bugün
- birini donuzlayarak ceza vermek8
- karınıza range rover alır mısınız25
- bik bik moderatör olsun14
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak13
- arkadaşlar biri var17
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- anın görüntüsü16
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı13
- ülkeleri hükümetler değil kişiler kalkındırır8
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- patiswiss15
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı11
- akp seçmeni17
- ali erbaş19
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası13
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi190512
- türkiye işçi partisi10
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi27
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler15
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi12
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası9
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
sevdiği entry'ler
ürünün kullanımı çok basit. ne zamandır aklımda vardı. bu ürün üzerinden para kazanabilir miyim diye düşünceler içerisindeydim, bi nabız yoklayayım dedim.
Adı ''BEL BÜKÜCÜ''
görsel
tahta veya demir profil kullanılarak yapılabilir. aparat kıza resimde görüldüğü gibi takılır ve aparatın arka kısmında hafifçe bastırılır. bu sayede doggy style bir süre sonra kızın vucuduna daha yatkınlaşır. posizyona alışıp yadırgamaz. bir süre sonra aparata gerek dahi kalmaz.
bu aparat sex oyuncağı değil, geçici süreliğine kullanılan pozisyon bilgisi arttırma amacıyla yapılmış bir buluştur.
EDiT: Kadın yazarlar 3 kuruşluk kapasiteleriyle feminist damarlarını kabartıp mesaj kasmayı bıraksınlar. Hiç birine cevap vermiyorum. Mizah bu. nasıl bi ölümcül yaranız var ki böyle tepki gösteriyosunuz. Hani kadınlara bi hakaretimde olmadı. Erken boşalan bi erkeğin eleştirilmesi gibi birşey bu.
Adı ''BEL BÜKÜCÜ''
görsel
tahta veya demir profil kullanılarak yapılabilir. aparat kıza resimde görüldüğü gibi takılır ve aparatın arka kısmında hafifçe bastırılır. bu sayede doggy style bir süre sonra kızın vucuduna daha yatkınlaşır. posizyona alışıp yadırgamaz. bir süre sonra aparata gerek dahi kalmaz.
bu aparat sex oyuncağı değil, geçici süreliğine kullanılan pozisyon bilgisi arttırma amacıyla yapılmış bir buluştur.
EDiT: Kadın yazarlar 3 kuruşluk kapasiteleriyle feminist damarlarını kabartıp mesaj kasmayı bıraksınlar. Hiç birine cevap vermiyorum. Mizah bu. nasıl bi ölümcül yaranız var ki böyle tepki gösteriyosunuz. Hani kadınlara bi hakaretimde olmadı. Erken boşalan bi erkeğin eleştirilmesi gibi birşey bu.
benimdir bu.
yorucu mesleğimin yanı sıra, 4 sene önce ciddi psikolojik sıkıntılarla karşı karşıya kaldım. alkolü bıraktım. aşk acısı, ayrılık, ölümler, yaşama isteğinin gittikçe azalması, hayatın çok anlamsız gelmeye başlaması, çabalarının karşılığını alamamak vb nedenlerle düştüğüm boşlukta kendimi alkolün pençesinde bulmuştum. önceleri doğal olarak inanılmaz keyif veriyordu bu madde. içtiğim zaman adeta 'ıspanak yemiş temel reis'i teke tekte yerim' modunda gezip tozuyorsun. çektiğin acıları sanki sihirli bir değnek değmişçesine resetliyorsun alkol sayesinde. eş dost ortamında espriler yapıyorsun, neşe saçıyorsun. hüzünlü iken karşındakine derin, gizemli, zeki birisi görüntüsü aktarıyorsun. beynin normalden 100 kat hızlı çalışıyor gibi hissediyorsun. en önemlisi çok çok cesursun. eskisinden kat be kat cesaretin var. 'ölümse ölüm kalımsa kalım' gibi hayali bir düsturla hiç bir şey seni korkutmuyor damarlarında gezerken alkol.
kısa zaman sonra bu sihirli iksiri kanında her zaman hissetmek istiyorsun. önce kendi kendine 'olmaz, o kadar da değil' diyorsun ama onsuz geçen sabahlarda bir şeylerin ters gittiğini anlıyorsun. olmuyor bir türlü. ve ertesi sabah kahvaltıdan sonra bol limonlu votkayı bardağa doldurup, bir sigara eşliğinde içiyorsun. o da ne? saat sabahın 8'i ve kendini bir anda mutlu hissediyorsun. çıkıyorsun evden işini gücünü akşama kadar güzelce yapıyorsun. arkadaşlarınla yine buluşup eğlenmek için akşam sözleşiyorsun. işten eve geldiğinde etkisi çoktan gitmiş sıvı arkadaşına buz dolabını açtığında adeta 'özledim seni' der gibi bakıyorsun. ama önce midene bir şeyler girmeli. nerden çıktı bu acıkmak? dercesine kendince bir bekar yemeği hazırlıyorsun alelacele. yemek bittiğinde saate bakıyorsun, arkadaşlarınla buluşmaya daha 2 saat var.
