ilerlemekte idi. Nihayet Selçuklularla Moğol ordusu Sivas;ın Hafikkale civarında savaşa tutuştular. Ertuğrul bu harbi duyar duymaz kuvvetlerini alarak o tarafa gitti. Bir dağın yamacında iki ordunun çarpıştığını seyrettiler. Bunlardan Anadolu Selçuklu ordusu yenilmek üzere, diğer taraf tada Moğollar galip gelmek üzere idi. Bunu gören Ertuğrul Gazi maiyetindeki Koç yiğitlerine dedi ki:
Yiğitlerim Savaşa Hazırmısınız,
Derhal mağlup olmak üzere olan Selçuklulara yardıma karar verildi. Kayı),(bugün kullanılan adıyla kavi aşireti,kav aşireti,) yiğitleri dağdan bir çığ gibi harp meydanına daldılar. Kılıçlar oynadı, oklar çekildi, kavga yeniden kızıştı. Çok geçmeden galipler mağlup duruma düştüler. ilk mağlup olanlar Selçuklular kısa bir zamanda galip bir duruma geçtiler, Moğollar ise perişan bir halde kaçtılar.
Kayıların bu yardımlarından Sultan Alaeddin çok memnun oldu. Kayı,(kavi) aşiretinin beyi olarak Ertuğrul;u tanıdı. Sultan Alaeddin. Ertuğrul Gazi;yi, Bizans hududuna uçbeyi tayin etti. Kayı kabilesine Söğüt kasabasını kışlak, Domaniç yaylasını da yaylak olarak verdi. Ertuğrul Gazi, Karacadağ;dan Kayı aşiretini alarak Söğüt&;e geldi.
Ertuğrul Gazi, çok geçmeden, maiyetindeki kılıç erleri ile Bizanslılarla savaşa girişti. Bizanslılara ait, Sultanönü bölgesi ile Karacahisar;ı fethetti. Bu zaferleri duyan Anadolu;nun muhtelif bölgelerindeki kılıç erleri, Ertuğrul;un etrafında toplandılar. Hudut boyu serdengeçti akıncılarla doldu.
Ertuğrul;un değerli kumandanları şunlardı: Akçakoca, Konuralp, Turgut Alp, Saltuk Alp, Aykut Alp, Samsa Çavuş, Hasan Alp, Karamürsel, Akbaş, Kocaoğlan... Bu kumandanlar kuvvetleri ile gece;gündüz demeden Bizans;a doğru akınlarına devam ettiler.
Ertuğrul;un karısı Hayme Ana, bir oğlan çocuk doğurdu. Bu çocuğun adını Otman koydular. Sonradan Otman, ;Osman; adı ile anıldı. Ertuğrul;un diğer oğulları Sarubalı ile Gündüz Alp;tir. Küçük Osman, Söğüt kasabasında kılıç erleri arasında büyüdü. Beş yaşına geldiği zaman, bir gün babası onu, Konya;ya beraberinde götürdü. O gün Hazret-i Mevlânâ;yı ziyarete gittiler. Mevlânâ Ertuğrul;u ve yanındaki oğlunu görünce şöyle deki:
Sultan Alaeddin, Baba ishak;ı kendine baba yaptıysa, ben de bu küçüğü kendime evlat edindim.
Mevlânâ; Osman;ı sevdi ve ona hayır duada bulundu.
Ertuğrul Gazi, Söğüt;te oturuyordu. Bir gün köyleri dolaşmaya çıkmıştı. Akşam olunca itburnu köyünde bulunan ulemâdan bir zâtın evinde misafir kaldı. Ev sahibi Ertuğrul;a fazlaca ikramda bulundu. Ertuğrul, gece yatacağı zaman rafta bulunan bir kitabı görüp,
Bu kitap nedir ? Diye sordu.
Ev sahibi:
Bu kitap, Allah (c.c.) tarafından Hazret-i Muhammed vasıtası ile, insanlara doğru yolu göstermek üzere gönderilen Kur&;an-ı Kerîm;dir...dedi ve odadan çıkıp gitti.
Ertuğrul, serilmiş yatağa yatmayıp, Kur;an-ı Kerim;in önünde el bağlayıp, sabaha kadar ayakta durdu. Ancak güneş doğarken yatağa girdi. Uyur uyumaz bir rüya gördü. Rüyasında bir pîr ona:
Sen, Tanrı sözü olan Kuran-ı Kerîm&e halis bir kalp ile saygı gösterdin; bunun için sana mükafat olarak evlat ve torunlarına padişahlık verildi. Bütün neslin aziz olsun... dedi.
Ertuğrul, bu sözlerin dehşetinden uyandı. Ev sahibine de bu rüyasını anlattı. Osmanlı Devletinin Kuruluşu adlı bir eser yazan ingiliz tarihçisi Gibbons, bu hadiseyi ele alarak, Ertuğrul Gazi;nin Müslüman olmayıp, Şaman dininde olduğunu yazmaktadır. Halbuki bu fikir yanlıştır.
