bugün

sanırım Tevfik Fikret'in hikayesini anlatmak gerek...ama üşendim.
Kendisi bizzat veriyorsa kutlayacağımdır.
Bu bir tercihtir.
Din, belli bir olgunluğa ve yaşa gelince anlam kazanır ve anlaşılabilir bir konu haline ulaşır.

Din eğitimi vermeniz, o insanı, ahlaklı, erdemli, düzgün insan yapmaya tek başına etkil değildir.

Önce insan olmayı òğreteceksiniz, hoşgörüyü, saygıyı...
Yahudiye de, mecusiye de, hıristiyana da saygılı olmasını öğrenecek, din eğitimi sonraki iş!
görsel
Bu yüzyıl içinde hepsinin külliyen yalan oldugu, sadece toplumları kontrol etme amaçlı birer araç oldukları net olarak anlasilacak zaten.
kendi bilmediğindendir.
Cok calistilar ogretmeye de, peder bey en son birak cocugu dedi anama.

Turan Dursun kitaplari ile de kucuk yasta tanisinca biraz uzak kaldim ister istemez. Hata mi yaptim ? Kesinlikle Hayir.

Vicdanin rahat yataga girebildikten sonra gerisi halledilebilir.

Yaksanlar.
Benim ailem değildir. Annem de babam da sağlıkları elverdiği sürece oruç tutan insanlar. Babam asker olmasına rağmen dine asla soğuk bakmadı. Hatta güneydoğuda bir ilde tabur komutanı iken sırf askerler ibadet edebilsin diye taburun mescidini onartmıştı.

Ama aile vermek istemesine rağmen cocuk almazsa yapacak bir şey yok. Veya tam tersi olursa.
Bu kadar kişisel ve ailevi bir konu üzerinde kim ne yazıp çizse doğrudur, sizden ve ailenizden başkasını da ilgilendiren bir konu değildir. ilave edilecek tek husus, verilmesi durumunda da verilmemesi durumunda da, çocuğun aşırılıklardan ve fanatizmden uzak bir birey olmasına gayret edilmesi en makulü olacaktır.
Eskiden ahlakın ve terbiyenin din ile ilişkili olduğunu düşünürdük. Şimdi görüyoruz ki çoğu kişi başörtüsü altında, dini söylemler altında her oyunu çeviriyor. Üstelik her pisliği yaptıktan hemen sonra tövbe ediyor iki rekat namaz kılıyor vicdanlarını rahatlatıp yerine oturuyorlar. Ertesi gün ise tekrar aynı şeyi yapıyorlar. Şu içinde bulunduğumuz duruma bakın. Dini sembolleri ve değerleri insanlar kendi nefsi hedeflerine ulaşmada, vicdanlarını rahatlatmada ve kendilerini toplum içerisinde temize çıkarmada bir araç olarak kullanıyorlar. Bu yüzden dindar bir kötü, inançsız bir kötüden daha tehlikelidir her zaman. Çünkü seni ilk başta din söylemiyle narkozlar. Kendini din söylemiyle kamufle eder. Seni nasıl boynuzladığını anlamazsın bile
benim ailem vermedi. dini malûmatım ise okulda verilenlerle sınırlı.

içimden gelmediği sürece hiçbir ibadetimi yerine getirmeye kendimi zorlamadım ve zorlamam. içimden geldi mi, ibadetimi seve seve yerine getiririm.

ancak fark ettim ki; toplum ne yazık ki içlerinden gelmediği halde başkalarına göstere göstere ibadet edenlerle dolu. bu kişiler, içinde bulundukları bu kalıptan dışarı çıktıklarını hissettikleri an islam'dan çıktıklarını düşünüyorlar ve bu duruma düşmekten korkuyorlar. bu korkuları, onların ibadeti ne için (allah için - kul için) yaptıklarını her daim sorgulamalarına engel oluyor. bunu sorgulayamadıkları zaman da yaptıkları ibadeti başkalarına göstermeye ihtiyaç duyuyorlar. iktidarın her yere cami inşa etme, her okulu imam hatipe dönüştürme politikası da bu ihtiyaçtan kaynaklanıyor. çünkü cami dışında ibadet yapılamayacağını, imam hatip dışında dindar nesil yetişemeyeceğini düşünecek kadar meczup haldeler.

oysa allah için yapılmayan ibadet, niyet olmadan yapılan ibadet caiz değildir. ayrıca müslüman ibadetini cami olsun olmasın her yerde yapabilir. cami bir zorunluluk değildir.

