bugün

Dünyada bir takım için söylenmiş en güzel şarkı. Liverpool'A canı gönülden bir sevgi beslememin ilk sebebi. sözleri türkçe'ye şöyle çevirilmiştir.

asla yalnız yürümeyeceksin
fırtınada yürürken başını hep dik tut,
ve karanlıktan sakın korkma.
çünkü sonunda altın rengi bir gökyüzü
ve mutluluğun gümüşten şarkısını bulacaksın.
hayallerin sarsılsa da, alt üst olsa da,
rüzgarda, yürümeye devam et
yağmurda, yürümeye devam et.
kalbinde umutla, yürümeye devam et
ve bil ki, hiçbir zaman yalnız yürümeyeceksin
asla ama asla yalnız yürümeyeceksin
asla yalnız yürümeyeceksin, bir koyucaz sürüneceksin!

(bkz: çarşı)
pink floyd'un meddle'ındaki fearless'ın konser kaydında, şarkının başlangıç ve sonunda pink floyd dinleyicisinin attığı, slogan değil, başka bişey.. bi yemin..
http://img.sabah.com.tr/i...76A37B18C043ACE2CEABr.jpg
(bkz: 24 ekim 2007 besiktas liverpool maci)
(bkz: yaratıcı beşiktaş taraftarı)
dünkü maçtan sonra you will never fly alone diye değiştirilmesi daha bir doğru olacak slogan.
(bkz: 24 ekim 2007 besiktas liverpool maci)
pink floyd' un, fearless adlı şarkısının finalinde yer verdiği tezahurat. pink floyd, fearless' i liverpool taraftarına ithaf etmiştir.
tezahurattan cok slow sarkıdır.Hatta sevgiliyle bile bu sarkıda dans edilebilir.
you will never walk alone

Gazi Kahraman.

Asker değil...

Adı, Gazi.

Soyadı, Kahraman.

Gurbetçi çocuğu.

Alman vatandaşı.

38 yaşında.

Alman Milli Takımında oynuyor.

*

Yazın bir kenara...

Galatasarayı "Avrupa Şampiyonlar Ligi Şampiyonu" yapacak!

Söylemişti dersiniz.

*

Kadro müthiş...

Hussein Haidari.

Irak asıllı, Arap, isveç vatandaşı.

isveç Milli Takımında oynuyor.

Avrupa şampiyonluğu var.

Petr Tucek.

Çek Milli Takımının beyni.

Justin Eveson.

Avustralyalı.

italyadan transfer edildi.

Onun da Avrupa şampiyonluğu var.

Ve...

Seyran Orman Kara.

Kadın!

Erkeklerle aynı takımda oynuyor.

*

Hakan Şükürü, Songu, Lincolnü falan herkes tanır da... Bunları kimse tanımaz.

Galatasarayın Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımının yıldızları onlar.

*

Gazi, felçli.

Bebekliğinden beri.

*

Bu takım, 20 gün sonra Fransada başlayacak olan Avrupa Şampiyonlar Liginde mücadele edecek... Ve eminim, futbol takımının UEFA Kupasından sonra, basketbolda da Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğunu getirecek.

*

Malum, burası Türkiye...

Engellilerin "azıcık ilgi" görebilmesi için, sağlıklı vatandaşların yapamadığını yapıp, ağızlarıyla kuş tutup, Şampiyonlar Ligi Şampiyonu olmaları gerekiyor!

Yoksa kimsenin umurunda bile değil.

*

Ve son not...

Bu müthiş takımın, bu akşam saat 18.00de, istanbul Süleyman Seba Spor Salonunda "derbi"si var.

Rakip, dişli... Geçen senenin ikincisi, Beşiktaş Tekerlekli Sandalye Takımı.

*

Zahmet edip giderseniz...

Veya, lütfedip kamera gönderirlerse...

izlersiniz.

yılmaz özdil
insanın liverpool'a sempati duyma sebeplerinden biri..eller kalplerde veya kaşkol acılmış binlerce insan..takımın 1-0 galip baslamasına yol acan tezahurat..
tezahuratların en güzelidir. daha iyisini duymadı bu kulaklar.
kendini fesh eden milan taraftarı fdl de tribünlerinde söylemiştir.

ama ingilizlerin yarısı kadar etkili olamamıştır.
bir kez, ac milan taraftarlarınca saygı amaçlı söylenmiş şarkıdır.

