bugün

recep ve meryem'in romantik buluşması;
recep-bugun her istediğini yaptım, başka bişi kaldı mı?
meryem-kaldı !
recep-yapma yaaa, bende de tek kuruş kalmadı.
meryem-öyle değil, böyle bana güzel bişiyler söle istiyom.
recep-haaa deme yaaavvv, dur bakayım, bak şimdi biz evlenince....

meryem- eeeeee
recep-bir, hadi bir buçuk odalı bir evimiz olucak...
meryem-penceresinde menekşeler olucak mı?
recep- olucak. ben bi saksı menekşe alıcam, sen ondan tenekelere bir sürü ekicen, sık sık mum yakıcaz!!!
meryem-rümantik olsun diye di mi?
recep-hem öyle hem elektrikden tasarruf...

meryem-ara sıra bana süprizler getircen mi?
recep-getürmem mi* bi gün kapıyı bi açıcan ben ellerim arkamda gelmişim...
meryem-süpriz mi saklıyon?
recep-bildün...
meryem-ne o, ne o, ne o?

recep-böle yeşil yeşil yaprakları var, sapı var bil bakalım ne?
meryem-bi demet çicek...
recep-yok bir demet ıspanak!!!

meryem-ayyyyy. (recep in beline sarılır)
recep-sen onu bi güzel pişiricen sonra mum ışığında afiyetle yicez.
meryem-ayyy bu kadar rümantik olduğunu bilmiyodum hacip...
recep-valla haa bende!
platonik aşkımı hatırlamak için her sabah erken kalkıp trt de izlediğim, izlerken ıraklara daldığım, feriha koydumdan ve fatmagülden çok daha mantıklı bulduğum 2000 li yılların en güzel dizilerinden birisidir.
yusuf güdük: nooldu bizim iş aslanım?
recep: hangi iş?
y: cansu'ya açmadın mı benim meseleyi?
r: yav yusuf... yav dur.. ya öyle birdenbire...
y: birdenbiresi yok aslanım. ben bu kızı alacam nokta bitti. sen dimedinse ben kendim dirim
r: yusuf canım kardeşim bak bu iş o kadar kolay değil. yani cansugil şehir kızı. örfü adeti bizden farklıdır. bizim taşranın kızları gibi belleme. ya açıkçası o seni beğenmez
y: neden beğenmesin aslanım? genç adamım. işim var, gücüm var. ben onu gıralıçalar gibi yaşatırım gıralıçalar gibi
r: sen onun beklediklerini veremezsin yusuf.
y: hemi de alasını vermeyen.. köyde bizim evin yanına iki göz oda yaparım ona, kendi elimle. gıralıça gibi kurulsun otursun aslanım, öyle mi?
r: ya iyi tamam da..
y: çarşıya pazara da yollamam. yorulmasın. ekerim bizim arka bahçeye domatesini biberini, çapalayıp toplasın. bak bak baaak.. saltanata bak, öyle mi?
r: ya yusuf..
y: ben yemek neyin de ayırmam. ister bazlama yapsın ister gözleme yapsın. vay babam niye bunu pişirmedin, diye sormam ben. bi kadın daha ne isteyebilir ki aslanım, öyle mi?
En içten en sevimli dizidir:

+ adım sevim. lütfen bana "siz" diye hitap ediniz.
- peki sevimsiz hanım.

