bugün

Kasım 12 gibi gidip ast subay eğitimi alacağım okuldur. Yok mu orda olan bir yazar arkadaş sevgili sözlük.
son yılların en soğuk geçen 2003 kışında, girdiğim sınavda tüm soruları yanlış yanıtlamama rağmen bedevi talihi ile gittiğim, gördüğüm, donduğum piyadenin yuvası. öncelikle gideceklere tavsiyeler.
1-kış mevsimi gidiyorsanız yanınızda kalın bir şeyler götürün. bedava dağıtılacağı gibi saf düşüncelere girmeyin.
2-grip aşısı ol ama muhtemelen o da kar etmez.
3-hafta sonları evci çıkmak için şimdiden ikametgahını istanbulda göstermenin yollarını aramaya başla.
4-(belki de en önemlisi)eğer analitik düşünceye önem veren ve yapılan şeyin mantığını sorgulayan bir yapıdaysan;12 aylığına mantığını evde buzdolabında sakla. akıl sağlığına iyi gelir. şalteri kapat askere öyle git.
5-eğer dayanıksız bir bünyeye ve tipik bir şehir çocuğu kondüsyonuna sahipsen vay haline. o yüzden biraz biraz spor yap. ilk 28 kişi derece yapmış sayılıyor ve askerliklerini istedikleri yerde yapıyorlar. spor bunun için kilit önemde.
6-sakın kıdemli, sorumlu gibi işlere bulaşma. askerlik yetmiyormuş gibi bir de asker arkadaşlarınla uğraşırsın.
7-8.bölük sosyete bölüğüdür oraya düşmeye bak.2 ve 3 ve ise zordur.(bedevi olarak tecrübe ettim)
8-dikkat dikkat dikkat! en önemlisi: şimdiden başlayarak 3 ay boyunca sakın sağ elle 31 çekme. çünkü o el kurada senin kaderini belirleyecektir.
zamanında rpglerle atış yapmıştık.

vayy bee.
tuzla'da uçsuz bucaksız tepelerde elde silahla gezebileceğiniz, öğleye kadar eğitim öğleden sonra spor yapabileceğiniz, birlikte eğitim aldığınız arkadaşlarınızın kuradan sonra foça'ya gönderildiği, hayatınızın en eziyetli fakat en unutulmaz günlerini geçirebileceğiniz, bahçesinde dut ağaçlarından dut yiyebileceğiniz, dakika başı bir albaya rastlayabileceğiniz, hiçbir asteğmenin kura çekerek orada kalmak istemediği, tavşan tepenin hakim olduğu, hafta sonları istanbul'da doya doya gezebileceğiniz, komutanlarının büyük kısmı güneydoğuda görev yapmış, anılarda yaşatılacak okul.
dün yedek sınavlık subayına girerken şöyle bir diyalog yaşatıp güldüğüm okul.
rütbesi yüksek bayan asker iki hanzo görünümlü erin yanından geçer, erler selama durur. ardından erler yedek subay sınavına girmek için sıralanmış bizlere dönüp biri şöyle der:"işte askerlik böyle karıya selam verdirtir adama. "
hayatımda yapmadığım ve sayısal olarak bundan sonra da yapmayacağım temizlik işlerini yaptığım okul.