dolaptan şişeyi alıyorsun, içiyorsun ve gecen güzel geçiyor. bu şekilde aylar geçiyor.
sonra aniden, bedenini yorgun hisseteye başlıyorsun her daim. arkadaşlarının bazılarıyla nedensiz aran bozulmuş, seni seven ailen telefonun ucunda ağlıyor, neden bizi üzüyorsun? diyorlar. anlam veremiyorsun. değişen ne ki? neden böyle düşünüyorlar? ne yaptım? kendi halimde biriyim. sorun içki mi? onlara ne ki? içmeyince mutsuz olacağım bunu mu istiyorlar? öfke doluyorsun etrafındaki insanların senin için ağlayıp sızlanmalarına. o öfkenin bedelinin 70'lik votka olduğunu sızıp kaldıktan sonra, sabahın 4'ün de ansızın titreyerek uyandığında anlıyorsun ancak. çişini aceleyle yapıp, o sabahın kör vaktinde buzdolabının kapağını açıp başka bir şişeyi kafana sek olarak diktikten sonra diniyor o titremeler. fırtınalar kopan vücudun, 5 dakika sonra durulmaya başlayan süt liman bir deniz gibi sanki.
sonra o sukunetin ışığında, elinde sigara ve içki düşünüyorsun. dün gece ailemle telefonda kavga mı ettim? rüya mıydı? hatılayamıyorsun. gözlerinin morardığını söyleyen, artık bırak bu zıkkımı diyen arkadaşınla 'kafa sikme de işine bak, keyfimden içmiyorum' diye başlayan atışmadan sonra sana kırıldığını, aramadığını anlayabiliyorsun. demek ki henüz hala bir ruhun var.
ve 2.5 yıllık bir kabusun sonunda, ya ölüme gitmeye hazırlanmalısın 9. kattaki evinin camını açıp , ya da yaşamak için arabanın kontağını çalıştırıp, ailene gidip 'baba, bana yardım et ! tedavi olmalıyım ! demelisin.
camı usulca kapatmamıştım ama masadaki şişeyi alıp camdan aşağı fırlattığımı hatırlıyorum. sonra babama sabahın 4'ünde telefon edip uyandırdığımı, yarın hastaneye gitmek istediğimi, alkolü bıraktığımı söylüyorum. 'işte bu kadar aslan oğlum ! mu demişti babam, buna benzer bir şey işte. sadece sevindiğini biliyorum.
şimdi 4 yıl geçti ve ağzıma alkol sürmedim. bu enrtyde alkol aldığım günlere dair yazamadığım o kadar çok şey var ki. belki de şu an alkolden nefret ettiğim için yazmak istemedim ayrıntıları daha fazla.
şimdi mutlu muyum? hayır. ama alkolün verdiği sahte mutluluğu ve sonrasında benden her şeyimi almasını reddediyorum. hepsi bu.
çok mutsuz bir insansanız ya da buna eğilimli iseniz içmeyiniz. .
yorucu mesleğimin yanı sıra, 4 sene önce ciddi psikolojik sıkıntılarla karşı karşıya kaldım. alkolü bıraktım. aşk acısı, ayrılık, ölümler, yaşama isteğinin gittikçe azalması, hayatın çok anlamsız gelmeye başlaması, çabalarının karşılığını alamamak vb nedenlerle düştüğüm boşlukta kendimi alkolün pençesinde bulmuştum. önceleri doğal olarak inanılmaz keyif veriyordu bu madde. içtiğim zaman adeta 'ıspanak yemiş temel reis'i teke tekte yerim' modunda gezip tozuyorsun. çektiğin acıları sanki sihirli bir değnek değmişçesine resetliyorsun alkol sayesinde. eş dost ortamında espriler yapıyorsun, neşe saçıyorsun. hüzünlü iken karşındakine derin, gizemli, zeki birisi görüntüsü aktarıyorsun. beynin normalden 100 kat hızlı çalışıyor gibi hissediyorsun. en önemlisi çok çok cesursun. eskisinden kat be kat cesaretin var. 'ölümse ölüm kalımsa kalım' gibi hayali bir düsturla hiç bir şey seni korkutmuyor damarlarında gezerken alkol.
kısa zaman sonra bu sihirli iksiri kanında her zaman hissetmek istiyorsun. önce kendi kendine 'olmaz, o kadar da değil' diyorsun ama onsuz geçen sabahlarda bir şeylerin ters gittiğini anlıyorsun. olmuyor bir türlü. ve ertesi sabah kahvaltıdan sonra bol limonlu votkayı bardağa doldurup, bir sigara eşliğinde içiyorsun. o da ne? saat sabahın 8'i ve kendini bir anda mutlu hissediyorsun. çıkıyorsun evden işini gücünü akşama kadar güzelce yapıyorsun. arkadaşlarınla yine buluşup eğlenmek için akşam sözleşiyorsun. işten eve geldiğinde etkisi çoktan gitmiş sıvı arkadaşına buz dolabını açtığında adeta 'özledim seni' der gibi bakıyorsun. ama önce midene bir şeyler girmeli. nerden çıktı bu acıkmak? dercesine kendince bir bekar yemeği hazırlıyorsun alelacele. yemek bittiğinde saate bakıyorsun, arkadaşlarınla buluşmaya daha 2 saat var.
