bugün

-öncelikle başlamayın.
-başlamak zorundaysanız metin olun, zamanla hissizleşeceksiniz.
-şehir dışından geldiyseniz kalacak yer bulmak için çaba sarfedin. kampüsteki yarı özel yurtlar konforludur ancak tanıdık prof, dekan ve/veya dekan yardımcınız yoksa onları unutun. maddi durumunuz iyiyse görüklede bir özel yurda yerleşin ve asla eve çıkmayın. gözlemlerin sonucu eve çıkan tüm kankalar 1 sene sonunda kanlı bıçaklı olmuş ve kap kacakları bölüşüp ayrılma zahmetine katlanmak zorunda kalmışlardır. yurtta kalmak özgürlüğü kısıtlıyor dense de kisme 18 yaşını geçmiş bir bünyeye oraya buraya gidemezsin demez o yüzden rahat olun.
-devlet yurdu için ayrı bir madde açmayı tercih ettim. çs denen çalışma salonlarında kitabınızı defterinizi bırakmayın sınavdan bir gün önce çalındığını farkedebilirsiniz. 1 liralık ketıllarda makarna haşlayıp yiyin. telefonunuzu şarj etmek için işkence çekin, yurt-kur battaniyenize gözünüz gibi bakın ve size verilen seri numaralı battaniyeyi koruyun kollayın saklayın vs. 1 yıldan fazla orada bulunmayın zira katil olabilirsiniz.
-üniversiteye geldim çok sosyal olcam gibi sanrılara kapılmayın.hayatınız bir süre sonra batak oynamaktan ibarek olacaktır. ilk zamanlar hevesle şehri gezseniz de bir süre sonra kampüsün uzaklığı sizi bezdirecek ve artık köyün o girdabından kurtulamaz hale geleceksiniz.
-iibf fakültesi öğrencisiyseniz bir bilene danışmadan ders seçmeyin. kayıtların hiç bir zaman zamanında tamamlanmadığını unutmayın.
-öğrenci işleri her işimi çözer gibi bir düşünceyi aklınızdan dahi geçirmeyin. not işlerinde bütün işlerinizi halledin eğer halledemiyorsanız bilgi işlemdeki mavi gözlü memur yardımcı olur ona danışın.
-yiğit büfede kaşarlı salçalı tost yiyin.
-green e saat 11 civarı gitmeyin soğan kokarsınız.*
-kiralık arabayla şekil yapmaya çalışmayın. burası küçük yerdir rezil olursunuz.
-gündüz sıcağına aldanmayın. sıkı giyinin ikinci öğretimseniz kışın havadar kampüsümüzde donma tehlikesi geçirebilirsiniz.
-otobüslerde arka koltuklara oturun zira hastane durağında takriben 1 saat süren yolculuğunuzu ayakta geçirmenize sebep olacak etmenler otobüse binebilir.
-93 numaralı terminal otobüsünün iyi hallerine rastladığınıza dua edin ve mezun abla ve abilerinizin çektikleri sıkıntıları düşünerek saygı duruşunda bulunun.
-4 senede mezun olabilirseniz kendinizi kutlayın.
(bkz: gachayim)
en önemlisi umut kırtasiyenin yerini öğrenin ve her sınavdan önce uğrayın.
dipnot: tabi bu öneri haytalar içindi.
en kısa sürede ilişkinizi kesmeye çalışın.
her sene ve hatta her dönem değişen kurallarıyla kaybettiğiniz zaman bir anda fazlalaşabilir.
sakın ha "aman 2 tane dersim var seneye alırım" demeyin. o 2 ders seneye 3, diğer sene 4 dersle çakışır, hayatınız kararır.
şehirle bir bağlantınız olsun istiyorsanız ve görükle esnafından kazık yemek istemiyorsanız şehire yerleşin.
eğer fizik bölümündeyseniz gökay kaynak, mürsel alper ve emin özmutlu nun derslerini verebilirseniz mezun olma şansınız var demektir. ayrıca entellektüel bi bölüm başkanı vardır.
ayrıca bu bölümde hocalar asistanları, asistanlar da öğrencileri ezer. en baba asistan kadir ertürk tür.

fizik bölümünü 4 yılda bitirebilenerin ilerde profesör olma ihtimalleride yüksektir.

ama tavisyem sakın bu bölüme gelmeyin yoksa çok canınız yanar.
ilk sene yurtta kalın, çevre yapın sonra kafa dengi arkadaşlarınızla eve çıkın.Böylelikle ev arkadaşınızla anlaşamazsanız kalacak yeriniz her zaman olur.

iktisat bölümündeyseniz mehmet aslanoğlunun sınavlarında soruyu 2-3 kez okuyun,tek kelime fazla yazmayın. hatta üst sınıflardan eski soruları,net istediği cevapları öğrenin ezberleyin.

ibrahim kanyılmazın sınavlarına hazırlanırken, dip notlara bile dikkat ederek çalışın. bize eski türkçe yazın hoşuna gider demişlerdi ama ben bunu önermiyorum.

erol iyibozkurt melek gibi adamdır. suistimal etmeyin,altın yumurtlayan tavuğu kesmeyin.

