bugün

Gitmeyin ve meslek edinin ya da yetenek geliştirin. Bir işe yarama kesinliği yok.
spesifik bir bölüm okumayacaksanız okumayın. spesifikten kastım;

tıp,veterinerlik,diş hekimliği,mühendislik vb gibi.

-fakat puan tuttu diye,okumuş olmak için ''arkeoloji,işletme,uluslararası ilişkiler'' gibi bölümleri okumayın. yaşınız genç iken girin bir işe yıllar içinde alaylı olursunuz.

-okumuş olmak için oku,okula git gel,okul bitti etti derken yaş oldu 22-23.

-üniversite mezunu oldugunuz için sürekli ağzınızda '' yiaaağ ben o kadar okul okudum,asgari ücrete çalışmam. bunca yıl bunun için mi okudum,kendi mesleğimi yapayım'' diyeceksiniz. böyle derken 1-2 yıl geçecek yaş olacak 25.sonunda asgari ücrete veya alt sınıf bir işte çalışacaksınız.

-onun yerine 18-19 da girin bir işe. 25 yaşına geldiğinizde o şirkette veya işte 5-6 yıllık tecrübeli,alaylı bir eleman olun.

yakın çevremden bir örnek vereyim. cocuk 25 yaşında 40 kağıt maaş alıyor. dalgıç pompa üzerine çalışıyor. şakayla karışık '' lan o maaş neymiş öyle,sen ne yapıyorsun'' diye sordum.

''abi yaşımın 25 olduguna bakma 7 yıldır bu şirketteyim ben.18'inde girdim her sene zam vs derken işi öğrendim,işimde iyiyim. 30 yaşında adam başvuruya geliyor adamda iş tecrübesi yok,herkes masa başı iş kovalıyor sonra ağlıyorlar''
Ailenizin yanında okumak gibi bir hata yapmayın.
tıp, hukuk ve mühendislik harici gerisi boş. ha sağlıkla ilgili bölümlerde de aç kalmazsınız ama gerisi tırt.
fen bilimlerinden bir bölüm seçin. sosyal bilimlerin önü asla açık olmadı ve olmayacak bu ülkede.
Günümüzde, üniversite mezunu hiper enflasyonunu göz önünde bulundurursak, yabancı dil, enformasyon teknolojileri,teknik bilgi ve sağlık bilgisinden en az birini öğretmiyorsa o bölümü seçmek gelecek açısından çok büyük risk teşkil edecektir.tabii ki özel eğitim öğretmenliği، matematik öğretmenligi, güverte hukuk gibi istisnai bölümleri hariç tutmak gerekir. Sosyal bilimler alanında tercih yapacak öğrencilerin, yabancı dille öğretim veren ve büyükşehirlerde bulunan üniversiteleri tercih etmesi gerekir. Zira entelektüel birikim ve vizyon genişliği gerektiren bu bölümlerde okuyan kendini gelişterek mekan ve imkanları ancak istanbul, Ankara ve izmir gibi şehirlerde bulabilirler. Zira Temel fen bilimleri içinn de ODTÜ, Bilkent,Koç, Boğaziçi ve iTÜ gibi üniversiteleri tercih etmek kritik öneme sahiptir. Çok büyük torpiliniz varsa, bu kıstaslara uymak zorunda zorunda olmayabilirsiniz
Okulu bitirir, kreş açarım, klinik açarım düşüncesiyle üniversiteye gitmesin kimse olur mu?
sakın etmeyin gidin sanayiye elektrikçi motorcu kaportacı boyacı kilitçi tornacı falan olun para bu mesleklerde okuyup memur olup sabit maaşa talim etmeyin evet.
Tıp, diş gelmiyorsa iki yıllık bölüm yazıp okuyun kpss ile atanıp memur olun.
atanmak amaçlı okumak isteyenlere önerim dil ve konuşma terapistliği ve özel egitim ogretmenligi bolumlerini arastirmaları. son yıllarda baya alım oluyor diye görüyorum. araştırın bi derim...
gene kamuya atanmak isteyenler için önerim 4 ya da 2 yıllık üni bölümlerinin yanında açıktan 2 yıllık tıbbi sekreterlik okumaları.
Dil öğrensin. Yurtdışına gitsin eğer paranız varsa bir iş kurun gibi gibi şeyler. Üniversite dediğin şey tamamen vakit kaybı.
Tarih okuyup, okuduğunuz bölümden akademik kariyer yapabilecek potansiyeliniz varsa, atanmak için çocuk gelişimi okumayın.

