bugün

aidiyet duygusunu kaybeder, artık o evden çıkmıştır ve geri döndüğünde hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
2 ay istanbul sonra 6 ay Kanada macerası olacağı için çok zor benim için. Belki 8 ay eve dönmemek var.
burayı okuduktan sonra üniversiteyi bırakasım geldi lan. evim güzel lan benim.

okuyup vatana millete hayırlı olması beklenen gençtir artık babasının dünkü menisi. ancak babası da annesi de üniversitenin vatana millete hayırlı evlat yetiştirmek gibi bir derdi olmadığını bilmez. çünkü en başta üniversite türkçe bir kelime değildir. öğrenci artık dünya vatandaşı olmaya gider. pabucuma anlat öğrenci, pabucuma anlat.
evindeki hayatı unutmakla başla kabullenmek daha kolay olur.
sadece 4 yıllığına değil, bundan sonrası için tamamen o evden ayrılmaktır.

--spoiler--
yatağınızda kedi beslenecek
--spoiler--
giderken ağlamaktan harap olmuştum. evde çok mutlu olsam, stressiz bir hayatım olsa ağlamam normal de öyle değilken neden o kadar ağladım bilmiyorum. galiba alışmışlık hissiyle alakalı. daha sonra gelmek bile istemedim tabi.
ağlatacak olan ayrılıştır. hele yurtdışı ise. ulan 22 yıldır annemleyim. nasıl ayrılayım amk ben.
hiçbir şey liseyi aileden uzakta okumak kadar dramatik değildir. Arkadaşlarla biraraya geldiğimizde bunlar bizi o yaşta niye göndermişler taa oralara kadar deyip durduk yere aileye karşı cephe alma noktasına gelmiştik.
liseden beri kendini buna hazırlamış olsan bile ağlama ihtimalinin olduğu Ayrılıştır. ağlarsın ya ben uçuk çıkarıp hasta olmuştum. evinden uzakta bilmediğin bi yer bilmediğin insanlar ve sen. anne baba yok. kolay mı sanıyorsun ?

ben burnum sürtsün diye, bi şeylerle baş etmeyi öğrenmek için gittim. böyle bi derdiniz yoksa ayrılmayın evden.

onda da burnum sürttü ama geri dönemiyorum bu sefer de. Vay aq.
Yaklaşık 3 hafta sonra yaşayacağım şey.
otobüs arızalansın, kaçsın falan da gidişim kısa süreliğine de olsa ertelensin şeklinde de düşünülebilir. ve bu dillendirilerek şakalaşmalara dönüştürülebilir.
yaklaşık bir ay içinde başıma gelecek olay.
böyle insanın içine öküz oturtan bir ayrılıştır. yolda hele azıcık hafif müzikler dinlenmeye görsün, gözyaşları kovalar. ilk haftalar da ağır geçer ama sonra tabi kayış kopar.
Gencin karakterine göre değişen durumdur. Ben üniversiteye giderken arkamda yalnız bir anne ve yalnız bir sevgili bırakmıştım, haliyle buruk bir ayrılıktı benimkisi, istediğim bölümde yaşadığım şehirde olmadığından dolayı bende en yakın şehri yazmış oraya gitmiştim uzak kalmamak için, tabi sonra sevgili olaylarına göre üniversite tercihi yapılmayacağı kafana dank ediyor ama iş işten geçmiş oluyor.
Ben bugünü iple çekmiştim. Bir sürü hayalim vardı ve çok mutluydum sözlük. Daha sonra gerçekler birden ağır bastı. Çocukluğumu geçirdiğim yerden şuanda çok uzaktayım. Her zaman için güzel anılarım olmadı ama iyisiyle kötüsüyle orası benim evim. Anne kuzusu değilim ama ayrılalı daha 1 gün olmamasına rağmen annemi çok özledim. Kalbimde bi ağırlık var gibi ve sanki yutamicağımdan büyük bir lokma yutmuşumda boğazımda tıkanıp kalmış bir şey var, yutkunamıyorum. Tüm özgüvenim yerle bir oldu sözlük. Evimi özledim.
(bkz: kurtuluş son durak)
2.senem olmasına karşın hala içimde olan bi burukluktur ki sevemedim okuduğum şehri okul değişikliği göründü bize sözlük.
aile hayatindan cok biktigim icin gayet iyi gelen ayrilistir.
Bol ağlamalı hüzünlü ayrılıktır.

Ev ne ki dostlar! işyerinden bir ayrılışım vardı akıllara zarar. 50 kişilik bir atölyedeki herkesin yanına tek tek gidip sarılarak ağlamıştım. Detaylar facebookta var. x şirketini sel bastı gibi birçok duruma malzeme olmuştum. e 7 yıl çalışmışım kolay değil ayrılmak öyle.

Ahh ah! Ne günlerdi be!
Önce merdivenden inilir. Cepler yoklanır. sonra biraz daha hızlı merdivenden yeniden yukarı çıkılır. zile basılır kapıyı açan anneye "akbilimi bulsana" denilir. Kendi şehrimde üniversite okuyan biri olarak yazıyorum.
28. kez ayrışılı kadar ilginç değildir. sabahın 5inde havaalanında beklerken annenin duygusallığı tavan yapmış ve saçmalamaya başlamıştır. üşüyor musun, ne oldu, aç mısın... babanınsa mücadeleci ve sağlam duruşuna duygusallık karışmıştır. evin generali artık esir düşmüş bir teğmene dönmüştür. dolayısıyla her şeye anlam vermeye ve telaş- üzüntü yapmaya başlayan bu çiftin en temel, içgüdüsel, en ortak konusu ise benim aç olup olmadığımdır doğal olarak. ''bak şurda simit sarayı var. aç mısın? ama oraya gidene kadar.. iki....üç.... x saat aç kalıcaksın.''

canım anam-babam benim, ben havaalanında bir cappy şeftaliye 9 lira verir miyim? siz bilmezsiniz, ben sokaklarda yattım, günlerce aç yaşadım. o ülkede sizin kurallarınız geçerli değil.

herneyse, en sonunda kalp kırma cesareti gösterilip '' burada beklemeyelim ben gidiyorum el bagajı falan da var vsvsvs. diyerek ayrılınır.

sonra rahatsız bir ayrılık, buruk bir özgürlük başlar.
her zamankinden ne daha fazla güzel, ne daha az kötüdür.
üstü açık bir hapishaneye tatile gitmektir gurbet.
Yıllardır anasından babasından ayrı biri olarak zor ama hayatına iyi katkısı var. Ana baba evine misafir olmanın ilk adımı.
oğlum ilk defa samsun'a gitmişti.
onu her sabah namaza ben kaldırırdım.
o sabah ayak alışkanlığı yine kaldırmaya gittim
odayı ve yatağı boş görünce gözlerim yaşarmıştı.
kapıdan kalk evlat namaz geçiyor diye çağırmıştım.
şimdi yazarken bile o günü yaşadım.
Zordur. Bizimkiler beni okuduğum şehre kadar götürdü. Bir iki gün gezdik dolaştık, gittiler. O gün çok ağladım büyüdüğümü anladım. Eve 2 ay ara dan sonra ik gelişimde de çok ağladım. Ev ozleniyor.
çocukluğun bitmeye başlamasıdır. insana çok şey katar, güç verir.
güncel Önemli Başlıklar