Ertuğrul Gazi, hudut boyunda Bizanslılarla durmadan savaştı. Fakat kılıcının hakkı olarak kazandığı bu yerleri Selçuk Sultanına verdi.
Ertuğrul Gazi, bu savaşları ile Osmanlı Devletinin arsasını hazırlamıştı. Ertuğrul, artık iyice ihtiyarlamış, işlerini büyük oğlu Gündüz Alp;e bırakmıştı. Küçük oğlu Osman da, serhat boylarında düşmanlarla çarpışmakta idi.
Bazı kaynaklarda da Söğüt&;ün Ertuğrul Gazi;ye veriliş tarihi olarak 1270 tür. yılını vermektedir. Bu tarih tartışma konusu olmakla birlikte kesin olan bir şey vardır. O da OSMANLI DEVLETiNiN TEMELLERiNiN SÖĞÜT;TE ATILMIŞ OLMASIDIR; Zira, Ertuğrul Gazi 1281 yılında 90 yaşında vefat ettiğinde, Osmanlıların bölgeye kararlı olarak yerleştiklerinin bir kanıtı olarak Söğüt&;e gömülmüştür. Bugün Adıyaman Şanlıurfa / Halfeti,Çorum,Sivas,Malatya, Suriye ,Irak ve iranda tahmini 100 den fazla köy ve kasabada kayı, aşireti mensupları),(bugün kullanılan adıyla kavi ,kav aşireti,) yoğun olarak yaşamaktadır. Türkiyede,ki en büyük aşiretlerden biridir,bu aşirette kılasik ağa mantığıyla hareket edilmez aşiretin geneli okumuş ve bilinçli insanlardan oluşmaktadır.Bu aşiret kurtuluş savaşında,da milli mücadeleye büyük katkısı olmuş olan bir aşirettir.
Halen aşiretin çoğunluğu doğu ve güneydoğuda korucu olarak görev almaktadır.Tarihçilerin yaptıkları araştırmalarda o dönemden bu güne ulaşan tarihi vesikalarda kavi aşiretinin adına rastlanmaması bu dönemdede kayı diye bir aşiretin izine rastlanmamasıda kayı boyunun kesin olarak şu anki kavi aşireti olduğunu doğrulamaktadır,ayrıca aşiretin yaşlılarının dedelerinden duydukları kadarıyla horasandan geldiklerini söylemeleride Kayı aşiretinin menşei olan Oğuz Han;ın soy kütüğü, Reşideddin&;in Oğuzname&;sinde de horasandan gelindiğine dair bilgilerin olmasıda bu tezin doğruluğunu ispatlamaktadır.
( Türklerin Tarihi adlı kitapdan alınmıştır)
O yıl Moğol ordusu Sivas;a doğru ilerlemekte idi. Nihayet Selçuklularla Moğol ordusu Sivas;ın Hafikkale civarında savaşa tutuştular. Ertuğrul bu harbi duyar duymaz kuvvetlerini alarak o tarafa gitti. Bir dağın yamacında iki ordunun çarpıştığını seyrettiler. Bunlardan Anadolu Selçuklu ordusu yenilmek üzere, diğer taraf tada Moğollar galip gelmek üzere idi. Bunu gören Ertuğrul Gazi maiyetindeki Koç yiğitlerine dedi ki:
Yiğitlerim Savaşa Hazırmısınız,
Derhal mağlup olmak üzere olan Selçuklulara yardıma karar verildi. Kayı),(bugün kullanılan adıyla kavi aşireti,kav aşireti,) yiğitleri dağdan bir çığ gibi harp meydanına daldılar. Kılıçlar oynadı, oklar çekildi, kavga yeniden kızıştı. Çok geçmeden galipler mağlup duruma düştüler. ilk mağlup olanlar Selçuklular kısa bir zamanda galip bir duruma geçtiler, Moğollar ise perişan bir halde kaçtılar.
Kayıların bu yardımlarından Sultan Alaeddin çok memnun oldu. Kayı,(kavi) aşiretinin beyi olarak Ertuğrul;u tanıdı. Sultan Alaeddin. Ertuğrul Gazi;yi, Bizans hududuna uçbeyi tayin etti. Kayı kabilesine Söğüt kasabasını kışlak, Domaniç yaylasını da yaylak olarak verdi. Ertuğrul Gazi, Karacadağ;dan Kayı aşiretini alarak Söğüt&;e geldi.
Ertuğrul Gazi, çok geçmeden, maiyetindeki kılıç erleri ile Bizanslılarla savaşa girişti. Bizanslılara ait, Sultanönü bölgesi ile Karacahisar;ı fethetti. Bu zaferleri duyan Anadolu;nun muhtelif bölgelerindeki kılıç erleri, Ertuğrul;un etrafında toplandılar. Hudut boyu serdengeçti akıncılarla doldu.
