bugün
- mel mel bakan gibson vs masklavi19
- hull city18
- yeni çözüm süreci13
- true sessizliği11
- günün sözü10
- sözlükten sevgiliye laf sokmak9
- beşiktaş ta hırsız yakalandı12
- sözlüğe güzel bir kız bırak26
- emekli aylıklarını nasıl öderiz telaşı içindeyiz50
- müsavat dervişoğlu18
- 2002 2007 arası ak parti8
- starbucks ta bedava oturmanın sona ermesi10
- ankarada gezilecek yerler17
- 12 saatte 1 057 erkekle seks yapan kadın10
- yılmaz özdil15
- soğuk kış günlerinde iç ısıtan şeyler18
- muhafazakar kız için namaza başlayan erkek8
- ev kirası maaştan fazla olan ülke insanları19
- mazbata binali beyefendiye verilecek9
- sushi9
- suşi yiyen erkeğin namusu9
- zeno paradoksu8
- suriyenin türkiyeden ithalata yüzde 500 vergi8
- chp belediyeleri olmasa bu halk ne yiyecek23
- erkeklerdeki körpe kız merakı8
- halkın rahat bir nefes alması8
- sahi bir 2023 hedefi vardı ne oldu ona37
- 15 01 2025 istanbul da toplu ulaşıma 35 zam geldi13
- imamoğlu ve özel'in mücadele edeceği tarih10
- 24 saatte 11 kişinin sahte içkiden dolayı ölmesi9
- müşterilerini ilaçla bayıltıp taciz eden taksici14
- ben hep 50 liralık alıyorum14
- istanbulda sahte içki ölümleri11
- 2025 aile yılı12
- sözlüğün çok sakin olması13
- fakirlere mana bulmak10
- inekler neden kalp krizi geçirmez8
- menzil cemaatinde gerginliğin giderek artması16
- akp'lilerin zamlara itiraz etme eşiği35
- imamoğlu nu yolsuzluktan tutuklamak14
- matlab8
- yağmur8
- pipisi kalkmayan erkekle evlenir misiniz12
- akşam yemeği hazır9
- 32 yaşındayım her gün süt içsem boyum uzar mı8
- aşk ne kadar sürer sorunsalı12
- kırmızı kart diye bağırmak11
- şuan dinlediğin şarkı8
- el değiştiren belediyelerde hizmetin aksaması8
- dün fetöyü savunanların bugün apoyu savunması46
entry'ler (259)
Geçenlerde Lord of the Rings in Concert etkinliğinden önce "Teras kattaki burgerda 2li menü" yeme hayalleriyle gittiğim mekan.
istanbul'da oturmuyorum,istanbul'da oturan fakir olduğunu bildiğim arkadaşlar her gün burda. E ben de bi ikili kampanya menüsü yiyeyim dedim. Demez olaydım.
O günden sonra psikolojik travma yaşadım.
Girişini bulmak için bir süre harcadıktan sonra, "tom's kitchen" adli bir restoran tarafindan girdik. Millet bakiyor tabi "bunlar hayirdir ya hahah, ay burasi köle teri koktu" falan dediler herhalde içlerinden.
(bkz: köle teri)
Neyse baktım herkes macbooklar takım elbiselerle havyarını yiyor. Biraz gezineyim de tanıdık mağaza bulayım ordan sonra Burger King i de bulurum dedim. Orda gördüğüm en tanıdık mağaza Lui Vitondu, gerisi zaten işte Burberry, Cavalli falanlar filanlar. Millet çılgın gibi bize bakıyor ama. Utanmasalar kiyafetlerimizin etiketlerine bakıp "aaa Koton markasıyla buraya alamıyoruz ya, maalesef. hamfendi lütfen şu taraftan çıkış yapabilir misiniz?" diyecekler.
