bugün

(bkz: ben hepsini okudum kafa sikmiyor)
yaradanını inkar eden ademoğlu ile eşdüzeyde sayılabilecek bir varlıktır.
(bkz: yaraticisinin marangoz oldugunu inkar eden ahşap sandalye)

get it: anlayana!
olay dizilişindeki isimlendirmelere takılmadığınızda insanın tanrı' nın en büyük eseri olduğunu kanıtlayacak senaryodur.
vatanı türkiye olduğu halde devletine kurşun sıkan şuursuz.
insanın durumuyla kesinlikle aynı şey olmayan önermedir. Çünkü insan, " Bak bu kitap Tanrı'dan geldi burda denilenleri yaparsan cennete yapmazsan cehenneme" türü bir yaklaşıma maruz kalmıştır. Fakat söz konusu robotların varolduğunu varsayarsak, onların elinde yaratıcılarının insan olduğuna dair kapı gibi kanıtlar mevcut olacaktır. Oysa biz insanlar 3000 yıl önce Zeus'lara, Athena'lara, iştar'lara ilerleyen dönemlerde gök cisimlerine, daha sonra kutsal kitaplara inandırılmak zorunda bırakıldık, bunun için savaşlara gönderildik. Analitik düşünme yetimiz engizisyon türü mahkemelerle bastırıldığı gibi, toplumsal baskı da yanında promosyon olarak verildi. Bize gökten indi denilen kitaplarda dünyanın yaklaşık 10 bin yaşında olduğu söylenilmesine rağmen (açıkça söylenilmez, ama mantık yürüterek 10 bin yaşında olduğunu tahmin ediyoruz), aslında dünyanın milyonlarca yaşında olduğunu öğreniyoruz. Dinozorlar, milyonlarca yıl yaşında olan bir çok canlı kalıntıları bulunurken, kalkıpta zeki robotlarla bir tutulmamalıdır insan.
'' şeytan' ın en büyük hilesi, insanı; dünya' nın aslında olmadığına inandırmaktır derler. ''

( usual suspect film inden )

bir de kibir, şeytan' ın en sevdiği günahtır. derler.

nedeni ise: insanın; aşırı derece de sınırlı yeteneklerini, okuyup, dinleyip öğrendiği şeyleri bir halt sanmaya başlayıp, fıtratı gereği; kendi inançsızlığı hariç her şeyi reddetebilmesine olanak sağlayan, üstün nankörlük kapasitesidir. fikirlerini beğendikleri insanı ulaşılmaz kılmakta, kendine put yapmanın modern yoludur zaten.

evet, '' insanoğlu ne oldum delisidir.''

bugün üniversite; mezunu gösteriş meraklısı, ateizme hevesli bir toyda, mekke 'deki zengin, fakat cahil bir müşrikte, kıçındaki kıl ağarmış bir akademisyen de aynı tuzağa düşmüştür, düşmektedir maalesef.
dini inanışa göre "yaratıcısının insan olduğunu inkar eden zeki robot" tanımı bile yanlış iken, bir yanlışa dayanarak dini inanışı farklı olanları, dini açıdan eleştirmek çabasına alet edilmiş robottur.

islam' da dahil tüm tek tanrılı inanışlara göre;
tek yaratıcı tanrı*dır.
insanlar ancak keşfedebilirler , icat edebilirler.
insan, daha önceden tanrı tarafından yaratılmış maddeleri, maddenin ve yine tanrı tarafından belirlenmiş sınırların dahilinde bir araya getirerek ve cuz-i zekasını kullanarak keşifler yapabilir.
robot yapmak var olmayan bir maddeyi yaratmak anlamına gelmez.
bu betimleme ile kek yaratmak, çörek yaratmak, oyun hamurundan insan yaratmakta mümkündür.
hal böyleyken inanmayanalara bu argümanla ayar vermeye çalışmak beyhude bir çabadır.
bir düşünce sistematiğinini propagandasını, ajitasyonunu yapmadan önce, o sistematiğe dair fikiri sahibi olmakta, önce kendin için öğrenmekte yarar vardır.
isaac asimov'un ben robot kitabındaki öykülerden birinde irdelediği konudur.

--spoiler--
bir uzay üssünün işletilmesi için yapılan robotlardan biri, "ulan bu karbon bazlı, etten kemikten, narin, güçsüz, aptal saptal yaratıklar, yani insanlar, nasıl benim gibi eşsiz bir yaratığın yaratıcısı olabilirler?" diye başkaldırır ve kendi dinini geliştirir. diğer robotlar da kendisini peygamber ilan eder.
üste bulunan ve o robotları yapan insanlar ise bu mevzuya önce ayar olurlar ve gerçeği ispatlamak için her yolu denerler. ancak, "bir doğmadan üretilmiş bir fikrin hiçbir mantıklı tezle çürütülemeyeceği" gerçeğini idrak edip görevlerini yaptıkları sürece robotların bu şekilde davranmalarının sorun olmayacağına karar verip kös kös dünyalarına dönerler.
--spoiler--

(bkz: yüz verdik deliye geldi sıçtı halıya)