dolaptan şişeyi alıyorsun, içiyorsun ve gecen güzel geçiyor. bu şekilde aylar geçiyor.
sonra aniden, bedenini yorgun hisseteye başlıyorsun her daim. arkadaşlarının bazılarıyla nedensiz aran bozulmuş, seni seven ailen telefonun ucunda ağlıyor, neden bizi üzüyorsun? diyorlar. anlam veremiyorsun. değişen ne ki? neden böyle düşünüyorlar? ne yaptım? kendi halimde biriyim. sorun içki mi? onlara ne ki? içmeyince mutsuz olacağım bunu mu istiyorlar? öfke doluyorsun etrafındaki insanların senin için ağlayıp sızlanmalarına. o öfkenin bedelinin 70'lik votka olduğunu sızıp kaldıktan sonra, sabahın 4'ün de ansızın titreyerek uyandığında anlıyorsun ancak. çişini aceleyle yapıp, o sabahın kör vaktinde buzdolabının kapağını açıp başka bir şişeyi kafana sek olarak diktikten sonra diniyor o titremeler. fırtınalar kopan vücudun, 5 dakika sonra durulmaya başlayan süt liman bir deniz gibi sanki.
sonra o sukunetin ışığında, elinde sigara ve içki düşünüyorsun. dün gece ailemle telefonda kavga mı ettim? rüya mıydı? hatılayamıyorsun. gözlerinin morardığını söyleyen, artık bırak bu zıkkımı diyen arkadaşınla 'kafa sikme de işine bak, keyfimden içmiyorum' diye başlayan atışmadan sonra sana kırıldığını, aramadığını anlayabiliyorsun. demek ki henüz hala bir ruhun var.
ve 2.5 yıllık bir kabusun sonunda, ya ölüme gitmeye hazırlanmalısın 9. kattaki evinin camını açıp , ya da yaşamak için arabanın kontağını çalıştırıp, ailene gidip 'baba, bana yardım et ! tedavi olmalıyım ! demelisin.
camı usulca kapatmamıştım ama masadaki şişeyi alıp camdan aşağı fırlattığımı hatırlıyorum. sonra babama sabahın 4'ünde telefon edip uyandırdığımı, yarın hastaneye gitmek istediğimi, alkolü bıraktığımı söylüyorum. 'işte bu kadar aslan oğlum ! mu demişti babam, buna benzer bir şey işte. sadece sevindiğini biliyorum.
şimdi 4 yıl geçti ve ağzıma alkol sürmedim. bu enrtyde alkol aldığım günlere dair yazamadığım o kadar çok şey var ki. belki de şu an alkolden nefret ettiğim için yazmak istemedim ayrıntıları daha fazla.
şimdi mutlu muyum? hayır. ama alkolün verdiği sahte mutluluğu ve sonrasında benden her şeyimi almasını reddediyorum. hepsi bu.
çok mutsuz bir insansanız ya da buna eğilimli iseniz içmeyiniz. .
En yakınınız sandığız size bir yalan söyler ve siz bunun farkındasınızdır daha sonra ona güvenmek istersiniz ama güvenemezsiniz çaresiz bıraktıran bir durum.
Etrafında sevgiliyle kendini eş değer tutan bi sürü hemcinsleri vardır.
iyi bi arkadaşsanız zaten takılmazsanız böyle şeylere. Takılan olursa onları ben siliyorum zaten. Ne lan kız gibi tripler.
iyi bi arkadaşsanız zaten takılmazsanız böyle şeylere. Takılan olursa onları ben siliyorum zaten. Ne lan kız gibi tripler.
kendilerine "ben" merkezli bir dünya kurarlar ve oradan pek çıkmak istemezler.
bir de şalter çabuk atar.
- Eda ? noldu simdi ?
+ ben senle konuşmuyorum.
bir de şalter çabuk atar.
- Eda ? noldu simdi ?
+ ben senle konuşmuyorum.
bu sabah bir umut var içimde nasıl olsa geri gelirsin diye her şey yerli yerinde yine bu sabahların bir anlamı olmalı.
en iyi becerdiğim şey.
Mundar olmuştur.
görsel
görsel
Vajina beyazlatmanın tam tersi.
Zencilere özenen zengin bebeler arasında pek popüler olacak.
At fava bekle.
Tamer bey melaba.
Zencilere özenen zengin bebeler arasında pek popüler olacak.
At fava bekle.
Tamer bey melaba.