bugün

konuların sıradan olması, halkın dizideki hiçbir karakterde kendini bulamaması çeşitli örneklerdir.
espri anlayış kalitemizin düşük olmasındandır. ince espri yerine akasya durağı esprilerine gülüyo olmamızdandır. recep ivediğe gülüyo olmamızdandır. bunlara güldüğümüz için bu tarz basit dizilerin gelmeside olağandır komedi tarafından. diğer türlerde ise basit mafyamsı diziler önde gittiğinden gerek yoktur kaliteli bir diziye. ha arada gelmiyomu geliyo ama izlenmiyorlar.
Profesyonel bir oyuncu evinden çıkıyor, mükemmel ötesi devasa cipine biniyor ve işe gidiyor.Gittiğinde sette büyük saygı görüyor ve kulise gidiyor.Çıktığında ise pijamalı, saçları dağınık şekilde yatağa geçiyor.Sonrasında tek cümle 'hayatım sen mi geldin'? kestiiiik. abi nedir bu nasıl yapıyorsunuz? hem yeri gelince ağlarsınız hem de evde sıradan muhabbetleri kameraya çekip dizi diye köstürürsünüz millete.Yabancı dizileri izledikçe utanıyorum bizim dizi,film( son yıllarda bir nebze de olsa iyi) sektöründen.Dizide üç mekan var.ev,kafe,işyeri.Bu mekanlarda senin benim yaptığım sohbetleri yapıp para kazanacak aklı sıra.Yeri gelince de bize saygı duyun biz sanatçıyız diziler çok uzun çok yoruluyoruz havaları.Hiçte bile! bu adamlara hiçbir şekilde saygı duyulmaz.Üretim desen yok, yeni bir fikir,bakış açısı desen yok,yeni bir teknik desen hak getire.daha ne diye saygı duyacağım sana? sürün sürünebildiğin kadar!! örnek mi ?

(bkz: çocuklar duymasın)
(bkz: akasya durağı)
(bkz: alemin kıralı)

ve daha niceleri...

hiç mi kaliteli dizi olmadı peki? oldu tabiki...7 numara,avrupa yakası (ilk üç sezon),leyla ile mecnun aklıma ilk gelenler.adamlar işine emek veriyor yeni şeyler üretmeye çalışıyor.

tanım:üretim ve yenilik olmamasındandır. tabi arz-talep meselesi de es geçilecek gibi değildir.
kalitesiz dizilerin tutulmasındandır.
halkın kültürsüz olması olabilir. nasıl olsa izleniyor abi salla gitsin diye düşündüklerine eminim. oysa ki o dizileri izleyenler dexter, lost, game of thrones, the wire izlemiş olsaydı, türkiyede ne kadar dandik diziler çekildiğini anlardı.

hele ki o akasya durağı yok mu. ulan bukadar mı salak bir dizi olur. o diziye para veren kanal d'nin aklını seveyim.(!)
kalitesiz izleyicilerin olmasıdır.
Dizilerin kalitesiz efektlerle yapılmış olması ve konuların hep aynı olması hep mafya dizileri (bkz: )Doctor Who adamlar yapmış efektler mükemmel konu süper (bkz: )Lost konuların biraz daha orjinal olması lazım ülkemizde.
dizilerin uzun süre yayınlanması. uzun süren reklamlar, deneyimsiz oyuncular, saçmalaşan senaryolar vs vs.
kasik aşk hikayeleri.
tek kelimeyle uzun sürmesi ve gereksiz reklam fazlalığı. abd de bir çok dizi 43 dakikadır. amerika özentisi bir insan değilim ama gayet mantıklıdır bu süre.
(bkz: bermuda aşk üçgeni)
inanılmaz mantık hatalarıdır.
başlayınca bitmemesi.
konuları lastik gibi çeke çeke artık lastiği bile isyan ettirecek derecede uzatmak..
yabancı dizilerde olay ön planda tutulurken, türk dizilerinde paso diyalog dayamaları.

sürekli konuşmayla devam ediyor arkadaş, naber nasılsın muhabbeti doğal görünsün diye 5 dk uzatılmaz ki her dizide.
yaaaaaaavvvvvvaaaaaaşşşşşşllllıııııııııığğğğğıııııııııııı.
(bkz: gani müjde)
bitmek bilmeyen yasak aşklar.
süresi. özetiydi, reklamıydı, zartıyd zurtuydu derken 3 saati buluyor 1 bölümü izlemek. siktirin gidin.
müzikal gibi sürekli araya melodi şarkı falan girmesi. berbat.
-kötü oyunculuk
-çok fazla reklam
-bir süre sonra zıvanadan çıkan senaryo (ticari kaygı)
-(varsa) kötü dublaj.
millet 20 bölüm 45 dakika yaparken bizimkilerin işi abartması ve uzun olsun her gereksiz aytıntılara girmesidir. tabi suçu birazda kendimizde aramalıyız bu konuda.
- fakir de olsa zengin de olsa tüm oyuncuların evlerinin güzel olması.
- dizilerin %80 küsüründe başrol oyuncularının iş adamı, toprak ağası, zengin baba kızı kaşar olması.
- dizilerin çoğunda habire yakın çekimle oyuncuların kafasının gösterilmesi, alt taraftan eser yok. çok itici.
- dizilerin çoğunun dramı işlemesi ve dram işleyen dizilerdeki ailelerin başına gelmeyenin kalmaması. ölüm, hırsızlık, hapse girmek, yaralanmak, trafik kazası, aldatılmak, boşanmak, kaçırılmak vs. bunların hepsi başrol ailesinin başına sırayla gelmektedir.

kısacası türk dizilerinin ta amına koyayım bize bir şey olmasın.
leş gibi senaryo.
Önüne gelenin oyuncu olması bunların başında yer almaktadır.