bugün

bu sene if ankara kapsamında izlenilen filmlerden biridir*...filmde çok hoş ayrıntılara rastlamak mümkündür...ayrıca shannyn sossamon'a hayran kalınan bir filmdir...

filmden bir kesit:

--spoiler--
http://www.youtube.com/watch?v=Gn7GVNskKU8
--spoiler--

ve bu da linkteki şarkı:
(bkz: through the roof n underground)

edit: bu arada filmde bir sahnede gloomy sunday duyulmaktadır.
yönetmenliğini goran dukic 'in yaptığı, patrick fugit, tom waits , shannyn sossamon gibi isimlerin rol aldığı, ana karakterlerinden eugene'i
yaratılırken gogol bordello 'nun eugene hütz 'ü model alınan film.
96 yılı yapımı "Goran Dukic" imzalı film.9 dalda aday gösterilip 5 dalda ödül kazanmıştır.Arrested Development tan tanıdığımız "Will Arnett" Mesih rolünde oynamış.Komedi ,drama, fantazi ve romantizm içeren bu film , ölümden sonrasını konu alıyor.Senaryo Goran Dukic ve Etgar Keret'e aittir.
uzun zaman sonra izlediğim en iyi filmlerden biri. ne ödül aldıysa sonuna kadar haketmiş.
intihar gibi korkunç birşeyin böyle naif güzel işlenmesi nefis. eğlenceli,fantastik,harika bir film. bittikten sonra yüzünüzde aptal bir gülümsemeyle kalakalıyorsunuz. buarada macar yönetmen goran dukic in yaptığı bağımsız bir filmmiş. çok sevimli çok eğlenceli film. izleyin !
kanal d home videonun komedi filmi adı altında yutturmaya çalıştığı izlenilesi film. ev sinemasını katletmeye devam ediyor anlayacağınız kanal d.
yönetmenliğini goran dukic'in yaptığı, ayrılık acısı yüzünden intihar eden zia'nın intihar edenlerin aleminde yaşadığı tatlı serüveni anlatan fantastik film. intihar gibi soğuk ve karanlık bir konuyu bile böylesi sıcak bir dille verdiği için bir çok tepki de almıştır film. imdb puanı 7.4 olsa da 10 numara bir filmdir nazarımda. filmin baş rol oyuncularından shannyn sossamonise aşık olunacak kadar tatlıdır.
dead and lovely ile acilir.. film icin ozel olarak yapilmi$tir da sanki $arki, boylesine muhte$em bir uyum saglanabilmi$tir. tom waits, mucizelerin onemsiz anlarda gercekle$tigini mujdelediginden midir bilmem, hala o mucizenin icinde, oyle bungun ama umutlu birakir ya, neyse.. now she's dead, forever dead and lovely now.
shannyn sossamon'a tav olmanıza neden olabilecek film.
yönetmenliğini goran dukic in yaptığı, son derece ilginç bir senaryoya sahip olan, izlenesi film.
tom waits'in sarhoş havasında söylediği dead and lovelysi ile başlayan, baştan sona ilginçliklerle dolu olan, insanların intihar sonrası gülemediği, umursayamadığı bir dünyayı anlatan dead and lovely film.

--spoiler--
Zia: Being here with you reminds me of what I was like before my suicide.
Mikal: What were you like?
Zia: I was happy...
--spoiler--
eternal sunshine of the spotless mind ile uzaktan yakından ilgili bulunmayan filmdir. karakterlerin cuk diye oturdugu bagımsız sinemanın saheserlerinden. basladıgı andan itibaren insanı içine ceken yapısıyla arşivlerinde yer etmesi gerekenlerden.

(bkz: the science of sleep)
(bkz: wristcutters a love story)
kelime çatışmalarıyla beyni ele geçirip izleyiciyi tavlayan film.*
arkadaşlarımın "olum şu filmi izle" uyarılarına haftalarca cevap vermedikten sonra böyle bir keyfi niye ertelemişim diye hayıflandırmış film.

kendince bir dünya yaratmış yönetmen, bir araf durumu var, absürd espriler, karadelik falan herşey harika. etrafta görülen objelerin neden orada olduğunu merak etmiştim film boyunca. hatta anlamlar bile yükledim. ama sonradan öğrendim ki zaten o yolun etrafındaymış o eşyalar falan.

eğlenceli bir seksen dakika için izleyin, izlettirin filmi.
ilk sahnesi ile hayran bırakan izlenesi film.
tek kelimeyle ifade etmem gerekirse tam bir kara mizah. miel'in tavsiyesi ile izledim. metaforlar, karakterler ve özellikle son sahne çok hoştu.
gerçek bir bağlanış, tam bir aşk hikayesi..

birbirini gerçekten çok seven iki insanın günümüz ilişkilerinden uzak, sahici aşkını anlatıyor..

üstelik zia eski kız arkadaşını anlatıp durduğu kıza aşık olur.. ondan çok hoşalanan hatunsa bu arada hep kızı bulması için zia' ya yardım etmektedir..

kıskançlıktan ölüp bittiği halde..

aşkı sadece cinsellikten ibaret görenlerin özellikle görmesi gereken film..
" mutsuzluğun mavi olabileceğini niye düşündü? nereden, neresinden çıkardı? ağzımdaki külün hangi dönemden kaldığını bilemezdi. sordu. söyledim. çabuksun, dedi. eskiydim oysa. belki onun mavisi de eskiydi. onda bulamadım, onda bulamadı, onda bulamadık nereden geldiğini. mavinin insanın ne zamanından geleceğini bilemezsiniz.
ben en son beyniyle sevişmek istediğim birinin gözlerinde gördüğümden beri masmavi boşalıyorum geceleri. onda mutsuzlukla yan yana olduğuna göre belki daha merhametsiz, daha keskin, daha acılı, daha kıymık bir yerde duruyor mavi. belki mavi ağlıyor sabahları, belki evi terk eden babası giderken götürdü mavisini. kim bilebilir? insan hangi renkle mutsuzluğa düşer, hangi renkle uçar huzura?

ben çok zaman kıpkırmızı olmak istedim, kıpkırmızı düşmek boşluğa. bileklerimden kırmızı çıkarttım. içimdeki hüznü irin gibi boşaltıp yoklanmak istedim kırmızıyla. insan hangi renkle kanayacağını kendi hesaplayamaz ki.."
goran dukic başyapıtı olan güzel bir film.

intihar edenlerin kendi aralarında kurduğu bir dünyada yeni intihar eden zia(bence ziya) ve mikal'in hastanede gözlerini açıncaya kadar ki hayat akışları diyebiliriz.

filmde zia ve mikal kibritle sigarayı yaktıktan sonra kibrit havalanır ve gökyüzünde bir yıldız oluverir bu mucize sadece ikisinde olması bence ikisininde ölmemiş olmalarıdır. çünkü filmin başka yerinde mikal 'neden ölülerin gökyüzünde yıldız yok.' der.ben bunu anladım ve bu sahne çok hoşuma gitti.
masalsı film. her izleyişimde bir detay buluyorum ve her ayrıntısı hoşuma gidiyor.

--spoiler--

it only happens if it doesn't matter

--spoiler--
filmi izlmeden ekşiye baktım; baktığıma bakacağıma da pişman oldum : filmi anlatmışlar hep. ekşidekiler, filmi izliyorsun sonra suratında salak bir gülüş oluyor demişler : salak bir gülüş garatili film. ya dedim içimden: salak salak konuşmayın ne salak gülşüşü. neyse efendime söyleyeyim izledim filmi sonunda harbiden olduğumdan daha salak bir gülüş vardı yüzümde.

*

bence film güzel ayrıntılarla dolu ama en güzeli de filmin başında: intihara hazırlanış. zia * , odasını toplar , temizler - en temiz haline gelene kadar yani o derece- kısacası odayı ölüme yakışır hale getirir*. sonra intihar eder ve de olaylar gelişir. filmde intihar edenlerin nedenleri abartılmaz, tarajediye dönmez yani insanlara acımazsınız. hani "bende olsam intihar ederdim lan" duygusuna da kapılmazsınız. bence zaten en güzeli de bu arkadaş. bi osuruktan komedi çıkarmaya bi efsanevi hikayeleri abartmaya bide fazla dramatize edip olayı seyirciyi de kötü hissettirmeye çalışanlara uyuz oluyorum şu film olayında.

*

ne diyor kız * : yaşarken etrafımdaki insanların hepsi ya yarı ölü ya da tamamen bitmişti dostum. bence sen idare ediyorsun zia. kız* çok tadlı yau.

*

son olarak : üst katlarda tanıdık olması bu kadar mı işe yarar be arkadaş : adam hayata döndü be. * * *

*

wristcutters a love story : intihar edenlerden bir aşk hikayesi.
yönetmen koltuğunda goran dukic'in oturduğu hoş bir filmdir. sonu klişe olsa da böyle insanı mutlu eden ve en azından farklı bir konu üzerinden yola çıkmayı başarmış ve 'haydi ben sana deli gibi aşığım sende bana heheheyy' şeklinde abartılı bir aşk hikayesi olmamış, naif bir hikayedir, filmdir diyebiliriz. ayrıca filmde, belli ki çok özenilmiş bir çok ince detay da filme ayrı güzellik katmıştır. bu sebeple denebilir ki izlenesidir.
ancak sonu keşke öyle bitmeseydi be hacı. hafif içimize otursaydı da güzel olurdu sanki dediğim film olmuştur.

çok pis,
--spoiler--
zia'nın da kara delikte kaybolup gittiğini anladığımız an varya, hani kırmızı aracın boş koltuklarına bakakaldığımız sahne işte orada bitseydi keşke film de, klasik olmayan bu aşk hikayesi böylece klasik bitmeseydi diye hissettim ben lakin tabi yönetmene saygı duymak gerek. *
--spoiler--
shea whigham kişisinin oyunculuğuna hayran kaldığım bir filmdir.. canlandırdığı tiplemeye hasta oldum. imdb'den 7.4 puan almıştır, yollarda geçer, bir takım insanlarla tanışılır, onların hikayeleri dinlenilir, hoş,fantastik bir ''aşk'' filmidir.
tom waitsin filme giriş sahnesi tam tom waits`e yakışır bir şekilde olan.