15 Nisan 1989 tarihinde , dünyanın en eski futbol kulüplerinden birisi olan sheffield wednesday'in hillsborough stadında yaşanan tribün kargaşasında 96 liverpool taraftarı hayatını kaybetti. Yazılan ve söylenenlere göre suçlu polisti ancak bir süre sonra stad güvenliğinin önemini anlayan ingilizler, bu olayın üzerine gitmiştir. ilginctir ki o yıllarda yarı finnallere alışık olan bu stadda , 1981 de benzer bir kargaşada 38 kişi yaralanmıştı.

bu kısa girişten sonra konumuza dönelim;

Nisan 1989 da, Hillsborough felaketinin hemen sonrasında, AC Milan ve Real Madrid arasında bir avrupa kupası maçı oynanmaktaydı. maç, 6. dakikada hakem tarafından durduruldu. hayatını kaybedenler için saygı duruşu yapıldı. herkes sessiz ve hareketsiz hakemin düdüğünü beklerken, sessizliğin ortasında birden tribunlerdeki milan taraftarlari * *, you will never walk alone şarkısını soylemeye basladilar.

bu jest, bugün bile taraflı tarafsız pek çok kişi tarafından saygıyla anımsanmaktadır.
aslen tribün için değil, bir düğün için yapılmış bir şarkıydı. tribüne mal olması ise liverpool ile değil, celtic ile başlamıştır, yani bu şarkı önce celtic tribünlerinde söylenmeye başlanmış, ancak liverpool tribünlerinde söylenmeye başlanmasıyla birlikte liverpool ile özdeşleşmiştir.

bir nevi bizim çorum leblebisine çankırılılar'ın sahip çıkması gibi bir şey olmuş, lakin bu olayda çankırılılar kazanmış gibi görünüyor.
her insanin cocuklugunda iki takim tutmasina sebep olmus marstir, marsin az kaldigi muthis otesi ruhtur.

galatasaray'i tutuyom ama livurpul'u da cok seviyom.

hala da cok seviyom..
taraftarın sahip çıktığı şarkıdır. kabaca, vakti zamanında statta devre arsında seyirciyi eğlendirmek ile görevli şahıs, dönemim liste başı olan şarkılarını çalmaktadır, bu şarkıda listelerde olduğu sürece çalınmakta ve taraftar da eşlik etmektedir. sonraları listelerden düşünce görevli tarafından çalınmamasına rağmen taraftar tarafından söylenmeye devam edilerek kulübün marşı haline gelmiştir.

en önemli ayrıntı ise liverpool taraftarının bu marşı, bizdeki yenilsen de yensen de taraftarız senle ikiyüzlülüğü içinde değil, tam anlamıyla söylemesi ve takımına her daim sahip çıkmasıdır. ne diyelim , darısı başımıza.
(bkz: I d rather walk alone)
(bkz: yenilsen de yensen de taraftarın senle)
dünyanın bir stadda duyulabilecek en etkileyici tribün marşı. liverpool bu marşla birlikte maça 1-0 önce başlar. inanmayan internetten vieolarını bulup, soyunma odasından tünel boyunca stada giren rakip takımın oyuncularının surat ifadesine bakabilir.
gerektiğinden fazla abartılan şarkıdır.ayyaşlar bu şarkıyı söyleyerek trance moduna geçiyorlar.
biz geçmişimizle övünürüz onlar gelecekten söz ederler...
beraber yürüdük biz bu yollarda..
you will never walk alone...
aramızdaki fark aslında bu kadar basit.
(bkz: you will never moonwalk alone)
(bkz: michael jackson).
(bkz: anfield road) u sadece bir bina olmaktan çıkararak bir ibadethane yapan marşdır.
Liverpool tribünlerinin ağlatan şarkısı , o nasıl bir ağenk o nasıl bir bağırma şeli.
' liverpool neden büyüktür ? ' sorusunun gizli cevabıdır aynı zamanda. büyüklük, alınan kupalarla ölçülmez sadece, aynı zamanda futbolcu ve taraftarın kenetlenmesinin de ürünüdür.
kırmızılar içindeki 11 de anfield road' a her zaman güzel futbol için çıkar, çünkü o müthiş ses futbola davet etmektedir.
elvis presley'nin ayrı bir güzel söylediği harika şarkıdır.
aynı zamanda sözlüğe yazma hevesiyle gelip, liverpool'la özdeşleştiğini görüp tüm hevesi kaçıran şarkıdır.*
liverpool'un Trabzonsporla eşleşmesi neticesinde yepyeni versiyonları vücuda gelen marştır.

Anfield Road'da duyulmasını istemediğim marştır ayrıca. Yalnız; her durumda aynı stadda 61. dakika kutlamalarını göreceğimi bilmek içimi bir tuhaf etmektedir.

(bkz: anfield roadları taşlı geliyor kızıl saçlı)