bugün

allahın olduğuna inanırdım.

yavaş bu kadar yüklenmeyin eksiye.
uçaktan atlanınca bulutların üzerine oturulabilmesi. ve bulutların pamuktan yapılması.
ezan sesinin bizzat allah'a ait olduğunu düşünmek.
trafik canavarının olduğuna inanıp dışarı çıkmazdım.
Küçükken boynuzlu yılan olduğunu söylemişlerdi ve bu yılan toprağa suya dalar gibi dalıp çıkarmış. Tabi inanmıştım dağ taş ondan aramıştım 5 gün boyunca her gün en az 4 saat. Meğerse yerdeki o izleri bir böcek yaparmış.
Babamin isi icin devamli il degistirdigimizden dolayi nerdeyse yarim duzune okul degistirmisimdir. Her gittigim okuldaki ataturk bustune istinaden de ataturk'un cok yalanci birisi oldugunu ve bundan dolayida allah'in onu tas yaptigini dusunurdum.
uyurken parmaklarımı örtmezsem, parmak yiyen canavarın parmaklarımı yiyeceğine inanırdım. bu yaşa geldim çıplak yatsam bile ayaklarımı örterim. kaynını zikeyim parmak yiyen canavar.
Tırnaklarımı yersem midemde büyürmüş.
gece balkona çıkarsam allahın beni çarpacağına inanırdım.
seccade üzerindeki motifin allah olduğu inancı.
kedilerin trafoya girdiğine inanırdım. zehir gibiymişim o zamanlar yine.
her yılbaşında, kapıya Fenerbahçe formalarını noel babanın getirdiğine inanmak.

10 yaşımda anladım ki onları babam getiriyormuş, bir hayal kırıklığı oldu haliyle.
Kahve içip kararmak. Zencilerin çok kahve içtiklerini sanirdim.
Trafik lambalarinin icinde polisler oldugu.
Cizgi filmlerin tek tek, kare kare cizildigi.
Ve asil bomba, yatinca yarim saat icinme uyumazsam tinercilerin beni kaciracagi. Evet bizimkiler beni harbiden sevmiyomus.
Yere ekmek atarsam kör olurum. Sırf bu yüzden yerdeki ekmekleri bile öperek kaldırırdım. Evet yaptım.
çizgi filmlerdeki karakterleri, biraz değişik görünen gerçek insanlar sanmak.

annem bana örümcek adam'ın gerçek olmadığını, yalnızca çizimlerden oluştuğunu söylediğinde ağlamıştım.
kara kedi görülürse saçımızı tutmak.
Meltem tv tarzı kanallarda Kuran okuyan sarıklı hocayı allah(c.c.) sanırdım.
renkli gözlü insanların renkli gördüğü
ayna grubunun kör olduğu
camii minaresinin allah olduğunu
yol da beyaz şeritleri sayarak kilometre hesaplanıldığı.

zannedilendir. gerizekalı bir çocukta değildim halbuki
Hiç birşeye inanmazdim nasil çocukluk lan bu dedim arkadaşlarla geceye kadar sokaktaydik galiba ferrarinin Türkiyeye geldiğini ve sokaktan geçtiğini söylediler ona inandım ve Ronaldinhonun insan üstü olması
Denizli'nin sadece bizim evin önünden ibaret olduğunu zannederdim.
yemek bitmeyince özellikle bezelye arkandan ağlardı demeleri günah olduğunu söylemeleriydi.
Türkiye demokratik bir ülkedir.
hep yalnız kalacağını sanmaktır. fakat büyüdük değişmedi demek ki saçmalık değilmiş.
akşam ezanından sonra üç harflierin cirit attığına, az çocuk korkutmamışızdır o konu üzerinden.