Türkiye Cumhuriyeti Devleti dahil geçmişte 17 Türk devletinin kurulması bu tezin bir göstergesidir. Türk milletinin bu becerisine karşı öyle milletler de vardır ki 21 yy da hala devlet kuramamışlardır ve Amerika Birleşik Devletleri, ingiltere, fransa ve israil gibi devletlere ağlayarak bize devlet kurun şeklinde sızlanmaktadırlar.

"Ülkü denen nazlı gelin erde şan ister!
Büyük devlet kurmak için büyük kan ister."
Sebebi hem çok sabırlı hem de çok çabuk gaza gelebilen bir millet olmamızdandır. Sabırlıyız; çünkü 20 küsür senedir kazık çakılıyor bi' tarafımıza, sesini dıj güjlerde arıyoruz. Çok çabuk gaza geliyoruz; çünkü 550 sene önceki adama (Fatih) rahmet okurken, 100 sene önceki adama (Atatürk) yalan olduğunu bildiğimiz kahpe iftiralara rağmen saydırabiliyoruz. Erbakan dedikleri dürzünün dahi israil ile olan tüm anlaşmalarda imzası olduğunu bile bile hâlâ savunmamız bundandır. Benim dediğim doğru mantığıyla tabiki çok devlet yıkarsın. Kurmak kolay yaşatmak zordur. Bunun istisnası Atatürk'ün kurduğu devletimizdir. Bugünlere zor geldik, bari şimdi gözümüzün önüne bakalım.
102 sene öncekiler iskandinav mıydı? rejim değişti sadece devlet aynı devlet 1070'lerden beri aynı coğrafyada aynı milletin devleti.
başlığa tanım yazacağım ilk entry'ye cevap vermeyeceğim, çünkü salakça bir açıklama yapmış arkadaş, neden mi? çünkü 4 bin senedir çin'de çin halk cumhuriteyi adında ülke olduğunu sanıyor.

türk milleti özgür ruhlu bir millettir, esaret altında, başkalarının yönetimi altında yaşayamaz o nedenledir ki her gittiği coğrafyada kendi devletini kurmuştur. kötüye giden yozlaşan devletini yıkmış, yerine yine yenisini kurmuştur.
Dünya üzerindeki herhangi bir şeyin kolay kurulmadığı kesindir ancak bütün yanlış uygulamalar ve kararlar sebebiyle, kolay yıkılması daha muhtemeldir.
boşuna konuştuğumu bildiğim halde anlatayım:
- çin'in kuzeyinde güçlü bir hanedan doğar..
- çin'de tarımsal faaliyetler ve genel üretim artar.
- türk kabileler zenginleşen sınır köylerine ve ticaret kervanlarına saldırır..
- çin merkezi hükümeti, ticareti sekteye uğratan bu girişimleri durdurmak için bir muhatap arar.
- türkler güçlü bir hakan etrafında birleşerek devletleşir..
- hakan çin hükümeti ile pazarlık yapar, hediye ve imtiyazlar alır.
- güneyde yeni bir hanedan başkaldırır,
- kuzey yönetimi zayıflar,
- ticari faaliyetlerde azalma görülür,
- bu durum türkler'e verilen hediyelerin azalmasına neden olur,
- hanedana ihtiyaç kalmaz,
- devlet dağılır.

biz 12000 sene göçebe yaşadık.. zihinlerimizde son derece bireysel, kendi gemisini kurtaranın kaptan sayılacağına inanan, kendine dokunmayan yılana dua eden, her koyunun kendi bacağından asılacağına inanan, atın binene kılıcın kuşanana ait olması gerektiğini savunan bir toplumuz..

yani, -biz tarım toplumu değiliz-. tarım toplumu demek; yerleşik hayata geçiş, bu düzen içerisinde belli bir elit zümrenin yükselmesi, bu zümrenin kendisini ve aile bireylerini dokunulmaz addetmek gayesiyle toplumdan soyutlaması, evlerinin zamanla büyümesi, harem kavramının doğması ve diğer sosyal olanakların hane içine taşınması, şehirlerin kalelerin içine çekilmesi ve zamanla feodal bir düzenin oturması, vergi ve zorunlu toplumsal hizmetlerin birey tarafından yerine getirilmesi ve neticede "vatandaş olmak" demektir. bu farklı bir adam.. bu adam toprakçı..
embesil geri zekalı
Çin de 13 kez devlet olarak kurulmadı mı.

