bugün

Sokakta hunharca katledilmelerine karşı önlem ve mükafat olarak şimdilik sadece futbol müsabakalarına biletsiz girebilen topluluktur. Böylelikle erkeklerle kaynaşması ve onların ruh haline entegre edilmesi hedeflenmiş olabilir.

Önümüzdeki yüzyılda kısmetse hukuksal olarak da önlemler alınacakmış.
görsel

Türk kadını, seni unutmayacak.
kaderlerinde öküzlere kulluk yapma olan çaresizler. hepsi değil tabii ki ;
her ülkede olduğu gibi iyisi, kötüsü, kezosu, eğitimlisi, kibarı, kabası, ahlaksızı, ahlaklısı, çirkini, güzeli bulunmaktadır. buradaki genelleyebileceğiniz ve bahsedebileceğiniz tek şey türk olmalarıdır çünkü elimizdeki tek ortak veri türklük. gerisi tamamen kompleks.
Tarih boyunca el üstünde tuttuğumuz, bizimle savaşlara katılan, zor anımızda yanımızda duran; hizmetçi değil dostumuz olan dünya'nın en asil kadınıdır. Evet, zamanla farklı milletlerle karşılaştıkça hor gördük, değerini azalttık ama bir gün bir lider çıkıp yeniden onların türk olduğunu hatırlattı. Bu her zaman böyle olacak, değerini uzun süre bilmesek de bir gün bir lider çıkacak ve yeniden bizi fabrika ayarlarımıza çevirecek. Ama büyük bir tehlike var kapımızda; feminizm ve türk kültüründen kopup farklı kültürlere sarılmak. Nenelerimizi düşünün, çalışan dididen; ekmeğini taştan çıkaran kadınlardı. Ama mevcut dönemde gördüğümüz kadarıyla hiç o asilliğine yakışmayan hareketler yapıp farklı kültürleri benimsemekte. O garip uygulamalarda kendilerini küçük düşürmeden, orasını burasını eli sikinde olan abazalara sergilemeden önce kendisinin nasıl bir kan sahibi olduğunu unutmaması gerekiyor. 2'nci dünya savaşında fransız kadınları alman askerlerin kucaklarından inmedi, ama türk kadını öyle mi ? Savaştılar, öldüler, dirildiler... Elbette kendilerini hala kültürümüzden ayırmayan, çağın gereklerine de uyan kadınlarımız var ama sayıları hızla azalmakta. Büyük tehlike gerçek olup kültürümüzden iyice kopmadan önce çocuklarımızı daha bilinçli yetiştirmeli ve etrafımızda olan insanları mümkün mertebe bilgilendirmeliyiz. Esen kalın, türk budunu.
efendim türk kadını tek kelime ile fedakardır.

ama günümüz hanımları türklükten çıkmıştır gerçeği söylemek gerekirse de biz erkekler de tembelleşmişizdir.
https://youtu.be/JLBCx3fYabk

Şu video daki sahnede dans eden 3 kadın olması gereken gerçek Türk kadını profilini özetler niteliktedir. Gerçekten insan ayıramıyor gözünü. Esmer-kumral saç ve beyaz ten, Etli butlu bir vücut ve aynı zamanda kıvraklık.. tek kelimeyle harikulade...
araplaşmadan..

görsel
Geldi gene cekik-severler, yok more kardaslik yalan o gel dna’sini olcelim turk’ten cok mogol cikmaz ise sensin diyecegim.

Neyse, turk kadini: kadindir. Oyle duz.
Am sahibidirler.
Gam sahibidirler.
Keder sahibidirler.
Anadır ana!
Dünyadaki en güzel kadın.
ikinci Amerika üçüncü Rusya.
azgındır, nevet.
Bakınız içlerinde çok sevdiklerim olmadı değil ama bunlar parayı görene kadar namusludur.

Not: kadinsaniz mesaj atmayın. Bu bir fikirdir.

Vajinalari fındık kadardır ve dünya servete bedeldir.

Bazıları cumhuriyetı özgürce sikismek sanır ama sadece zenginlerle.

Fikirleri rakı sofrasında rte kötülemektir ya da cahil kocalarının fikirleriyle beslenir. Bazıları şeyhini düşünür masturbasyon yapar bazıları modern putları.

Zorluğa katlanmazlar. Bilinçaltında zengine verirse vicdan azabı duymayacagi gibi bir dusunce vardır.

Cinsel aclik ceken fakir ve tipsiz erkekleri potansiyel sapık sanırlar. ilginçtir bu doğrudur.

Bunlar sevişmeyi bilmezler. Çocuk büyütmeyi bilmezler. En sevdikleri yemek kocasinin kafasının etidir.

Bazıları nafaka ile beslenir.

Peki örnek türk kadını yok mu? Çok ama onlar burada değil beyler. (bkz: pelin Dilara çolak)

Örnek bir kadındır mesela. Onu sevin.
görsel
"ey kahraman türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın..."

ulu önder mareşal gazi mustafa atatürk tarafından bu kelimelerle tarif ve taltif edilen vatanımızın ve milletimizin asli unsurlarıdır.

türk kadını binlerce yıldır türk milletinin gelişmesinin, bugünlere gelmesinin baş aktörüdür.
o yüzden dünyada hiçbir milletin kadına vermediği önem, türk milletinde kadına verilmiş, kadınlarımız erkeğin eşi-dengi olarak ilkçağlardan beri kabul görmüştür.

türkçemizde; "hatun" yahut, "katun"; " en kıymetli hazine" demektir, bu yüzden türk kültüründe hanlar hatunlarını "han'ım" (han'ın han'ı) olarak tanımlarlar...

türklerde kadına verilen değer işte tam olarak budur.
kadın erkeğin malı, kölesi değil "eş"idir... türkçemizde, kadını aşağılayan hiçbir kötü sıfat bulamazsınız...

işte bu yüzden türk kadını tarihsel süreçte hep ön plana çıkmış, pek öok ilke imza atmışlardır.

türk kadını her alanda ve her anlamda öncü olmuştur.

yeri gelmiş kraliçe olup devlet yönetmiş, hükümdarlık yapmış, yeri geldiğinde şehirleri savunmuş, güvenliğini sağlamış, yeri geldiğinde sırtında cephane taşımış tırnakları ile kazıya kazıya vatan kurtarmıştır.

tarihsel süreçte bütün bunları başaran türk kadını, her zaman iyi bir eş, iyi bir anne olmuş ve türk budununa fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmeyi de ihmal etmemiştir.

bizi biz yapan, üzerimizde binbir emeği bulunan başta nenelerim, annem ve eşim, ardından tüm şehit anneleri ve eşlerinin, bizi biz yapan toplumumuzun temel direği olan kahraman türk kadınının 8 mart dünya kadınlar gününü bir kez daha kutlarım...
tipe ve paraya kanıp kişiliğini bilmedikleri erkeklerle birlikte olup öldürülen kadınlardır.

her gün mutlaka gazete okurum, kenar köşede mutlaka kadın cinayeti görürüm.

15 yaş, 20 yaş büyük sevgilisi tarafından öldürüldü, şiddete uğradı, acımasızca dövüldü vs haberler..

siz okuyup kendiniz meslek sahibi olacaksınız.

gidip bir erkekle parası olduğu için birlikte olursanız o adam sizi istediği gibi kullanır atar.
görsel
ipek kirpik taktirmak icin sehir disina cikabilir.
arastirmis cunku en iyisini orasini yapiyormus.

ama kalk bir yayla corbasi yap desen apişip kalir.acip nasil yapildigini arastirmaz.

ben boyle bir kadinla gorusuyordum goruntu guzel ama ses yok.
ne kadar sıkıcı aq.
bütün gelisen ülkelerde oldugu gibi %30'u drama queen yani histriyonik kisilik bozuklugu isimli nörotik hastalıga sahiptir. anı anını tutmaz, herkesin kendisini seksüel olarak arzu etmesini ister ona göre giyinir kusanır, en pahalı arabayı, daireyi, elbiseyi, dügünü ister, ortada hic bir sey yok iken depresif olur, migreni oldugunu sanarak evde arabada pencereyi /camı acar, bilmez ki bu migren atagı sadece sahip oldugu nörotik hastalıgın belirtisidir, rusya dan arjantine kadar yaygın drama queen dizilerini takip eder, bu sayede histriyonik kisiligi kapitalizm tarafından da kazanclı cıkar.
genetik olarak kücük boylu, ördek bacaklı, hatta kıllı, surat olarak makjjsız gören kacar gider, fiziksel olarak spor yapmadıgından ve hamur isi artı kırmızı et vb. dengesiz beslenmelerinden ötürü fazla kilolu, 40+ yaslarında diyabet garantili akıllara zarar bir varlık.
Bırak kendisiyle evlenmeyi, yanına mecbur olmadıgın müddetce (is yerinde amirim degilse) yaklasan ve konusan erkek bilginin saklanamadıgı günümüz dünyasında geri zekalıdır.
eninde sonunda evlenecegi kadınmıs, hayırlı nafakalar kücük ergenim.))
Geneli çok tatlidir çirkini azdır.
kendi kendine yetemeyen canlı türü. değerli olmak için değer görmeleri gerektiğini sanıyorlar. değer görmeyi de kapris ve triplerine sabırlı olmaya endeksliyorlar. sürekli pohpohlanmalı, aşk sözleri duymalı, her türlü kaprisleri büyük bir şevkle karşılanmalı. yoksa hemen çıkar içlerindeki tripzilla canavarı. siz canınızdan bezip de "ağzımı sikeyim" der ve en abuk kaprisine bile eywallah etmeye başladığınızda tekrar değerli olduğunu düşünmeye başlar. en sonunda isyan ederseniz de hemen "artık seni tanıyamıyorum, çok değiştin" tarzı lâflar ederler.