Bir baktım Apple store ortadaki meydanda. Gelmişken bir görelim dedik. oraya doğru gittik. Apple store un çatısı cam, içerisini görüyoruz, içeride insanlar var deli gibi bişilerle uğraşıyor ama girişini bulamıyoruz. Şaka gibi. Tam ümidi kesmiş giderken, işte oradaydı... yerin 2 kat altına doğru uzanan yürüyen palet. bindik ona indik aşağıya. allahim yareppim Mc donalds, Popeyes, Burger King, Koton, mango bilmem ne "fakir magazalari"nin hepsi yerin dibinde. içerisi leş gibi köle teri kokuyor.*
gittik burger king'den 2li menümüzü aldık misler gibi de yedik doyduk. bir ara tepsileri alıp tom's kitchen in önündeki banklara oturmayı düşünmedik değil.
Sonra bi apple store a uğradık, tüm fakirler gibi biraz teknoloji kurcaladık filan.
Çıkış kapısını bulmaya çalışırken temiz hava kokusunu takip ettik de bulduk.
Dönen kapıdan geçerken bir koku sezdim böyle oda parfumuyle ilaç kokusu karışımı ve o an anladım ki fakirleri burada dezenfekte edip zengin katına gönderiyorlar.
yine yürüyen palete bindik yukarı çıktık. çıkarken de 2 gencin dudaklarından dökülen şu cümleleri duyduk
"olsun be oğlum çaya ekmek banarız."
evet sözlük zorlu center iste boyle bir yer. fakirler zenginlerin goz zevkini bozmasin diye yer altina gonderilip dezenfekte edildiği bir yer.
demek ki fakir arkadaşlarım da o yer altında takılıyormuş bunu da anlamış oldum.
Sonuç: istanbul'da yaşayıp buraya giden insan maldır.
p.s lotr konserini en önlerden izledik nasıl zenginsek artık.*
istanbul'da oturmuyorum,istanbul'da oturan fakir olduğunu bildiğim arkadaşlar her gün burda. E ben de bi ikili kampanya menüsü yiyeyim dedim. Demez olaydım.
O günden sonra psikolojik travma yaşadım.
Girişini bulmak için bir süre harcadıktan sonra, "tom's kitchen" adli bir restoran tarafindan girdik. Millet bakiyor tabi "bunlar hayirdir ya hahah, ay burasi köle teri koktu" falan dediler herhalde içlerinden.
(bkz: köle teri)
Neyse baktım herkes macbooklar takım elbiselerle havyarını yiyor. Biraz gezineyim de tanıdık mağaza bulayım ordan sonra Burger King i de bulurum dedim. Orda gördüğüm en tanıdık mağaza Lui Vitondu, gerisi zaten işte Burberry, Cavalli falanlar filanlar. Millet çılgın gibi bize bakıyor ama. Utanmasalar kiyafetlerimizin etiketlerine bakıp "aaa Koton markasıyla buraya alamıyoruz ya, maalesef. hamfendi lütfen şu taraftan çıkış yapabilir misiniz?" diyecekler.
Bir baktım Apple store ortadaki meydanda. Gelmişken bir görelim dedik. oraya doğru gittik. Apple store un çatısı cam, içerisini görüyoruz, içeride insanlar var deli gibi bişilerle uğraşıyor ama girişini bulamıyoruz. Şaka gibi. Tam ümidi kesmiş giderken, işte oradaydı... yerin 2 kat altına doğru uzanan yürüyen palet. bindik ona indik aşağıya. allahim yareppim Mc donalds, Popeyes, Burger King, Koton, mango bilmem ne "fakir magazalari"nin hepsi yerin dibinde. içerisi leş gibi köle teri kokuyor.*
gittik burger king'den 2li menümüzü aldık misler gibi de yedik doyduk. bir ara tepsileri alıp tom's kitchen in önündeki banklara oturmayı düşünmedik değil.
Sonra bi apple store a uğradık, tüm fakirler gibi biraz teknoloji kurcaladık filan.
Çıkış kapısını bulmaya çalışırken temiz hava kokusunu takip ettik de bulduk.
Dönen kapıdan geçerken bir koku sezdim böyle oda parfumuyle ilaç kokusu karışımı ve o an anladım ki fakirleri burada dezenfekte edip zengin katına gönderiyorlar.
yine yürüyen palete bindik yukarı çıktık. çıkarken de 2 gencin dudaklarından dökülen şu cümleleri duyduk
"olsun be oğlum çaya ekmek banarız."
evet sözlük zorlu center iste boyle bir yer. fakirler zenginlerin goz zevkini bozmasin diye yer altina gonderilip dezenfekte edildiği bir yer.
demek ki fakir arkadaşlarım da o yer altında takılıyormuş bunu da anlamış oldum.
Sonuç: istanbul'da yaşayıp buraya giden insan maldır.
p.s lotr konserini en önlerden izledik nasıl zenginsek artık.*
yaşatmaya çalıştığım 3 annesiz kedi var. 4lerdi 3 oldular. yarın sabaha 2 olabilirler. elimden gelen bu sefer yetmeyecek galiba.
cbs romantik komedisi (bkz: jane the virgin) in birebir kopyası dizi. Tam anlamiyla rezaletin rez'inde bir yapim. Orjinalinin castina baksaniz bile yeter. Hele ki benim gibi jane the virgin izleyicisiyseniz repliklerine kadar birebir cevrildigini gorebilirsiniz. Cidden rezalet.
An itibariyle programında resmen milf senaryoları dönüyor. Kızın erkek arkadaşı, kızın annesiyle kaçmış falan. Uşak'ta bir köyde oluyor lan bu olay?!
(bkz: eksilemeye doyamadım)
Trollük denen olay zeka gerektirir. Olmamışsın sen, git annene söyle seni bi daha yapsınlar.
Trollük denen olay zeka gerektirir. Olmamışsın sen, git annene söyle seni bi daha yapsınlar.
Senelerdir bu kadını izliyorum. Daha popi olmadan evvel de izliyordum. Kusursuz cinayet için e-ders veren hoca resmen. Nelere dikkat edeceksin, napicaksin tüm püf noktalarını anlatıyor. *
Kendisiyle dalga geçebilen kızçe.
Whatsapptan "3g nasıl açılıyor" diye soran annedir. Ah annem ya.
Tabi ki de (bkz: plants vs zombies 2)
- Naber kızım (ahtapot emojisi, salyangoz emojisi) demektir.
Ne alaka anne? Ne alaka? (Gülerken ağlayan surat)
Ne alaka anne? Ne alaka? (Gülerken ağlayan surat)
Odaya girdikten sonra "paranı aşağıda peşin ödedim." demek.
Bir rivayettir.
Söylenene göre kediler cin olarak tanımladığımız varlıkları görebilmektedir.
3 tane kedim var. Gece uyandığımda her seferinde mutlaka birinden birini saçma sapan yerlere dik dik bakarken yakalıyorum. Ben de bakıyorum bakıyorum bir sey göremiyorum. Kediyi dürtüyorum, ne var oğlum neye bakıyorsun diyorum. Yok ayırmıyor gözlerini. En son kalkıp ışığı yakıyorum, öyle uyuyorum. Allahın belası hayvanlar ama seviyorum napayım.
Söylenene göre kediler cin olarak tanımladığımız varlıkları görebilmektedir.
3 tane kedim var. Gece uyandığımda her seferinde mutlaka birinden birini saçma sapan yerlere dik dik bakarken yakalıyorum. Ben de bakıyorum bakıyorum bir sey göremiyorum. Kediyi dürtüyorum, ne var oğlum neye bakıyorsun diyorum. Yok ayırmıyor gözlerini. En son kalkıp ışığı yakıyorum, öyle uyuyorum. Allahın belası hayvanlar ama seviyorum napayım.
Kaşları kalın, saçları amelie tarzı kısa ve küt kesilmiş, büyük ihtimalle mavi ve ya pembe saçlı, dudaklarını kalemle çizmiş, dövmeleri olan, sigara içen, +1000 takipçili +250 beğenili instagram profili olan kadındır.
Ben ayrılmak istemiyorum. Nası yapalım?
Gençken deli müzik yapan, yaşlandıkça haliyle softlaşan grup. Beğenmiyorum uzun bir süredir. Zaten soundtrack yapmaktan adam akıllı albüm yapmadılar. Öf.