bugün

Türkiyenin 50 yıl sonra nerede olacağıdır.
defender system oynuyor ükemiz.
malesef. gelişmişlik yok, aksine gerizekalı konular gerizekalı insanlar var televizyonlarda..
bor madeni belki umut olabilir ama bunu işleyecek kadar bilimsel seviyemiz yüksek değil malesef.
insanlar umutsuz. işsizlik, açlık bir de terör var bu ülkede.
ama bizim milli gelirimiz artıyor. sokaklarda son model arabalarda artış var.
ama bizim hiç cipimiz olmadı, işin açıkçası hiç bir tanıdığımızda görmedim.
ülkeyi kurtaracak gençlikten umut yok.
ben şunu söyleyeyim bugün ülkede savaş çıksa güney doğu ayaklanır, marmara ve egedeki bir kısım göç eder. karadeniz ve iç anadoluda kısa süreli direniş sürer ve o da biter gider.

bir dizide çok güzel bir replik vardı
bugün bu durumda bile şeyhten dervişten medet umanlar
yarın namazını kılacak imam bulamazlar.
avrupa birliğine girme konusunda yapılan müzakereler ivme kazanabilir.
parlak bir gelecektir. ekonomik sorunlar kısmen halledilmiş bu gün kü almanya gibi bir ülke olacak. ayrıca dünya siyasetinde de ciddi söz sahibi olacak.
49 yıl önceye bakın yani 1961 anayasasına...

fazla demokratik, özgürlükçü diye darmaduman edip anasını bellediler. tüm iktidarlar ve yandaşları halen ab'den medet umuyorlar...

50 yıl sonrasını görmek kolay bu durumda.
geleceği anlamak için maziye şöyle bir göz atmak yeterli olacaktır.

tarihleriyle sayısı binleri geçmiş olan örneklerden bir kısmı...

*1941 yılında Diyanet işleri Başkanlığı kurban derileri ve bağırsaklarının Türk Hava Kurumu'na bağışlanmasına ilişkin fetva verdi.

*1990 Hukukçu ve siyaset adamı muammer Aksoy evinin önünde kurşunlanarak öldürüldü, islami hareket örgütü bu kalleş tuzağı kendilerinin hazırladıklarını açıkladı.

*1949 ilkokulların dördüncü ve beşinci sınıflarında islam öğretilerine göre din dersi okutulmaya başlandı.

*1969 Balıkesirde akbaşlak köyü muhtarı ''amin''li düğün tüzüğü hazırladı mevlüt okutmayan damatlara ceza kesileceği açıklandı.

*1990 çetin emeç evinin önünde kurşunlanarak öldürüldü, cinayeti islam komandoları üstlendi açıklamalarında çetin emeç'i cezalandırdık islam düşmanlarına ders olsun dendi.

*2009 bilim teknik dergisinin darwinli mart kapağı tubitak başkan yardımcısı ve derginin yayın kurulu üyesi ömer cebeci'nin son anda ki müdahalesi ile değiştirildi.

*1988 islami ilimler araştırma vakfı düzenlediği seminerde islam devletinde tekelciliğin yasal olduğu; sendikanın, grevin, lokavtın ve toplu sözleşmenin yerinin olmadığı, emekli maaşının da haram olduğu ileri sürüldü.

*2008 Tanrı yanılgısı adlı kitabı Türkçeye kazandırdığı için halkı kin ve düşmanlığa tahrik iddiasıyla yargılanan kuzey yayıncılık sahibi erol karaaslan beraat etti.

*1988 7. uluslar arası istanbul sinema günlerin de iki filmin gösterilmesi islama aykırılık nedeniyle yasaklandı.

*1995 Kitap imzalamak için Konya ya giden aziz nesin i taksi şoförleri araçlarına almadı, oteller kabul etmedi.

*1942 anadolu ajansında (devletin resmi ajansı) çalışan Yahudilerin işlerine son verildi.

*1987 Van da 17 yaşında ki Diyarbakır üniversitesi öğrencisi Şirin Tekin oruç tutmadığı gerekçesiyle dövülerek öldürüldü.

