bugün

Türkiye'nin büyük yıkıma uğramasına sebep olacak girişimdir.

edit: tamam tamam, şanlı ordumuz her düşmanı alt edecek güce sahiptir. vurmayın daha fazla.
türkiyenin ortadoğuda en çok söz sahibi olması gereken ülke gerçeğini ortaya çıkartacak olan girişimdir. ardından türkiye masaya yumruğunu vurur. ve herkes görür ki bir zaman bu coğrafyaya huzur getiren osmanlının torunları hala yaşıyor.
çoluk çocuk aklıdır. kırım'da stalin türkler'i kesip biçtiğinde elini apış arasına atıp kaşıyan araplar için savaşalım evet, doğu türkistan'da islam davası için yüzbinlerce ölen uygur türkleri'nin yaşadığı yer neresi onu bile bilmeyen araplar için savaşalım evet. çok iyi fikir ya savaşalım harbiden.

o değil de biz gerçekten savaşalım, çünkü araplar değil müslüman türkler'in de kırım hakkında, doğu türkistan hakkında, batı trakya hakkında, kuzey kıbrıs hakkında bir fikri yok. tıpkı araplar gibi, damarında kanın önemi yok. herşey kafada başlar ve biter.

tıpkı araplar gibi amerika'nın güdümüne girmedik mi ılımlı islam ılımlı islam diyerek?
o zaman biz de arap olduk sayılır. siktir edelim kimliğimizi evet arap dünyası bu olayı da eli apış arasında izlerken biz arap'tan çok arap olalım israil'e saldıralım.

(bkz: aferin çok iyi düşünmüşsün)

edit: para piyasaları, askeri ihaleleri, siyasi mekanizmaları, hatta islami cemaatleri bile tamamen yahudinin eline geçmiş bir ülke olarak masaya yumruk vuracağız değil mi? osmanlı torunuyuz değil mi?

sorun da bu zaten hala nesepsizliği nesep kabul etmek! türk çocuğuyuz demek yerine osmanlı torunuyuz diyerek övünmek. işe yaramayız.
türkiye'nin ve akpnin amerikancı politikadan vazgeçtiğini anladığımız durumdur. böyle birşeyi yapacak kabiliyetli lider ülkemizde olmadığından dolayı bırakın savaş açmayı nota bile veremeyiz. nota verilcek mi diye sorarsak başkanımıza ne notası müzik notası diye taşşak geçilme durumuna bile düşebiliriz.* filistinlilere de destek çıkmalıyız buna itirazım yok ama ilk önce destek çıkılması gerekenler ıraklı türkmenlerdir. onlardan sonra da bütün ırak'tır. daha kendi yanıbaşımızda gelişen duruma müdahale edemiyorken israil'e kafa tutmak anca hayal olur.
Türkiye'nin ABD'ye karşı savaşa girmesinden çok çok çok daha düşük bir olasılıktır. O olur bu olmaz. Biraz uluslararsı ilişkiler bilgisi ve misyonuna sahip birisi israil'in ne tip askeri,siyasi ve teknolojik güçlere sahip oldugunu bilmekle beraber diger ulkeler uzerinde nasıl bir etkisi oldugunu ve de müslüman ülkelerin bu konuda nasıl da güzel ikna edilip savaşa girmeyeceklerini ve Türkiye'nin saldırısını "esefle kınayacaklarını" bilir. Bilmeyen de başlık açar. *
Ha olursa ne olur? Öğrenmek için lütfen;

