bahsi açılmadan önce "özgürlük" tanımının insanlara göre değişebileceği düşünülmelidir.

zira bu ülkede "yaylada otlayan inekler kadar özgür olamayacak mıyız?" diyerek özgürlük kavramını çok farklı mecralara taşımış milletvekilleri bulunmaktadır.

nasıl ki dine inanmayan bir kişinin , dini kaygılar taşıyıp hayatını ona göre idame ettirmeye çalışanların "özgür olamayacağını" savunabilmesi bi görüşse , "hiçbir kural tanımaksızın , egolarının penceresinden hayata bakıp , tatminini gerçekleştirebildiği ölçüde yaşayanların" "bencilliğin esaretinde" olduğunu dolayısıyla özgürlük tanımını yapabilmek için gereken "objektifliği" gösteremeyeceklerini belirtmek de ayrı bir özgürlük tanımıdır.

bu iki paradigma arasında , "siyah - beyaz " tarzındaki doğru-yanlış tanımlamalarından kaçınmak ; gri tanımlamaların olabileceğini kabullenmek , insanların yaşamlarını üzerine bina ettikleri "doğrular" üzerinden "özgürlük" gibi değişken bir tanımlamaya sınırlar çizmekten uzak durmak elzemdir.
kendi isteğiyle takıyorsa bu ihtimal %100 dür.
turkiye sinirlari icerisinde 0 olan ihtimaldir. turkiye'de turban takamazsiniz.
dindar insan ozgur degildir prensibine gore ( tanrıtanımazlar ile tanrıtanırlar arasındaki en derin kapısmalardan biri, tanrıtanımazların argumanı); insan kendisini tanrı nın kulu olarak gordugu an ozgur olmaktan cıkar. zaten bir seyin kulu dur hali hazırdai özgür degildir.

turban takan da gayet inanclı olduguna gore ( bir de su var (bkz: turban takilmasi icin yapilan baski)) zaten köledir. özgür degildir.
türkiye'de mi?

yoktur..

okuma hakkının elinden alındığı laik! bir ülkede hangi özgürlükten bahsediyorsunuz?
yılbaşında kırmızı don giyen kişi kadar özgürdür.
bluevelvenin burda entry yazabilme serbestisi kadar özgürdür.
provakatif başlık açan yaratığın özgür bir hayvan olma ihtimalinden küçüktür.
boxer giyen erkeğin özgür olabilme ihtimaline eşittir. yani kişi ne giyeceğine kendi karar verebiliyorsa özgür demektir. karar verirken etkilendiği pointler de kişinin kendisini ilgilendirir.

sen ulan kırmızı boxer giyersem buluşacağım kız ne der diye düşünürsün, bir başkası başımı örtmezsem allah ne der diye! sonuç olarak insanın iradesini etkileyen bazı etkenler mutlaka vardır. ancak bu etkenler bile yine insanın iradesiyle ölçülür.
hani özgürlüğü açıklayabilme ihtimaliyle aynı kadardır. nedir bu kadının özgürlüğü? türban taksın takmasın her açık oturumda özeline inen tartışmalar yapmak ya da yaptırmak mı özgürlüktür? özendirilen göze sokulan marka giyme dayatması mı özgürlüktür? kaldıramayacağı sorumluluğun altına kendi ayakların üstünede durmalısın diyerek sokmak mıdır özgürlük? fiziksel özelliklerini tartışmak giyinme stilini tartışmak sürekli birileri beğensin diye giyinmeye özendirmek midir özgürlük?
başörtü insanın özgür oldugunun en büyük kanıtır.zira başını örtmek kişi için tamamen bir tercih meselesidir.
bir insanın zorla başını örttürmek nasıl saçma ve onun kişisel tercihlerine saygısızlıksa zorla başını açtırmaya çalışmak ta bir o kadar saçma ve kişisel tercihlerine saygısızlıktır.

islami degerleri anlamadan, bir insanın başını neden örttüğünün ayrımını yapmadan onların başörtüyle esaret altına alındıgını düşünmek çok gülünç kaçacaktır...

insanları yakından tanımadan ne için başını kapattıgını anlamadan başörtüyle esaret altına alındıgını düşünmek, onlar adına kararlar almak özgürlüğün tam olarak neresine denk gelmektedir ki?başı örtülü her insanı aynı degerlendirmek ve de bunların hepsi zorla başını kapatıyor diye düşünen insan ayrım yapma yeteniğini çoktan yitirmiş insandır...

21. yy'da hala kıyafetle ugraşmak, kendisini hiç ilgilendirmeyen insanların giyimine kuşamına burnunu sokmaya kalkmak, başörtülü insana önyargıyla yaklaşmak, onlar adına kararlar vermek,onları kötü insan modeli olarak sunmak, çagdaş, modern, insan haklarına saygılı(!) gibi bir takım unsurlarla kendini ortaya koyamaya çalışan insanın olsa olsa zavvallıgının göstergesidir.
zira bu zavvallı insan modeli, ancak başkalarının hayatına burnunu sokarak, başkalarına saldırarark kendini rahat hisseder!
türban takarken saçlarını bile özgür bırakamayan bir kadının özgür olabilieceğini düşünmek ne gaflettir. ondan çok daha evel şizofrenik birileri onun kafasını bağlama kararı almışken ütopyadır sadece özgürlüğü.
hayır efendim arzularıyla haraket edemez, çarşafının, pardüsesinin altına ne kadar tanga giyerse giysin popoda aman lafta kalır özgürlüğü.
kendi arzusyla yapıyorsa ihtimalden öte gerçek bir özgürlüktür. ancak onun taktıgı örtüyle kendini özgür hissetmedğini düşünen zihniyet aslında zihnen pek te özgür değildir. beyninde dönen ayrımcı hırs onu özgür düşünmeden men etmiş sonuç itibariyle konuyu ihtimallere anketlere taşımıştır.
bir tikky nin veya bir emo nun ozgur olabilme ihtimali ile aynıdır.illa saçını açıp dalgalandırarak ortalarda gezmekle özgür olunmaz. birisi evde oturup dilediğince eylenir birisi de dısarıda gezer tozar eylenir,tercihlerini istedikleri gibi seçerler. özgürlük demek seçenekleri istediğince kullanabilmek demektir,asıl gaflet b şıkkını seçmelisin a şıkkını seçersen özgür olamassın demektir. okumus cahillere duyrulur..
başörtüsünü takma zihniyetini kavrayamamış insan cümlesi.
olaylara ve bu duruma hala bu kadar sığ bi' şekilde bakabilmenin mantığını anlayamıyorum, insanların başörtüyü takma amacını çoğu başörtüsünü takan insanlar gibi kavrayamamış bi' insandan bu tarz yorumlar aslında garipsenmemeli, sen ne bilebilirsin ki benim taktığım başörtüsünün benim için ne anlam ifade ettiğini? inancım gereği yaptığım ve beni yaratanın emrini yerine getirmek beni nasıl tutsak, dar görüşlü ya da bazılarınızın değimiyle gerici yapabilir ki? ben ne taktığım başörtüsünü sizin gibi alt tarafı bir bez parçası olarak görüyorum ne de beni kısıtlayan görüşlerimide kapatan bi'şey olarak.
türban takan kişinin buna ragmen özgür olabilme ihtimali. *
türban takmak bir dinin emridir. özgürlük ise * hic bir yasagı kabul etmemek hic bir emri yerine getirmemekdir. *
şimdi böyle düşünen insanlara belirtmeliyiz ki türban takmakla özgür olmak arasında bir gariplik yok. yani türban takan bir insan sırf bir emri yerine getiriyor diye özgürlüğünden mi kısmış oluyor? tabiki de hayır. şimdi bir kac örnek verelim.

efenim burası bir sözlük bazı kuralları var. nedir o kurallar; bir sey yazarsanız o tanım olmak zorunda, soru baslıgına cevap veremezsiniz, anket konuları acamazsınız, türkceyi düzgn kullanmak zorundasınızı, yazdıklarınıza bu anlamda dikkat etmek mecburiyetindesinizdir. neden cünkü burası bir sözlük ve kuralları var. burda yazan herkes bu kuralları bilip öyle üye oldu ve yazar oldu olmak istiyor. şimdi özgür irademizle üye oldugumuz bir yere sırf kuralları var diye bizim özgürlüğümüzü kısıtlaması düşünülebilirmi. tekrar konunun basına gelirsek arkadas; ''türban takan kadının ozgür olabilme ihtimali'' demiş ve tanım yapmış. özgür iradesiyle girdigi bir dinde ki kuralları yerine getirdi diye bir insan özgür olmuyorsa, özgür iradesiyle bir sözlükte yazar olan bireyin illaki tanım girmek zorunda olması ve her anlattıgı olayın tanım olması bu insanı özgür yapar mı? yani bluevelve kendi düsüncesine göre özgür biri değil cünkü burda bir kurallar dahilinde yazmak zorunda.

ayrıca türban takan özgür bireyin! birey olamayacagı özgür olamayacagı belirtilmiş.