edit: 289. dönem yedeksubay adayı olarak bulunduğum ve eğitildiğim(!) okul.
Eğirdir'i görmeyenlere cehennem gelen yer. Evet.
1 ağustos 2009 cumartesi günü itibariyle 3.000 yedek subay adayının hayatının sikildiği okul. evet aday başına yaklaşık 14-16 saatlik bekleyişin ardından işlemler tamamlanabilmiştir. böyle de süratli bir işleyişi var.
güzel boş arazisi var.
niye çökmemişler acaba halen.
bilmedigim bir dönemde hatırladığım kadarıyla 2006 nisan ayında kısa dönem askrliğini yapan kardeşimin yemin töreni sebebiyle bulunduğum mekan.
herkesin söylediği gibi çok zor öleceksiniz yerinizden kalkamayacaksınız gibi bi ifade kullanmak .ok yanlış olur ben şu an orada yedek subaylık için eğitim alıyorum. hiç askerlik yapıyoruz gibi bi hava yok... ama şu es geçilmemesi gerteken bir yer tuzla piyade okuluna geldiysen rahat etmek istiyorsan söyleneni yapıp disipline ayak uydurmak gerekiyor bunun dışında bi sıkıntı yok yıldızı falan çoktur ama dediğim gibi her şeyi kuralına göre yap rahat et.
iki saat önce evimizin son askerini gönderdiğimiz yer. kısa dönem dedik fazla üzülmedik. atarsa on ikiden sonra 148.
Istanbul tuzla'dan başlar diye bir sloganı var tuzla'nın. tuzla pek bilinmez. birçok kişi için istanbul deyince bile akla gelmez. ama zamanında burası istanbul'un yazlık yeriymiş. Hâlâ gittiğinizde bir karadeniz şehir havasını bulabilirsiniz. Burada askeriyenin ve tershanelerin olması biraz hareketlilik katar. istanbul'da istanbul'dan ayrı bir yaşayışınız olur. Neyse tuzla ile ilgili farklı bir yazımızda daha detaylı yazarız. Gelelim tuzla piyade okuluna. efendim burası tuzla ile artık gebze arasında kocaman bir bölgedir. öyle ki içerisinde bir yerden bir yere araçlarla gidersiniz. alt tarafında tren yolu ortasından e~5 üst tarafında ormanlık alanlar vardır bildiğim kadarıyla. askeri açıdan bildiklerim dışarıdan bir vatandaş olaraktır. asıl önemli kısma gelelim. efendim istanbul avrupa yakasından silivri'ye doğru giderken (bkz: silivri deki araziler) anadolu yakasında ise maltepe, kartal, pendik ve tuzla'nın üst kuzey bölgesindeki ormanlık alanlara doğru genişlemektedir. mesela pendik ile kartal arasında bulunan adı şu an aklıma gelmedi bir bölge var. bunu anlatmamın sebebi nasıl bir imar olayının döndüğünü belirtmek istemem. şimdi o arazi maltepe,kartal,pendik,sultanbeyli,samandıra diye tartışma olabilir. doğrudur çünkü büyük bir arazi. hatta bu fenerbahçe'nin samandıra tesislerinin karşısında. şimdi bu samandıra tarafındaki ormanlık alan işletmeye verildi. başka bir yazımızda oradan da bahsedebiliriz. bu ormanlık alanın işletmesi bir aileye verilerek aslında burası bir bakıma şimdilik talandan kurtuldu. bir ara burası doğudan epey göç aldı ve talan edildi. devlet de buna bir şekilde dur denildi. ilerleyen zamanlarda formula pistinin de arka taraflara gitmesiyle gözü açıklar göz kırptılar. peki bu kadar şeyi neden anlattık. Sona geliyoruz. bundan birkaç yıl önce hükümet bir kanun çıkardı. ilk önce okullarla başladı bu. şehrin göbeğinde, ticaret merkezlerinin ortasında kalmış olan okullar başka yerlere nakledilerek bu alanlar inşaatlar için kullanıldı. bu şekilde şu an nerede kaç okul var bilmiyorum. gelelim ikinci uygulamaya. yine şehir merkezleri arasında kalan arazilerden askeriye çıkacak ve şehir dışına taşınacaktı. bunun bir örneği tam olarak o mudur bilmiyorum ama kütahya'da yaşandı sanırım. şehirde bulunan jandarma eğitim kastamonu'ya kaydırıldı. burası ilk önce bir vakfa verileceği daha sonra ise hastane yapılacağı belirtildi. yine ne durumdadır bu konu hakkında da bir bilgim yok. Şimdi gelelim yazımızın sonuna. bunu söylemek için bu kadar uzatmaya gerek yoktu efendim. öyle ama benden söylemesi. efendim bir dönem işte buradaki askeriyenin şehir içinde kaldığını, bunun farklı bir yere taşınacağı ve buranın imara açılacağı ile ilgili söylentiler vardı. o dönem epey gündeme geldi. hatta buranın yine kütahya'dakiyle aynı vakfa verileceği iddiaları vardı. bu bölgenin büyüklüğünü belirtmeye tekrar gerek yok sanırım. işte bir dönem bu tartışmalar yaşandı. şimdi ne durumdadır bunu ben de bilmiyorum.
istanbul Tuzla'dan başlar tabelasına bi koşup değip gelebilecek mesafede olmama rağmen deli mi skti ne gerek var ilk gün dememe neden olan sınav yeri. 3.gün öğleye doğru kahvaltı sonrası gidip paşa paşa sınavı vermeyi düşündüğüm okuldur
Hayatımın en kötü günlerini art arda yaşadığım mekan. Ben ne günah işledim de buraya düştüm dediğim ve ettiğim küfürler dahil işlediğim hemen her günahı hatırlayıp demek ki bu yüzden düştüm dediğim yer. Ama bir yandan hayatın gerçeklerini yaşadığımız yerdi. Albayların o kibirli hallerini bırakıp öğretmen şefkatine büründükleri yerdi. Ordan sonra kıtada böyle mütevazi albayları hiç göremedik. Ama çok küfürlü fıkralar anlatırlardı. Gidecek arkadaşlardan okuyan varsa hangi aylarda giderseler gitsinler mutlaka grip aşısı olsunlar. Ne hikmetse grip salgını her mevsimde yaşanır. Erlerden kurulu olan hizmet takımı vardır bulaşıkları çok hijyenik (!) şartlarda yıkadıklarından kaynaklandığını düşünüyorum. Orda bölük komutanları sizi asteğmenlere ezdirirler. Bir grup moronlaşmış asteğmen sizi öper durur. istikamet manyağı olursunuz. Biri istikamet verse de koşup sürünsek diye beklersiniz. Hafta sonu çarşıya çıkarsınız istanbul'u gezersiniz ama bazı o. çocukları sizin yatağınızda para zıplamıyor diye haftasonunuzu kitler mal gibi beklersiniz içerde. Tek iyi anısı gezmeye çalıştığınız istanbul'dur. Ama burada da herkes size asker diye amerikalıların zencilere baktığı gibi bakar. Sırf bu yüzden şu an saçlarımı uzattım iş yerimde tepki çekene kadar da uzatacağım.