bugün

küçükken yanlış benimsenmiş ancak büyüyünce doğrusu önerilmiş bilgilerdir. yıldız kenter ile müşfik kenter'in karı-koca olduğunu sanmak örnek olarak verilebilir.
bütün çikolata ve şekerleri kargaların getirdiğini sanmak.
babanın butun herkesi dövebileceğini düşünmek.
-gök gürültüsünü yaratıcının kızması, yağmuru meleklerin ağlaması sanmak,
-kendisini leyleklerin getirdiğine inanmak,
-kanat taksa uçucağını zannetmek,
-salçanın ve ketçapın kandan yapıldığını zannetmek,
-televizyonun içinde insan var zannetmek,
-dünyanın düz olduğuna inanmak,
-babasını süper kahraman zannetmek,
-çizgi filmlerdeki gibi 10 metre yüksekten düşünce ölmeyeceğini düşünmek,
-ölmenin uzak bir ülkeye seyahat etmek olduğuna inanmak,
-uçan balonların canlı olduğunu düşünmek,
-balıkların suda boğulacağını zannetmek,
-elektrik süpürgesinin kendisini yutacağını düşünmek,
-yatak altında canavar yaşadığını zannetmek,
-gece uyumayan baykuşların uykularının kaçtığını düşünmek,
-deniz kızlarını "denize düşmüş kız" olduğunu düşünmek,
-gökkuşağının gökyüzüne gerilmiş bir kumaş olduğunu düşünmek,
-ömrünün sonuna kadar şeker, çikolata, dondurmayla beslenebileceğini düşünmek.
dis perisi...
yok efendim neymis, dusen yada cekilen sutdislerini uyumadan once yastıgının altına koyarsan, dis perisi onu paraya cevirirmis. anne babalarımız bizi iyi keklemis zamanında, ama o paralarla yedigimiz seylerin de tadı baskaydı bea...*
-alt kattaki komşunun polis olması
-allahın küfredenlerin başına taş atması
apartmanın arka bahçesinde bir definenin gömülü olduğuna inanmak ve arka bahçenin bir bölümünü kazmak... yedi yaşında, apartman toplantısında en çok konuşulan isim olmak...
-gece sakız çiğneyince çiğnediğimiz şeyin ölü eti olması
genellikle ablalar abiler tarafından söylenen aslında çingene çocuğu olup bizi sonradan evlat edindikleri yaramazlık yaparsak tekrar geri verecekleri yalanı. ne yalan söyleyeyim ama yaramazlık yapınca işe yarıyordu.
(bkz: japon futbol çizgi filmleri)
gece saat 1'den sonra direk sabah olup günesin dogdugunu sanmak ***
aslanı erkek kaplanı dişi sanmak
atatürkü ve öz dedem sanmak.
almanya yenilince bizde yenilmiş sayıldık sanmak.
yağmur yağadıktan sonra güneşin açmasını şeytan evleniyor diye bilmek.
gece olunca ıslık çalınmaz, şeytan gelir...
çocukların kahve içerse kararacağı,herkesin çantasında bir iğne olması,yemeğin yenmeyen kısmının arkadan ağlaması...
-havada sürüyle karga uçtuğunda kargaların düğünü varmış da ona gidiyorlar diye inanmak
-bulunduğum yerdeki büyük dağın ardında paris var sanmak
-radyoda şarkı söylemek için şarkıcıların radyoda beklediklerini sanmak
23 nisan çocuk şenliği dolayısıyle antalyaya gelen zenci çocuğun elini sıkan Jr sharka nın elini kontrol etmesi. neden baktın diye soran sharka ya cevabı: elim kara oldu mu diye baktım...
sırameşelerde üstünde büyük çanak antenler (kendi fiziksel küçüklüğünün de etkisiyle daha bi büyük gelir onlar) olan binanın olay tv olduguna inanmak..
"yok yok bu kadar büyüğü anca televizyon kanalında olabilir!!.."
eğer yeterince uslu olursak şirinleri görebileceğimiz safsatasını yutmak.

(bkz: bi arkadas)
bizleri leyleklerin dunya'ya getirmesi.
az biraz yaramazlık yapınca iğneci teyzenin çat kapı gelebileceğini sanmak.ayşe teyzenin aceyle cıkıp gelmesine inanıyoruz ama iğneci teyze ayağı geçmiş olsun.
yıl başında bacadan noel babanın düşmesi (poposu acımasın die yastık koyacak kadar inandık)
hiç büyümeyeceğimizi sanıp,hayıflanmak....(bence en aptalcası buydu)
tabagında bıraktıgın her pirinc tanesi kadar cocugun olacagına inanıp hepsini teker teker yemek.
kahve içince kararmak veya bıyıklarının çıkması.
2000 yılında kıyametin kopacağı.
güncel Önemli Başlıklar