bugün

insanı her haliyle sarsan gündemdir.

her gün vatanımızı korumak için bizim yerimize şehit olan asker haberleri..
her gün gencecik kızlarımıza tecavüz eden serefsizlerin haberleri..
her gün boğularak ölen mültecilerin haberleri..
her gün aslında yanıbaşımızda olan savaşın haberleri..

abi kendimi hep sert, korkusuz göstermeye çalışmiş biriyimdir, bakmayın burada yazdıklarıma. ama artık bunu da yapamıyorum.

nereye gidiyoruz, nerede bitecek bu durum bilmiyorum.
Bütün toplumu kucaklayan, herkesin türkülerinde kendisinden bir parça bulduğu ozan yetiştiremiyor artık bu millet. Sonra 'niye böyle olduk?'
toplumun psikolojisini yönlendiren gündemdir. gündeminde kötü olaylara kırk yılda bir rastlanan bir ülke hayal et. bak o ülkenin insanları nasıl pamuk şeker gibi oluyor gör.
Semih ve acun bey. Evet.
sürekli değiştirilir.
insanları asıl sorunlardan uzak tutmak, onları günlük önemsiz meselelerle meşgul etmek üzerine dizayn edilmiştir.
Reis döndükçe değişen gundemdir.
4 gündür SAĞ ve SOL cenahın kendilerini haklı gösterme adına kimin daha SAPIK olduğunu ispat için zehirlediği gündem.
özetle tam bir ruh emicidir. türkiye gündemi ve gündemin uzun süre etkisinde kalan ülke insanının düşüncelerine benzer şekilde uzun süre maruz kalmak bir süre sonra istenmemiş bir hissizleşmeye yol açıyor. bu yüzden hayatının büyük bir bölümünde gündemden ve gündemin esir aldığı insanlardan ne kadar uzak kalırsan (ülkenin gerçeklerinin yine farkında olup yaşananlara elbette göz yummamak kaydıyla) onun ilginç bir şekilde değiştiğini ve mutluluğunun arttığını göreceksin.
bu sabah suratımda her zamanki biraz "katalan mızmızlığı", biraz "az uyumuşluk sersemliği" ile gündemi kurcalıyorum neler olmuş diye...

evet gazetelerin internet sitelerini, kafamdaki muhtemel tiraj sıralamasına göre tek tek inceliyorum...

ve şuna kanaat getiriyorum; ne ideoloji, ne vizyon, ne gazetelerin hitap ettiği kesim fark etmiyor "çarçur haber" yayınlarken.

şu kendini new age dervişi olarak tanımlayan, kitaplarını okumaya yada ne diyor acaba diye düşünmeye tenezzül etmeyeceğim lavuk ile sevgilisi olan orospu mankenin aşkı...

50 metrelik olduğu iddia edilen, fotosu 50x50 olsa da yalan olduğu belli yılan...

çarpım tablosunu ezbere bildiğinden bile şüpheli olduğum Aleyna tilki adında salak bir Amerikancı kız...

ölümden dönen, göğüsleri silikonlu, bok gibi bir suratı olan irem derici denen zibidi bir kadın...

bu ve popçu-topçu-manken tarzı dangalakça havadisleri ayıkladıktan sonra ortaya çıkanlarda ne rastlıyorum? seçim anketleri!

Türkiye çapında düzenlenen bu panayıra bütün sazanların davetli olduğunun ilanı! Seçime daha bir buçuk yıl var ama olsun, "defolu", çürük mallar şimdiden satışa sunulmuş anlaşılan. Mallarda, pazarlama biliminde "product differentiation" denilen ürün çeşitliliği de sağlanmış. Üstelik hepsi el yapımı, "home made"...

Son kullanma tarihi seçim günüdür ama "raf ömürleri" uzun sayılır. Ellemek, karıştırmak, mıncıklamak serbesttir. hiç ilgimi çekmedi!

devam ediyorum bakalım neler var diye, yine Amerika dan kasırga haberi... bakalım bu seferki kasırgaya ne isim koyacaklar? geçen seferki kasırgada bazı koca götlü, beyinsiz Amerikan halkının ne kadar da salak olduğuna tanık olmuştuk, sanırım gözünüzden kaçırdınız!

Hep kendimizi suçlarız, türk halkı cahil diye, doğrudur ama Amerikalılar da en bizim kadar cahildir.

Her türlü salaklığı yalnızca bizim yaptığımızı sanırız. Oysa "eloğlu" da yapıyor.

Türkiye'yi kasıp kavuran bir kitap, Türkiye'de altmışlı yılların "köylü modasını" da başlatan kitaptı, Mahmut Makal'ın "Bizim Köy"ü... Mükemmel bir "sosyal antropoloji" incelemesiydi ama büyük bir ihtimalle sosyal antropoloji yaptığını yazarın kendisi de bilmiyordu...

Orada okumuş ve çok çarpılmıştım: Ay tutulmasında, Orta Anadolu köylüleri ayı bir ejderhanın yuttuğunu sanırlar ve bırakması için gökyüzüne ateş ederlermiş! Kırklı yılların sonları...

Bu kafa, yetmiş yıl sonra Florida'da ortaya çıkmıştı.

Hergelenin biri, gırgır olsun diye, oraları kasıp kavuran irma kasırgası sırasında Facebook'ta "kasırgaya ateş edin" diye bir şeyler gevelemiş. Tam seksen bin kişi okumuş ve paylaşmış, gökyüzüne gerçekten ateş edenler olmuştu.

O kadar ki, polis "ateş etmeyin, o şekilde durduramazsınız" şeklinde bir duyuru yapmak zorunda kalmıştı. Bizimki "yurdum insanı" olunca bunlar nerenin insanı oluyorlar diye sormak isterim? umarım bu seferki kasırga esnasında halk bazuka falan kullanır, belki işe yarar...

neyse devam ediyorum tıklamaya gerçekten haber bulabilecek miyim diye veee mars! evet mars ile ilgili her gün yapılan boktan haberlere yenisi eklenmiş, içeriğini okumaya tenezzül bile etmiyorum.

Birçok enayinin hem de yüz binlerce dolarını almışlardı, "sizi Mars'a götüreceğiz" dümeniyle... Parasını peşin peşin bastıran şimdi umutla bekliyor sanırım ondan bahsedecektir...

daha namuslu olanlar Mars gezisi değil ancak "stratosfer dışına çıkış" vaat ediyorlardı, eh, hiç olmazsa bu, zor ve masraflı olmakla birlikte "yapılabilirliği" olan bir yolculuktu.

Bir de dünya yörüngesinde devlet kuracak olanlar vardı, bu devlete vatandaş topluyorlar, milli marş yazıyorlar, bayrak arıyorlardı... teranelere yenisi eklenmiş ama umurumda değil.

başka bir yeri tıklıyorum, bilgisayarı ile evlenmek isteyen adam çıkıyor karşıma; New Mexico eyaletinden bir Amerikan manyağı, "bilgisayarıyla evlenmek için" mahkemeye başvurmuş. Gerekçe olarak "bilgisayarıyla manevi anlamda evli olduğunu" ve bunu resmiyete dökmek istediğini söylüyormuş. Bilgisayar "dişiymiş" sorusunun cevabı yok... kendisine siktir git" demişler, o da "anayasal hakkının çiğnendiğini" belirtmiş. Üstelik bu, sivil toplumun gerektirdiği bir hakmış. vay bee habere bak!

devam ediyorum ama hiç bir şey göremiyorum; meral bacı, bir kaç ampul kafalı, 6 ok rozetli bir kaç dandik şahıs...

haber niteliği taşıyacak hiç bir şey yok Türkiye'nin gündeminde!

Beni hayretlere düşüren, basının bu tür zevzeklikleri en küçük bir eleştirel bakış, en ufak bir kuşku ve sorgulama katmadan yayınlaması zaten haberin içeriği değil.

Çünkü sayfa doldurur, tamam da, azıcık da tartış be dümbük...

Yabancı ajanslardan gelen çarçurları olduğu gibi sayfaya sallamak gazetecilik olmuş, kendilerini adeta bir çukura hapsetmişler. O çukurun bir duvarı "zebrayı kaplan ısırdı" haberleri, bir duvarı "şu bitkiyi sürün pipinize tansiyonunuz düşsün" şeklinde sağlık zırvaları, bir duvarı hükümet yada muhalefet şakşakçılığı...geri kalanını da zaten Emrah Serbes, Aleyna Tilki ve irem Derici el ele verip dolduruyorlar zaten.
türkiyede gündem çarkıfelek gibidir.