sebepte daha önce verilmiş olan kurallar dahilinde yasadıgı icin kendi düsünemeyecek ve dolayısı ile kendi bir birey degil sadece dinin bir kölesi olacak.
peki soruyoruz madem öyle madem kararlarını bir türban yüzünden kendi veremeyen birisi özgür ve birey olamayacak. bu erkekler icin de gecerli midir? erkek türban takmadıgına göre erkeklere özgür dilebilir miyiz? ata erkil bir toplumda yasadıgımıza göre bluevelve nin düsüncesi erkek özgürdür cünkü ata erkil bir toplumda yasıyoruz ve türban takmıyoruz karalarımızı kendimiz veriyoruz falan mıdır? . ama gerceten oylemi sdece bir türban bu kadar degiştirir mi? dindar bir erkek ve dindar bir kadını ayıran bumudur? özgür olmalarını sadece bir türban mı engelliyor? yazıyı neresinden alırsan al elinde kalıyor. ''kadın özgür degildir cünkü türban takıyor erkek özgürdür cünkü türban takmıyor'' bumudur?
kafesteki bülbül kadar özgürdür.
(bkz: ben senin özgür olabilme ihtimalini sevdim)
insan vucudunun dış yüzeyini kaplayan nesnelere bakılarak insanların ne kadar özgür, veya modern olup olmadığına karar verilebilmek, yüzeysellikte sınır tanımamak, fındığın yalnızca kabuğunu yemek, fransız elbiseleri kulanıp fransızca kitapları çöpe atmak, hayat kelimesinin beş, aşk kelimesini üç harfli olduğunu sanmak, bağıl hızı bilmemize ve zaman makinası icat olmamasına rağmen ileri de olduğunu zannetmek, ruhunu 16.yy da bıraktığıını unutmak, şizofreniye el sallamak.
açtığın başlık konusunda ne demem gerekir diye düşünüyorum....

Sen ki beni başka bir siteden tanıyıp, yazılarımı beğendiğini ifade edip, bu sözlüğe üye olmama vesile olan insansın, burada inanca ilişkin yazılarını okuyup sana kırıldığımı ifade edince de beni diğer sitedeki yazılarımla tanımış ve öyle sevmiş olduğunu belirterek gönlümü almış ve de her zaman farklı olana saygılı olunması gerektiğini ifade eden kişisin.

Peki şimdi soruyorum sana beni takdir ettiğini söyleyen ve buraya üye olmamı isteyen sen nasıl oluyor da şu yazınla benim birilerinin etkisi altında kalarak başımı örttüğümü, fikirlerimin cahilce olduğunu iddia edebiliyorsun? Bu bir tezat değil mi? Ve kendi kendinle çelişmiyor musun bu durumda? Arkadaşım, acaba "şekilci ve önyargılı olan ben olabilir miyim?" diye bir düşün bakalım. Benim başörtülü olduğumu şu ana kadar bilmiyorken yazış tarzım ve yazılarımı takdir eden sen, yukarıda başörtülü kadınlar için yazdığın "kendileri seçmemişlerdir, zorlanmışlar ya da beyinleri yıkanmıştır" yazarak kendime ait bir fikrimin bile olmadığını da belirten sensin. Bu nasıl bir tezattır hem kendine hem de bana da izah edersen çok mutlu olacağım!

Ve de bu ülkede eğer başörtülü kadınlar ikinci sınıf insan muamelesi görüyorsa bunun tek sebebi yukarıda yazdığın şekilde düşünen insanlardır. Yoksa benim başımda örtü olmuş olmamış beni bir 'insan' olarak gören gerçekten "insan" olan insanlar çok, inancım ve onun gereği olan kıyafetim veya yaptığım bir ibadetten dolayı beni dışlayan önyargılı insanlara ise diyecek tek bir sözüm var: "Beyninizi ve insanlığınızı geliştirin biraz!"

inanmayanlar olarak müsaade edin de, dinimin neyi emredip neyi serbest bıraktığını kısacası dinimi ve inancımı sizden daha iyi bileyim!

Bizim size "Niye inanmıyorsunuz?" demeye hakkımız olmadığı gibi lütfen siz de bize "Niye inanıyorsunuz?" ya da "Niye bu şekilde inanıyorsunuz?" demeyin!

edit: ısıtıp sunulan başlığa, ısıtıp sunulan entry.
(bkz: türban kadını hayattan tecrit etme kılıfıdır)
türban takmayı bir tercih olarak ele alıp uygulamaya geçirmişse kişi, elbetteki kendi tercihini uygulayabilmenin verdiği özgürlük hissini sonuna kadar yaşayacaktır.
özgürlüğü hissetmek gerek eğer hissediyorsa kendince özgürlüğünü yaşıyordur. tarifi yoktur özgürlüğün subjektiftir. renkler olmasa bu dünya çekilmez . onların rengide özgürlüğüde türban olsun fakat siyasal simge olmasın. mümkünse başörtüsü kalsın özgürlüklerinin adı.
eğer iğne kullanıyorsa özgür olamayacaktır. sıkmabaş yapıyosa bütün kırlar onundur. dilediğince koşabilir.
türbana saldırının ve onu engelleme çalışmalarının bu derece arttığı bir zamanda türbanı savunabiliyorsa ve tüm hayvani saldırı ve aşağılamara rağmen takabiliyorsa o kız gerçekten özgür ve hür iradeli bir insandır. doğal olarak ta oldukça yüksek olan ihtimaldir.
dipnot: eğer sağda solda başını açmak yasaklanmış olsaydı aynı savunmayı da başını açmak için uğraşan, ve onu zorla kapanmaya mahkum etmeye kalkışanlara karşı savaşan başı açık kızcağız için yapardım.
başı açık gezen bir bayan kadar özgür bayandır. bakan kişinin anlayışına göre değişir.