bugün

(bkz: 1 şubat)
http://galeri.uludagsozlu...nilensin-kampanyas%C4%B1/

sevdiğim bir yazarı okumak istediğim zaman elimin işaret parmağı ilk günlere gitmek isterken mouse'un parmağını aşındırıyor. çok acıyor sözlük yardım edin.
detayları ince ince düşünülmüş, emek harcanmış, vakit verilmiş, bazı maddelerin uygulamaya geçilmesi halinde birçok yazara kolaylık sağlayacak kampanyadır.
bu kadar değişiklik bir anda uygulanırsa yadırganabilir tabi. malum internet ortamında görünüm değişikliğine sempati duyan insanların sayısı çok az...
ayrıca bir önerim, sol frame'in en altında çıkan reklamları

nasıl görmek istemediğimiz başlığı "sol frame'den kaldır"

şeklinde yok edebiliyorsak kaldırabilmeliyiz. bu reklamları

görmek zorunda değiliz.
halk'a sorduk.

http://www.halkasorduk.com/?v=xPhtBfdY
açılış ekranında;

- günün sözü olsun.
- garip bir gerçek olsun, bizleri şaşırtan.
- dünün fotoğrafını seçelim alternatifler içinden.
- dünün şiirini seçelim.
- hatta, dünün karikatürünü.
- yeni doğan çocuğa isim önerileri olsun mesela, kız ve erkek için.
- felsefi bir konu atalım ortaya, günün konusu olsun. yesin! millet birbirini ama acıtmadan, yastık kavgası yaparmış gibi.

saatli maarif takvimine döndürelim şu başlangıç ekranını. takvim olsun, saat olsun ama yelkovan ve akrepli.

tam katılımlı bir sözlük olsun uludağ! şenlensin ortalık, panayır yerine dönsün.
özel mesajlar mail gibi olabilir,

yani mesaj geçmişi gönderdiğimiz mesaj ile birlikte gidip

gelebilir.

şöyle ki: ben mesaj atıyorum bir yazara ama gönderilenleri sildiğim

için unutuyorum mesela, yazar bana bir cevap yazıyor 2-3 gün sonra

ancak ben unutmuş oluyorum.
Sol frame sağa alınsa on numara olacak.
(bkz: boynum ağırdı be abi)
1 ay boyunca gammazlama yapmayan gammazların görevine son verilmesi. * * * *
kafalar yenilenmedikçe işe yaramayacak eylem.
havuzu da olsun.

ağaoğlu olsa yapardı.
bütün oluşumlar devinime ve gelişime muhtaçlar, bu gerçek.
bu gerçeğe direnen ve ayak direten oluşumların da sonları malum. ancak bu değişim denilen şey narkoz gibi; kararında alınmazsa; o miktar, kararı olan miktarı azıcık aşsa felaket; azıcık eksik olsa can yanmaları, feryat feveran...

mesele şu, ne değişmeli? neden değişmeli? ve yerine ne konmalı? (genelde ilk iki aşama hallolur bizlerde ancak yerine ne konulacak kısmında bi sağa sola bakınılır.)
ne kadar çok tutarlı soru var ise o kadar köklü ve tutarlı bir değişim olacaktır. ancak bu sorular kollektif bir biçimde oluşturulmalı,
tek bir kullanıcının yahut kullanıcı grubunun fikirleriyle harmanlanmamalıdır. bu durum saçma sapan sonuçlara sebep olabilir:

mesela harika bir değişim süreci geçiren sözlük, başarıyla yenilenmiş olsun;
bir yerde bununla övünen, bir yerde de bu yapının sadece kullanıcısı olan
(bakın bu değişimin muhalifleri bile demiyorum, onlara bile gerek yok.)
ve etine sütüne karışmayan güruh olsun. en ufak bir hatada, ki kusursuz yoktur,
bütün sözlükte geçmişe özlem başlıkları ve sonumuz geldi, inciden beter olduk çığlıkları yükselecektir.
bu yüzdendir ki, bu değişim olayını kollektif yürütmek, herkese sorumluluklar verip bir paye çıkarmasını, bir tutam tuz katmasını beklemek gerekir.
bu vesileyle değişimden sorumlu tutulan bünye, daha yapıcı ve çözüme yönelik tutum sergileyecektir.

çok görünür ve köklü bir değişiklik gerekiyor mu?
bence hayır. ama haklı nedenlerle bunu isteyenlerle fikir paylaşımında bulunmak da isterim.
biliyorum, bir şekilde bir şeyler değişecek, ses getirecek belki, belki de sessiz sedasız gerçekleşecek, ama kati suretle değişecek.

değişmesse:
önce alternatif oluşumlar meydana gelecek, guruplar oluşacak.
sonra bu guruplar neden kendi sözlüğümüzü kurmayalım? diyecekler.
ve kuracaklar.

her oluşum kendi halefini doğurur;
sonra onun değişme arzusunu ketler
ve hasım ilan eder,
en son da uzaklaşmalarını izler.
geriye her seferinde biraz daha fazla
"aynı düşünen" insanlar topluluğu kalır.
o zaman nerede kaldı beyin fırtınası, farklı düşünenlerin özgür tanımlama platformu filan işte...

ben böyle düşünüyorum.

edit: eh işte verdiğine göre sonuna kadar okudun. en azından ben öyle olmasını umuyorum. bu durumda sorun yok. ama okumadan verdiysen senin insanlığındır eh işte.
ben butonundan ulaşılan info sayfasındaki kısıtlamalar.

işte budur olarak eklenen entryler, sevilen eserler, vesaireler 10. entryden sonrası gözükmüyor.
sanıyorum son iyi/kötü oylanan entryer bölümünü bağlayan bir durum.

buna bir çözüm bulunmalı. misal son girilen entryler gibi 25 ile falan sınırlanmalı.
bence eskisi böylece kalsın. bir değişiklik yapmaya gerek yok. çünkü yakın bir zamanda birileri ezberi bozacak. * *
mbaran'ın muhteşem çalışması açıkçası. daha fazla söylenecek pek bir şey kalmamış ama bilgi işlem ve teknik taraftan bakılacak olur ise, çalışıyorsa düzeltmeye gerek yoktur düşüncesi kapsamında buglar haricinde sanıyorum genel görünüm ve frame yapısı değiştirilmeyecektir. aslında bilmeyenler için açmak gerekir ise, frame denilen şey/şeyler; web sitesini bir kaç browser penceresine ayırmak demek yaklaşık olarak. sözlükte bunlar 3 adet. yukardaki menu bir frame. soldaki başlıklar bir frame ve sağ taraf 3üncü frame.

ama frame dediğin bir yandan da pek bir evil birşey hem de pure evil. tek bir html dosyasını editleyip entire site üzerinde layout değişiklikleri yapılabilmesi kolaylığın kabul ediyorum ama en basitinden kullanıcı linkleri kolayca bookmark edemiyor.

bir de doğal olarak frame targetları ayarlanamadığı için her tekrar yüklemede framesetleri yerleşemiyor.

genelde de frameler browserlarda tasarımlandıkları gibi göründüklerinden geleneksel olmayan browserlarda sıçıyorlar. tabletpc yada cep telefonları gibi.

ayrıca print etmek istediğiniz bir sayfa olursa zaten iyice sıçtınız.

geri tuşu tamamen kullanım dışıdır çünkü sağ framedeki ekranı sadece geriye alma şansınız yoktur eğer sağ frame öyle açık dururken sol frame de 8-10 yenileme yaptı iseniz.

yeni sekmede açmak ister iseniz sadece içinde bulunduğunuz framei yani sadece ayrılmış olan browser penceresini açacaktır. örn. bugün üzerine sağ tıklayıp yeni sekmede aç diyin sadece başlıklar gelir.

bu tabi kullanıcı açısından yaratılan sorunlar. öte yandan coder açısından bakar isek, bir kaç yerde css ve javascript (ajax?) ile frame alternatifi yaratılabileceğini okumuştum ama iyi bir coder her zaman ve sadece serverına güvenmek zorundadır. bu durumda javascript iş için bence pek uygun değil.

ama işte elzem değişiklik frame yapısından vazgeçmek ile olacaktır.
uludağ sözlük bütünüyle kapansın kampanyası bir sonraki kampanyadır.

çıkış butonuyla halledebiliyorsunuz. her şey düzeliyor.
konuyu gündeme getiren mbaran ve diğer arkadaşlar teknik açıdan yazarların sözlüğü daha rahat ve etkin kullanması ve uludağ sözlüğün prestijini yükseltmesi açısından oldukça ince ve gerekli detayları dile getirdiler yani birisi kral çıplak demeliydi, bu yüzden oldukça yerinde tespitlerdir.


--spoiler--
d- dil düzeltmeleri:
1- aplikeyşıns acil olarak "uygulamalar" yapılmalı.
2- `sol frame belirli aralıklarla refresh'lensin" yerine "sol çerçeve belirli aralıklarla yenilensin" olmalı.
3- online yerine çevirimiçi yazsın.
4- online kişi sayısı yerine çevirimiçi kişi sayısı.
5- gözüksün yerine görüntülensin.
6- online durumum yerine çevirimiçi durumum olmalı.
7- sözlükteki tüm sol frame metinleri sol çerçeve olmalı.
8- yetkili online butonu çevirimiçi olmalı.
9- faq yerine sss olmalı.
10- sonra okuycam yerine sonra okuyacağım olmalı.
11- * istatistikler bölümünde entryler olan kısımlar entry'ler olmalı.
--spoiler--

diğerleri gibi bu kısım da çok güzel bir ayrıntıya işaret ediyor-benim eklemek istediğim, 11. madde entry'ler değil de giriler şeklinde değiştirilebilir.(itü sözlükte böyle sanırım)

uludağ sözlük'te binlerce yazı yazmayıp sol kısmın anasını ağlatmamış biri olarak zall'ın pek sevmediği yazar tiplerinden olduğum bilinciyle bir kaç yorumda bulunma aczini gösterip zat-ı alilerini biraz ılımlı biraz ıtırlı yönde eleştireceğim.

şimdi, liseli diye küçümserken gözden kaçırılan nokta gerçekten lise kademesinde örgün eğitimine devam eden arkadaşların da bu ortamda bulunduğu gerçeğidir.
onların, uludağ sözlükte yazım kurallarından (ite kaka da olsa) tutun kendilerini ifade edebilme becerilerine, abilerinden ablalarından tecrübe ya da bilgi edinmelerine kadar çok şey kazandığını düşünüyorum. sözlüğün artısıdır.

bu kitleden başka ve en önemlisi alıcı olmaktan çok fikir, eğlence veya bakış açısı verecek olan yazarların da bulunduğu, hatta bazılarının uludağ sözlük kanalıyla sözlükte seyreden genel akışa(am-göt-meme) ters oranla edebi kabul edilebilecek bir oluşuma yani söykü'ye dahil olarak kendilerini kanıtlamaları, iyi bir şeyler oluşturma heveslerinin körüklenmesi; uludağsözlükte her kesimden insanın bulunabileceği "nedenlere" sahip olması sözlüğün diğer artısıdır.

burada yazıp-okuyorsak uludağ sözlüğ'e değer verdiğimizin kanıtıdır. yalnız bu durumun aynı istikrarda devam etmesi "değer" akışının karşılıklı olması halinde mümkündür- kurucusu tarafından uludağ sözlük, kullanımı, ulaşılabilirliği(zorluk açısından) ve genel görünümüyle geliştirildikçe, özen gördükçe yazarlardan da aynı paralelde o kadar özen görecektir ve böylece başka dünyalara yelkenler açan yazar sayıları minimalize edilecektir. bu şekilde bünyesinde tuttuğu kaliteli yazarlar ve yazarlar sayesinde kalmaya devam eden yeni yazarlar bir yandan zall'ın hedef onlayn sayısını karşılarken bir yandan sözlükte mutlu mesut bir havanın hakim olmasına neden olacaktır. al gülüm ver gülüm hesabı.
bulunduğumuz ortamın daha kaliteli olma şansı varsa dahasını istemek hakkımızdır. yani beğenmiyorsan başka lokantaya git denmemeli. çok üzülüyoruz.

