bugün

Dr. Renin Berhan Özcan adlı ırkçı doktordur. kendisi izmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışmaktadır. olay şöyle gelişmiştir.

izmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne refakatçisi Güllişah Göl ile birlikte 17 Şubat 2010 tarihinde "göz muayenesi" olmak için giden 59 yaşındaki Nafize Göl, Türkçe bilmediği gerekçesiyle Dr. Renin Berhan Özcan tarafından muayene edilmemiştir.

Göl, yaşadıklarına ilişkin o dönem yaptığı açıklamada, "Ben ve eltim Güllişah Gül, 17 Şubat 2010 tarihinde izmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gittik.Doktor bana "neyin var" diye sordu. Ben bu soruya Türkçe bilmediğim cevap vermedim. Benim yerime eltim cevap verdi. Doktor bana, "sen niye konuşmuyorsun?" diyerek müdahale etti. Ben de "Kürtçe dışında dil bilmiyorum" diyerek cevap verdim. Refakatçim de durumu izah etmeye çalıştı. Ancak, doktor birden sinirlenerek, "burası Türkiye herkes Türkçe bilmek zorundadır. Bu memlekete bir sürü okul var. Türkiye'de yaşıyorsanız öğreneceksiniz" diyerek bağırmaya başladı. Biz de doktorun bu tutumundan dolayı muayene olmaktan vazgeçip, dışarı çıktık" demişti.

olayın aslının ırkçılık olduğu kesin. hipokratın kemiklerini sızlatan bu şahsa ne tabip odası ne de sağlık bakanlığı hiçbir işlem yapmamıştır.

edit: ırkçı doktor müsveddesinin arkadaşları eksilemeye başladı.
http://www.maviterazi.com/detay.asp?id=1838&tag=04/05/2010-Turkce-bilmedigi-icin-muayene-edilmedi-.html
aferindir.
helal olsundur.
çok doğru konuşmuştur.
işlerine gelen herşeyi öğrenenler bir zahmet devletin resmi dilini de öğrensinlerdir.
adama ırkçı diyerek aşağılama yapılmaya çalışmamalıdır. (ki ırkçılık aşağılamak için kullanılmazdır.)
gene olsun gene yapsındır.

edittir ; türkçe bilen ırkdaşları tüm ırkçılıklarıyla eksi butonuna bassındır.
sadece göz doktoru olduğu için şükredilmesi gereken kişimsi; çünkü yaşamsal bir tıp dalında uzmanlaşsaydı, hastalarını ölüme gönderebilecek olması mümkündü.

hipokrat diye bir insanın ve bu insanın adına edilen bir yeminin varlığını unutmuş görünmektedir.
ayakta alkışladığım doktordur. iyi ayar vermiştir.
türkiye de olağan durumdur.

ayrıca bu doktoru türkçe bilmesine rağmen seve seve her yerinden tedavi edebiliriz.
(bkz: hipokrat kemiklerini kırıyorlar hipokrat)
doğru yöntemi kullanan, izimden giden, kendisine takdir borçlu olduğumuz, vatan haini olmayan meslektaştır.
allah kahretsin doktor(u)dur.

yurtdışında yaşayan milyonlarca türk sanki yaşadıkları ülkenin dilini biliyorlar mı? buna rağmen doktora veya hastaneye gidildiğinde güler yüzle ve insanca karşılanıp tedavi ediliyorlar, hiç bir doktor da; "sen nasıl bilmezsin bu ülkenin dilini" demiyor.
yazıklar olsun ırkçığın kitabını yazmakta olan bu millete de, bu milletin güya doktorlarına da. bir sivilceyi bile tedavi etmekten aciz sümsükler !

