bugün

amcigin en kalitesini sikmektir.
az önce ekşisözlükte bu başlığa girilen entryleri okudum. bir çoğu aslında doktor olamamış ama hayatının belli bir döneminde olmayı istemiş tipler. böyle olunca da baya baya nefret suçu işliyorlar ama neyse konumuz bu değil. bilmem kaç sene kpss için hazırlanmışmış, kütüphanelerde sabahlamışmış da ancak 3 kuruşluk maaşlı memurluğu kazanabilmişmiş ama hiç doktorlar gibi çalışma şartları, emek verdim triplerine girmiyormuşmuş. arkadaşım bir nöbet gecesi senin bütün bir yıl yaptığın hatta 5 yılda yaptığın işe bedel. 400 hastayla 36 saat aralıksız ilgilenmek ne demek biliyo musunuz siz? yaşıtlarınız festival festival gezerken sizin aylar öncesinden komiteye hazırlandığınız tıp fakültesi dönemine girmiyorum bile. o yüzden tüm durumlardan sonra kazandığınız paranın da pek bir önemi kalmıyor. şiddet, saygısızlık hatta ölümlere girmiyorum bile. kısacası doktorluk her yerde zordur ama türkiye' de ayrı bir zordur.
koduğum sağlık sistemine ,5 dakıkalık hasta bakma süresine rağmen tanı atlamamaya çalışmak,bazen hastaya rağmen hasta için tepinip durmaktır.
sonunda tüm olumsuzluklara direnemeyip,defansif tıp anlayışına geçmektir.
geçen bi tip tıp böyle okunur diye başlık açtığından beri sorguladığım durumdur. fetöcüleri falan hiç saymıyorum da görsen escort diyeceğin tipler doktor olabiliyorsa o ülke bitmiş demektir. fırsat eşitliği diyoruz da bu kadarı fazla az seçerek alın insanları gerçi ondan da anlamazsınız ki siz.
Hasta masada kaldığı zaman dayak yemektir.
görsel
Filmlerde dublör olsan daha az dayak yersin! Yazık.
(#22388611)
Tıp Fakültesi tercihinde ve hatta devam sürecindeki TUS tercihlerinde çok dikkatli olunması gerekir.
Çünkü burada bir meslek değil, bir hayat tercihi yapılmaktadır. Elbette bu yaklaşım diğer tercihlerini belirlerken; “daha az hasta görme”; “daha az acil servis nöbeti tutma”; “özel sektörde daha çok imkana sahip olma”; “malpraktisten (malpractice) (hatalı müdahaleden) doğan tazminat riskinin en az olduğu”; “hastanın masada kalma riskinin daha az olduğu”; “hasta yakınları tarafından sözlü ve fiziksel şiddete uğrama riskinin daha az olduğu”; “asistanlık sürecinin daha kolay geçtiği” gibi kriterlere bakıyorlar. Bu kriterlere güncel olarak en çok uyan ve TUS adaylarının bu sıralar gündemini sıkça işgal eden bölümlere baktığımızda ise Kozmetoloji gibi “popüler” ve daha çok gelir getiren bir yandal imkanı olan Dermatoloji (Deri ve Zührevi Hastalıklar) branşı ile Radyoloji branşı yer almaktadır. Bunların yanı sıra günümüz toplumlarının tektipleştirici güzellik algısı sebebiyle gittikçe önem kazanan Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi branşı ve bu branş uzmanlarına özel sektörde sunulan geniş alan ve yüksek ücretler sebebiyle; adayların öncelikli tercihler arasındadır.
Beyin Cerrahi, Kalp ve Damar Cerrahisi, Kadın Doğum, Genel Cerrahi gibi cerrahi branşlar ise maalesef pek çok TUS adayının yukarıda sıraladığım gerekçeler yüzünden önceliği değildir artık. Gençler, öğrencilik yılları boyunca hayalini kurduğu, halk arasında “masadan adamı kurtardı” denilen cerrahi bir branşı dahi tercih etmekten imtina etmektedirler.

https://www.medimagazin.c...nsi-secti-2-22-91583.html
görsel
Doktorlara da öyle üzülüyorum ki.
çomarlar artık dövülebilecekleri konusunda yeterli seviyeye geldiklerine karar vermişlerdir...