bugün

laik devletin bakış açısıyla bir açıklama:

hukuki açıdan değerlendirildiğinde gerçekte var olmayan bir tehlikedir. anayasa hukukunun temel kavramları dersini almış olan herkes bilirki anayasları yapan iki çeşit iktidar vardır. bunlardan birincisi; asli kurucu iktidar, diğeri ise tali kurucu iktidardır.

asli kurucuru iktidar: devrim, darbei, savaştan sonra yeni bir devlet kurulması halinde ortaya çıkan iktidardır. anayasa yparken hiçbir hukuk kuralıyla bağlı olmayan iktidardır.

tali kurucu iktidar: mevcut anayasada öngörülen kurallara uymak şartıyla ve anayasanın öngördüğü şekilde anaysada değişiklik yapabilen iktidardır. ördeğin anayasa değişikliği yapmış olan bir önceki akp hükümeti tali kurucu iktidar olmuştur.

asli kurucu iktidarın, anayasa yaparken hiçbir hukuk kuralıyla bağlı olmadığını belirttik. bu doğrudur ancak bu iktidar tamamen bağımsız ve özgür değildir. çünkü anayasa yapan her güç toplumun kazanımlarıyla ve örfüyle bağlıdır. söz gelimi hiç kimse laik devlete anayasal olarak zarar vermeye cesaret edemez. bu toplumun asla kabul etmeyeceği bir şey olduğu için laik cumhuriyet toplumun bu konudaki ağırlıklı görüşü değişmediği sürece var olacaktır. laik devlete kin güden kesim halkın bilincini yok etmediği sürece hiç bir şekilde laik devlete zarar verilemeyecektir. ( allah devletimizi ilelebet payidar kılsın. amin)

bu değerlenirmeler ışığında söylenebilir ki türkiye'de laik devlete karşı herhangi bir şekilde tehlike söz konusu değildir.
sözlükteki ilgili entry ve başlıkların fazlasıyla kanıtladığı tehlikedir.
(bkz: pkk danda habersiz kişi söylemi)
olursa tehlikenin yerine felaketin geleceğidir.
85 yıldır geçmeyen tehlikedir, öyleki bazı zaman 30 yıldır başımıza bela olan pkkdan bile daha büyük tehlike oldugu söylenmiştir.
en fazla seri idamlara bağlanacak hadise. türkiye'deki yabancı sermaye siker burada kim varsa. siz neden bahsediyorsunuz ?
maalesef vardır, hızla da artmaktadır.
yakın gelecekte görülmeyen tehlike.
kim getirecek? akp mi? şeriat getirecek olan kişi, o şeriat kurallarını önce kendisi uygulayacak, rüşvet olsun, devleti soymak olsun, adam kayırmak olsun, bunların hiçbirini yapmıyor olması lazım, malum günümüz siyasilerinde şeriata göre yasak olan herşey mevcut, kafalarının uçurulma tehlikesi doğacakken hangibiri şeriat ister ki?
şeriat kelimesenin anlamını bilmeden konuşmaktır, şeriat islam yoludur, bizde müslüman olduğumuza göre, islamın yolundan gidiyoruz demektir, şeriat kelimesini öyle yozlaştırmışlar ki, öcü, kaka gibi gösterilmiş bize.. yazık...
olmayan tehlikedir. tamam akp din eksenli muhafazakar bir partidir ama sırf dünyanın şu anda geldiği konum itibariyle bile şeriat gelmesi imkansızdır.
durup dururken götümüzü soda şişesi girme tehlikesi kadar bir tehlikedir. sakin olunuz.
şeriat bir tehlike midir?

benim bildiğim kadarıyla şeriat, allah'ın kanunları demek. bu ülkenin de %99.9'u bu tek Allah'a inanıyor.

Öyleyse ne tehlikesinden bahsediyoruz?
bu ülkede gerçekleşmesi en azından yakın gelecekte mümkün olmayan varsayımdır.

sermaye yabancıda ülkede toprak ediniyorlar, kartellerin hepsi yabancı, gıdadan tutun enerjiye,oradan sağlık,oradan bankalar,oradan tarım, adam sana istemeden devrim yaptırırmı, dünün şeriat aşıkları bugün kesesini doldurmanın derdinde ülkenin en yüksek üç vergi kalemi benzin,alkol,sigara
bu durumda şeriattan bahsedene götüyle güler adam, şu anda tüm güç iktidarın elinde asker içeride, gazeteci içeride herkes korkmuş ve sinmiş vaziyetteyken bu işi yapmıyorsan veya yapamıyorsan bu bizim liberal üzeri liberal olduğumuz anlamına gelir ,kısacası para kimdeyse güç onda ve şu anda paranın sahipleri bu ülkede daha yenecek bunca şey varken şeriat meriat getirmez. korkmayın şeriat gelir diye ülkenin içi boşaltılmış vaziyette her kuruşumuza kadar yabancılara çalışırken kimsenin bunu iplemeyip hala şeriat korkusuyla yaşaması çok gülünç, uyanın 4 murat devri bitti kapütülasyonun allahını vermişiz , milletin uykudan uyanmayada niyeti yok şemsiye göte girmiş açılmıyor, hala laik şeriat ,alevi sünni, türk kürt kavgası , peki bunun sonunda kim kazanıyor ? şeriatın gelmeyeceğinin cevabı burada saklı.
(bkz: balon)
şeriat demek islam dininin kurallarının bütünü demektir.

islam dini tehlikesi demekle müsavidir şeriat kavramı ile tehlike kavramının birlikte anılması.

vakti ile en güzide şekilde olmuştu islami kurallar şeklinde yönetim.

islam dini ile inşa edilmiş bir yönetim; devlet konsensüsünü yönetmek onu anayasa kabul etmek gibidir.

islam kendisine inanan ve tabi olanlara adaleti emreder... yetimi korumayı. doğayı korumayı. nesli korumayı. kadınlara iyi davranılmasını. çocuklara saygı duyulmasını. başka din mensuplarına iyi davranılmasını. başka din mensuplarının dinlerini yaşamasına imkan ve zemine müsaade olunmasını, korunmasını. komşu hakkına riayeti. faiz yenilmemesini. içki içilmemesini. zina yapılmamasını. toplum ve birey kavramını hüsn-ü vicdan ile düşünen her insanın varacaklarını ister.

kavramsal zemini böyle konunun.

uygulamada ise mevcut cumhuriyet ile biz türk müslümanlarının bir sorunu yoktur.
uygulama zemininden bakıldığında günümüzde uygulayan devlet gözükmemekle birlikte günümüz tüm devletlerinin buna en ileri olarak gösterilen tüm devletler birey yada topluluk bağlamında halkının hakkına, hukukuna aykırı hareket ettiği vakidir.

bu türkiye cumhuriyeti içinde geçerlidir. vefat etmiş bir cumhuriyet savcısı (kendisi solcu idi) şöyle söylemişti: "bu ülkede istiklal mahkemelerinde ortaokul mezunu sayılamayacak kimseler idam kararları verdi."
daha pek çok bilinen aykırı uygulamamız var.

abd'nin guantanamo üssünden tutunda fransa'nın afrika sömürüleri halen günceldir, reeldir.

çin'in halkına günümüzde hz. isa aleyhisselam'ın doğumundan 2011 yıl sonra ettikleri tarih sahnesinin en acı yönlerindendir.

komünist, cumhuriyet, monarşi, krallık tüm yönetimler günümüzde nihai başarı sahibi değiller.
olası islam anayasalı devlet de nihai başarı gösteremeyecektir.

en nihayetinde; insanın kendi inşa ettiği her bir sistemi de; son ve tamamlanmış mukaddes din islam'ın da uygulayıcıları insan unsurudur.

cumhuriyet ne kadar başarılı ise diğer seçeneklerde o derece başarılı olabilir ve olmayabilir.
bu ihtimal kavramsal ve eylemsel düzlemde birliktedir.

daha denenmemiş bir yönetim biçiminin(komünist, cumhuriyet, monarşi, krallık, islam anayasalı devlet) ; ihtimaldeki eylemsel başarısızlığını kavramsal bağlamda direkt red unsuru düşünmeksizin red olarak nitelemek objektifin gördüğüdür.

bu toprakların müslüman türk insanı bu topraklar için ölümü şehitlik olarak nitelerken bazı düşüncesizlerin onların iman zeminini "tehlike" olarak nitelemesi küfür'dür.