Bak çok kolay yıkılıyorlarmış değil mi. Vay canına.
ikinci köktürkten önce bir boşluk var zorlanmışlar orada tonyukuk ittiriyor kursanıza şu devleti ben vezir olurum diye. ikinci adam olarak doğmuş delicesine arzuluyor ikinci adam olmayı.
tarihçi değilim ama söylediğimi neden söylediğimi de açıklayayım: sizi güldürmek için.
......meraklısı okusun.....
şaka o da var tabii de göktürk yazıtlarında tonyukuk diyor ki: "ben kendim çin yönetimi sırasında doğdum. türk halkı o zaman çin'e bağımlı idi. çin'den ayrıldı han sahibi oldu sonra yeniden hanını bırakıp çin'e bağımlı oldu.
tanrı şöyle demiş olmalı: "sana han verdim hanını bırakıp yine bağımlı oldun."
türk halkı yeniden bağımlı olduğu için tanrı öl! demiş olmalı. türk halkı öldü mahvoldu yok oldu. türk halkının ülkesinde boy kalmadı. dağda bayırda kalmış olanları yedi yüz kişi oldu.
yedi yüz kişiyi sevk eden üstleri şad idi. (bana) "sözcüm ol" dedi. (...) bunu kağan mı yapayım? diye düşündüm.
ondan sonra tanrı akıl verdiği için onu ben kağan yaptım."

ilteriş ten bahsederek yapsam ya bunu kağan diye düşünüp kağan yaptığını ve türklerin bu sırada 700 kişi kaldığını söylüyor. ama devamında kendisinin kumandanlığında ilteriş kağan ın iyi işler yaptığını sağda solda çinlileri kıtayları öldürdüğünü oğuzları da öldürdüğünü söylüyor. ee bu oğuz dediklerin türk değil mi diye sorarlar tonyukuk'a? ben sadece onun bu olağanüstü metindeki özgüveniyle ilgileniyorum. ikinci adam olmanın yazıtını kazımış. bı ra vo.

yukarıdaki entry de muhtemelen bu "han sahibi oldu hanını bırakıp tekrar bağımlı oldu." kısmının açıklaması olmalı.

refere ederken şuraya entry numarası koyamayan biri olmuşum. yapacak bir şey yok.
Önüne gelenin devlet kurması ve “türk devletsiz olamaz” anlayışı yüzünden fazlaca devlet kuruldu.
Kurdukları devletin değerini bilmiyorlar, bilmiyoruz sorun orada.
Mülteci istilasında ülke ama adam hala misafir onlar diyor. Ulan burada doğan her çocuk otomatik olarak türk vatandaşlığı alıyor. Çocuk vatandaş olunca aile ne olacak? Haydi cevaplayın..
Çünkü yıktıkları için

Devleti 200 yıl içinde içini boşaltıp yıkıyorlar.
Bu durum medeniyet gelişimini kötü etkilemiştir.

Bir çin mısır roma olunamamıştır.

Geçmişe bir şey bırakılamamıştır.
--spoiler--
geçmişe bir şey bırakılamamıştır
--spoiler--

yavaş gel biraz.
“GELMiŞ iDiK BiR ZAMANLAR SARI SALTUK’LA UZAK ASYA’DAN, BiR BiR DiYÂR-I RÛM’A DAĞILDIK SAKARYA’DAN.” (Yahya Kemâl)
görsel
Diğer medeniyetlerden geri olduğumuz algısına gelince..

Yunan medeniyetinin bundan ne farkı var? Yüzlerce sene din ve dil birliği dahi olmadan gelişim gösteren yunanlılar, iskender ile birlikte, ki yunan bile değildi, birliktelik gösterdiler. Bizde de bu kıvılcım, göktürkler’dir.

Bizde hanedanlar değişse de; kültür, din ve dil sürekliliği vardır.

Fakat, roma tamamen ayrı bir olaydır; ne asur’a (2000 sene ayakta kalmışlardır), ne persler ve mısır’a (el’am’ı da iran sayarsak bu iki toplumun tarihi 4000 seneden fazladır), ne moğollar ve çin’e, ne de bizlere ve hintliler’e benzerler. Bu toplumların hepsi dünyanın kurucu toplumlarıdır ama roma devlet geleneği bambaşka bir şeydir.