zeynel dinler in sınavlarında öz ve sistematik cevaplar verin,destanlar yazmayın.
uludağ üniversitesini tercihlere yazmadam önce danıştığım başlık
yanına uludağ "üniversitesi'ne hoşgeldiniz"i eklemek istediğim başlık. efendim öncelikle şunu söylemek lazım eli vicdana koyarak. herhangi bir zaman dilimini güzel geçirmek tabiki öncelikle insanın kendisine bağlıdır fakat onun dışındaki etkenleri göz önünde bulundurursak uludağ üniversitesi hiç de fena değildir. evet, kampus çimden ve kafelerden ibarettir*** ama en azından kampus vardır. tüm fakültelerin, hatta devlet yurdunun ve üç adet vakıf yurdunun da kampus içinde olması büyük avantajdır. kalabalık bir kampus, üniversiteyi liseden ayıran noktalardan biridir sonuçta. bu arada şenlikleri çok güzeldir cidden, konserler olur, iyi adamlar gelir, sergiler, balık ekmekler pilav üstü tavuklar, erikler, kirazlar, gözlemeler, kolalar hepsi sizin içindir*.
bursa'ya istanbul gibi büyük şehirden gelenlerin* şehir merkezinde oturmayı tercih etmeleri daha mantıklı olabilir, tabi ki okul içi, görükle, ataevler ve ihsaniye de diğer alternatiflerden. efendim rock müzik seven arkadaşlar resimli bar'la derhal tanışmalıdır. maalesef çok da fazla ikamesi olmayan bir yerdir***, güzel programlar olur, tepinip rahatlarsınız. arap şükrü'de rakı balık olayına girilebilir. arap şükrü sokağının sonunda sağda mık'ta çay içilir. dağ'a çıkılabilir. bursa hamamlarında yıkanılıp paklanılabilir. mudanya'da deniz görülebilir. gezi için güzel ilçelere sahiptir. haa okulun güzel klüpleri vardır. birine üye olun, güzelleşin. efendim dersler ağırdır, zordur, ki öyle olmasa da zaten ahlanıp vahlanmak öğrenciliğin şanındandır. uzun lafın kısası öğrencilik için bursa güzeldir amma velakin herşeyden herşeyden önemlisi arkadaşlardır..şansınız bol olsun.
bir 2000 iibf mezunu olarak şartların değişmediğini varsayar isek :

- ömer akat, ibrahim kanyılmaz, hüseyin şahin. bu üçlüden mümkün mertebe uzak durun. mecburen derslerini aldıysanız derslerini takip etmenize lüzum yok zaten anlattıklarından bir şey anlamazsınız. biri ders boyunca geyik yapar, diğeri osmanlıca konuşur, öbürü size beşiktaş'tan taksim meydanı'nı dahi tarif edemeyecek kadar anlatım konusunda yeteneksizdir. mümkün mertebe derslerine günlük çalışın ve notlardan faydalanın.

- büyük bir şehirden bursa'ya okumaya gitti iseniz bursa'dan pek bir şey beklemeyin. kaymayı bilmiyorsanız ve imkanınız varsa ilk seneden uludağ ile tanışın. kaymayı öğrenin. üniversiteden mezun oldugunuzda elinizde avucunuzda kalacak bir kaç güzel şeyden biri olacaktır.

- beyler için; bursa'lı kızlardan uzak durun. burunlarından kıl aldırmazlar. özellikle diğer şehir erkeklerine karşı istemem ama yan cebime koy tavırları mide bulandırır. (bu bir genelleme değildir, gözlemdir)

- yine beyler; hafta içi bir gece belirli barlarda yapılan bölüm partilerinden uzak durun. ordan ekmek çıkmaz.

- ev konusunda iki adet seçenek var : ya okula yakın, dolayısı ile okula ulaşımı rahat (görükle, ataevler vs.) bir ev tutacaksınız fakat şehir merkezine ulaşım sorununa (arabanız yok ise) katlanacaksınız, ya da şehir merkezinden (altıparmak, çekirge, kükürtlü, gazcılar vs.) biraz daha yüksek bedellerle ev tutacak, sabah okula gitme eziyetine katlanacak, fakat şehir merkezi imkanlarından dibine kadar yararlanacaksınız. tercih size kalmış.

- burç pasajını bulun. not satan kırtasiyeleri bulun. idrak edin. gezin. takip edin. 4 sene boyunca yaren olacak size onlar.

- kampüsten öyle aman aman bir şeyler beklemeyin. geniştir, yeşildir, ötesi yoktur..

- yemekhane bazı muayyen dönemlerinde sapıtsa da, yemek için her zaman iyi bir altarnatiftir.

- gece hayatını seven bir tipseniz, tüm altarnatifleri belirli bir süre denedikten sonra 1 olmadı 2 yeri belirleyip sene boyunca oraya takılın. genel itibari ile öğrenci yoğunluğu oldugundan her bütçeye ve tipe uygun bir mekan bulunmakta. seçin...ve çökün..