*1997 Ortaköy de barmen olarak çalışan Oğuz Atak TGRT de sırtında ki Allah dövmesiyle ilgili görüntülerin yayınlanmasından bir gün sonra Bebek parkında köpeğiyle yürürken 2 kişi tarafından tabancayla vurularak öldürüldü… 2 yıl sonra ailesinin açtığı tazminat davasında 10 milyarlık cezaya çarptırıldı tgrt yaptığı kışkırtıcı haber yüzünden.

*1986 devlet bakanı Kazım Oksay amaçlarının her üniversiteye bir ibadet yeri açmak olduğunu söyledi.

*1977 MSP Genel başkanı Necmettin Erbakan 5 hazirandan sonra tüm okulları imam hatip okulu yapacağız dedi.

*2009 allahın kızları romanıyla dini değerleri aşağıladığı halkı kin ve nefrete tahrik ettiği iddiasıyla yargılanan nedim gürsel beraat etti.

*1994 iki heykeli türk örf ve adetlerine uymadığı gerekçesiyle kaldırtan Ankara belediye başkanı melih gökçek böyle sanatın içine tükürürüm dedi.

*1977 TRT istanbul festivalini boykot etti gerekçe festivalde türk islam eserlerinin yeterince yer almamasıydı.

*1974 necmettin Erbakan çocuklara çatal tutması şükür duası öğretilecek dedi.

*1993 Cuma namazı çıkışında toplanan kalabalık madımak otelini içindekilerle birlikte ateşe verdi 8 saat süren yangında 37 kişi yanarak öldürüldü.

*2003 iksv ve kültür bakanlığı tarafından organize edilen fazıl say ın hazırladığı metin altıok ağıdı oratoryosunun sonunda metin altıokun sürgün şiiri eşliğinde gösterilecek olan 3 dk lık Sivas katliamı görüntüleri engellendi.

(o şiirden bir alıntı : sorular sordum sormamam gereken kendime bir kefen biçtim kendi tenimden sınrılarımı aşmak yasaktır bana yoksul yüreği en kuytu kahvem.)

*1995 ankara valiliği Büyükşehir belediyesinin simgesi olan Hitit güneşini cami ile değiştirme kararını reddetti.

*1985 uşakın Banaz ilçesi Kızılcasöğüt ilköğretim okulu öğretmeni R . koca , derste evrim propagandası yaparak öğrencilerinin zihinlerini bukandırdığı gerekçesiyle Banaz kaymakamı Bekir kaya tarafından maaşının onda biri kesilmesi cezasına çarptırıldı.

*1998 mersin bağımsız kadın derneği üyesi olan Konca Kuriş gece yarısı evinin önünden silahlı 3 kişi trafından kaçırıldı ve öldürüldü Hizbullah tarafından.

*1988 Milli eğitim şuuarı ilköğretim 1ç sınıftan itibaren uygulamalı din dersi konulması ve üniversite öğretim üyelerinin ve öğrencilerinin kılık kıyafetlerine karışılmaması kabul edildi .. milli eğitim gençlik ve spor bakanı hasan celal güzel kararı sonraki gün geri çevirdi

*1985 istanbul Büyükşehir belediye başkanı Bedrettin dalan AiDS homoseksüellere tanrının bir gazabıdır dedi.

*1996 adalet bakanı şevket kazan, ırakta kuranın yarısını ezberleyen mahkumlar serbest bırakılıyor bunu bizde uygulayabiliriz dedi.

*Din dersi 1982 anayasasının 24. maddesiyle ilk ve orta öğretimde zorunlu hale getirildi.

*1990 Turan Dursun islami hareket örgütü tarafından öldürüldü.

*1986 istanbul daki Neve Şalom Sinagoguna saldırıldı. 21 kişi öldü 4 kşi yaralandı.

*2008 richard dawkins'in sitesi türkiyeden erişime gerekçesi bildirilmeden engellendi.

*1989 bakanlar kurulu şeytan ayetleri adlı romanın türkiyeye girişini ve dağıtımını yasakladı.

*1990 laikliğin savunucusu ilahiyatçı bahriye üçok evine gönderilen bomba düzenekli bir kitapla öldürüldü . katledildiği sırada SHP için bir laiklik raporu hazırlamaktaydı.

