bugün

türkiye de şeriat tehlikesi

artık bariz biçimde ortaya çıkmıştır zira laiklik kalmamıştır. şeriat denilen şey devlet gücüne hakim olanların kendi diledikleri kuralları koymak yada istediklerini halka kabul ettirmek için bu kuralları kaideleri dine dayandırmalarıdır.

Kuran açık ve sarih bir kitaptır. Kuran'da hiçbir yönetim şekli önerilmez. sadece işi ehline ver denir ve şura önerilir yani ortak akıl.

Kuranda kanun yönetmelik yoktur suça verilecek ceza yoktur.neyin yapılıp neyin yapılmaması gerektiği söylenir gerisi kula kalmıştır.yaradan, hesap günü görüşmek üzere der geçer.

mesela Allahın verdiği canı Allahtan başkası alamaz der. ama adam öldürene şu ceza verilsin, tahammüden olursa bu kadar, nefsi müdafa olursa şu kadar verilsin demez.

ayrıca kimse bir başkasının günahından da sorumlu değildir.yani her koyun kendi bacağından.

dolayısı ile devlet tabiki kuralını kanununu koyar ama ortak akılla yani asgari müşterekle koyar.

devlet hakemdir yurttaşları arasında taraf tutamaz. devlet gücüne sahip olanlar kendi inançlarını halka dayatmaya kalkışırlarsa o devlet gücü üzerinde mücadele başlar.zira inançlar çatışmaya başlar.

aynı dine hatta mezhebe mensup insanlar içinde dahi farklı görüşler, farklı dini ritüeller mevcuttur.birinin dinin gereği saydığını öbürü hurafe görebilir.haliyle devleti yönetenler çatışma olan konuları devlete bulaştırırlarsa güç mücadelesi kaçınılmaz hale gelir.ondan sonra kim devlet gücünü ele geçirirse inancını diğerlerine dayatmaya başlar.

arnavutlukta 1965'den 91'e kadar bir ateist diktatör ve şürekası 26 yıl boyunca ateizmi arnavutluk halkına dayatmışlardır.26 yıl boyuna tüm dinler yasaklanmıştır arnavutlukta. halkın %70'e yakını müslüman, %30'a yakını hristiyan olmasına rağmen tüm camiler kiliseler kapanmıştır, kimse ibadetini özgürce yapamamıştır taa ki komünist rejim yıkılana kadar.halbuki toplasan %2'dir 3'dür ateist oranı ama devlet gücü onların elinde olduğu için arnavutluk resmi inancı ateizm olan bir devlet haline gelmiştir 26 yıl boyunca.

işte şeriat devletlerinin de o arnavutluktan hiçbir farkı yoktur. ikisi de kendi inancını dayatmaktadır.

o sebeple devlet gücüne sahip olanlar dilediklerini halka dayatamasınlar diye demokrasi tüm kurallarıyla tastamam uygulanmak zorundadır işte bu demokrasinin olmazsa olmaz kurallarından biri de laikliktir.

Türkiyede bir demokrasi yoktur.zira demokrasinin hemen hemen hiçbir kuralı doğru düzgün uygulanamaktadır.laiklik de tabiri caizse kendi gitti adı kaldı yadigar durumdadır.
güncel Önemli Başlıklar