teknik konulardaki istekler oldukça yerinde bunun dışında kabak tadı verse de daha önce bir çok yazar tarafından sıkıca eleştirilen ve böyle devam ederse eleştirilmekten hiç vazgeçilmeyecek bir konu var; özensizce niteliksiz yazar alımı.
elbet ösym tarzında bir tutum beklenemez. (çok şikeli ve ağır olurdu o zaman) ne bileyim biraz daha dikkatli olunsa keşke.
mesela çaylağın ilk yazısı; bayburtspor konu başlığında "ciddi bir futbol izleyicisi olmama rağmen bu sezon sahaya kimin takım kaptanı olarak çıktığını bilmediğim kulüp" şeklindeyse bir kaç kez düşünülmeli.
zall'ın bu konudaki hevesini de anlamak gerek; bizim için eğlence ortamıyken onun için bir nevi ekmek teknesidir ama ben zall'ın bu tutumunu hükümetlerin anı kurtarmaya yönelik sonu hüsranla biten kısa vadeli gelişim politikalarına benzetiyorum.

uludağ sözlüğün çekinmesine gerek yok- gelişmek için kendine örnek olarak ekşisözlüğü düşünmesi kötü ya da ayıp değildir.
bu oluşumun ilk olması onun daha kaliteli olması gerektiği anlamına da gelmez. onu örnek alıp daha iyisini yapması olağandır.
uludağ sözlüğün zaten medyada ve sanal alemde kendini ispatladığını düşünüyorum. bu haldeyken daha seçici olması ve ekşisözlük gibi yazar alımlarında belli bir süreyi göze alması çaylakları ve çaylak adaylarını uludağ sözlüğe karşı daha istekli hale getirirken yazarlarını uludağ sözlüğün elinden yitip gitmemesi gereken değerli bir oluşum fikriyle tetikte tutabilir.

en az bir sene çaylaklık bekleyen yazarların daha dikkatli davranacağı kanısındayım. ayrıca kolayca yazar olabilme şansı bir çok sahte adres akabinde gelen çeteleşmeye-saldırganlığa ve bu tutumdan "dolaylı" ya da "direkt" rahatsız olanların ortamı terketmesine neden oluyor ki şuana kadar benim kaliteli olduklarını düşündüğüm sözlüğe anlam yükleyen ve belli bir okuyucu kitlesine sahip olup bu özelliğinden ötürü dolaylı yoldan zall'a da destek olmuş olan yazarların gittiklerine şahit oldum.
yeni yazarların hevesli ve dinamik olduklarını düşünürsek sıcak girilerle sol kısmı canlı tutmaları ticari açıdan paha biçilemez bir getiriye sahip olduğunu inkar edemeyiz; yalnız bir o kadar da eski yazar kaybedildiğini hatır da tutması gereken zall'ı uyarıyor ve uyardığım için çok tırsıyorum.

aslında ben düzensizlikten- anarşiden yanayım, zall devrilsin, kaos çıksın falan filan... bunun olacağı yok o zaman tam düzen isterim ya hep ya hiç...
özel mesajlar harbiden özel olsun. mesela bi fake hesap açıyorum efendime söyleyeyim, arkadaşa mesaj atıyorum bak ona geçiyorum ayık ol oradan paslaşalım diye. sonra siz bu mesajı okusanız ben banlanırım. olmaz öyle şey aga o mesajlar okunmayacak eheheh.

bakınızlar konusunda esnek davranılsın. istersek ayar verme tarzında bakınız verebilelim. ayrıcana (ayrıcana ne öküz!) bakınız verince sadece bakınız veriyorsunuz onaylıyor musunuz diye sormasın. onu veren mal değildir heralde.

illede tanım diye tutturulmasın. yazarlarda tabiki tanımsız entry girmenin bokunu çıkarmasın. bazen tanım girmeden bişeyler anlatıp, anlattığımızdan başlıkla olan uyumu anlamalarını bekleme hakkımız olsun.

istediğimiz yazara istediğimiz gibi nick altı girebilelim. kafasına göre sildiremesin! efendim nickaltı kabarmış bi karı yazara am kokuyor yazsak sildiriyor. sonra vay efendim adalet. bize idiot deseler sildirmiyorum lan!

istediğim yazarla polemik çıkaracak şekilde tartışabileyim kimse karışmasın. kime ne yani? belki en büyük zevkim bu. işsiz güçsüzüm. zall bana iş bul allahsız!

yetkililerin egolarına yönelik bir çalışma yapılsın. taksime götürüp karı kızla mı haşır neşir edersiniz, başkalarının yanında över misiniz bilemem. yetkililer fazla egoist. egoisti çok kullanmaya başladım ergenler gibi oldum amk. burunları çok havada yani. onlardan büyük allah var.

yazar ve yetkili arasında ayrım olmasın. bir yazar amına koyim dedi diye çaylak olduysa, bir yetkilide olsun. yazar burada raad raad yetkilinin amına koyabilelim demek istemiş. evet aynen böyle söylemiş.

gönüller bir olsun. evet gönüller bir olsun. sevişmeli yiyişmeli zirveler yapılsın. lan pardon yapılıyordu o. daha sosyal amaçlarla toplanmaya başlayalım o zaman. mesela ne bileyim lösemi derneğine gidelim, görme engelliler derneğine gidelim, gazi derneklerine gidelim. gidelim yani. hani şimdi gaziye siyasi ideolojisi yüzünden katılmayacaklar olabilir (onlar pükakalılar tabi) hiç değilse hümanizmin doruk noktasında sözlükte yaşayanlar için reele dökelim bişeyleri. gidip o insanların gönüllerine hitap edelim. daha güzel sebepler için buluşalım eğer buluşacaksak!

söyküye bişey demeyeceğim ağlıyorsunuz sonra. ama söylemek istediğim tek şey, hakikaten söykünün ilerlemesini istiyorsanız bişeyleri değiştirmeniz lazım. yazarların ilgisini çekmek adına... yoksa kendiniz okur, kendiniz yazarsınız. bunu bende istemem şahsen. bu arada ben uzun yazı da okumam. hiç bir şartla okumayacağım sadece okuyabilecek olanların yerine düşünüyorum.

bide yazı çok uzun lan! bunu insan okuyacak ayıp amk.

edit: günün ilk girilen entryleri istatistiği kaldırılsın. yok eğer kaldırılmazsa sözlükteki eşitsizlik türevindeki bir çalışma ile o istatistiğinde amına koyasım var. embesil embesil entryler girip saat 12yi bekleyenlere fit oluyorum amına koyim.

eksileme artılama farklı bir sisteme bağlansın. bildiğiniz üzere seri şukulama ve seri eksileme imkanımız var. her ne kadar eksileme sınırlı olsa bile şukulama değil. o yüzden bu mevzuyu şöyle düzeltebilirsiniz, bir yazar 5 farklı yazara oy atmadan aynı kişiye oy atamamalı hem böylece oylamalarda artar. bir kişi seri artılamak isterse arkadaşını 5 tane farklı kişiyi artılaması gerekir. bu konuyla ilgili olan tespitimi sözlükteki eşitsizlik başlığında görmüştünüz istatistiğin amına koymuştuk.

ha bu arada istatistiğe her ne şartla olursa olsun giren entryler çıkarılmamalıdır bence. yeri geldi girdiğim entry istatistiklerde aradan 1 hafta geçmiş kimse farketmiyor, 1 hafta sonra entry siliniyor yok küfür var, yok tanım yok diye. 1 haftadır neredesiniz?

onu da geç. bazı entryler silindiğinde canlandırmaya çalıştığında sağolsun uyarılıyoruz. şurayı burayı sil deyu. ulan adam mesela başlıkta yazmış, vize sabahı uyuya kalmak. tanım olarak gece geç yatmış insanın yapabileceği eylemdir. bizi uyarıyorlar bu bir eylem değildir diye. tdk terk bir açılım yapacağım bakınız şimdi.

--spoiler--
1. isim Eyleme işi, fiil, hareket, aksiyon
--spoiler--

ben demiyorum tdk diyor. hareket, fiil, iş aksiyon hepsi bir eylemdir. uyuya kalmakta, otsbir çekmekte eylemdir. bir daha mümkünse aynı sebeple uyarılmayalım.

ilanlar itüsözlükteki gibi sağ frame e yerleştirilebilir. böylece ilanlar sayesinde biraz geyik yapabilir ve orayı canlı tutabiliriz.

gün içerisinde sürekli aynı konular üzerine başlık açan yazarlara bi yaptırım uygulanmalı. bu konuda mod ve yetkililer yetersiz kalıyor. bence yazarlar için bir zamazingo oluşturulmalı. mesela x trollü çok can sıkmaya başladı. diyelimki 100 tane yazar o zamazingo üzerinden o yazarı bafilerse o yazar yetkililer ya da modlar el atana kadar çaylak kalmalı. açtığı başlıkları silememeli, entry girememeli. sonrasında yetkili veya mod cezayı kesmeli.

hatta bu şekilde başlıklara da bi zamazingo yapılırsa tadından yenmez. mesela 100 tane yazar başlığı gereksiz gördüğü takdirde başlık kilitlenmeli. entry girilememeli. konu kilit pls gibi.

istatistik çok çok fazla var. mümkünse azaltılmalı.

başlıkların amına koyan tipler ayıklanmalı. örnek: neyse biliyorsunuz örneği.

modlara fazla sözüm yok hepsi fena. canavar canavar. cana var da bize yok ehehe.

daha ne diyeyim amk bunu da insan okuyacak.

edit2: bu entryde tanım yok diye silerseniz vallahi söverim. yemin ediyorum bak!

bide olm ironiden anlamayan nesle aşina değiliz. şu yazarları seçerken ince eleyip sık dokuyun. tamam bizde malız ama maldan daha mal olan yazarlar çok fazla.

edit3: bide sözlükte twitter usulü yapabilirseniz bi dalga yapın, bir önceki gün en çok kullanılan kelimeler ya da cümleler istatistiklerde yer alsın. hashtag mi ne sikimse onun gibi.

edit4: işte budur listesi falan genişletilsin. o ne olm 10 taneyle kısıtlı. ayrıca işte budur olarak eklenenler sağda solda bir yerde sürekli gösterilsin. kimin hangi entryi eklediğini her yazar görsün. böylece güzel entryleri oylama konusu artabilir. malum sol frame trambolin gibi değişip duruyor.

aklıma geldikçe yazarım.

edit5: bi tane 7. nesil yazarlığım vardı lan. silik attıydınız. onu açar mısınız? çok pis içimde ukte kaldı. silik yemek zoruma gitti.
gayet güzel bir gelişim. he sanmıyorum bir şey olacağını.
eşşek altın semer ilişkisinden daha ileri gitmeyecek durumdur...
diğer sözlüklerde de yazar olan biri olarak desteklediğim kampanya. ben burada farklı bir açıdan bakmamızı öneriyorum. thy'nin çalışanlarına tavsiye ettiği bir şey var. başkanı sayın idris bey şöyle der hep "seyahatlerinizi başka uçak firmalarıyla yapın, onlarda olup bizde olmayan olumlu hizmetleri bize kazandırın."

ben de babamın sözlüğü olmamasına rağmen diğer sözlüklerde sürekli "bir bakayım bizim sözlük hakkında ne yazmışlar" diye uludağ sözlük başlıklarına bakar dururum.. zall'ı tanımam, salca'ya hafif kılım, yetkililerin ağzına solomon derim ama sözlüğü hep sahiplenmişimdir şuana kadar. her ne kadar 3 kere silinip, 3-4 kere çaylak olsam da..

5 senemi verdim lan buraya boru mu!
diğer sözlüklerdeki genel kanıyı aşağıya yazıyorum dikkate alınırsa belki sözlüğe katkımız olur;

- yazar alımları çok basit: öyle ki adam bir kaç saatte yazar olduğundan falan bahsediyor. tamam belki daha çok yazara sahip olmamız sözlüğe maddi yönden katkı sağlayabilir ama nitelik açısından uzun vadede sözlüğü çekilmez hale getirir. bunun önüne geçmek için yazar alımlarını sürekli açık tutmak yerine bu başvuruları ince eleyip sık dokuyarak buraları okunacak hale getirebiliriz.

- moderasyon sorunu: ister kabul edin ister ben yaptım oldu deyin bu sözlükte moderasyon sorunu vardır. yani entry dediğimiz olay ilk cümleyi tanım yapıp sonrasını allah ne verdiyse doldurmaktan ibaret yazarların bolluğuna inat, insanların yüzünde tebessüm uyandıran bir entry'i "entry/başlık uyumsuzluğu" diye silmek bence pek iyi değil. korkmayın burası inci sözlüğe dönmez. dönmemesi için yazar olmayı zorlaştırın, kimse yazarlığını tehlikeye atmak istemez.

- tahammülsüzlük: bu sözlükte fikirlere saygı yok arkadaş! öyle ki bu bir takım olabilir, bir görüş olabilir, bir mezhep olabilir, bir din olabilir, bir ırk olabilir. kendi adıma konuşayım burada da, ekşi'de de bana faşist diyenler olmuştur, oluyorda. lakin biz yazarız, faşist de oluruz, komünist te, fenerbahçeli de.. hakaret, küfür vb. şeyler olmadıkça moderasyon sadece tepedeki göz olup bizi izlemeli. fikrine uygun düşmeyen entry'leri silmemeli, fikrine uygun düşen yazarları kollamamalı!

aklıma geldikçe bu entry'i editlerim..
saygılar..
hızlı iletişim için kankalar butonu eklensin. ayrıca adı medya mı, görseller mi olur bilemem de öyle bir buton eklensin. dayanalım uploada, elimizdeki arşivi mezara mı götürelim? bu iki olay elzem. moderasyon şaşırma sabrımızı taşırma diyerek entrymi tamamlıyorum.
(bkz: #15114468)
(bkz: #15119853)
(bkz: #15120790)
gammaz sayısının azaltılması şarttır. ancak bunun bir anda alınması sözlükte karışıklığa sebep olur ve moderasyon zor durumda kalır. onun için gammazlara bazı kriterler konulmalı ve bu kriterleri karşılamayan gammazların yetkisi alınmalıdır.

örneğin:

-bir süre boyunca gammazlama yapmayanın,
-belli bir sayıda gammazlama yapmayanın,
-hatalı gammazın belli bir oranı geçmesi

gibi kriterler konulabilir.
sağolsun mbaran'ın haber verdiği ve bütünüyle desteklediğim kampanyadır.

1. yeni nesil yazarların çaylaklık süresi arttırılmalıdır. kaç entrydi çaylaklık süresi tam hatırlamıyorum, 5 sene olucak nerdeyse sözlükteyim amk onu mu hatırlıcaktım, ama ne konseptten haberleri var çoğunun ne başlık açmaktan. bir entrye ya da başlığa bakarak "bu kesin son nesil yazardır la" demek ve sonrasında haklı çıkmak istemiyorum artık.

2. mobil versiyondaki oylama zamanı normal versiyonda da olmalı. gerçi var aslında biraz karıştırılırsa bulunabilir ama kolay bir yerde mesela işte budur üstad kısmındaki gibi entrynin hemen yanında konuşlansa güzel olur.

(bkz: to be continued)