(bkz: yan basmak)
(bkz: traş) en azından israil e boykot uygulayabiliriz. filistin için, mazlumlar için.
israilin bir ayağının türkiyenin ne kadar içlerinde olduğunu bilmeyen gencin yana yıkıla istediği şeydir.
türkiyede kökeni israil olan sülale sayısını bilmiyorsunuz hadi, hadi kökeni israil olan ailelerin türkiye ve dünya çapında, ekonomiyi nasıl yönettiğini de bilmiyorsunuz, israilin maddi gücünü, silah kuvvetlerini, şu an bazı savaş uçaklarımızı yapan gücün israil olduğunu da bilmiyorsunuz,
israile amerikanın bile karşı koyamayacağını da bilmiyorsunuz,
israil isterse dünyadaki en kuvvetli ülkeler sayılan ülkelerin bile yan dönüp kıçını açacağını da bilmiyorsunuz,
öğrenin o zaman.
belki abarttığımı düşüneceksiniz ama israil şu anda dünyanın hemen hemen tamamında örgütlenmiş yapısıyla dünyanın en kuvvetli ülkesidir. dünyada neden şu filistin mevzusu dışında, en az sesi çıkan ülkelerden biridir sizce? neden birşeyleri sürekli olarak anlatma derdinde değildirler, hiçbir kuruma haber vermeden istedikleri gibi bir ülkeye saldırabilme gücünü kendilerinde görmüşlerdir? yok efendiler anlayamamışsınız. amerika bile bir ülkeye girmeden önce ultimatom verir, bir şekilde önceden tahmin edilebilir birşeyler sunar. israil sunmuyor niye? gidiyor bombalıyor o denli rahat. vay canına değil mi?
türkiye hiçbir zaman israili düşman olarak göremez, türkiyenin en güzel bölgeleri israil kökenli tc vatandaşı ailelerin malıdır. türkiyedeki en zengin kuruluşların çoğu israil kökenli ailelerin malıdır.
ne sanıyorsunuz; türkiyenin kendi kıçını kollayacak derdi bitti filistinlileri mi kurtaracak? ab kurtaramıyorken, abd kurtaramıyorken. kıçı kırık pc başında dünya kurtarmak ne denli rahat, sen önce bordo berelilerin "devlet istese ordu bir günde pkk yı silebilir, ama istenmiyor" cümlelerini dinle, türkiyeyi önce amerikanın, amerikayı da israilin yönettiğini bir düşün, kaçıncı elden yönetiliyorsun ona bir bak, sonra kurtar dünyayı.
hey allahım nasıl da güçlü bir ülkeyiz, silahlarımızı üreten ülkeye savaş açalım hadi biz 20 tane alıyoruz adamlar senede 200.000 tane üretiyorlar.
valla bence bazı kimselerin damarlarındaki kan hem asil, hem de içeriğinde laktoz var. bol bol gaza geliyorlar.
Armagedon isimli kitabı okumanızı öneririm.. aydoğan vatandaş 1997 de yazmıştı. Türkiye israil Gizli Savaşı isimli kitap. 1998 yılında kitap toplatıldı, yazar hapse atıldı... ve o gün kitapta yazılanlar bugün Ergenekon davası gündeminde tek tek ortaya çıkıyor. kitapta o zaman Eşref Bitlisin nasıl öldürüldüğü yazıyordu. Komplo , paranoya dedikleri şeylerin gerçek olduğu bugün anlaşılıyor.. israil , Türkiye ilişkileri için tavsiye edilecek bir kitap...
böyle bir savaşın açılması durumunda, ülkemiz bile elden gidebilir. israil'e savaş açtığımız an, abd, ingiltere ve fransa üstümüze geleceklerdir. daha doğrusu bizim ülkemizde gözü olan ülkeler, bunu bahane edip birleşerek bizim işimizi bitireceklerdir. akıllı olalım atatürk'ün zekası gibi olun demiyorum(olmamız imkansız, o yüce biri o bir dahi) ama eğer böyle bir şey olması durumunda bağımsızlığımızı bile kaybedebiliriz. araplarında daha önce bize yaptığı ihaneti unutmayalım, ama onlara kızamıyorum çünkü, bağımsızlık kazancaz diye büyük devletler tarafından kandırıldılar, onlar sömürülerek zaten cezalarını çektiler ve hala da çekiyorlar. filistin'in işi allah'a kalmış ve inşallah kurtulurlar, ama bunu biz yapmıcaz kendileri yapmaları lazım. nasıl biz kurtuluş savaşında kimseden yardım almayıp ülkemizi kutardıysak onlarda öyle yapmalıdır.
silahla açılmaması gereken savaştır. onlar bizi döver diyip sinmek değil tabi kastettiğim. israil'in cinayetlerine karşı artık bir şeyler yapılmalı. bakın bu artık kelimesini hiç bu kadar manalı kullanmamıştım, gerçekten artık bişeyler yapılmalı. illaki ne vuruyosunuz lan garibanlara diyip füzeyi yollamak gerekemez. bakınız ermenilere, bana göre bir yalanı veya çarpıtılmış bir gerçeği sakin sakin konuşarak ama arkalarına güçlü devletleri de alarak tüm dünyaya duyuruyorlar. israil e karşı da bu yapılmalı. onlar zaten silah kullanmadan, zenginlerinin borsadaki hareketleriyle yeterince zor duruma düşürürler bizi. belki de düşürmüşlerdir daha önce... (bkz: bir kriz gördüm sanki)

tek gerçek var bir şekilde artık bir şeyler yapmak gerek.
amerikanın kucağında otururken, imkansız olandır.
yakın zamanda israil'den alınan insansız uçaklarla yapılması pek bir ironik olacak eylemdir.
Amerikan dış politikası, dünyanın her bir köşesindeki olayları şekillendiren bir dış politikadır. Çünkü özellikle 2. Dünya Savaşı sonrasında ABD toplumlarası ilişkilerde merkeze oturmuş ve son yıllarda küreselleşmenin merkezi haline gelmiştir.

ABD dış politikasının temel konularından bir tanesi dünyanın temel enerji kaynaklarının kontrol edilmesidir. ABD-israil ilişkisinin bu bağlamda şekillediği söylenebilir. Zira, 1958 itibariyle yükselen Arap milliyetçiliğiyle mücadele etmenin yolunun Ortadoğu'da Batı yanlısı olarak kalan tek gücü, israil'i desteklemekten geçtiği görülmüştür. Bu çerçeve de bakıldığında şu anda ABD-israil-Türkiye ittifakı ABD stratejisinin merkezini oluşturmakta ve israil neredeyse bir ABD üssü olarak faaliyet göstermektedir.

ABD'nin israil ile ilişkisi, bölgedeki diğer ülkelerle ilişkisinden nitel olarak farklıdır. Bunun temel nedeni, israil'in temel olarak, bölgenin hakimiyet altına alınması amacıyla bir ileri karakol olarak kurulmuş olmasıdır. israil, bölgedeki ABD gücü için istikrarlı bir demografik destektir. Bu sebeple, israil - ABD ilişkisi yegane ve önemlidir.

Diğer Arap rejimlerden hiçbiri israil-ABD ilişkisine benzer bir ilişki kuramazlar; çünkü kültürel, ekonomik ve politik olarak bu toplumların hiçbiri Batı'ya yönelimli değillerdir. Dolayısıyla, Türkiye hiçbir zaman ABD için israil'in görevini yapamaz.

israil'e Verilen ABD Desteğinin Nedenlerine gelince, ABD'nin siyasî tarihinde pek rastlanmayan bu destek (israil Desteği) ülke için bazı sorunları beraberinde getirmektedir. Bu durumda sorulması gereken soru; ABD, başka bir ülkenin çıkarlarını pekiştirmek için neden kendi güvenliğini tehlikeye atıyor? sorusudur. ABD'nin ulusal çıkarları, Amerikan dış politikasının ana hedefi olmalıdır. Ancak ABD'nin Ortadoğu politikasının merkezî belirleyici gücü, israil'le kurduğu ilişkilerdir. ABD'nin israil'i sorgusuz sualsiz desteklemesi, Arap ve islâmî duyarlıkların alevlenmesine ve ABD'nin, başına yoktan yere büyük bir güvenlik sorunu almasına yol açmaktadır. Zira son yıllarda Arap devletlerinde ABD'ye yönelik olarak kendisini gösteren nefretin nedeni israil'e verilen koşulsuz destektir. 11 Eylül olaylarını bu çerçevede ele alan görüşler de bulunmaktadır.

ABD'nin israil'e yaptığı desteğin nedenleri kısaca, ABD'deki Yahudi Lobisinin Etkili Çalışmaları, ABD'deki Yahudi Nüfusun Çokluğu, Dini Etkiler, ABD'nin ulusal Çıkarları olarak özetlenebilir.

bunlardan en ilginci -bana göre- dini etkilerdir;

Evangelistler, Amerika'daki en etkili Hıristiyan tarikatıdır. Hızla büyüyen bu tarikatın yavaş yavaş bir din olma yolunda ilerlediğini savunanlar da vardır. kıyametten bir süre önce, Mesih'in gelişiyle birlikte Mesih'e tabi olan Yahudiler ve onların düşmanı olan "Goyim" arasında büyük bir savaş, bir Armagedon yaşanacak, Yahudiler büyük kayıplara rağmen bu savaşı kazanacak ve yeryüzünün egemenliğini ele geçireceklerdir. Evangelistler, Armagedon'un çok yakın olduğuna, bu büyük savaşın içinde bulunduğumuz insan nesli tarafından görüleceğine inanırlar. Onlara göre, bugünkü israil ordusu, yakında Armagedon'da "Goyim" ile savaşacak olan ordudur. Dolayısıyla israil'in askeri gücünü artırmak için ellerinden geldiği kadar çalışmaları gerektiğine inanırlar. Özellikle de israil'in nükleer gücüne önem verirler; çünkü Armagedon'un büyük ölçüde nükleer bir savaş olacağı düşünülmektedir.

Amerikan devlet aygıtı içindeki pek çok üst düzey görevli, pek çok Kongre üyesi ya da hükümet yetkilisi, Armagedon inancına sıkı sıkıya bağlıdır. Hatta, bu inanç, Amerikan sisteminin en tepesinde, Beyaz Saray'a bile ulaşmıştır; 1980-1988 arasında Beyaz Saray'da oturan Ronald Reagan, "Armagedoncu"ların başında gelmektedir.

Regan, bu konuda o denli profesyoneldir ki, Mesih'in gelişi için gerekli olan tüm kehanetleri ayrıntılı olarak incelemiş ve Mesih Planı'nın bir kronolojisini çıkarmıştır. Buna göre; ilk önce, Yahudiler, dünyanın dört bir yanına dağıtılacaklardı. Ancak bunu yapmakla Tanrı'nın işi bitmeyecekti. Tanrı, Mesih'i yollamadan önce, bu kez aynı Yahudileri dünyanın dört bir yanından toplayacak ve israil diyarına yerleştirecekti. Bu Yahudilerin taşınmasının nasıl yapılacağı bile Eski Ahit kehanetlerinde anlatılmıştır. Bazılarının gemilerle taşınacağı, bazılarının da yuvalarına dönen güvercinler gibi gelecekleri söylenmiştir ki, bu Yahudilerin gemiler ya da uçaklar yoluyla Vaat edilmiş Topraklar'a taşınacağını gösterir.

Reagan'ın bu Evangelist inançları, onun Ortadoğu politikasını da temelden etkilemiştir. Reagan'ın Libya'yı bombalamasının nedenlerinden biri, bu ülkenin yakında Armagedon sırasında israil'le savaşacağını düşünmesi olduğunu savunan gruplar vardır. 1985 Ağustos'unda bu konudaki düşüncelerini, California senatörü James Mills'e açan Regan, Tevrat'ın Hezekiel bölümü 38. babında, inkarcı ulusların israil'e saldıracağı ve Libya'nın da bunların içinde yer alacağının yazılı olduğunu, bundan dolayı Libya'dan nefret ettiğini anlatmıştır.

Reagan, yaklaştığına inandığı Armagedon için israil'i silahlandırması gerektiğine de inanmış ve bu nedenle de israil Devleti'ne yapılan silah yardımını daha da yükseltmiş, israil'in nükleer programına da destek olmuştur.

Evangelistlerin en önemli liderlerinden biri ve Amerika'daki dini tutuculuğun sembolü olan Moral Majority (Ahlaki Çoğunluk) adlı kurumun yöneticisi Jerry Falwell, şöyle demektedir: "Sanmıyorum ki Amerika israil'e sırtını dönsün ve sonra da ayakta kalmaya devam edebilsin. Diğer milletler israil milletine nasıl davranıyorsa, Tanrı da onlara öyle davranır." Amerika eğer Tanrı'nın desteğini yanında bulmak istiyorsa, israil'e destek olmak zorundadır. Amerika'nın "bekasını" israil'e verdiği desteğe endeksleyen bu düşünce, oldukça etkilidir ve 70 milyonu aşkın Evangelistin yanında diğer Amerikalı Protestanları bile kimi zaman etkileyebilmektedir. Onlara göre, israil, Amerika'nın yaşamını sürdürebilmesinin anahtarıdır.

Buradan hareketle şunları söyleyebiliriz: Amerika'daki israil yanlıları, yalnızca Amerikalı Yahudilerden oluşmamaktadır. Aksine, israil'i ısrarlı bir şekilde destekleyen büyük bir Yahudi olmayan çoğunluk vardır. Bunlar Evangelistlerdir. Evangelist liderler, israil'e yapılan Amerikan yardımının artarak sürmesinde önemli bir pay sahibidirler. Yardımın yanı sıra, israil'in bir tabu haline getirilmesi, israil'i eleştirmenin imkansız hale sokulmasında da Evangelist propagandanın büyük bir rolü vardır. Onlara göre, israil, Amerika'nın yaşamını sürdürebilmesinin anahtarıdır.

Başka bir deyişle Yahudi Lobisi Yeni Muhafazakâr entelektüellerin ve evangelik Hıristiyanların aktif ve dinamik yardımlarıyla ABD dış politikasını israilci bir istikamete yönlendirmek için çalışmaktadır.

sonuç olarak diyeceğim şu ki, türkiye israil' e savaş açarsa biteriz.. ne var ki, biz yine de ölümüne savaşırız!
mevcut yönetici kadrolar ve iktidar partisi ile mümkün olmayan hadise.

mevcut iktidar partisi iktidarını abd'ye borçlu olduğundan ve siyasi hamlelerini de abd'nin çıkarları doğrultusunda yaptığından israil'e savaş açmak bir kenara dursun, pilotlarını eğitmekte, israil'den silah ve uçak gibi teknolojik destek almaktadır.

Diyeceksiniz ki sadece iktidar partisi midir israil'e bu desteği veren, türk silahlı kuvvetleri ile israil ordusu arasında da askeri işbirliği anlaşması vardır.

Başlığı açan yazar arkadaşımız tamamen duygusal sebeplerle, oralarda ölen masum kadın, erkek ve çocuklar için her normal insan gibi üzüldüğünden, türklerin geçmişten gelen ve daima hakka, adalete hizmet eden güçlerini gözönüne alarak israil'e savaş açılmasını ve masum insanları katleden katillerin cezalandırılmasını beklemektedir. Evet, normal insanlar bunu isterler. Çünkü hiç kimsenin bir karış toprağı diğerine yaramaz. Bu gezegen üzerinde yaşayan her insanın eşit şartlarda yaşama hakkı vardır. Çünkü her insan, hatta her hayvan allah'ın yarattığıdır. Kimsenin kimseye bir üstünlüğü olamaz.

Ancak, görünen odur ki, uluslararası maddi çıkarlar, üç kuruş daha fazla para ve güç, insanlık onurundan daha önceliklidir bazı kişi ve kurumlar için.

Bizler millet olarak ne kadar duygusal ve mazlumun, masumun yanında olursak olalım, ülke yönetimini elinde bulunduranlar da bir o kadar kişisel çıkarlarına düşkündürler.

Eğer dünya üzerinde gerçekten bir müslümanlık bilinci ve allah inancı olsaydı, şu anda bütün müslüman birliklerinin çoktan israil'de taş üstünde taş bırakmamış olması gerekirdi.

Eğer aynı durum bir hristiyan ülkenin başına gelmiş olsaydı, çoktan nato ve birleşmiş milletler saldırgan ülkenin altını üstüne getirmişlerdi.

Aynı birlik ve beraberlik müslümanlar için geçerli değildir. Aslında müslümanlar diyerek müslümanlığı ve islamiyeti zan altında bırakmak istemiyorum. Kendini müslüman olarak gösterenler diyelim. Ve bunların sayısı azımsanmayacak kadar çoktur.

Türkler ve araplar da dahil olmak üzere müslüman olduğunu iddia eden toplumların ve milletlerin hiçbiri bugün israil'in karşısına çıkabilecek kadar karakter ve onur sahibi değildirler. Hiçbir maddi çıkar, uluslararası denge, strateji masum insanların hayatlarından daha değerli olamaz. 600 yıllık osmanlı hakimiyeti altında barış ve huzur içinde yaşayan insanlar bugün yokolmanın eşiğine gelmişlerdir.

Osmanlı artık yok, bir daha kurulması da söz konusu değildir.

Bu yazdıklarımı klavye başında atıp tutmak olarak nitelendirecek acizler çıkacaktır.

Şimdi ben hadi silahlanın israil'e gidelim desem, hiçbiriniz gelmezsiniz, hepiniz yan çizersiniz. Bu yüzden de bize klavye başında fikirlerimizi paylaşmak düşmektedir.

Evet ben çok isterim türk silahlı kuvvetlerinin israil'e dalmasını, 1974'te rumlara yaptıkları gibi yahudileri de önlerine katıp kovalamalarını. Türk silahlı kuvvetleri'nin bu gücü vardır. inansanız da inanmasanız da vardır. Çünkü 10 km karelik bir alanda 40.000 kişilik askeri güce manevra yaptırabilen tek ordudur (bkz: kıbrıs barış harekatı).

Ama beyhude. Bu hiçbir zaman olmayacak. Çünkü bizler esaret altındayız. Ruhlarımız esir. Ve görünen o ki, ruhlarımızı esaretten kurtarmaya hiç mi hiç niyetimiz de yok.
1932 yılında cemiyet- i akvam' a üye olduktan sonra, dünya ülkeleriyle iyi geçinmeye çalışan türkiye' den kesinlikle beklenmeyecek harekettir.
israil eşittir abd demek olduğunu bilmeyen bünyeler için çılgın türkler denmesinin yoludur.
ne basit...
lan sen önce dibindeki pkk yı bitir ondan sonra ilerisine bak.
(bkz: abd nin türkiye yi haritadan silmesi)
(bkz: üçüncü dünya savaşının başlaması)
*
abd'den icazet alarak ülkeye başbakan-cumhurbaşkanı olmuş şahıslarının gaza gelip abd'yi yöneten israil'e savaş açması durumudur.
köpeğin sahibine saldırmasını beklemek gibi bir durumdur.* *
Karıncayla filin savaşına benzer.Buradaki tek fark filin ipnelik yaparak daha güçlü olmasıdır.
pkk yı toprakalrında barındırıp lojistik destek sağlayam kıçı boklu barzani' ye kafa tutamayan bir ülkenin intihardan öteye gidemeyecek eylemidir ve bir mustafa kemal' de gelmezse bu savaşın sonunda türkiye ankara etrafında 1-2 ilden ibaret olarak kalıp dünya sahnesinden çekiliverir.
Gerçekleşmesi durumunda ilk olarak kemal alemdaroğlu paşa'nın tekrar üniformasını giymesi gereken eylemdir.
(bkz: bir gecede yunanistan i aliriz)
"pkk yı topraklarında büyütüp, besleyen filistin için mi" sorusunu akla getiren cümledir.
gazzeyi vuran pilotların türk ordusu tarafından eğitildiğini hatırlarsak anlamsız gelen, ihtimal dahilinde olmayan düşünce.

ilgilenenler için:

Gerger: Gazze'yi Bombalayan Pilotlar Eğitimlerini Türkiye'de Aldı
http://www.bianet.org/bia...itimlerini-turkiyede-aldi

Türkiye israil'i kınıyor! Yerseniz...
http://sendika.org/yazi.php?yazi_no=21234
hayatımda en çok güldüğüm fantastik düşünce, beni güldürdünüz ya Allah ta sizi gülürsün.