Tek olduğunu söylemedim. (bkz: leyla ile mecnun)
trt 1'de sabahları tekrarları gösterilmeye başlamış, türk dizi tarihinin en iyi yapımlarından biri olan dizimiz.
+hasılat galiba güzel vahidim, hı?
-nazar değmesin zelüha. bu hafta iyi gittik.
+aman berat'ın aklına uyup, ikinci dükkanı istememekle çok iyi ettin vahidim.
-iyi yaptım tabi. başımıza dert açcaktı zıpır oğlan!
+tabi canım. şimdi orası da böyle güzel iş yapacak mesela. işin yoksa otur bi saat deste deste para say. amaan kim uğraşıcak di mi?
-yok canım sayılmasına sayılır da...
+yok yok o bankalarda tıırrr tııırr diye para sayan makinalar yok mu, onlardan almak lazım. ama o da dünyanın parasıdır şimdi. durup dururken masraf. berat sen mi canım? toy daha düşünemiyo işte.
-hıı cücük kadar beyniyle.. zaten ikinci dükkanın iş yapacağı ne malum?
+e bi şeyin şubesini açtın mıydı millet rağbet eder. orası burdan fazla işler de... aman yok yok nemize gerek. dediğin doğru.
-elbet ya...
+sen şimdi parayı bol bulunca araba da almaya kalkıcan hem de en bi gıcırından. şimdi böyle ikimiz kurulup gezinirken aha küüt!!!
-no oldu?
+geldi çarptı adam. haydaa şimdi kavga ettiğine mi yanıcan arabanın masrafına mı yanıcan? berat bunları düşünemiyo ki işte.
-canım koca istanbul'da bula bula bizim arabayı mı buldu herif?
+olur olur.. sonra parayı bol bulunca çoluğun çocuğun başında da duramaz insan. almanya senin caponya benim gezmelere de kalkarız biz. eyyyvah! hadi bakalım buyrun
-nooldu şimdi?
+elin memleketinde kalabalıkta birbirimizi kaybettik.
-caponya'ya gidersek kaybetmeyiz birbirimizi. kalabalıkta seni hemen ayırt ederim
+bana bak ben o dondurmalı kadın heykelini de görmek istiyom ha...
-haa o caponyada değil amerika'da zeliha. ayrıca kadın dondurma değil meşale tutuyo. özgürlük anıtı diyolar.
+aman canım neyse. bak gördün mü çok para kazanınca insanın başına ne dertler çıkıyo.. berat bunları hesap edemiyo, çocuk işte. o sen mi?
-canım o kadar da değil. aslında kafası işliyo o oğlanın.
+yok yok. sen onun aklına uyma. bak biz ne güzel kıt kanaat geçiniyoz böyle. bak bir iki bir iki, hiç zenginlik lazım değil. yeter bunlar bize.
-dur be kadın! kadın aklınla sen ticarete karışma bi kere. ben gidip şu oğlanla bi konuşayım bakıyım.. hakkaten devir parası istemiyolar mıymış dükkana
+yok yok.
-hesabı kitabı iyi yaparsak neden zengin olmıcakmışız?
+yapma..
-karışma sen! karışma. karışma sen!
+yapma..
-karışma karışma.
+yapma vahidim * (nası da ikna ettim gülüşü eşliğinde, berat'ın yanına giden vahit'in arkasından bakar...)
bunun bölümlerini cd'ye çekip hediye eden bir sevgilim olmadı yahu, ama güzel dizi izledim baya.*
sabahları hala trt de yayınlanıyor. zamanının en güzel dizisiydi.
ne kadar kaliteli bir dizi olduğu , izleyicisinin ona duyduğu vefadan belli olmaktadır.
tekrarları keşke sabahları değil de akşam vakitleri yayınlasa dediğimiz dizi. bir dizi bu kadar mı komik olur ya. haydar'ı, armağan'ı, cansu'yu, rüya'yı, ayten'i, recep'i, zeliha yenge'yi, meryem'i özledim valla.
türk televizyonlarında yayınlanmış en güzel, en içten dizi.
vahit emmisiyle, haydarıyla, armağanıyla unutulmayacaklar arasına girmiştir.
şu günlerde şaşıfelek çıkmazı ile arka arkaya yayınlanmaktadır.
(senaristlerin gıyabında kendilerine laf giydiren oyunculara sahip dizidir.)

rüya : bi dakka bi dakka benim kafam karıştı.
ayten : kafa karıştırcak bişiy yok gayet basit armağan evlenmeye zorlanıyor ve rezzan hocanın kızı intahara kalkıştığı için bizim evde çünkü tekrar intahar etmesinden korkuluyor.
rüya : bu bi brezilya dizisi değil di mi?
cansu : hayır ama istenirse tutar.
rüya : peki neden kız intihara kalkışmış?
cansu : senariste sormak lazım.
ayten : iclal duyma ve konuşma özürlü babasını yeni kaybetmiş.bir sürü sorunu var.
cansu : senarist çok karamsar...
armağan: bence bunlardan daha önemli bir şey var. iclal haydara aşık!
cansu : senarist abartıyo...
armağan: abartmıyorum bunu görmemek için kör olmak gerek.
rüya : peki peki ne olucak
cansu : senaristleri işten atalım...
sabahları erken kalkma sebebi...
izlemekten bıkmayacağım tek dizi.
bu dizide yan rolde oynayıp da meşhur olmayan kalmadı sanırım.
sabit'in sevdiği kız rolünde demet evgar, ilerleyen bölümlerde sabit'in sevdiği yeni kız rolünde ahu türkpenç, cansu'nun mustafa abisi rolünde ahmet saraçoğlu, yusuf güdük'ün sapığı rolünde binnur kaya, ayten'in radyocu sevgilisi rolünde gürkan uygun, ayten'in aşık olduğu çocuk rolünde arda kural, kızlara gelen görücü rolünde arda öziri, hırsız rolünde mustafa üstündağ ve daha niceleri. nerdeyse yoldan geçerken kamerada çıkan kişi bile ünlü olucakmış yahu. ama nedense dizinin ana karakterlerini nerdeyse hiçbir yerde görmemekteyiz, üzücü.
replikleri asla unutulmayan dizi.

(bkz: unutulmayan dizi replikleri.)
tüm bölümlerini indirme aşamasında olduğum dizi. şöyle geçmişi bi yad etme niyetindeyim.

edit: 35. bölümdeyim. ne de güzel bi diziymiş ya.
efsane olan dizidir. ayrıca keşke yeniden başlasa dediğim nadir dizilerden biri.
Lost'un eline verebilecek dizi. O kadar yani.
gelmiş geçmiş en sıcak, en duygusal, en komik dizi.. aynı evde yaşamak zorunda kalan birbirinden farklı insanların sıcacık bir aile ortamı kurmaları, birbirleriyle didişmeleri, armağan ve haydar karakterlerinin birbirlerine olan gerçek ve saf aşkı.. herşeyiyle mükemmel bir diziydi.
Başıma gelen her kötü olaydan sonra ilk bölümünden itibaren izlemeye başladığım, annemin; "üzülme oğlum bu da geçer." diyerek başımı okşaması kadar beni rahatlatan, huzur veren bir dizi. * *
gösterişten uzak ve sıcacık aile ortamını bize göstermeyi başaran dizidir.

olayın kısa hikayesi şöyledi; 3 delikanlı ve 5 genç kızın yaşadığı olaylarını anlatmaktadır. delikanlılar köyden gelmiştir ve soğan yemeyi çok severler ancak bir o kadar da derslerinde başarılılıardır. kızlar isi aparman kızı oldukları bellidir. sosyetik takılılrlar ancak bir zaman sonra delikanlılara olan öfkeleri diner ve yakın arkadaş olmaya başlarlar.
'bir demet tiyatro' ile birlikte yeni yeni filizlenen mizah anlayışımın en güzide kilometre taşlarındandır, candır...
tüm bölümleriyle bir kaç tekrar izlediğim,
tadına doyamadığım bu gün 75. ve son olması planlanan bölümü bir kez daha izlerken bu kadar üzüleceğimi bilemezdim,
2000başlarında bittiğinde feci üzülmüştüm ama şu an tahmin edemezsiniz küçüklüğüm geldi gözümün önüne.
her 75. bölümü, 92. bölümü izleyişimde üzülüyorum fena halde oysaki bittiğinden beri çok sular aktı kültürler bile değişti konuştuğumuz konular değişti dünya değişti,
bir tek onlar değişmediler.

bir efsaneydiniz haydarından meryemine asiyesinden güdüğüne, çok teşekkürler.