o yüzden aileler çocuklarına din eğitimi verirken kalıpsal dayatmalara asla başvurmamalıdır. çocuklarının kendi başına din öğrenebileceğini de asla unutmamalıdır.
ilerde çocuğuma hiçbir dini eğitim vermeyi düşünmüyorum. Büyünce seçimini kendi yapar. Küçücük çocuğa herhangi bir dini dayatmanın anlamı yok.
ahlâk egitimi vermesi yeterli olan ailedir.
insanlar çocukken felsefeyi dahi anlamıyorken çocuk yaşta dinin çocuğa ciddî zararları olabileceğini düşünen ailedir. Psikolojiden anlayan medenî ailedir. Aynı zamanda çocuğun çeşitli sorgalamalarına karşı masal anlatmaZ, gerçek olmayan yanıtlar vermez. Neyse onu anlatır.(Bebek fabrikasından bebekleri getiren leylekler gibi)
çocuğun büyüdüğünde derin travmaları olmaması için gerekeni yapan aile.
ayrıca bana bir tanıdığım ve çocuğu arasında geçen bir diyaloğu hatırlatmıştır.
--spoiler--
okulda arkadaşlarından "allah çarpar" lafını duyan 7 yaşındaki çocuk eve gelince annesine "anne allah ne?" diye sorar, annenin yanıtı manidar: "önemli bir şey değil çoçuğum."
--spoiler--
din eğitimi gibi sikindirik, ultra gereksiz bir şey ile çocuğunun kafasını bulandırmayan ailedir.

dini, çocuk sorarsa anlatır. (bana 6 yaşındayken "al bütün kutsal kitaplar burda. istersen okursun." diye vermişlerdi hepsini)

Onun yerine çocuğuna evreni, doğayı ve dünyayı gösterir.

daha 5 yaşında ansiklopedilere yönlendirir, ama zorlamaz. Sevdirir.

çocuğun ilgi alanlarını çözer.

gider o alanlara göre kitaplar alır ve hediye eder. (mesela şu anda tarih öncesi Kretase dönemine dair sahip olduğum bilgiyi ve ilgiyi, dinozorlara olan ilgimi farkedip 7 yaşında beni "dinozorlar" dergisine abone yapan anneme borçluyum. Yaşım 35 bu arada.)

çocuğun yatma saatinden sonra, yorganın altında el feneriyle gizli gizli kitap okumasının lafını yapmadığı gibi, bunu farketmiyormuş gibi davranır, içten içe bundan memnun olur. *

benim ailemdir. *

gurur duyduğumdur.

bir şeyi araştırma alışkanlığı edindiysem, her şeyi sorgulama prensibim varsa onların eseridir.

ileride çocuğum olursa benim de olacağımdır.
Ne ogretmeli ki aile? Namaz kılıp oruç tutmayı mi duaları mi? Yoksa ahlakli olup kul hakkı yememesi gerektiğini,milletin karısına kızına bakmaması gerektiğini mi?
Burada yazan saçmalıklara kulak asmayın. Sizin eğitim vermemeniz başkanlarının onun beynini yikamasina neden olur. Büyüyünce kendi seçsin diyorsanız zaten siz doğru eğitimi verin büyüyünce kendi seçimini yapınca saygılı olun.
Ailenin görevi, ahlak eğitimi vermektir.
Dini eğitimi okulda zaten görüyor, isterse ve inanırsa kendisi de araştırır daha fazlasını öğrenir.
ahirette çocuğu tarafından hesap sorulacak ailedir. Eğitimin yanlış verildiğini düşünüyorsanız bunu anlayacak bilinçteyseniz o halde doğrusunu öğretin ama boş vermeyin.
Akıllıdır. Ailem dindardır ablamı ve beni bir sürü masalar ve ütopik dünyalar anlatarak büyüttüler.kuran kurslarına giderdik annem evde kuran partisi verirdi yani birçok kadın her hafta bir evde toplanıp kuran okurlardı. Sürekli namaz kılarlar boyun eğmemizi ve bok gibi olan hayatımıza şükretmemizi söylerlerdi. Sonunda ne oldu biliyor musunuz ablam çarşaflı hafız ben istediğim her şeyi yapan inançsız bir felsefe öğrencisi. Dayattığınız saçma sapan dinin sonucunda dindar aptal çocuklarınız gençliklerini gülhane’de veya kıyıda köşede sevişerek geçirecek.
Önceliği, erdemli, ahlaklı ve eğitimli insan yetiştirmek olan ailedir.
Din, maneviyat vs.. Kişilik, kimlik gelişince, taşlar yerine oturunca önem ve anlam kazanır. Yani zaman ve yaş almak gerektiğine inanır.

O öyle bir ailedir ki, her dine, her inanca, saygısını ve nezaketini esirgemeyen insanlar yetiştirir.
Dünyanın da en çok böyle çocuklara ihtiyacı var artık.
Birlikte yaşamayı öğrenmiş çocuklara. Evet!
halk arasında içi boş teneke denen ailenin ta kendisidir. üç beş dua bilmeyen imanın islamın şartını öğrenmeyen hele hele gusül abdesti almayan birinden ne vatana nede millete hayır gelir.
Yarı alevi, yarı sünni kökenli seküler bir aile olarak doğduğum ailedir. iyi ki dediğimdir.
Benim ailemdir.hepsinin Allah inancı var ama namaz kılmaz oruç tutmazlar
Vallahi dede nine vermeye çalıştı ama baktım çoğusu hikaye menkıbe hurafe dedim bu ne lan tek referans kuran gerisi bilinmezlik ve hikaye.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar