bugün

birden gelen "hayırlısıı osssunnn, yazar oldun adam gibi takıl" mesajı ile adamı heyecanlandıran, kalbinde ritmik bozukluğa sebep olacak hadise.

-şimdi ne yapacam
-aha sıçtık
-ne yazsam
-buna yazıyım
-bunada yazıyım
-hepsineeee yazacammmm

(bkz: saçmalatan olay)
zorlukları vardır, yükümlülük ister. işini en iyi şekilde yapmanı beklerler. bazen kara kışta zirveye gidersin. zor yol koşulları felan... okuyucular merak etmeyin biz buradayız. *
Girmek için yoğun çaba harcadığımız,dişimizi tırnağımıza takıp gecelerce uyumadan yazdığımız o yorucu zamandan sonra "Hayırlı Olsun" yazısı ile rahatladığımız zaman.
kendi kendine konuşmak ve yazdığı şey hiçbir negatif guygu taşımasa da dahi açık açık insanlara bağırmaktır. delilik unsurudur; lakin bu deliliğini yazarlık adı altında sinsi bir şekilde örter.
sözlüğe yazar olmadan bakmak daha güzeldir kimi zaman yazılanları okursunuz bazen gülersiniz kimi zaman sizin de yazacağınız bir şeyler olduğunu düşünüp yazar olmaya kalkarsınız.işte o andan itibaren bencilliğiniz başlayabilir başkalarının ki okumazsınız artık kendiniz yazıp kendiniz okursunuz,baştaki konuya bakmadan hedere hödörö diye konuya bir şeyler yazarsınız ben butonu vardır artık sizin için.yazar olmak iyidir,hoştur ama bencilliğe vardığında da sözlüğe hiçbir şey katmaz.şu an sözlüğümüzün öyle olduğuna inanmıyorum.olsaydı sözlüğü günlük olarak kullanmakla karşılaşırdık.
sözlük dahi olsa da, kişisel içerikli entryleri girip, hayata hangi pencereden baktığını, yazdığı entrylerle paylaşmak, halka açmak, kimseye yalaka olmadan, suya sabuna dokunmadan, kıla, tüye, yüne bulaşmadan adam gibi yazmak, ''o şunu yazmış, ama benim hiç iyi entry'im yok'' demeden, sözlük adına verebileceğinin en iyisini vermek... falandı, fidandı diye gider bu...
kendi tabirimce"yazarım ben artık heryere ve herkese" çok ince düşünün ve öyle okuyunuz.
nispi açıdan bakıldığında çok kolay bir i$.
bikaç entry girdikten sonra sözlüğün sana verdiği süpermisüper bir sıfat : yazar!
bilgi içerikli tanım girmene, sözlüğü enforme ederek kalitesini artırmasında marjinal etken olmana, sözlüğün yumu$ak karnı olan konularda kendini kasmana, imla kurallarına itaat ederekten faideli $eyler kazandırmana gerek olmadığını aklına kazıyan gerçek.
lagaluga, nikaltı, makara muhabbet yapsan kâfi.. zaten bu sözlüğün monomerlerinden sayılıyor ve senin de yapman gereken sisteme entegre olarak dejeneratif hayata "merhaba!" demek. hususiyetlerin konusunda istediğin açık ol; afi$e ederken dev aynasının önünden ayrılma, küfrü me$rula$tır, sarkastik kal, ironik yakla$, yazar desinler...

sokrates'i özledim. gerçi o da bir$ey yazmamı$tı aisopos etkisi altındaki hikayelerden ba$ka. cık cık konu$!
evvelinde ve dahilinde iyi ve dikkatli bir okur olmadan olması imkansız şeydir. Velhasıl bu durumda olsa olsa yazarımsı olunabilir ki, böyle bir arada kalmışlık da hiç bir bünyenin kendisi tanımlanırken kullanılmasını isteyeceği bir kavram olamaz kanımca.
heyecan verici, muhteşem bir olaydır. uzun süren bir çaylaklık döneminden sonra sevindiren durum...
zamanında roman müsveddemin nadide bir çıktısını alıp bir yayınevine götürmüştüm ve editör 'kendini anlatmışsın, yeni nesil hep bu hataya düşüyor ve yayınlanmasını istiyorsan başkalarını, kendini anlatır gibi anlatabilmen gerekir. edebiyat empati sanatıdır' diyerek hayallerimi yıkmıştı. * bu bağlamda yazar olmak,
ister edebiyat olsun, isterse sözlük yazarlığı egonuzdan sıyrılıp anlattıklarınızla kendinizi anlatmak olmasın? yine herşey dönüp dolaşıp kaleme akan ruha bağlanır.
ego gölgemizdir ve sıyrılabilmek için geceyi beklemek gerekir. *
yazacağınız eserin ne kadar başarılı olacağı size ve sizin yaşamınıza sıkı sıkıya bağlıdır.
(dorothea brande)
artık, nihayet yazabilmektir. tabi bir de okunabilmek.
(bkz: sozluk kullanicisina yazar diyebilme kustahligi)
buraya entry gir emir cümlesine maruz kalabilme hakkına sahip olmaktır.
an itibariyle, olamadıgım olgudur. *
insan bu dünyaya kaç defa geleceğini düşündüğünde olmak için can atacağı durumdur ki insana çok büyük bir haz verir.Sanki best saller bir kitap yapmış gibi.
sahaya ilk 11'de çıkmakla eşdeğer olup, aynı hazzı ve zevki uyandıran, her turlu insanlarla ilişkilerde zorlanmadan laf üretebilen, anne babayla muhabbetlerde onları kurduğu cümlelerle dumur eden, farkında olmadan gerçek hayatta, reel hayatta birilerine sürekli ayar veren insan olmaktır. *
yazar olmak,
Yazmak aklından geçenleri bağımsız olarak,
Yazmak fikirlerini konuşmadan karşındakine laf kalabalığı yapmak zorunda kalmadan,
yazmak boşaltmaktır içini kinseye muhtaç olmadan,
Yazmak yalnız kalem ve kağıda derdini dökmektir.
(bkz: printer)*
ilk kitabınız bir yayın evi tarafından basılmaya layık görüldüğü an hak edilen ünvandır. bir nevi iç sesin kağıtlara aktarılması.
uludağ sözlük' ün 'üye ol' kısmında "Yazar alımımız şuan için kapalıdır!" yazısı ile karşılaşılmadığı zaman, üyelik için gerekli bilgileri doğru düzgün girmektir. - gerisi mi ? .. fasa fiso -
çaylaklıktan kurtulma aşamasıdır. nirvanadır bir nevi. artık duygularınızı herkes görecektir. kısaca yazarlık alımı açık olduğunda yöneticilerin gözüne 10 entryle girebildiysen artık bunu yaptın demek oluyor yazarsın yani.
"oldun da iyi mi oldu?" dedirten, "ne güzel kendim yazıp kendim okuyodum, kimsecikler görmüyordu çaylakken" diye de düşündüren acayip bir durum...
uçurulmak için aday olmak!

(bkz: madem ucuracaktiniz ne demeye yazar yaptiniz)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar