bugün

entry'ler (22)

babalarını cüzdan olarak gören kızlar

ellerinden gelse hiç konuşmadan işi halledebilecekleri atm tipi baba isterler bunlar.

şehirler arası aşk yaşamak

bi yere kadardır ilişki. kendini bir yıldan uzun süre sonunda hala koruyabilenler %3-5tir en fazla. ciddi ilişkilerin hazin sonu olabilir.

aşık olunmaması gereken birine aşık olmak

aşık olunmaması gereken kişi haketmeyen kişiyi de aynı bünyede barındırıyorsa kazık yenir aşktan el ayak çekilir. güvensizlik alır gider.

kilon sana yakışıyor

iltifat amaçlı düşünülmeden başlanmış cümlenin getirisi ve götürüsü arasında uçurumlar vardır. götürüsüdür tabiki fazla olan ilk başta karşı taraf sana bunu hissettirmesede.

facebook u olmayan sözlük yazarı

face'e girdikten sonra ortama ayak uydurup amele olmaktan kendini alamama korkusu taşırlar. halbuki bunu başarmak kolaydır. korkulmamalıdır.

guiza ya söylenecek tek cümle

fenerden kim senin bıngıldağına rövaşata çaktı?

fener opera

http://www.youtube.com/watch?v=RosbR3tISM0

çok duygusal bi parça dinleyin, hüzünlenin.

fenerbahçe

son maçtan sonra hakkının Türkiye kupası olmadığı bi kez daha anlaşılmıştır.

(bkz: fener opera)

avm ye gidip mal mal gezmek

daha beterleride vardır. mesai saatiyle birlikte avmye dalıp akşam kapanış saatine kadar ücretsiz bi köşede çöküp günü geçirirler.

sözlükte açılmamış başlığın google da gözükmesi

sayfa açıldığında hayal kırıklığı yaratsa da sonrasında sözlüğün reklamı için gayet iyi oluyor ilgi çekiyor zaten kapsamlı olan sözlük şahısalara olduğundan daha kapsamlı görünüyor.

8000000 uncu entry

az bi farkla kaçırmışım ama tuttursam mutlu mu olacaktım bunu gereksiz yere düşündüğüm kendince özel entry "idi".

müzikten anlayan telefon

telefonun almaya teşvik için gözümüzün içine içine bakması bir yana nokianın da model isimlerinde kendinden geçmesi hayal kırıklığına uğratmıştır bir kez daha. nedr yani bu şart mıdır yenilikçi veya dikkate alınması istenen ürün varsa alışılagelmişin dışında bi isimle ortaya atılması. sonra noluyo bi ayda havası bitiyo daha saçma isimi eni nesli çıkıyo. gereksiz hesaplar bunlar kanımca.

ilkokul çocukları

kendilerinden nefret ederim. bu öylesine değil çok sebeplilikle gelen bi duygu fırtınasıdır. yeni nesil küstahtır, terbiyesizdir, saygısızdır ve geleceğe dair umut vermemektedir. sözde performans ödevleri aile büyükleri tarafından yapılıp çocuk kolay not almaya ve kolaya kaçmaya yönlendirilir. ileride de herşeyin kolayına kaçan çocuktan ne bi yaratıcılık beklenir ne de başarıdır gelmesi umulan.

annenin değerinin anlaşıldığı anlar

üni.yi evden kaçma yolu sanrısının ardından zorlukları yaşadıkça ilk yıldan özlem duyma anlarının sıklaşmasıdır bu.

ancak bir öğrenci evinde olabilecek şeyler

aynı tabakta bikaç gün süreyle yemek yenilmesinin ardından bi de o tabağın bulaşık olarak ömrünü bi süre devam ettirmesi.

emma watson

geçenler de h.p. genel belgeselinde dikkatimi dağıtan şahıstır. küçüklüğünde hiçbir farklı görsellik ve özellik sunmayan bu tip büyüdükçe olayı seksilikle gündemde kalmaya çabası veren bi görüntü sunmaktadır. gerçekten merak ediyorum küçükken bu salak tavırlardan sonra bu kız ünlü olmasa şu anda neye benzerdi diye.

beyaz show gerçekten komik mi sorunsalı

olay benim açımdan şudur: geçen senenin yıkan programı disko kralının kapsam genişletme çabasıyla birlikte üç güne yakın koymasıyla beraber programa gelen sanatçıların kalitesinde düşüş ve programın kalitesinde düşüş kaçınılmaz olmuştur. yılların klasiği beyaz show kendi çizgisini fazla saptırmadan işi götürmektedir ve kıyas konusu disko kralı türü programlarsa onlardan daha sıkıcıdır ve olmalıdır da. sonuçta bu program adamı yarmak üzerine kurgulanmıyor.

ama şöyle de bi durum varki okan programı 3 güne çıkarıp kaliteyi düşürünce beyaz show da dahil 4 gece art arda program dayatılınca izleyici kitlenin de kafası karışıyor ve bu sene gözlemlediğim kadarıyla da bu iki adam birbirini öldürüyor. biz program kaçırmamaya çalıştıkça günlük daha az vakit ayırıp beş dk ondan on dk bundan bakmaya çalışırken show'un öncüleri olan bu iki program tv dünyasındaki zirvelik yerlerinden uzaklaşıp sönük kaldılar.

chevrolet cruze

satış galerisine gidilip görülmek istendiğinde satış görevlisinin bile önceleri "piyasası belli değil pişman olmamak için biraz bekleyin" dediği ama olaydan sonraki günlerde her geçen gün daha fazla örneğini görüp her seferinde de görsel zevk veren araçtır. satış görevlisi kusura bakmasın ama bu araç beğenilmekte ve piyasasını sağlam taşlar üzerine kurmaktadır. ki sonraki günlerde kendisi de bu durumu onaylamıştır.

kısaca fiyatına göre fark yaratan daha fazlasını hakeden bi parçadır. beğenmekteyiz ve tavsiye etmekteyiz.

ilk entry sini iğrenç espriler başlığına girmek

büyük bi gaflete düşme güdüsüdür. sözlükte muhtemelen "paylaşım için saol", "emeğine sağlık +rep" vs. repliklerin döndüğü sanılgısıyla ilk adımın foseptiğe atılmasıdır.

yılmaz özdil

yazılarını az ve öz yazan kişidir. yakından takip ederim ve sonsuz saygı duyarım.

aslen olay şudur ki küçükken merak ettiğim sorunun cevabını buldurmuştur bana.

-bu saçma köşe yazılarını okumak için mi gazete alıyo bu insanlar?

yazılarında saplantılı davranmayan ve her bi yazısında farklı şeyleri düşünmeye yöneltendir o. gerçekten köşe yazılarını okumaya kendisiyle başladım ve kendisi dışında da başka bikaç kişiyi de takip listeme aldım alışkanlığı kazandıktan sonra. kısaca takipteyim.