*2007 Avrupa insan hakları mahkemesi alevi bir ailenin açtığı davayı haklı bularak Türkiye de ki zorunlu din dersinin eğitim hakkını ihlal ettiği kararını verdi .. Türkiye de gayrimüslimlerin din dersi muafiyetinin de inanç özgürlüğünü güvence altına almaya yetmeyeceğini tersine bu uygulamanın din derslerinde ayrımcılık yapıldığının kanıtı olduğunu belirtti.

*2006 sümerolog muazzes ilmiye çığ başörtüsünün kökeninin Sümer genel kadınlarına kadar dayandığını iddia ettiği kitapları hakkında yine her zamanki madde nedeniyle dava edildi davadan beraat etti.

*2006 Diyanet işleri bakanlığının evsahipliğini yaptığı Afrika kıtası Müslüman ülke ve toplulukları dini liderleri toplantısı istanbulda yapıldı; konuşmada dekolte giyen kadınların tecavüze uğraması normaldir denildi.

*2008 adalet bakanı Mehmet ali şahin cezaevinde cinsel ilişki de bulunmak için TBMM insan hakları komisyonuna yapılan müracaatı soran gazeteciye kurban bayramını kastederek, ''bu mübarek günde böyle soru olurmu dedi''.

*1978 maraş katliamında 105 kişi öldü 176 kişi yaralandı.
akp'yle ilerlendiği sürece bok gibidir.
az önce bir haber okuyunca aklıma gelendir. uzun zamandır gündemi takip ediyorum ama ilk defa bu kadar korktum gelecekten. bu gidişatla sonumuz iyi değil. haberdeki olayları sık sık duyacağız sanırım.

http://haber.mynet.com/se...i-cildirtti-634853-yasam/
çalışkan türk gençlerinin elinde olandır.
80 yıl önce şeriat gelecekti gelmedi.
50 yıl önce komünizm gelecekti gelmedi.
30 yıl önce memleket batacaktı batmadı.
20 yıl önce şeriat daha kötü gelecekti gelmedi.
10 yıl önce artık bu memleket batacaktı batmadı...

şimdi hâlâ aynı türküyü çığıranlar var zerre kadar utanmadan...

kof kafalı kimi cahil ve radikal kemalistleri izlemeyin gençler. enseyi de karartmayın. siki daşşağına denk tiplerin klavye başından üfürmelerine inanırsanız aha yukarda yazdıklarım gibi hala memleketi batıramayan, artık yaşlanmış kart tiplerin dramına düşersiniz. türkiye çok iyi mi hayır, ama eskisine göre çok daha iyi. nüfusunun kalitesi artıyor, eğitimli insanlar çoğalıyor. sermaye tek bir sınıftan çıkıp halka dağılıyor. daha kaliteli üretiyor, daha çok üretiyor. yeter mi? hayır ama eskisine göre çok daha iyi yerde.

kimi cahil ve radikal kemalistler, siz çatlasanız da patlasanız da artık bilgi sizin tekelinizde değil. bugün türbanlısı da eğitim görüyor, çember sakallısı da. "şakirtt" diyerek kendi kıt aklınızla güya aşağıladığınız nurcular bile eğitimi sizden çok daha önce keşfetti ve sizden çok çok daha iyi bir şekilde uyguladı. hani deyip duruyorsunuz ya "eğitim şart" diye, aha eğitimin daniskası onlarda... sizde ne var? hiç! oturduğunuz yerden ona buna küfür kıyamet. kendin lüks içinde yaşa, sonra kalk "vay memleket batıyor". artık yemiyor bunları kimse, günaydınnn...
gecenin bomba konusu olmuş olan ciddi bir problemdir. farklı ülkelerden arkadaşlarımızla toplaştık konuştuk ki bizim gibi olan bitenin farkında olan kişiler, genç zihinler her ne olursa olsun ülkemizi daha iyi bir yere taşımak adına çalışmalıymışız. ben biraz bencil düşünüp başka bir ülkede yaşamayı planlamıştım ama sonra tarihim aklıma gelince doğru dediklerine kanaat getirdim. geleceğin bizim eserimiz olması gerekiyordu değil mi.
içeriden, dışarıdan, tarihi gelişimden veya geleceğe yönelik tahminlerden; yani nereden bakılırsa bakılsın kabak tadı vermeye başlayan bir manzaradır. "battık, çöktük" diyen ne kadar abartıyorsa "acayip geliştik, dünya lideri olduk" diyen de aynı oranda uçmaktadır. doğruya doğru, bir afganistan, bir özbekistan veya avrupa'dan örnekle bir arnavutluk veya bulgaristan değildir (beğenmediğin bulgaristan avrupa birliğinde ama, n'aber! diyenler bir dakka beklesin lütfen). ancak bütün bu pohpohlamalara ve büyüme rakamlarına rağmen "batmış yeah" denilen bir italya kadar dünya markası üretebilecek konuma henüz erişmemiştir. iran'ın aksine türkiye'nin muhafazakarlarını hiç mi hiç ilgilendirmeyen bilim ve teknoloji konusunda bir şeyler üretebilecek konuma gelememişir. adalet, basın özgürlüğü, insan hakları gibi ekonomik olarak da artı üretebilen, çekim merkezi olan değerlerde hala yayadır. uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapabilme adına bir brezilya veya güney afrika kadar güven verememektedir. kronikleşmiş sorunlarını da "yoktur böyle sorunlar" diyerek göz ardı etmekte, ama o sorunlar yok olmamaktadır.