Ertuğrul;un değerli kumandanları şunlardı: Akçakoca, Konuralp, Turgut Alp, Saltuk Alp, Aykut Alp, Samsa Çavuş, Hasan Alp, Karamürsel, Akbaş, Kocaoğlan... Bu kumandanlar kuvvetleri ile gece;gündüz demeden Bizans;a doğru akınlarına devam ettiler.
Ertuğrul;un karısı Hayme Ana, bir oğlan çocuk doğurdu. Bu çocuğun adını Otman koydular. Sonradan Otman, ;Osman; adı ile anıldı. Ertuğrul;un diğer oğulları Sarubalı ile Gündüz Alp;tir. Küçük Osman, Söğüt kasabasında kılıç erleri arasında büyüdü. Beş yaşına geldiği zaman, bir gün babası onu, Konya;ya beraberinde götürdü. O gün Hazret-i Mevlânâ;yı ziyarete gittiler. Mevlânâ Ertuğrul;u ve yanındaki oğlunu görünce şöyle deki:
Sultan Alaeddin, Baba ishak;ı kendine baba yaptıysa, ben de bu küçüğü kendime evlat edindim.
Mevlânâ; Osman;ı sevdi ve ona hayır duada bulundu.
Ertuğrul Gazi, Söğüt;te oturuyordu. Bir gün köyleri dolaşmaya çıkmıştı. Akşam olunca itburnu köyünde bulunan ulemâdan bir zâtın evinde misafir kaldı. Ev sahibi Ertuğrul;a fazlaca ikramda bulundu. Ertuğrul, gece yatacağı zaman rafta bulunan bir kitabı görüp,
Bu kitap nedir ? Diye sordu.
Ev sahibi:
Bu kitap, Allah (c.c.) tarafından Hazret-i Muhammed vasıtası ile, insanlara doğru yolu göstermek üzere gönderilen Kur&;an-ı Kerîm;dir...dedi ve odadan çıkıp gitti.
Ertuğrul, serilmiş yatağa yatmayıp, Kur;an-ı Kerim;in önünde el bağlayıp, sabaha kadar ayakta durdu. Ancak güneş doğarken yatağa girdi. Uyur uyumaz bir rüya gördü. Rüyasında bir pîr ona:
Sen, Tanrı sözü olan Kuran-ı Kerîm&e halis bir kalp ile saygı gösterdin; bunun için sana mükafat olarak evlat ve torunlarına padişahlık verildi. Bütün neslin aziz olsun... dedi.
Ertuğrul, bu sözlerin dehşetinden uyandı. Ev sahibine de bu rüyasını anlattı. Osmanlı Devletinin Kuruluşu adlı bir eser yazan ingiliz tarihçisi Gibbons, bu hadiseyi ele alarak, Ertuğrul Gazi;nin Müslüman olmayıp, Şaman dininde olduğunu yazmaktadır. Halbuki bu fikir yanlıştır.
Ertuğrul Gazi, hudut boyunda Bizanslılarla durmadan savaştı. Fakat kılıcının hakkı olarak kazandığı bu yerleri Selçuk Sultanına verdi.
Ertuğrul Gazi, bu savaşları ile Osmanlı Devletinin arsasını hazırlamıştı. Ertuğrul, artık iyice ihtiyarlamış, işlerini büyük oğlu Gündüz Alp;e bırakmıştı. Küçük oğlu Osman da, serhat boylarında düşmanlarla çarpışmakta idi.
Bazı kaynaklarda da Söğüt&;ün Ertuğrul Gazi;ye veriliş tarihi olarak 1270 tür. yılını vermektedir. Bu tarih tartışma konusu olmakla birlikte kesin olan bir şey vardır. O da OSMANLI DEVLETiNiN TEMELLERiNiN SÖĞÜT;TE ATILMIŞ OLMASIDIR; Zira, Ertuğrul Gazi 1281 yılında 90 yaşında vefat ettiğinde, Osmanlıların bölgeye kararlı olarak yerleştiklerinin bir kanıtı olarak Söğüt&;e gömülmüştür. Bugün Adıyaman Şanlıurfa / Halfeti,Çorum,Sivas,Malatya, Suriye ,Irak ve iranda tahmini 100 den fazla köy ve kasabada kayı, aşireti mensupları),(bugün kullanılan adıyla kavi ,kav aşireti,) yoğun olarak yaşamaktadır. Türkiyede,ki en büyük aşiretlerden biridir,bu aşirette kılasik ağa mantığıyla hareket edilmez aşiretin geneli okumuş ve bilinçli insanlardan oluşmaktadır.Bu aşiret kurtuluş savaşında,da milli mücadeleye büyük katkısı olmuş olan bir aşirettir.
Halen aşiretin çoğunluğu doğu ve güneydoğuda korucu olarak görev almaktadır.Tarihçilerin yaptıkları araştırmalarda o dönemden bu güne ulaşan tarihi vesikalarda kavi aşiretinin adına rastlanmaması bu dönemdede kayı diye bir aşiretin izine rastlanmamasıda kayı boyunun kesin olarak şu anki kavi aşireti olduğunu doğrulamaktadır,ayrıca aşiretin yaşlılarının dedelerinden duydukları kadarıyla horasandan geldiklerini söylemeleride Kayı aşiretinin menşei olan Oğuz Han;ın soy kütüğü, Reşideddin&;in Oğuzname&;sinde de horasandan gelindiğine dair bilgilerin olmasıda bu tezin doğruluğunu ispatlamaktadır.
( Türklerin Tarihi adlı kitapdan alınmıştır)
Kayı,kav,kavi Aşireti, Moğol istilası nedeni ile kendine yeni bir yurt bulmak için, Horasan;ın Merv şehri yakınındaki, Mahan bölgesinden, Gündüz Bey (Süleyman Şah) ( Ertuğrul Gazi&;nin babasının adı birçok kaynakta Süleyman Şah olarak geçmektedir. Uzun süre tartışmaya sebep olan bu konu üzerinde ; Osman b.Ertuğrul b.Gündüz ibaresinin yazılı olduğu, Osman Bey;e ait bir sikkenin bulunmasıyla, tarihçiler kesinliğe kavuştuğunu savunmaktadır. ) komutasında gelerek Anadolu&;ya girdi. Önce Ahlat-Van Gölü civarında iki yıl ikamet edip, 1221 yılına doğru Erzincan&;a, oradan da Halep&;e geçtiler. Atının üzerinde Fırat Nehri&;ne giren Gündüz Bey (Süleyman Şah) boğulmuş ve aşiret başsızlaşmıştır. Obanın içinde bulunan Kayı dışındaki),(bugün kullanılan adıyla kavi aşireti,kav aşireti,) Oğuz boyları, Suriye&;ye gitti. Gündüz Bey&;in dört oğlundan Gündoğdu Bey ve Sungur Tekin, aşiretin çoğunu toplayıp Orta Asya;ya geri döndü.
Diğer iki kardeş Dündar Bey,Ertuğrul Bey ve anneleri Hayme Ana, (Çadıranası, Çadır büyüğü anlamına gelir.) 400 çadırlık aşiretle ortada kalınca, Anadolu Selçuklu Sultanı, Alaaddin Keykubat;tan yurt istemişler ve kendilerine Ankara yakınlarındaki Karacadağ yaylası verilmiştir. Karacadağ&;a doğru yol alınırken Erzincan yakınlarındaki Yassıçimen;de Harzemşahlar;la savaşan ve Anadolu Selçuklu ordusuna yardım edip, savaşın kazanılmasında rol oynamışlar ve Anadolu Selçuklu Sultanı;nın takdirini kazanmışlardır.
kavi aşireti Erzincan yakınlarındaki Yassıçimen;de Moğollarla;la savaşan ve Anadolu Selçuklu ordusuna yardım edip, savaşın kazanılmasında rol oynamışlar ve Anadolu Selçuklu Sultanı;nın takdirini kazanmışlardır.
O yıl Moğol ordusu Sivas;a doğru ilerlemekte idi. Nihayet Selçuklularla Moğol ordusu Sivas;ın Hafikkale civarında savaşa tutuştular. Ertuğrul bu harbi duyar duymaz kuvvetlerini alarak o tarafa gitti. Bir dağın yamacında iki ordunun çarpıştığını seyrettiler. Bunlardan Anadolu Selçuklu ordusu yenilmek üzere, diğer taraf tada Moğollar galip gelmek üzere idi. Bunu gören Ertuğrul Gazi maiyetindeki Koç yiğitlerine dedi ki:
Yiğitlerim Savaşa Hazırmısınız,
Derhal mağlup olmak üzere olan Selçuklulara yardıma karar verildi. Kayı),(bugün kullanılan adıyla kavi aşireti,kav aşireti,) yiğitleri dağdan bir çığ gibi harp meydanına daldılar. Kılıçlar oynadı, oklar çekildi, kavga yeniden kızıştı. Çok geçmeden galipler mağlup duruma düştüler. ilk mağlup olanlar Selçuklular kısa bir zamanda galip bir duruma geçtiler, Moğollar ise perişan bir halde kaçtılar.
Kayıların bu yardımlarından Sultan Alaeddin çok memnun oldu. Kayı,(kavi) aşiretinin beyi olarak Ertuğrul;u tanıdı. Sultan Alaeddin. Ertuğrul Gazi;yi, Bizans hududuna uçbeyi tayin etti. Kayı kabilesine Söğüt kasabasını kışlak, Domaniç yaylasını da yaylak olarak verdi. Ertuğrul Gazi, Karacadağ;dan Kayı aşiretini alarak Söğüt&;e geldi.
Ertuğrul Gazi, çok geçmeden, maiyetindeki kılıç erleri ile Bizanslılarla savaşa girişti. Bizanslılara ait, Sultanönü bölgesi ile Karacahisar;ı fethetti. Bu zaferleri duyan Anadolu;nun muhtelif bölgelerindeki kılıç erleri, Ertuğrul;un etrafında toplandılar. Hudut boyu serdengeçti akıncılarla doldu.