bu embesil kısırdöngüyü birbirlerinden öğreniyor bunlar, daha ergenlikte. birbirlerine karşı üstünlük sağlamak için "benim sevgilim benim ayağımın suyunu içer", "benim kocam bana 72 karat elmas yüzük aldı", "benim kocam aralık'ta gecenin 4'ünde karpuz buldu getirdi" gibi hava atalar. aynı kadınlar, bir sonraki görüşmelerinde üste çıkmak için dönüp hayatlarındaki erkeğe eziyet ederler. cem yılmaz diyordu ya oyununda: yerçekimsiz ortamda çilek yiyeyim ama muz tadı gelsin!!! erkek "ya kızım, olur mu öyle saçmalık" dediği anda tripzilla! dudak düşer. "bundan sonra senden hiçbir şey istemiyorum"lar gelir.

malûm, bu kadınlar sürekli olarak üzülürler. pohpohlanmadıkları, kaprislerinin insan ötesi bir şevkle karşılanmadığı her durumda otomatik tepkileri üzülmektir. istediği bir şeye hayır demenizle, yedi ceddine sövmeniz arasında hiçbir fark yoktur. ikisine de üzülür ve sadece üzülürler. emin olun, kadınlara bu yaptıklarının saçmalığını anlatmaya kalkarsanız da üzülürler.

meselâ bir kaza geçirdiniz ve hastanelik oldunuz, di'mi? komadasınız üç gün. uyanıp da telefonunuza baktığınızda göreceğiniz tek şey triptir. öldün mü, kaldın mı, yaşıyor musun, neyin var falan sorulmaz. en masumânesi "ben aramasam hiç aramayacaksın"dan başlar triplerin. hemen arar, durumu açıklamak istersiniz ama o telefon açılmaz. mesaj atıp anlatırsınız, okunmaz. sonra hastaneden çıkarsınız, çiçek alıp o'na gidersiniz. kaza geçirip komalık olduğunuz için özür dilemek zorunda kalırsınız.

ha, şimdi ben bunları yazdım diye eksiler yağar şimdi "kadın düşmanı" diye. oysa hanımlar, size bir haberim var: avrupalı ya da amerikalı cinstaşlarınızın hemen hemen hiçbiri böyle şeyler yapmıyorlar erkeklerine.

ekleme: o değil de tam şimdi dank etti kafama. lan bu kadınlar resmen beta erkek istiyorlar.
Sevgili sadaeke mahlaslı yazar kardeşim, yazdıklarına şöyle kabaca bir göz gezdirdim, serzenişlerinin büyük bir bölümünde haklı olduğunu düşünüyorum; lakin bunun sadece Türk kadınının sorunu olduğuna katılmıyorum. Sürekli bahsettiğin tipte kadınlarla karşılaşıyorsan; “neden bu durum mütemadiyen tekrar ediyor.” diye sorup özeleştiri yapman gerekiyor olabilir. Belki de karşına çıkan kadınlar senin kalitenin bir yansımasıdır. Belki de daha iyisini istiyorsan kendini eğitmen, geliştirmen, ortamını değiştirmen gerekiyordur.

Ayrıca üstteki entrye cevap verip formatın anasını ağlattığım için özürlerimi sunuyorum ve fakat bir yandan da formatın anasını sikmiş onlarca belki de yüzlerce entry yazıldığı bu durum çokta canımı sıkmıyor..
Entryi okuyunca Papua yeni gineli olduğumu öğrendim.

Bir de sözlükte popüler söylem var ya kadınlar dayak yediğinde ve hatta öldürüldüğünde söylenen, yeri gelmişken genelleyeyim ben de, "siz de o zaman doğru kadın seçseydiniz."

Kendinizi bu kadar sömürtmeyin.
Alma verme dengesini hayatın hiçbir alanında bozmayın.
Sadaeke direkt cevap niteliginde entry olacak , hic sevilmemis ya da bir anne sevkati görmemiş olman muhtemel. Buna üzülürüm sadece. Insanlara ne verirseniz onu alirsiniz bunu unutmayin.
insanlara ne verirseniz onu alırsınız konusu külliyen idealize edilmiş beklentiden ibaret. Maalesef Gerçekte verdiğinizi alamıyorsunuz çoğu zaman.

Bunu yapabilen bir tek toprak var. Onu da seven yok.