yazarların hayattan aldıkları dersler

kimsenin sikinde değilsin evet ölümün bile ailen dışında kimseyi alakadar etmez. bu kimsenin içine en yakın arkadaşların da tüm akrabalarında dahil.

bir insan öldükten hemen sonra nasıl bu kadar çabuk unutulacağını henüz yaşarken izleyebilseydi, bir video haline görebilseydi yeminim olsun kimse kimse için bu kadar çabalamaz.

tamamen ama tamamen kendisine odaklanırdı. zaten bencillik bu devirde hat safha daha da artardı neyse siz kendinizi kandırmaya devam edin.

Saygı önemli. Her işte önce saygı.

bıyık kesile kesile kaytan insan sikile sikile şeytan olurmuş. son günlerde revaçta olan mafya babası sedat peker " 40 yaşın üstündekilere inanmayın " sözü bunun bir kanıtıdır. yaş ilerledikçe çekirdek ailen harici insanların boş olduğu, insanlara kuşkuyla yaklaşılması gerektiği ve yalnızlığı öğreniyorsunuz.

hiç kimse için bir tek sigara bile içip, dert edinmeye asla ama asla değmezmiş.

“Annen yoksa kimsen yoktur.”
Annemin ölümünü kabullenip de olan bitenin farkına Varmaya başladığımda suratıma tokat gibi çarpan acı gerçeğim. Annemi kaybedeli nerdeyse beş sene oluyor ve ben aslında babamı da annemle kaybettiğimi şimdi anlıyorum. Anne ölünce baban da üvey olur derlerdi inanmazdım. Şimdi iliklerime kadar hissediyorum...

Ne olursanız olun yalan söylemeyin. Dürüstlük, onur ve şeref gibi erdemlere herkes nail olamaz.

insanlar duymak istedikleri şeyleri duydukları sürece yanınızda olurlar. Hep sırtınızda taşıdıklarınızı bir kere indirin, o zaman gerçek yüzlerini görürsünüz.

kalmak isteyen ne olursa olsun kalıyor, gitmek isteyeni ağzında kuş tutsan bile yanında tutamazsın.

Özümsediğim birkaç güzel sözle yanıtlayabilirim bunu...

Ne kadar az insan, o kadar çok huzur!
fazla tevazunun sonu, vasat insandan nasihat dinlemektir!
Yapamayacağın şeylerin yapabileceklerini engellemesine izin verme!
Başarının sırrı; doğru fırsat geldiğinde hazır olmaktır!
Görmek için yakından, anlamak için uzaktan bakın!

kimin lafıdır bilmiyorum ama ben şu yaşıma kadar yaşadığım hayattan aldığım ders ile bu lafı doğruluyorum efenim:

‘hızlı gitmek istiyorsan yalnız gideceksin, uzağa gitmek istiyorsan birlikte gideceksin. ‘

ama ben hem hızlı hem uzağa gitmek istiyorum, onu nasıl yaparım çözemedim.

iyi dersler arkadaşlar...

hayatta anana babana bile güvenme. klasik otomobil en iyi yatırım aracıdır. bu iki şey.

Hayattan aldığım en büyük ders, son nefesimi verene kadar derslerin asla bitmeyeceği.

insanlarla ilişkilerde mesafeye dikkat etmek önemlidir. yan yana ifadesi bile ayrı yazılıyor.
birlik ve beraberlik derken de araya bağlaç koyma ihtiyacı hissediyoruz.
özetle: mesafe her zaman iyidir, ayrılıksa bazen.

gönül işleri akmıyorsa zorlamamak gerekir. Next next.

insanların niyetlerini bilmek gerekir.

- bizi "mutlu ve huzurlu" yaşa diye büyüteceklerine, şu ol bu ol, şunun olsun bunun olsun şeklinde büyütmüş olmaları... ki haala çocuklar aynı formatta büyütülüyor.

- hayatta her şeyin bir bedeli vardır... yaptığın seçimlerin, tercihlerin... her şeyin.
ister uzun saçın, ister ev için banka kredisi çekmenin... başka yerden hayatta bir bedelini ödersin.

- bir dönem kaybedenler kulübü gibi çok bohem bir hayatım vardı. sen kendince istediğin hayatı yaşıyorum böyle mutluyum derken... herkes seni "loser", sürten, zibidi vs görür.

- hayat görecelidir... dayım söylemişti bir gün "bak oğlum bir insan 40 yaşına kadar bir yerlere gelir bir şeylere sahip olur, diğeri 30-35'inden sonra o aynı şeyleri yakalayabilir".
bu hayatta 5-6 defa bildiğin 0'dan, yazıyla sıfır... sıfır para dahil... bir sırt çantasıyla başladım. 2-3 senede bir şekilde yine bir düzen tutturdum bir şekilde. bu yüzdendir hayattan korkmuyorum.
o bohem dönemde izmir'i sel götürdüğü bir gün balkon altında yatıyordum dışarda, 2 sene sonra aynı ben las vegas'ta bellegio'da yattım. bunu allah bana dese "bak burdan şuraya" diye yine inanmazdım ama olabiliyormuş. zor zamanlarda enseyi karartmayın yani.

- istekler değil "ihtiyaçlar" üzerine bir bakış sahibi olmak güzelmiş. bir ihtiyacınızı halledince aldığın mutluluk isteyip de sahip olamadığın şeyler için kaygılanmaktan üzülmekten on kat iyiymiş.

- sadece futbol ve siyaset konuşmak iki anlamda da "boş adam" işiymiş.

- kim ne dedi, bu böyle şu şöyle sittiri poktan yere stress sahibi olmaktansa etrafındaki insan sayısını akraba dahi olsa minimuma indirmek, uzak durmak. bir zaman sonra herkes senin o formatına alıştığı için sorun da stress de kalmıyor.

- darda kalınca intihar etmeyi düşüneceğinize, ölmüş eşşek kurttan korkmaz veya kaybedecek bir şeyi olmayan biri cesaretiyle hareket etmek en iyisiymiş.

- dönem dönem yaşadım... imkan varsa, hayatta yol alamayacağınız hamster gibi aynı yerde döneceğiniz ve artık daha iyi bir teklife denk geldiğinizde onu kabul edemeyeceğiniz durumlara kendinizi sokmaktansa... işsiz kalıp bir süre beklemek iyiymiş... bir gün önünüze başka bir şey çıkar aslında maddi bir şey kaybetmediğinizi görürsünüz.

- evlenecek kişi "tercihleri" ile kız/erkek arkadaş tercihleri arasında çok fark varmış. öğrenci iken hep en yakın arkadaşların eve çıkıldığında kanlı bıçaklı olması gibi...

- hayatta arkanızda bırakamayacağınız ne bir insan ne de bir şey olsun... babanız, sevgiliniz dahi olsa kimseye sonrasında "yıkılacağınız" kadar sırtınızı dayamayın.

- "kafanıza göre yaşamakla" ile "canınızın istediği" şeklide yaşamak arasında çok büyük bir fark olduğunu unutmayın.

- insan tek parça bir "can"dır. yediğinize içtiğinize biraz daha özen gösterin. yaratılmıştan imal edilmişe doğru... meyve-sebzeden et/süt ürünlerine doğru... ilerde yine sizin canınız yanacak ve sebebi siz kendiniz olacaksınız.

(ifadelere takılmayın... ders vermek vs değil...sadece doğrusuyla yanlışıyla kendimce hayattan öğrendiklerim)

Hiç kimseye güvenme. Cimri ol. Kendini sürekli geliştir. Çok iyi bir işin olsa bile en az bir mesleğin daha olsun.

Hayat otobüste giderken sağ pencereden bakarken sol taraftaki olayları kaçırmaktır.

Ne kadar çabalarsanız çabalayın dünyanın tüm kitaplarını okuyamayacaksınız, tüm kadınların tadına bakamayacaksınız, tüm Kara parçalarına ayak basamayacaksınız...

Dünyanın en zor hissi; kendini ait hissetmediğin bir yerde bulunma zorunluluğudur.
Dostoyevski.

Özgürlük olmayan yerde otosansür oluşur, otosansür yaratıcılık ve iletişimi hatta ruhu öldürür.

Zamanında gelmeyen yardım öğrenilmiş çaresizliğe sebep olur.

Sabreden derviş beklemekten geberirimiş...

Sizi uyuz eden olaylar ve insanlar karşısında "sabırlı" olmak bir erdem değildir. Aksine erdem adı altında bastırılmak, susturulmak ve ezilmektir.
Ezik olmayın, sizi rahatsız eden her durumdan çıkmak için çaba gösterme hakkınız vardır.

insanlardan uzak dur,
Çünkü işi düştüğü kadar yakın, yalan dolandan ibarettirler...

Ve Çoğunun Bir kelebek gibidir dost kaldıkları ömürleri ...

insanlardan dost olmaz.

Yalnız olmanın dozunu kaçırmamak gerek.

Mütevazilşk ruh ameleliğidir.

Hayatı akışına bırakın. beklentilerden vazgeçin. kimse vazgeçilmeziniz olmasın. vs vs diye gider bu liste.