Denendi, onaylandı.
Çevre baskısında kalmayın. Yeteneğinize göre ve içinizden hangi bölümü okumak istiyorsanız onu seçin.
Mesela ben ünlü bir Erotik film yönetmeni olabilirdim. Ama iktisat okuyup, Uludağ sözlükte Erotik hikaye yazarı oldum.
Halimden ibret alın.
üniversite bir okul değildir asla okul diyerek gitmeyin.

Üniversite mesleki yaşamınıza başladığınız ve mesleğinizi öğrendiğiniz bir kurumdur.

Üniversitede hocanın size vereceklerine kalırsanız hazırcısınızdır. Dünyanın hiç bir yerinde gerçek üniversite öğrencisi bilgiyi kendi alır.
Gidip görmediğiniz en azından hakkında ortalama bilgi sahibi olmadığınız okulu yazmayın. Balıkesir'de deniz var diye gidersiniz. En yakın deniz 200 km uzakta çıkar.
Son günlerde bayağı popüler olan arkadaşımın dediği gibi okusanız 2-3 bin lira maaş alacaksınız bu kadar kasmaya gerek yok.
Akpnin kazandığı ileri yazmasanız özgür ve rahat bir üniversite hayatı yaşarsınız.
Bölümlere önyargılarla yaklaşmayın, her alanda başarılı olabilirsiniz.

Önemli olan ne yapmak istediğinizi neler yaparken bunlardan hoşnut olacağınızın kararını vermek.

Günde 12 saat çalıştığım ama bana tatil gibi gelen bir staj rutinim var. Çünkü üniversite tercihimi yaparken kendimi dinlemiştim.
Çoğu üniversite mezunu kendi işini yapmıyor , o yüzden vizyonlu bir üniversiteye gidin , aşırı saçma bölümler olmadığı sürece ankara veya istanbul’da okuyun, Elazığ’da diyetisyenlik okumak size hiçbir vizyon katmaz benim şahsi kanaatim budur , bu yazımı ilk 30 binin dışındakiler için söylüyorum , ilk 30 bine giren adam zaten ,Ankara’yı ,istanbul’u ,bunun yanında adam akıllı bir bölümü de kazanmış demektir . Üniversiteleri kazanç kapısı değilde nitelikli insan olmak için gerekli olan bir süreç olarak görün , bazı arkadaşların dediği gibi 5 yıl bir yerde çıraklık yapsan ,ordan usta olarak çıkarsın ve üniversite okuyan insanların yüzde 90 ından daha iyi kazanç elde edersin , amacınız vizyonu geniş bir insan olmak değil ,zengin bir insan olmaksa okumayın.
şahsi fikrim tek bir şeyin bilinmesi gerektiği yönünde : "hiçbir yol, hayatınızdaki tek seçenek değil."

bu düşünceye göre tercihinizi huzur içinde ve size bugünün şartlarında ne mantıklı geliyorsa o şekilde yapın. gelecekteki halinizi düşünüp karalar bağlamak yerine biraz bencil olun ve sadece "şu an" size en iyi gelen seçeneği tercih edin, gelecekte nerede mutlu olurum diye düşünüp teorik zaman yolculuklarına kalkışmayın. o, gelecekteki halinizin derdi ve zamanı geldiğinde onunla başa çıkmayı öğrenmiş olacaksınız zaten.
elektronik mühendisliği konusunda tavsiye verebilirim .
Makina mühendisliği yada üretim mühendisliği okumayın. Gidin simit satın. Martılarla dertleşirsiniz hem.
aynı şehirde okumayın asla. liseden farkı olmuyor.
üniversiteye giderek geleceğinizi garantilemediğinizin farkında olun.
illaki yazılmıştır ancak hayatınız minimum 2 veya 4 yılını geçireceğiniz bir yeri seçerken dikkat etmeniz gereken hususlardır. kişisel takıntılarınızı, arkadaş, manita ortamınızı düşünerek değil de bu üniversitede geçireceğim zaman ve alacağım eğitim bana ne katabilir sorusunu kendinize sorarak ilerlemelisiniz.

çünkü merkeze kendinizi ve kendi menfaatlerinizi koymadan alacağınız her karar için yıllar boyu pişmanlık duyacağınıza emin olabilirsiniz.