bugün

oss den aldığı puanlara göre hayatının bundan sonrası için kaderini belirleyecek olan tercihi yapmak.
ecel terleri dökmekle birlikte yürütülen eylem. Kişinin gitmek istediği üniversite vardır bir de puanının yettiği üniversite işte bu ikisi arasında mahvolur öğrenci.
şimdi yüzdelik dilime göre makina mühendisiği puana göre baytar başarı sırasına göre kaldırım mühendisliği.
iki ay sonra....
ooo bahadır bey dersanemize hoş geldiniz.
-se, -sa eklerinin bol kullanıldığı bir dönemde yapılan bir eylem.

- Puanlar düşerse...
- Kontenjan açılırsa...
- Bir sene daha hazırlansam...

- Babacığım, dershaneye gitsem yine bu sene.
alınan puana ya da yuzdelik dilime gore değil, sıralamaya göre yapmanın en doğrusu olduğunu düşündüğüm eylem.
kimilerinin * yazı tura ile yaptığı eylem.
öğrenci kişinin başına gelebilecek en zor tercih meselesidir.
doğru düşünüp güzel karar vermek, bilir kişiye danışmak gerekebilir.
teslim edene kadar kafa kurcalayan işlem, bi bölümün dezavantajları diğerinin avantajları, şunda şöyle oluyo şunda bunlar var diye kafa patlata patlata yazılır ama nedense bi arkasındaki sürpriz bölüm çıkıverir, kalırsın öyle ortada.
tabi teslim ettikten açıklanana kadar 2 hafta rahat geçer o güzeldir bak.
hayata dair tercih yapmak zorunda bırakılmak.
her öğrencinin hayatında önemli bir yer tutan olaydır. tercih edilen gidilmek istenen üniversite yada okunmak istenen bölüm değildir, tercih edilen gelecekte yapılacak meslek, gelecekte yaşanılacak hayattır. Bir insanın hayatına etki edeceğinden dikkatli ve en ufak ayrıntısı düşünülecek şekilde yapılması gereken bir şeydir.
üniversite sınavından daha zor ve önemli olan kötü geçmesi durumunda dumura uğranılacak olan olaydır.
anne babanın seni istemediğin bölüme yollama isteklerinin tavan yaptığı dönem..
(bkz: universite tercihi yapacaklara tavsiyeler) *
meslek degil, universite secmektir. onemli olan sevdiginiz bolumde okumaktır, universite degil, meslek secinizdir. yanlıs kullanılan bir cumledir.
aslında geleceğinin tercihini yapmak demektir. nasıl bir hayat istediğine karar vermektir. pek sıkıntılı bir dönemdir tercih dönemi, hele bir de ne istediğini bilmiyorsan.
1 sene inek gibi çalışıp binbir stresle sınava girilir, esas stresin sınavdan sonra sınav sonuçlarını beklemek olduğunu anlaşılır, sınav sonuçları elimize geçtikten sonra tercih yapmanın her ikisinden de zor olduğu düşünülür, tercih sonuçlarını beklemenin hepsinden daha zor olduğu kavranılır. Bunlardan daha kötü ne mi olabilir? Hiç bir üniversiteyi tutturamamak tabiki.
genelde düşülen yanılgı olmasına rağmen bazen de aranan özelliktir!
ota boka tercih yapmak. yeter lan bıktım artık diesim geldi birden *
"üniversite tercihi yapmak" deyince sanki "vallaha şekerim hangisini seçsem bilemiyorum hepsi de beni istiyor" dendiği sanılabilen ama aslında hiç de öyle olmayan eylemdir / süreçtir.
öğrenciye en azından "bir şeyleri tercih edebiliyorum" ümidi veren cümle. oysa yalandır. bakınız, öğrenci seçme sınavı'dır, öğrencinin üniversite seçmesi sınavı değildir.
ögrenciyi öss sınavından daha fazla strese sokan bir sürectir.*
bu üniversiteyi yazıyım mı diye sordugun zaman sen bilirsin den baska cevap gelmemesi olayın en kötü yanıdır.

(bkz: dogru tercih bir sene dogru meslek kırk sene kazandırır.)
sınavı kazanmak kadar zor olan süreç.
(bkz: kabir azabı)
bok var sanki, gidin ticaretle uğraşın oğlum. biz okuduk bi s.k olmuyo. Kısa zamanda ticarete atılın boşuna dört sene emek, para, stress değmez ulan!
tercih klavuzuna boş bok baktığımız andır. acaba bu bölüme gitsem mi dersiniz ve bir bakarsınız puanınız yetmiyor, sonra puanlara bir göz atarsınız oda ne sadece 2-3 bölüme puanınız yetiyor. o an hayat durmuştur.