çarkı kimin döndürdüğünü bilmek gerek.
Beyin yakar. Belli bi zaman sonra takip edilmemesi gerekir.
ülkede depremler oluyor insanlar ölüyor. ekonomi denilen şey kalmadı devlet halktan çalıyor. vergiler tavan iç savaş yakın ülke arap suriyeli dolu ama aslı bekiroğlu denilen birinin uygunsuz resimleri ve videoları internete düşmüş ve bir anda ülkenin tek gündemi oldu. ülkenin tek derdi oldu gerçekten tuhaf bir ülkeyiz gündemi değiştirmek ne kolay.
değişen şeylerden biri de ülkeyi kötülemeye çalışan mükemmeliyetçi insanların fazlalığı.
Bir gün sonra evleneceği nişanlısı ayrılan şahıs intihara kalkıştı.
Aydın'da bir gün sonra başka biriyle nikah kıyacak olduğu sevdiği kızdan ayrılan şahıs intihar girişiminde bulundu.

evet bugünün tazesi kapın hemen.
dünya ülkelerini birer takım olarak düşünürseniz türkiye şuan süper ligtedir. gündem sık değişebilir, amaç üstlere tırmanmaktır. türk halkının bilmesi gereken tek şey herhangi bir haberi, gelişmeyi veya konuyu değerlendirmeye girmeden önce bilmediklerinin olduğunu bilmesidir.
son yıllarda git gide ağırlaşmaya başladı.
sırf bugünün gündemi;
deprem- potansiyel büyük istanbul depremi-ekonomik kriz - pandemi - abd seçimleri...
bu kadar ağır gündem etrafından olumlu işler nasıl çıkacak bilinmez.
görsel
Ülke cayır cayır yanıyor, yangında yüzlerce hayvan ölüyor, yetersiz ekipmandan dolayı işçiler ölüyor “şehitlik” adı altında iş cinayeti romantize ediliyor. Devlet daha işçiye kast , eldiven, yangın için koruyucu maskeler vs bile veremiyor. Doğa yanıp tutuşuyor, insanların köyleri yanıyor. Devlet başında ki adam çay fırlatıyor kafaya kafaya, üstüne dalga geçer gibi Devlet yanan bölgede ki masrafların karşılanması için halktan para alıyor. Kadınlar ölüyor, daha bugün iş görüşmesine giden bir kadın tecavüze uğramış, boğarak öldürülüp parçalara ayrılmış. Her yerde kayıp kadın ilanı, yada kadın cinayeti. Bu hafta yavru bir kedinin kafası patileri koparıldı.Şu an ülkenin büyük yerlerinde elektrik kesintileri yaşanıyor.Halk ölüyor, ve hala utanmadan burada iktidar savunucu iğrenç kan emici yaratıklar var. Hepinizin “ Malum partiye” oy verdiğini sakladığı günleri bekliyorum. Hitler öldüğü gün dünyada 1 tane bile nazi kalmamıştı, herkes yön değiştirmişti. Omurgasız ve iğrençsiniz. Gerçekten ben bu ülkenin insanlarından artık nefret ettim etime kemiğime kadar.
artık yoran gündemdir. yorulduk,bittik, tükendik. Saldım artık ölmeyi bekliyorum. Daha kötüsü olamaz diyorum bir haber daha görüyorum daha kötüsü çıkıyor. Hangisine üzüleceğimi,hangisi için sabredeceğimi, hangisi için öfkeleneceğimi şaşırmış durumdayım. Ülke her anlamda yanıyor, saçlarını taramaya devam edenlerin taraklarını s*keyim.
insanin bütün pozitif enerjisini soğuran gereksiz ve ilgi seven kadinlar gibi davrandigini dusundugum olaylar barindiran sey.
Allahtan gündeme eyt oturduda, 2,3 aydır imamoğlu mu yavaşmı kısır döngüsünden çıktık nihayet.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar