bugün

insan hayatında ilk defa üniversiteye kayıt yaptırınca biraz heyecanlanıyor.senin gibi kayıt yaptırmaya gelen onlarca öğrenci ile beraber form doldurmalar,fotoğraf yapıştırmalar,imzalar fln hepsi güzel hadiseler.tabi tuhaf tiplerde yok değil.kayıdamı yoksa başka yeremi geldiği belli olmayan cesaretli tiplerde olabiliyor.
daha sonra pişmanlığa ve neden burdayım, burda ne işim var gibisinden sorulara dönüşen hormonal durum...
üniversiteye başladıktan sonra en heyecanlı kısmı geride bıraktığının farkına varılan heyecandır, bundan sonraki kısımlarda daha değişik duygular yaşanır pek bir heyecan kalmaz.
fazla heyacan yapmayın ne beklentiniz varsa o olmayacak.
aslında heyecandan çok stres vardır.
istanbul universitesinde kayit heyecanindan cok cilesi seklinde gezen donem.
benim de başıma geleceğini sandığım fakat an esnasında sıradanlıktan fazlasına gidemeyen duygularımı garipsemekten ötesine geçemeyince beklemekten vazgeçtiğim heyecandır. tıpkı lysden çıkınca yaşadığım sıradanlık gibi. stresle geçen bir yıldan sonra insan kendini rahat hissetmek istese de sıradan bi günden farkı olmuyor. ya da ben mi anormalim ne bileyim.
bundan farklı olarak üniversite kayıt yenileme heyecanı vardır bir de ileriki yıllarda. harç acaba bu sene kaç para olacak, acaba hangi dersler d.tümüze girecek gibi bir heyecandır. 3-4 yıl geçse bile hiç geçmez bu helecan hep baki kalır. lan bir aksilik olur da yenilenmezse kaydım, danışman onaylamazsa, yeni öğrenci kartım ne zaman gelecek vs. gibisinden saçma sapan ve komik kuruntular yapar durur hala koca adamlar.

(bkz: bizim bi arkadaş)
ne tatlı heyecandır, herkese nasip olasıca.. bir de bölümünüzün dekanı sizi kayıt sırasında kar$ılamaya gelmi$, tek tek hal hatır soruyorsa tadından yenmez.. **
bu sene sınava giren adayların eylül başında yaşayacakları heyecan. tabi her ilk deneyim gibi bu da heyecan verir insana. bir bilinmezlik vardır donuçta ilk defa üniversiteye gideceksinizdir büyük ihtimalle ve ne gibibir ortamla karşılaşacağınızdan habersizsinizdir. ama dersler başladıktan bir kaç hafta sonra işin rengi az çok belli olur ve okula alışırsınız.
çimde oturmak için birbirlerini iteleyerek koşanların geçirdiği geçici heyecandır.
bende hiç olmayacağını düşündüğüm heyecandır. kös kös gidip, kös kös çıkacağım galiba. (bkz: #12842785)

(bkz: çok mutsuzum sözlük)
Tam 5 sene önce yaşanan heyecan.
Şimdi ise hüsran.
BÜNYEMDE ZERRE HEYCAN YAPMAYAN DURUM. hATTA EYLÜLDE AÇıLACAĞıNı DUYDUĞUMDA ÇOK ERKEN OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜM. sANIRIM ÇABA SARFETMEDEN KAZANILINCA DEĞERi OLMUYOR.
öğrenci işleri binasına girip suratsız görevlileri gördüğünüz anda biten heyecandır. kusura bakmayın gençler. bunlar iyi günleriniz daha.
benim gibi isteksizseniz hiçte heyecanlanacak bişey yoktur. aksine boş yere strese girmektir.
ilk kayıt heyecanı başkadır. heleki şehir dışında bir yer kazanılmışsa o gece uyunmaz. kampüsün bulunduğu şehre gelir gelmez o gözler hiç durmaz, biraz safça biraz heyecanla etrafa bakar durursun. başlayacak 4 yılın heyecanı saçma sapan şeyler düşündürür insana. kariyer planından, kocaman bir arkadaş çevren olacağına kadar bir sürü abuk ve muhtemelen gerçekleşmeyecek şeye kendini inandırırsın. olsun zamanla geçer. Uludağ Üni için tam 7 yıl önce hissettiğim heyecanı duyan arkadaşlara yardımı dokunur belki; kayıt için gerekli gereksiz işlemler, aklınızda bulunsun: http://www.gorukleyasam.c...larin-dikkatine-s624.html
13 sene geçince bile hatırlayınca tatlı bir gülümsemeyle ah ulan diye başlayan cümleler kurulmasına sebep ünv. haytının giriş anıdır.
bazen kimileri icin pekte heyecan olmuyordur.

boşuna kıcımı kaldırıp elin beşiktaşına gidecegim için üşendiğim heyecandır.
uykusuz ve uzun bi yolculuktan sonra heyecandan uzaklaşıp işkenceye yakınlaşır.
üniversitedeki yaşanan ilk hüsranın bir önceki aşamasıdır. hepimiz geçtik bu yollardan. üniversite kazandık, ne oldu üniversiteli olduk ohh yeahhh. kayıt olduk, bir baktıkki, ne beklentilerle gelmişiz, neler görüyoruz.

tabii herkes yaşayacak bunu. yaşaması gerekli.

bir de o kadar çok orospu çocuğu tanırsınız ki üniversite hayatında o ilk heyecandan eser kalmaz.
ilk kayıt korkusu da olabilir bu bazen.
18 yıllık bir şehri bırakmak, arkadaşları, aşkları bırakmak.
en kötüsü de yeni bir şehre, yeni aşklara alışmak.
ailenden ilk defa bu kadar uzak kalmak.
sikerim öyle işi lan.

diye düşünürsün de sonradan geçer, mesela izmir'e gidiyorsan kızlar, biralar falan. uhuuuv.
bir ösys sonucuna bakma heyecanı değildir. kayıttan çok gideceğin şehri merak eder, nelerle karşılaşacağını düşünürsün. bu esnada "kayıt" gereksiz bir bürokrasiden öteye geçmez, doğal olarak heyecan vermez.
2004 - 2006 arası uludağ, 2008 - 2012 arası gazi üniyi bitiren ve aynı zamanda açık öğretim mezunu biri olarak ergen kardeşlerime diyorum ki;

saç uzatmayı unutmayın, oduncu gömleğin içine t-shirt giymeyi asla unutmayın, gitar çalmayı kendinize misyon edinin ve en önemlisi kulağa küpe takmayı sakın ama sakın ihmal etmeyin.
Asıl sebebi üniversiteyi kazanmış olmak değil 'liseli' damgasından kurtulmak için büyük bir fırsat yakalmış olmaktır.