- iibf'liler için; final dönemlerinde özellikle ilk madde de belirttiğim hocaların derslerine ait sınavların oldugu günlerdeki mahşeri kalabalığı görünce şaşırmayın. bu günlerde okula ya erken gidin, yada son dakkalarda gidin. aksi takdirde sınav salonunuzu öğrenmek bile çile olacaktır.

- ilk iki sene kasın. eğlenin, gezin tozun ama çalışın. alttan fazla, özellikle baba dersleri bırakmayın. son iki senenizi daha rahat geçirirsiniz.

- gezin. bursa bir çok yere bir kaç saatlik mesafededir. çevre illere geziler düzenleyin. özellikle mustafakemalpaşa'daki su uçtu şelalesini görmeden sakın mezun olmayın.

- ilgi alanınıza göre (müzik, spor vs.) bir faaliyet seçin ve boş zamanlarınızda onunla uğraşın. örneğin tenis öğrenin, ya da gitar kursuna gidin. mezun olduktan sonra elinizde kala kala bu tür şeylerin kalacağını, üniversitenin sadece neyi nerde bulabileceğinizi öğrettiğini bilin.
girdiğiniz sınavda, soru kağıdının altına "kağıt tahdidi yoktur" diye bir yazı görürseniz ve hocanızın adının ibrahim olduğunu biliyorsanız? çok kasmayın derim ben, verin kağıdı kantinde filan oturun. ha ekonomiden de nefret etmeyin, o hoca bile bunu başaramadı...
hiç başlamasanız daha iyi aslında, ama madem başladınız iibf not işlerindeki amcayla sakın ha muhattap olmayın. ben bunu giderayak öğrendim, siz şimdiden bilin! anlayamadım bir türlü rüşvet mi beklemekte işimizi halletmek için? kendisi günde en fazla 15-20 öğrenciye cevap vermekte ama yoruluyor demek ki, çıkış alana kadar burnumdan getirdi geçenlerde;

- abi bunlar belgeler, tamam değil mi?
- getirilecekler listesini oku bakayım bir daha?
- niye abi? demin okudum ya!
- sen oku bir daha, oku!
- iyi de niye, bir eksiklik varsa söylesene bana!
- okusana sen tekrar yaaa.
- niye okuyum abi, eksik varsa söyle delletme adamı yaaaa!
- oku bir kere daha, ben anlamam!

- fotoğraf kravatlı mı olacak, ne alaka yahuu?
- kılık kıyafet kanunu böyle.
- oppps! ne diyon amca, ben 4 senedir böyle geliyorum, başka türlüsünü de görmedim valla.
- olur mu aslında böyle!
- ne kıyafeti, ne kanunu ya, nerdeyiz, ben nerdeyim! kurtarın beni!

çıkış alınırken öğrenci kimliği kalsın, gazeteye ilan vereyim de hatıram olsun diyecek olanlar çıkabilir, lakin böyle bir model karşınıza çıkacak ve okulla ilgili ne var ne yok silmek isteyeceksinizdir, benden söylemesi. arkadaşlar var bir işte, onları silmek mümkün olmuyor, beraber izlenilen santraların, telegollerin tadını çıkarın, muhabbetin dibine vurun, afederdiniz ama anasını bile şeyedin ortalığın!!!
ilk olarak üniversite ortamında dost edineceğim diye kendinizi yırtmayın.rahat olun.çıkar ilişkilerinin-özellikle ders notları ilk sırada gelir-hat safhada olduğunu unutmayın.sizden ders notu alan,fakat işini kendi halletmeyi öğrenince;sizi görünce sallamayan insan potansiyelini unutmayın.ilk seneden kapağı ilgi alanınız olan bir topluluğa atın.yaz okulundan para kazanmaya çalışan öğretim üyelerinde alışın.48 numaralı otobüse binerken sizi ezmeye çalışanlara karşı korumanızı alın;sizde gerekeni yapın.ders aralarında hava güzelliğinden kendinizi çimlere atın.hatta ufaktan kestirin.(yalnız bir köpek tarafından yalanarak uyandırılabilirsiniz,dikkatli olun).üniversitenin şehir merkezine nispeten kapalı ve soğuk havasına alışın.şenliklerde kıro istilasına dikkat edin.sözü toparlamak gerekirse bunlara alışırsanız ve eğlenmeye bakarsanız çok güzel minimum 4 sene sizi beklemektedir.tadını çıkarın.
özellikle bazı bölümlerin tercih edilmemesi tavsiye edilir. misal tıp fakultesi adamlar kampüs dışında kurmuş sanki, üniversitedemi okuyon hastalarlamı okuyon belli değil.
öss yıllarındaki hayallere benziyerek gelinebilecek fakat derslerin ağırlığı ve süper psiko hocaları ile boğuşurken okul yıllarını yediğinin farkına vardığında okulun bitmeye yakın olduğunu anladığın üni.
Topluluk faaliyetleri ile güzide,şenlikleri harika üniversite.
hayatın tadını gercekten cıkarmayı bilen gelsin. ama yok ben temiz aile çocuğuyum diyorsanız sittin sene yanına bile gelmeyin. yutar bu okul sizi.