özetle, tam anlamıyla ciddi kararlar verilmesi gereken bir yol ayrımındadır. bu kadar zaman karar vermedik bir şey olmadı, bundan sonra da olmaz diyenler türkiye'nin dünyada son otuz yılda yaşanan tepetaklak hadiselerin arkasına saklanabildiğini, ancak artık arkasına saklanacak bir şeyin kalmadığını görmüyor, ya da görmek istemiyor. gürültülü değişikliklerin sadece arap ülkelerini vurduğunu, amerika'nın, avrupa'nın veya çin'in dahi ne gibi köklü reformlara gittiğini farketmek istemiyor. oysa artık girilen bu yol ayrımında hepi topu üç tane seçenek var:

her şey olduğu gibi kalır: evrenin kanununa ters düşmektir. özellikle her şeyin sürekli değiştiği bir ortamda her yapının kendisini sürekli ufak ufak değişime uydurması gerekir, aksi takdirde kendisini olduğu gibi muhafaza etmeye çalışmak her geçen gün daha zahmetli, daha masraflı bir hal alır; daha çok bedel ödemeyi ve körelerek birden yok olmayı da beraberinde getirir. şimdiye kadar bunun aksini başarabilen hiçbir düzen, yapı, rejim, canlı veya cansız bir hadise yoktur, olamaz.

planlı programlı dönüşüm: samimi olarak ülkenin tüm dinamikleri, yönlenmesi hayal edilen geleceği, temel sorunları vs. özel bir komisyon kurularak masaya yatırılır. bu komisyon aynı zamanda meclise tartışabileceği modeller önerir, alınması gereken tedbirler, değiştirilmesi gereken yasalar kısa, orta ve uzun vadeler olarak tasarlanır ve uygulanmaya koyulur. bu dönüşüm tasarlanırken isimlere cisimlere sembollere saplanmadan, en temel hedef olarak insanların insanca yaşayabilmesi gibi temel kriterlerden yola çıkılması gerekir.

hiçbir şey yapılmaz, inceldiği yerden kopsun denir: bugünün taktiği ve basiretsizliğidir; ama gerçekten de bir yerden kopacaktır. çünkü eskinin aksine, suni de olsa ülkeyi bir arada tutabilecek "diğerlerinden daha fazla" ağırlığa sahip herhangi bir kesim kalmamıştır, herkes kendi yaşam alanını diğerlerini umursamadan garantiye almaya çalışmakta, bir anlamda batacak olan geminin kuru kalacağını hayal ettikleri bir parçasına tırmanmaya, ya da gemiden bir şeyler kaçırarak sandallarla kaçmayı hesaplamakta. bu da hiçbir kesimin ya bulundukları gemiyi tam göremedikleri, ya da nasıl bir okyanusun ortasında seyahat ettiklerini farkedemediklerini gösteriyor.
sağ altta yazan gibi tecelli edecek olan gelecektir.
cok karanlik bir gelecektir. boyle giderse bi kac sene icinde turkiyedeki aydinlar turkiyeden kacip gidecek ve baska ulkelere göç edecek sacma kanunlarla daha fazla ugrasmamak icin.
ve turkiye suudi arabistan gibi olacagiz.

cok ezik bi milletiz. bu kadar degisiklik yapiyorlr ulkeye ve biz hic bir sey yapamiyoruz.

icki yasagi, kizli erkekli yasak, orgeneralin tutuklanmasi vsvs.

daha da fazla degisik seyler olacak turkiyede, ve biz sesimizi cikartmadan bir sey yapmamaya devam edersek ulkemiz elimizden gidecek.
son gelişmeler ışığında anlaşılıyor ki ırak'ın geleceği neyse aynısıdır. abd halkın çoğunluğunu kontrol altında tutabileceği bir lider yetiştirir. ülke başına getirir. bu sırada tüm kurumları özelleştirir, ekonomisini tamamen kendisine bağımlı hale getirir. orduyu tasfiye eder. yapılacak işler sona geldiğinde lidere artık kendisine ihtiyacı olmadığını hissettirmeye başlar. götü tutuşan lider diğer kutba yaklaşmaya çalışır. rusya-çin kutbundan da reddi görünce koltuğunu kaybetmemek için daha da asabileşmeye, ister istemez diktatörleşmeye başlar. abd pensilvanyada beslediği ajanıyla iran ambargosunun delinmesini, aklanan paraları, yolsuzlukları ortaya çıkarır. bu noktada lider kuvvetler ayrılığını da terk ederek tüm dünya kamuoyunda diktatör konumuna yerleşir. artık orta doğu abd nin istemediği bir diktatöre daha kavuşmuştur. gelecekte bizi bekleyenler, ekonomik ambargolar, dış politikada yalnızlık, uzun vadede askeri müdehaledir. kürt sorunu bu algıdan sonra diktatöre karşı verilen hak mücadelesine evrilmiş, tüm dünyanın destekleyebileceği gibi masum gösterilmiştir. tayyip erdoğan giderek diktatörleşecek, her geçen gün iç işlerine daha fazla karışılacak, kaçınılmaz evrede askeri müdahale olacaktır. ben ki abd nin sömürgecilik politikaları için seçim kurup iktidara geleceğine, topuyla, tüfeğiyle geçse karşımıza da onurumuzla savaşsak düsturunu savunan ulusalcı bir kişiyim. bu noktada diktatör islamcı lider tayyibi korumak için abd'yle savaşmak zorunda bırakılıyorum. bu politika sonucu ülkedeki sağ duyulu insanlar aşağı tükürsem buyuk, yukarı tükürsem sakal konumunda bırakılırken, fanatik destekçiler zaten pek dikkate alınacak güç dengeleri olmayacak. geleceğimiz hayırlı olsun. çocuk yapmayı düşünenler bence bidaha düşünsün.
türkiye'nin başına ''bilmem kimin gözünün kılıyım'' diyen seçmenin temsilcisi geçtikçe burnu boktan kurtulmayacak olan gelecektir.
din kitlelerin afyonudur. dolayısıyla karanlık gelecek ezeli ve ebedidir.
böyle devam eder ise kötü gözükmektedir.
zifiri karanlıktır.
Ileriye kaygiyla baktigimiz gercegi bi yana 3.dunya savasi cikarsa bize Kim koyucak hissi.
Türkiye nin bölünmesi, iflas etmesi, sosyal patlama olması v.s. gibi kötü senaryolar başa gelirse, Geçmiş iktidar sahiplerini en çok destekleyen kitlenin, ölümüne destekledikleri bu kişilerin en büyük düşmanı oldukları görülecektir.
belki de o zamana kadar -böyle giderse- Türkiye diye bir ülke bile olmayacaktır.
Doğu'da bölünme kaçınılmaz gibi duruyor. inşallah BM kararı ile de TC teröre destek veren ülke kapsamına alınacak ve ambargo uygulanacaktır.

O vakit göreceğiz akkıllar'ı...
görmek istemediğimdir. ne yazık ki daha gencim.
iç savaş mı, mezhep savaşı mı bekliyor bizi acaba diye düşünüyor ve ürperiyorum. Acaba bir gün Türkiye halkları birbirilerine olan saygılarını gerçekten yitirirse?

Diyeceksiniz ki, zaten yöneten diğerlerini hiçe sayıyor. Ama bugüne kadar bir sükunet vardı. Giderek de var olma olasılığı azalıyor.