çocuğuna dini eğitim vermeyen aile

benim ailem vermedi. dini malûmatım ise okulda verilenlerle sınırlı.

içimden gelmediği sürece hiçbir ibadetimi yerine getirmeye kendimi zorlamadım ve zorlamam. içimden geldi mi, ibadetimi seve seve yerine getiririm.

ancak fark ettim ki; toplum ne yazık ki içlerinden gelmediği halde başkalarına göstere göstere ibadet edenlerle dolu. bu kişiler, içinde bulundukları bu kalıptan dışarı çıktıklarını hissettikleri an islam'dan çıktıklarını düşünüyorlar ve bu duruma düşmekten korkuyorlar. bu korkuları, onların ibadeti ne için (allah için - kul için) yaptıklarını her daim sorgulamalarına engel oluyor. bunu sorgulayamadıkları zaman da yaptıkları ibadeti başkalarına göstermeye ihtiyaç duyuyorlar. iktidarın her yere cami inşa etme, her okulu imam hatipe dönüştürme politikası da bu ihtiyaçtan kaynaklanıyor. çünkü cami dışında ibadet yapılamayacağını, imam hatip dışında dindar nesil yetişemeyeceğini düşünecek kadar meczup haldeler.

oysa allah için yapılmayan ibadet, niyet olmadan yapılan ibadet caiz değildir. ayrıca müslüman ibadetini cami olsun olmasın her yerde yapabilir. cami bir zorunluluk değildir.

o yüzden aileler çocuklarına din eğitimi verirken kalıpsal dayatmalara asla başvurmamalıdır. çocuklarının kendi başına din öğrenebileceğini de asla unutmamalıdır.