Ertuğrul;un değerli kumandanları şunlardı: Akçakoca, Konuralp, Turgut Alp, Saltuk Alp, Aykut Alp, Samsa Çavuş, Hasan Alp, Karamürsel, Akbaş, Kocaoğlan... Bu kumandanlar kuvvetleri ile gece;gündüz demeden Bizans;a doğru akınlarına devam ettiler.
Ertuğrul;un karısı Hayme Ana, bir oğlan çocuk doğurdu. Bu çocuğun adını Otman koydular. Sonradan Otman, ;Osman; adı ile anıldı. Ertuğrul;un diğer oğulları Sarubalı ile Gündüz Alp;tir. Küçük Osman, Söğüt kasabasında kılıç erleri arasında büyüdü. Beş yaşına geldiği zaman, bir gün babası onu, Konya;ya beraberinde götürdü. O gün Hazret-i Mevlânâ;yı ziyarete gittiler. Mevlânâ Ertuğrul;u ve yanındaki oğlunu görünce şöyle deki:
Sultan Alaeddin, Baba ishak;ı kendine baba yaptıysa, ben de bu küçüğü kendime evlat edindim.
Mevlânâ; Osman;ı sevdi ve ona hayır duada bulundu.
Ertuğrul Gazi, Söğüt;te oturuyordu. Bir gün köyleri dolaşmaya çıkmıştı. Akşam olunca itburnu köyünde bulunan ulemâdan bir zâtın evinde misafir kaldı. Ev sahibi Ertuğrul;a fazlaca ikramda bulundu. Ertuğrul, gece yatacağı zaman rafta bulunan bir kitabı görüp,
Bu kitap nedir ? Diye sordu.
Ev sahibi:
Bu kitap, Allah (c.c.) tarafından Hazret-i Muhammed vasıtası ile, insanlara doğru yolu göstermek üzere gönderilen Kur&;an-ı Kerîm;dir...dedi ve odadan çıkıp gitti.
Ertuğrul, serilmiş yatağa yatmayıp, Kur;an-ı Kerim;in önünde el bağlayıp, sabaha kadar ayakta durdu. Ancak güneş doğarken yatağa girdi. Uyur uyumaz bir rüya gördü. Rüyasında bir pîr ona:
Sen, Tanrı sözü olan Kuran-ı Kerîm&e halis bir kalp ile saygı gösterdin; bunun için sana mükafat olarak evlat ve torunlarına padişahlık verildi. Bütün neslin aziz olsun... dedi.
Ertuğrul, bu sözlerin dehşetinden uyandı. Ev sahibine de bu rüyasını anlattı. Osmanlı Devletinin Kuruluşu adlı bir eser yazan ingiliz tarihçisi Gibbons, bu hadiseyi ele alarak, Ertuğrul Gazi;nin Müslüman olmayıp, Şaman dininde olduğunu yazmaktadır. Halbuki bu fikir yanlıştır.
Ertuğrul Gazi, hudut boyunda Bizanslılarla durmadan savaştı. Fakat kılıcının hakkı olarak kazandığı bu yerleri Selçuk Sultanına verdi.
Ertuğrul Gazi, bu savaşları ile Osmanlı Devletinin arsasını hazırlamıştı. Ertuğrul, artık iyice ihtiyarlamış, işlerini büyük oğlu Gündüz Alp;e bırakmıştı. Küçük oğlu Osman da, serhat boylarında düşmanlarla çarpışmakta idi.
Bazı kaynaklarda da Söğüt&;ün Ertuğrul Gazi;ye veriliş tarihi olarak 1270 tür. yılını vermektedir. Bu tarih tartışma konusu olmakla birlikte kesin olan bir şey vardır. O da OSMANLI DEVLETiNiN TEMELLERiNiN SÖĞÜT;TE ATILMIŞ OLMASIDIR; Zira, Ertuğrul Gazi 1281 yılında 90 yaşında vefat ettiğinde, Osmanlıların bölgeye kararlı olarak yerleştiklerinin bir kanıtı olarak Söğüt&;e gömülmüştür. Bugün Adıyaman Şanlıurfa / Halfeti,Çorum,Sivas,Malatya, Suriye ,Irak ve iranda tahmini 100 den fazla köy ve kasabada kayı, aşireti mensupları),(bugün kullanılan adıyla kavi ,kav aşireti,) yoğun olarak yaşamaktadır. Türkiyede,ki en büyük aşiretlerden biridir,bu aşirette kılasik ağa mantığıyla hareket edilmez aşiretin geneli okumuş ve bilinçli insanlardan oluşmaktadır.Bu aşiret kurtuluş savaşında,da milli mücadeleye büyük katkısı olmuş olan bir aşirettir.
Halen aşiretin çoğunluğu doğu ve güneydoğuda korucu olarak görev almaktadır.
Diğer iki kardeş Dündar Bey,Ertuğrul Bey ve anneleri Hayme Ana, (Çadıranası, Çadır büyüğü anlamına gelir.) 400 çadırlık aşiretle ortada kalınca, Anadolu Selçuklu Sultanı, Alaaddin Keykubat;tan yurt istemişler ve kendilerine Ankara yakınlarındaki Karacadağ yaylası verilmiştir. Karacadağ&;a doğru yol alınırken Erzincan yakınlarındaki Yassıçimen;de Harzemşahlar;la savaşan ve Anadolu Selçuklu ordusuna yardım edip, savaşın kazanılmasında rol oynamışlar ve Anadolu Selçuklu Sultanı;nın takdirini kazanmışlardır.
kavi aşireti Erzincan yakınlarındaki Yassıçimen;de Moğollarla;la savaşan ve Anadolu Selçuklu ordusuna yardım edip, savaşın kazanılmasında rol oynamışlar ve Anadolu Selçuklu Sultanı;nın takdirini kazanmışlardır.
O yıl Moğol ordusu Sivas;a doğru ilerlemekte idi. Nihayet Selçuklularla Moğol ordusu Sivas;ın Hafikkale civarında savaşa tutuştular. Ertuğrul bu harbi duyar duymaz kuvvetlerini alarak o tarafa gitti. Bir dağın yamacında iki ordunun çarpıştığını seyrettiler. Bunlardan Anadolu Selçuklu ordusu yenilmek üzere, diğer taraf tada Moğollar galip gelmek üzere idi. Bunu gören Ertuğrul Gazi maiyetindeki Koç yiğitlerine dedi ki:
Yiğitlerim Savaşa Hazırmısınız,
Derhal mağlup olmak üzere olan Selçuklulara yardıma karar verildi. Kayı),(bugün kullanılan adıyla kavi aşireti,kav aşireti,) yiğitleri dağdan bir çığ gibi harp meydanına daldılar. Kılıçlar oynadı, oklar çekildi, kavga yeniden kızıştı. Çok geçmeden galipler mağlup duruma düştüler. ilk mağlup olanlar Selçuklular kısa bir zamanda galip bir duruma geçtiler, Moğollar ise perişan bir halde kaçtılar.
Kayıların bu yardımlarından Sultan Alaeddin çok memnun oldu. Kayı,(kavi) aşiretinin beyi olarak Ertuğrul;u tanıdı. Sultan Alaeddin. Ertuğrul Gazi;yi, Bizans hududuna uçbeyi tayin etti. Kayı kabilesine Söğüt kasabasını kışlak, Domaniç yaylasını da yaylak olarak verdi. Ertuğrul Gazi, Karacadağ;dan Kayı aşiretini alarak Söğüt&;e geldi.
Ertuğrul Gazi, çok geçmeden, maiyetindeki kılıç erleri ile Bizanslılarla savaşa girişti. Bizanslılara ait, Sultanönü bölgesi ile Karacahisar;ı fethetti. Bu zaferleri duyan Anadolu;nun muhtelif bölgelerindeki kılıç erleri, Ertuğrul;un etrafında toplandılar. Hudut boyu serdengeçti akıncılarla doldu.
Ertuğrul;un değerli kumandanları şunlardı: Akçakoca, Konuralp, Turgut Alp, Saltuk Alp, Aykut Alp, Samsa Çavuş, Hasan Alp, Karamürsel, Akbaş, Kocaoğlan... Bu kumandanlar kuvvetleri ile gece;gündüz demeden Bizans;a doğru akınlarına devam ettiler.
Ertuğrul;un karısı Hayme Ana, bir oğlan çocuk doğurdu. Bu çocuğun adını Otman koydular. Sonradan Otman, ;Osman; adı ile anıldı. Ertuğrul;un diğer oğulları Sarubalı ile Gündüz Alp;tir. Küçük Osman, Söğüt kasabasında kılıç erleri arasında büyüdü. Beş yaşına geldiği zaman, bir gün babası onu, Konya;ya beraberinde götürdü. O gün Hazret-i Mevlânâ;yı ziyarete gittiler. Mevlânâ Ertuğrul;u ve yanındaki oğlunu görünce şöyle deki:
Sultan Alaeddin, Baba ishak;ı kendine baba yaptıysa, ben de bu küçüğü kendime evlat edindim.
Mevlânâ; Osman;ı sevdi ve ona hayır duada bulundu.
Ertuğrul Gazi, Söğüt;te oturuyordu. Bir gün köyleri dolaşmaya çıkmıştı. Akşam olunca itburnu köyünde bulunan ulemâdan bir zâtın evinde misafir kaldı. Ev sahibi Ertuğrul;a fazlaca ikramda bulundu. Ertuğrul, gece yatacağı zaman rafta bulunan bir kitabı görüp,
Bu kitap nedir ? Diye sordu.
Ev sahibi:
Bu kitap, Allah (c.c.) tarafından Hazret-i Muhammed vasıtası ile, insanlara doğru yolu göstermek üzere gönderilen Kur&;an-ı Kerîm;dir...dedi ve odadan çıkıp gitti.
Ertuğrul, serilmiş yatağa yatmayıp, Kur;an-ı Kerim;in önünde el bağlayıp, sabaha kadar ayakta durdu. Ancak güneş doğarken yatağa girdi. Uyur uyumaz bir rüya gördü. Rüyasında bir pîr ona:
Sen, Tanrı sözü olan Kuran-ı Kerîm&e halis bir kalp ile saygı gösterdin; bunun için sana mükafat olarak evlat ve torunlarına padişahlık verildi. Bütün neslin aziz olsun... dedi.
Ertuğrul, bu sözlerin dehşetinden uyandı. Ev sahibine de bu rüyasını anlattı. Osmanlı Devletinin Kuruluşu adlı bir eser yazan ingiliz tarihçisi Gibbons, bu hadiseyi ele alarak, Ertuğrul Gazi;nin Müslüman olmayıp, Şaman dininde olduğunu yazmaktadır. Halbuki bu fikir yanlıştır.
Ertuğrul Gazi, hudut boyunda Bizanslılarla durmadan savaştı. Fakat kılıcının hakkı olarak kazandığı bu yerleri Selçuk Sultanına verdi.
Ertuğrul Gazi, bu savaşları ile Osmanlı Devletinin arsasını hazırlamıştı. Ertuğrul, artık iyice ihtiyarlamış, işlerini büyük oğlu Gündüz Alp;e bırakmıştı. Küçük oğlu Osman da, serhat boylarında düşmanlarla çarpışmakta idi.
Bazı kaynaklarda da Söğüt&;ün Ertuğrul Gazi;ye veriliş tarihi olarak 1270 tür. yılını vermektedir. Bu tarih tartışma konusu olmakla birlikte kesin olan bir şey vardır. O da OSMANLI DEVLETiNiN TEMELLERiNiN SÖĞÜT;TE ATILMIŞ OLMASIDIR; Zira, Ertuğrul Gazi 1281 yılında 90 yaşında vefat ettiğinde, Osmanlıların bölgeye kararlı olarak yerleştiklerinin bir kanıtı olarak Söğüt&;e gömülmüştür. Bugün Adıyaman Şanlıurfa / Halfeti,Çorum,Sivas,Malatya, Suriye ,Irak ve iranda tahmini 100 den fazla köy ve kasabada kayı, aşireti mensupları),(bugün kullanılan adıyla kavi ,kav aşireti,) yoğun olarak yaşamaktadır. Türkiyede,ki en büyük aşiretlerden biridir,bu aşirette kılasik ağa mantığıyla hareket edilmez aşiretin geneli okumuş ve bilinçli insanlardan oluşmaktadır.Bu aşiret kurtuluş savaşında,da milli mücadeleye büyük katkısı olmuş olan bir aşirettir.
Halen aşiretin çoğunluğu doğu ve güneydoğuda korucu olarak görev almaktadır.
WONDER INTERNATiONAL Dünya jet sosyetesinin emlakçısı,çalışanlarının milyon dolarlık pirimler aldığı söyleniyor, dünyanın en ünlüleriyle yaptığı reklamlar ve onlara sattığı gayrimenkullerle biliniyor.Ayrıca sınırsız ve çok farklı reklam kampanyalarıyla tanınan bir firma ,Türkiye'ye girmesi halinde de şu anda mevcut Remax,Century21,Coldwellbanker ve benzeri amerikan kökenli tüm emlak zincirlerine çok farklı emlak ve gayrimenkul sistemleriyle fark atacaklarını idda ediyorlar. Büyük ve diğerlerinden değişik yapılanması olan yine bir amerikan gayrimenkul zinciri.
Amerikalı bir gayrimenkul milyarderinin ve dubaili zannedersem milyarder petrol prenslerinden salem almoosa ,nın ortak olduğu bir gayrimenkul zinciri diye biliyorum.
Bir zamanlar kadıköy altıyolda açtıkları ilk şübeyle popiler olan müşteri olarak gittiğimde çıkmak istemediğim mc donalts a beş çeker diyebileceğim (ozamanlar burger king daha ortalıkta yoktu olsa oda zaten rakip olamazdı)efsane hamburgerci.
sıralamada 1,2,3,e;yazıyazan yanlışlıkla yazar olmuş tipler neye yorum yaptınız. size başlık olsun da rasgele yazı yazın gerisi hikaye ordada bir şey yokken neyin yorumunu yapmışlar bir anlayan varsa yazında bizde öğrenelim.
Wonder ınternational Dünya jet sosyetesinin emlakçısı,çalışanlarının milyon dolarlık pirimler aldığı söyleniyor,ayrıca dünyanın en ünlüleriyle yaptığı reklamlar ve onlara sattığı gayrimenkullerle biliniyor.Türkiyede şu anda mevcut Remax,Century21,Coldwellbanker ve benzeri amerikan kökenli tüm emlak zincirlerine çok farklı emlak ve gayrimenkul sistemleriyle fark atacaklarını idda eden büyük ve değişik yapılanması olan yine bir amerikan gayrimenkul zinciri.
Değerini ve niteliğini yitirmeksizin bir yerden başka bir yere götürülemeyen mallardır. Taşınmaz mallar da denilmektedir. Ev, arazi, apartman, gibi malları kapsar.Genel olarak fakirin ömür boyu para biriktirerek almaya çalıştığı ,lazlarında sülalecek yaparak bu garibanlara fahiş fiyatlarla gagaladığı bunlardan aldıkları paralarlada son model arabalarla kemençe çalarak ana caddelerde dolaştıkları taşınmazlara verilen addır.
allah inancını yitirdiğin andan itibaren aslında sen kendine olan inancınıda yitirmiş olursun,inançlar insanların ,insan gibi yaşamasını sağlayan sapkınlıkların peşinde koşmasını,engelleyen başkasının daha doğrusu tüm canlıların yaşam hakkı olduğunu insanlara hatırlatan,kaosu engelleyen görünmez ama herkesin bildiği bir anayasadır.
dünyada özellikle amerikada (WONDER INTERNATIONAL,REMAX,COLDWELL BANKER,CENTURY 21) en itibarlı meslek gurubu bizdeyse bazı amerikan şirketleri dışında itibarı yerlerde olan meslek gurubu
maykıl ceksın,ın emlakçısı daha doğrusu dünya jet sosyetesinin gayrimenkul danışmanı wonder ınternatıonal real estate
Dünya jet sosyetesinin emlakçısı,çalışanlarının milyon dolarlık pirimler aldığı söyleniyor,ayrıca dünyanın en ünlüleriyle yaptığı reklamlar ve onlara sattığı gayrimenkullerle biliniyor.Türkiyede şu anda mevcut Remax,Century21,Coldwellbanker ve benzeri amerikan kökenli tüm emlak zincirlerine çok farklı emlak ve gayrimenkul sistemleriyle fark atacaklarını idda eden büyük ve diğerlerinden değişik yapılanması olan yine bir amerikan gayrimenkul zinciri.
Ko'vi,Kavi,Kav,(Kayı) Asireti: KAVi Aşiretinden olduklarını söyleyenler, kelimenin telaffuz farklılığından dolayı Oğuz Boyu olduklarını bilememektedirler. KAVI kelimesinin aslının KAYI olduğunu, KAYI Boyu'nun da Oğuzlar'ın 24 boyundan biri olduğunu, asıl Osmanlı imparatorluğunun kurucularının kendileri olduklarını Kav,KOVi-KAVi ile KAYI'nın aynı boy olduğunu geçen yüzyıllar boyunca unuttuklarından bu konuda aşiret mensupları fikir yürütemiyorlar. Osmanlı imparatorluğunun kurucuları oldukları yapılan araştırmalarla kesin olarak tespit edilmiş osmanlı arşivlerindede bu konuyla alakalı pek çok bilgiye ulaşılmıştır.. Bizim görüşümüze göre KÜRTÇE konuşan Oğuz Kürt Boyları sonradan KÜRTÇE;Yi öğrenmiş değillerdir. Mesele Sadece Orta asya'da bir zamanlar konuşulan(Eski dil Türkçe) Eski Oğuz-Uygur-Özbek Dilinin BiR TÜR LEHÇESi;Ni halen muhafaza etmiş olmalarından ibarettir. DiL Bölümünde yayınlayacağımız Orijinal KÜRTÇE Kelimelerin kökenine indikçe, bunların ÖZ BE ÖZ TÜRKÇE olduklarını görmüş olacağız. Kısacası KÜRTÇE zannedilen GURANiCE-GURMANÇCA Lehçenin Eski TÜRKÇE olduğunu göreceğiz. Yabancı kelimelerin dışında, net kalan KÜRTÇE kelimelerin Anadolu TÜRKLERiNCE unutulan Orijinal ESKi ANA DiL TÜRKÇE olduğunu anlamış olacağız. Kürtçe konuşan Siverek Karakeçilileri, Söğüt;teki KAYI BOYU;NA bağlı bir aşiret koludur. KARAKEÇiLi'ler 'Osmanlı Devletinin Kuruluş Şenliklerine' her yıl katılırlar.Aynı şekilde aşiretin asıl büyük kolları (kav, kavi,ko vi, gibi aşiret isimleri altında)adıyaman, malatya,urfa,azerbeycan,ırak,iran,suriyede çok büyük guruplar olarak yaşarken iç anadoluda bazı illerde de daha küçük guruplar olduğu,da tespit edilmiştir. Cumhuriyet ilkelerine sıkı sıkıya bağlı bir aşirettir.( Kavimler ve Aşiretler;kitabından alınmıştır)