bugün

bü ülkerlerde sosyo-ekonomik geri kalmışlık bir yana kavram kargaşlarının alduğu ve kavramların içi boşaltılrak ve yeniden anlamlandırılarak topluma dayatıldığı ülkerlerdir.bu tanımlamalar daha liberal kapitalizmin doğrultusundadır.türküyede bunun bir çok örneğini görmekteyiz.tabi bir de bu duruma karşı kendi kavramlaştırmalarını yapanlar varki onlar olayı tamamen sulandırmaktaır.
futbolun o ülkede çok önemli olması.
vatandaşların kimi seçtiğine bakılarak da anlaşılabilir ülkenin geri kalmışlığı. daha çok halkın büyük kısmının eğitim seviyesini gösterir bu. ama eğitim seviyesi ve geri kalmışlık da en doğru biçimde orantılıdır.
cevabı başlıktan anlaşılan yöntemdir. yolları.... özellikle demir yolları.
(bkz: her konuşanın gündem yaratması)
* *

Minibüsler de arkadan öne para uzatılması.
internetin kol gibi ücreti olması.
Başbakanın ananı da al git vb. argomuzu zenginleştiren cümleler kullanması.
başlıktan çıkarım yapılabileceği üzre o ülkenin yollarıdır! genellikle ülkelerin gelişmişlikleri yol gibi altyapı sistemiyle doğru orantılıdır.
hala suyu olmayan şehir ardı köylerimiz olmasını görmek yeterlidir.
her yağmur yağdığında metropollerin bile suyla dolup taşması.
mesleksiz yığınlar, saydamlaşamamak, beyinsel buzlanmalar.* bunların en az birisi mevcutsa o ülke geri kalmıştır. biz de oran çok iyi; 3/3.
şöyle bir fıkra getirir akla:

bilimadamları olağanüstü bir bilgisayar geliştirir ve sorulan her şeye doğru yanıtlar verir bu alet.
sordukları onlarca sorudan ve alınan doğru yanıttan sonra şu soruya gelir sıra:
-"2300 yılında dünyanın en gelişmiş ülkesi hangisi olacak?"
ve bilgisyardan gelen cevap:
*"türkiye" şeklinde olur.
şaşırır bilim adamları,nasıl olur,yok artık vs bilumum tepkilerle tekrar sorarlar soruyu ve aldıkları cevap her defasında aynı olur.
en sonunda kendilerine gelip "neden?" diye sormayı akıl ederler bilgisayara:
ve alınan cevap şu şekildedir:
-"2300 yılında bütün ülkeler uzaya çıkmış olacak ve dünyada kalan tek ülke türkiye olacağı için...

evet,espri olarak iğrenç belki ama düşündürücü...
bir öremek daha vermek ihtiyacı hissettim-nedense,belkide geri kalmışlıktır.-bilmediğiniz bir ülkeye gidiyorsunuz ve ilk olarak o üklede bakacağamız şeyler, o ülkenin geri kalmışlığını anlamamıza yardımcı olabilir.
1.hastaneleri
2.okulları
3.trafiği-istanbullu olmamdan kaynaklanan duygusallıkta olabilir-
4.halkının sürekli olarak yurt dışında yaşama isteği....vs.
örnekler çoğaltılabilir.
bir ülkenin geri kalmışlığı;

insanlara verilen değerin azlığından
gelir dağılımındaki eşitsizlikden
hayat kalitesinin düşük olmasından
hukuk üstünlüğünün olmayışından

anlaşılır.
geri kalmak nedir? ileri gitmek nedir? kime göredir, neye göredir? referans noktası nedir? peki referans noktası hangi siyasal yapılanma içinde belirlenir? kimine ileri olan kimine geridir vb. gibi bir dünya önermeyi ve soruyu akla getiren başlık.

unutmayalım ki, ilerlemek bu dünya tarihinde söylenegelmiş en büyük yutturmacadır, uyuşturucudur. her toplum kendi üretimiyle yaşar, devinir...

ha; yön, saat belirten şekilde kullanılacaksa hiç bir sıkıntı yoktur. mesela türkiye saati ingiltere saatinden 2 saat ileridir.
direk o ülkenin umumi tuvaletlerinden anlayabilirsiniz.
arkaya bakmaktır.*

(bkz: yivrancaaaam)*
solaklara olan tahammülsüzlüğün ve hatta sadece solakları garipsemenin de aralarında bulunduğu yollar silsilesidir.
kişi başına düşen dilenci sayısının kişi sayısından çok olması. *
karşı fikirlere olan saygızlığı.
(bkz: bay bayan veznesi diye ayrım yapan devlet dairesi)
minibüslerin hala o ülkede kullanılıyor olması.
çöpler ve çöp kutuları bize bu konuda çok şey söyleyebilir.
hem geri kalmış olduğumuzu, hem de niçin geri kaldığımızı açıklar..
(bkz: degerlendirilebilecek esyalarin israfi)
"aman boşver okuyup da napıcan ?" diyen büyüklerinin olması.
hala kadın erkek ayrımı yapılıyorsa,hala eğitimsiz insanlar çoğunluktaysa,okuma düzeyinin düşük olması,plajların cafelerin ve bilimum yerlerde kadın erkek diye mekanın ayrılması...
tikilerin çok olması.
askerin siyasete karışması.