kavramın kendisinin gerçeği ile halkın gerçeklerinin birlikte değerlendirilmediği kanaatler, vardıkları sonuca başlık seçerken dikkat etmiyorlarsa da bu onların düşünce özgürlüğüdür. ne diyelim !
yüzyılın geyiğidir herhalde. ben sokakta günden güne, açılan saçılan kızları, sahil kenarında içen insanları, sözlüklerde ve forumlarda din hakkında ağır hakaretler eden kişileri görüyorum. şimdi acaba şeriat mı tehlike? yoksa bu dejenere olan, insanın dinini, kültürünü, değerlerini, dilini ve ahlakını tehdit eden bu düzen mi tehlike?
http://www.youtube.com/watch?v=9LsPOEkAnVY
3-4 tane kıytırık dinci terör örgütlerini saymazsak türkiye'de bulunmayan tehlikedir. akp'nin de sanıldığı üzere türkiye'ye şeriat getirmek gibi bir amacı yoktur. akp için dindarlara yönelik politikalar yalnızca araçtır.
artık bariz biçimde ortaya çıkmıştır zira laiklik kalmamıştır. şeriat denilen şey devlet gücüne hakim olanların kendi diledikleri kuralları koymak yada istediklerini halka kabul ettirmek için bu kuralları kaideleri dine dayandırmalarıdır.

Kuran açık ve sarih bir kitaptır. Kuran'da hiçbir yönetim şekli önerilmez. sadece işi ehline ver denir ve şura önerilir yani ortak akıl.

Kuranda kanun yönetmelik yoktur suça verilecek ceza yoktur.neyin yapılıp neyin yapılmaması gerektiği söylenir gerisi kula kalmıştır.yaradan, hesap günü görüşmek üzere der geçer.

mesela Allahın verdiği canı Allahtan başkası alamaz der. ama adam öldürene şu ceza verilsin, tahammüden olursa bu kadar, nefsi müdafa olursa şu kadar verilsin demez.

ayrıca kimse bir başkasının günahından da sorumlu değildir.yani her koyun kendi bacağından.

dolayısı ile devlet tabiki kuralını kanununu koyar ama ortak akılla yani asgari müşterekle koyar.

devlet hakemdir yurttaşları arasında taraf tutamaz. devlet gücüne sahip olanlar kendi inançlarını halka dayatmaya kalkışırlarsa o devlet gücü üzerinde mücadele başlar.zira inançlar çatışmaya başlar.

aynı dine hatta mezhebe mensup insanlar içinde dahi farklı görüşler, farklı dini ritüeller mevcuttur.birinin dinin gereği saydığını öbürü hurafe görebilir.haliyle devleti yönetenler çatışma olan konuları devlete bulaştırırlarsa güç mücadelesi kaçınılmaz hale gelir.ondan sonra kim devlet gücünü ele geçirirse inancını diğerlerine dayatmaya başlar.

arnavutlukta 1965'den 91'e kadar bir ateist diktatör ve şürekası 26 yıl boyunca ateizmi arnavutluk halkına dayatmışlardır.26 yıl boyuna tüm dinler yasaklanmıştır arnavutlukta. halkın %70'e yakını müslüman, %30'a yakını hristiyan olmasına rağmen tüm camiler kiliseler kapanmıştır, kimse ibadetini özgürce yapamamıştır taa ki komünist rejim yıkılana kadar.halbuki toplasan %2'dir 3'dür ateist oranı ama devlet gücü onların elinde olduğu için arnavutluk resmi inancı ateizm olan bir devlet haline gelmiştir 26 yıl boyunca.

işte şeriat devletlerinin de o arnavutluktan hiçbir farkı yoktur. ikisi de kendi inancını dayatmaktadır.

o sebeple devlet gücüne sahip olanlar dilediklerini halka dayatamasınlar diye demokrasi tüm kurallarıyla tastamam uygulanmak zorundadır işte bu demokrasinin olmazsa olmaz kurallarından biri de laikliktir.

Türkiyede bir demokrasi yoktur.zira demokrasinin hemen hemen hiçbir kuralı doğru düzgün uygulanamaktadır.laiklik de tabiri caizse kendi gitti adı kaldı yadigar durumdadır.
iran devrimine benzer şekilde ancak gelebilir. tam sol devrim olacak dersiniz amerikadan bir sulugöz gelir devrimin üzerine oturur. sonra herkes öldüğü ve öleceği ile kalır.
bu tabi amerikan oyunudur, arkasında kim var? israil.
tehlike olarak bile görmediğim bir tehlikedir.

bu ülkeye şeriat falan gelmez. ancak bu ülkede avrupa usulü bir demokrasi de hüküm süremez. daha yüzyıllarca bu kaos ortamında birbirimizi yer dururuz. bir sikim olacağı yok. en garanti yol dil öğrenip ülkeden toz olmak.