edit: saldırın şimdi en az sizin kadar iğrenç olan eksi oylarınızla, pis ırkçılar.
(bkz: vay şerefsiz vay)
hipokrat yemini eden bir doktorun yapmaması gereken bir davranıştır.
burası türkiyedir, herkes bu dili bilmelidir ama sırf bilmiyor diye de bu devlete vergilerini ödeyen ve sağlık hakkını alması en doğal olan bir vatandaşı geri gönderip tedavi etmemek haddini bilmezliktir.

ayrıca türkiyenin ikiye bölünmesine sebep olan zihniyetteki doktordur.
hipokrat tarafından çarpılacak doktordur. zira bir yemin etmiştir. sadık kalmak zorundadır.
hipokrat yeminini tutmamıştır.
eğer söz konusu kürt türkçe bilseydi tedavi edecek olan doktordur. demek ki pek de ırkçı değilmiş.

(bkz: tatlısu ırkçısı)
8 10 tane çocuk yapıp, "devlet bize baksın" diye ortalıklarda bağırırlarken şakır şakır türkçe bilen, işlerine gelmeyince de birden tüm bildiklerini unutanlara müstehak bir davranıştır. ha ben illa türkçe konuşmak istemiyorum diyen, ...sin gitsin kuzey ırak a ordaki kardeşleri baksın biraz da.
ülkeyi Türk-Kürt diye ayırmaya çalışanların aslında başarılı olduğunu gördüğüm başlık...
Herkes ne kadar hırslıymış meğer?
bahsi geçen şahıs izmir'e gelen ve tek kelime Türkçe bilmeyen bir ingiliz olsaydı daha bir özenle tedavi ederdi o doktor. Ama ekmeğimizi bölüp yediğimiz insana yaptığına bak.
(Tek kelime Kürtçe bilmiyorum. Hayır efendim, Kürt de değilim.)
anlatılan gubidik hikayeye göre anlaşılan şudur: "ben" diye olayı anlatan kişi türkçe anlıyor;ama konuşamıyordur. "di"li geçmiş zaman ile anlatılan şey kişinin kendi duyduğu gördüğü şeyler hakkında olması gerektiğinden, bu hikayede bir provakasyon mu vardır acaba? çünkü bazı kürt vatandaşlarımız türkçe bildiği halde sırf hır gür olsun diye konuşmazlar. doktorun sinirlendiği de bu olabilir:çünkü türkiye'de bir hastaya en fazla 5dk ayırabilirsiniz. bu bakımdan bana da bilerek, isteyerek zaman kaybettirse ben de deli olabilirdim. bu durumda ırkçı olan doktor olmuyor.
türkiye ye tatil için gelen turistlerin bile en az 10-15 kelime öğrenip gittiği göz önüne alınırsa; bu kadının türkçeyi derdini anlatacak kadar bile öğrenmek istemediği çıkar ortaya. yaşadığı ülkenin dilini öğrenmeye tenezzül etmeyen birini bu ülkenin doktoru muayene etmek zorunda değildir kaldı ki;kadının durumu acil de değildir.
bu ülkenin ekmeğini yediği halde ülkesinde her gün en az bir yuttaşının ölümüne sebep olan güruha yapılmış haklı muameledir.

edit: bana eksi oy vereceğinize gidin kendi ırkınızdan olanlara iki kelime türkçe kelime öğretin a akılsızlar.
olay şudur: Her doktor kendisine artislik yapan veya cıngar çıkaracağı daha muayene odasına girmeden önce belli olan hastalarıyla sorunlar yaşar. Bu işi kürt-türk meselesi yapmak ise tabii bazı akıllılara kalıyor.Herkes hastaneye gittiğinde mutlaka ortalığı geren bir doktor veya hasta ile karşılaşmıştır hayatı boyunca. KArşılaşmadım diyenler sadece özel hastaneye gidenlerdir. Hiçbir doktor o mevkiye gelene kadar uğraştığı yıllarını bir hasta için çöpe atmaz. Doktorlar akıllı insanlardır. bu kadar hasta-doktor tartışması içinde "Kürtsün sen, git sana bakmıyorum, türkçe bil önce" diyip direk hastasını yargılayan bir doktor gördünüz mü siz şu güne dek? Ben görmedim; zaten durduk yere adam bunun için niye sinir yapsın. mutlaka hastadan gelen itici, ortamı geren bir tavır görmüştür. Tersi de olabilir; doktor devlet hastanesinde çalışıyor ise bir hastaya ayıracağı vakit bellidir. Günde 40 hastayı dayarlar doktora, bak derler. iş böyle olunca doktorda sinirler gerilir. Sürekli bir negativite içindedir. Her hastaya davrandığı gibi kürt'e de davranmıştır. O da "biz kürdük diye kötü davrandı bize" diye kendi üstüne alınır. Her kürdün olumsuz bir olayda etnik kökenini öne çıkaracağı gibi. Yoktur böyle bir şey arkadaşım.

Haa böyle bir şey varsa bak adına kadar vermişsin ki bir iddia olan bir şeyi buraya kesinmiş gibi yazmayı bilmişsin, git davanı aç bana ırk ayırımcılığı yaptı diye. Buraya o şahsın ismini yazman bile hukuksuz bir davranış. Nerden bilelim götünden uydurmadığını? Şahit nerde? olayın böyle geliştiğini nerden bileceğiz? Hemen de ırkçılığa karşı güzel insanlarım tepki vermişler de olayın provakasyon olmadığı ne belli. Biraz akıllı olalım lütfen.
hipokrat yeminine sadık kalamayan doktordur. yanlış bir tutum sergilemiştir.
ama kadının türkçe bilmemesinin altındaki neden sorgulanmalıdır. kadının türkçe bilmemesindeki neden kürt milliyetçiliği yapmaksa en az doktor kadar ırkçıdır.
yine ayarını verip haber olmamak için üstünkörü muayene etseydi daha büyük adam olacakmış. ama şimdi nasıl ki ingiltere'ye gitsen ingilizce bilmeden anlaşamıyorsan, türkiye'de de türkçe bilmeden insanların anlaşamayacağı konusunda iyi bir ders vermiştir.
terbiyesiz bir doktordur, doktor olmayı hazmedememiş bir insandır.

benim annem de okula gitmemiş, okuma yazma bilmeyen bir insan. türk olmamış olsa kürtçe, zazaca, çerkezce bir başka dilde konuşuyor olsa ve bu doktor aynısını hastanede benim anneme yapmış olsa hipokrat yeminini yedirirdim ona.

edit: sayın uludağsözlük yazarının da söz konusu olay olmuş olsun veya olmasın doktorun adını yazarak birtakım kendi bilmezlere hedef göstermesi de bir o kadar yanlıştır.
tebrik ettiğim ellerinden öptüğüm doktordur. yerinde olsam aynı şeyi yapardım hatta o gereksiz dilini keserdim, bunu tüm samimiyetimle söylüyorum. doğup büyüdüğün bir ülkede eşşek gibi koyun gibi yaşayıp o ülkenin dilini konuşamıyorsan insanım diye ortalıkta gezinmeyeceksin. ırkçılığın "ı"sını görmemiş orospu çocuklarının salyalarını kuzey ırakta barzaninin kucağında akıtmalarını istiyorum.

burası türkiye ise türkçe konuşacaksın!
medyum değildir demekki.

karşındakinin derdini anlayamayınca,

açıkta da anlaşılır net bi durum olmayınca (ne biliyim kafaya saplı halde duran bir balta misal)

ya medyumluk yetilerini kullanacak yahut güle güle diyecektir.

doğru olanı seçer 'güle güle' der, canım bilim insanı.

doğrunun da doğrusunu yağan zor işin erbabıdır.
hakkında gelip sözlükte başlık açılacağına dava açılabilecek doktordur. böylece farazi olaylar yerini hukuki bir gelişmeye bırakır.