yılmaz güney

fransadaki mezarlığın girişteki tablelasında yılmaz günen olarak adı yanlış yazılmıştı.

Ülke hakimini öldürmeye cesaret edebilen cahil bir insan müsveddesi.

ülkücü veya neo osmanlıcı olsaydı; nebahat çehre'ye attığı tokat, vahi öz'ün karısına sarkması, hakim öldürmesi ve filmlerinde lümpenliği kutsaması eleştirilecekti.

neden elestirilmiyor ?
çünkü solcu rolü yaptığı için.

sözün özü; kürt faşistidir ve yaptığı pislikler örtülmektedir.

sinema başarısı- 10 üzerinden 7.5.
insanlık- 10 üzerinden 0.5 .

t: cihangir solcularının ikiyüzlülüğünü gösteren adamdır ve ogün samast'tan sanatı dışında farksızdır.

chplidir.

Osman sınav şekil yapacağım diye devletin savcısını mı vurdu.sırf kürt ve solcu takılıyor diye kimler kral ünvanı alıyor bu memlekette.

kaba saba dili olan vasat bir yönetmendir.
sinema dersinde hocayla çok takışmıştım bu konuda. başka bir 3. dünya yönetmeni olan ousmane sembene'nin dilinin daha sofistike olduğunu söylediğimde çok kızmıştı bana.

Savci katilidir. Ben ortada bir sanat goremiyorum. Zira cektigi filmler de ortadadir. Toplumun hangi kanayan yarasina merhem olmaya calismis buyuk bir tartisma konusudur.

iyi yönetmen kötü oyuncu duruşu olan bi adam o deilde aq nebahat çehre eskiden ne güzel kadınmış buna nasıl bakmış hala anlamıyorum.

Ali özgentürk;
"Gazino ağzına kadar doluydu. Bir süre sonra deniz kenarından karartı şeklinde bir adam gelerek gazinoya girdi. Sarhoş olduğu her halinden belliydi, ayakta bile doğru dürüst duramıyordu. Birdenbire ’Ulan sana Yılmaz Güney mi diyorlar. Yılmaz Güney kim?’ diyerek küfür etmeye başladı. Herkes şaşırmıştı. Yılmaz adama hiç cevap vermedi. Birtakım kişiler araya girerek adamı gazinodan uzaklaştırdılar. Daha sonra ağır ceza hakimi olduğunu öğrendiğimiz bu adam, yani Sefa Mutlu, ailesiyle birlikte gazinonun az ilerisinde bir kampta kalıyormuş. Bir süre sonra yine geldi. Yine sarhoştu. Bu kez Yılmaz’ın eşiyle ilgili çok ağır bir söz söyledi. Ne olduysa işte o anda oldu. Gazino birden bire karıştı. O karışıklıkta olayın nasıl olduğunu göremedim."

kesinlikle ama kesinlikle Öldürmek elbette çok büyük bir suç ve cezası neyse çekilir amenna ama ortada böyle bir ağır tahrik var tabi bu yine de suçsuz olduğu anlamına gelmez, diyeceğim o ki, bu adam balon diyenler küfür edenler sizinde karınıza falan hakaret ederlerse ses etmeyin hatta verin karınızı o adama olsun bitsin gidin vurun falan demiyorum götünüzle okumayın, size yakışan da o zaten kuyruğunuzu bacaklarınızın arasına alın ve sessizce uzaklaşın oradan delikanlı olmaz zor vesselam.

Vandal herifin tekidir. Sevgilisinin kafasına kadeh koyup ateş etmiş, cinayet işlemiş, kavga gürültü dolu bir hayat sürmüş bir adamdır. bu bölücü, narsist, lümpen, katili insanların gözünde ahlaklı, masum göstermeye çalışanlar iki yüzlüdür, bu ibnelere göre bir insanın onlarla aynı görüşte olması bütün pisliklerini kapatır, kusurlarını görünmez yapar.

şişirilmiş bir balon.
oyunculuk desen sıfır zaten.

bunu idol olarak alan insanlar süzme mal.
kimse kusura bakmasın.

(bkz: sefa mutlu)

filmlerini izlemek için belli bir zeka seviyesinin altında olmak gerekiyor.

türk solunun ete kemiğe bürünmüş hali aa pardon kürt solu mu demeliydim yada türkiyeli solu mu?

Saygıyla özlemle.
görsel

(bkz: maganda)

fazla abartılmış kişi. vatan haini. şiddet yanlısı bir maganda.

karısını döven adam. karısını döven adam adam değildir ki zaten.

görsel

yönetmen, senarist.

Yazdığı yol filmi ilginç derecede güzeldir. aynı anda anlatılan bir kaç hikâye, o güne denk denenmemiş ilginç şeyler ve tarık akan'ın inanılmaz oyunculuğu.

--spoiler--
insanın aklı kendine düşman olur mu? Benim aklım bana düşman.
--spoiler--

onunla tanıştıktan sonra çirkin kelimesinin bendeki anlamını değiştirmiş, arkadaş filmini izledikten sonra ise bir daha hiç bir türk filmini beğenmememe neden olmuş, yakışıklı (bkz: çirkin kral).

fransadaki mezarına yılmaz günen yazıyordu.

yılmaz güneyin vurarak şehit ettiği hakim sefa mutlu kimdir? sefa mutlunun gerçek hayat hikayesini aşağıda bulacaksınız:
sefa mutlu 1940 lı yıllarda doğan babası polis Cemal Mutlu ve annesi Hatice Mutlunun 9 çocuğundan biridir.Aslen Nevşehir Derinkuyu Suvermez köyündendir.Ağabeyi ibrahim Mutlu ya özenerek subay olmak istemiş ve kara harp okuluna girmiştir.son sınıf öğrencisi iken hasta ve raporlu olduğu bir günde, ağabeyinin evinde istirahatte iken 27 mart darbesi olmuş, kendisinin katılımı olmamasına rağmen dönem arkadaşlarıyla birlikte harp okulundan atılmıştır. Daha sonra istanbul hukuk fakültesine girmiş, yaşadığı ekonomik zorluklar nedeniyle bekar hanlarında akrabalarıyla birlikte kalarak eskicilik, hamallık gibi işler yaparak okulunu bitirmiştir.Okul bitince avukat olmak istememiş, hakim olarak atanıncaya kadar emniyet müdürlüğünde bir görev almıştır.
Hatayda emniyet müdürü(??) iken yılmaz güneyle tanışıklığı olmuştur.Şöyle ki Yılmaz Güney bir nedenden gözaltına alınmış, emniyette Sefa Mutlu ile tartışmış.Burada Sefa Mutlunun ona bir tokat attığı , ve bu tokatı Güney'in asla unutmadığı söylenir.
Bir zaman sonra Yumurtalık ilçesine hem hakim hem savcı (bu saçmalık nasıl olduysa) olarak atanır. Bu esnada evlenmiş ve bir kız çocuğu doğmuştur. Ancak yumurtalıkta lojman yoktur ve kiralık ev de bulamamıştır.Ailesiyle beraber sahile kurduğu çadırda yaşamaya başlar.
Bu esnada Yılmaz Güney ve ekibi endişe filminin çekimi için(1974) yumurtalığa gelir.Çekim akşam vakti sahilde bir gazinoda olacaktır.Eşi rica eder biz de gidip izleyelim diye.kabul etmez ama arkadaşlarının da ısrar etmesiyle kabul eder genç hakim.
Topluca giderler gazinoya otururlar. Biraz sonra gazino sahibi gelir ve: Hakim bey izniniz olursa yılmaz güney çekimde gerçek silah kullanmak istiyor der.
Hakim de olur mu öyle şey burası halka açık bir mekan der. Bunun üzerine yılmaz güney, o kim oluyor? o hakimse ben de türkiyenin kralıyım der ve bir tartışma olur. kavgayı ayırırlar. Arkadaşları hakime: hakim bey hadi sengit çocuğa bir bak belki uyanmıştır derler ve gönderirler.Bu esnada yandım anam diye bir ses duyulur, yılmaz güney şerif göreni elinden vurmuştur.Hakim sesi duyunca geri döner ,yılmaz güneyin elinde silahla geldiğini görünce savunma amaçlı bir sandalye alır ama nafile. Güneyin sıktığı tek kurşun gözüne isabet eder ve şehit olur.
Olay bu kadarla bitmiyor tabii.
Kinse tanıklık yapmak istemez, mafya devreye girer çünkü güneyin kumar borçları vardır, hapse girerse ödeyemeyecektir. Güneyin yeğeni suçu üstlenir ama kabul görmez.
Bir kişi tanıklık yapmak ister onun da bir yakını mafya tarafından vurulur ve o da vazgeçer.

iŞTE BÖYLE.

boyalı basın bunu görmedi ve görmez.işlerine gelmez.
yılmaz güneyin nebahat çehrenin kafasına kadeh koyarak ateş ettiğini de yazmaz

fakir- fukara edebiyatı ile solu sömüren bir şımarıktı. belasını buldu ama olan sefa mutlu ve ailesine oldu.

http://www.cut-online.com...an-bu-yana-47-yil-gecmis/

görsel