bugün
- anın görüntüsü18
- bülent uygun15
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır10
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler11
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu21
- sözlük yazarlarının pankekleri14
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
- akp seçmeni14
- sivasspor'a verilen penaltı27
- ali erbaş10
- sinemaların batma aşamasına gelmesi22
- patiswiss17
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı14
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi19
- 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı31
- trollerin karışması8
- fenerbahçe12
- yoga eğitmeni uzun boylu motorcu şamatacı erkek9
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı8
- profesyonel fotoğraf makinası tavsiyeleri10
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi13
- inmesi binmesinden daha zor olan şeyler14
- stanleywhite10
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı9
- junkman8
- siklememenin getirdiği huzur9
- icardi19059
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması8
- galatasaray9
- bakire misin diye soran erkek12
- xdearm8
- johnny bellington17
- icardi1905'in adam gibi adam olması15
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- binali yıldırım'ın servet15
- mersinden kıbrısa yüzmek12
- sözlükte fake alacak kadar ezik olmak8
- güzel kızların size abi demeye başlaması11
- arda güler9
- türk kızlarının zenci sevdası13
- susmayan durmayan israile gemi ticareti8
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı8
- bir insan sizi ne kadar kırabilir13
- şu anda çalan şarkı11
- sevgili kendim12
- afrika ülkeleri ve türkiyedeki enflasyon oranları29
- abberline tarzı saçma sapan başlıklar açmak8
*
toplumun, bireylerin hayatlarını yaşama biçimi üzerinde etkili olmaları durumudur.
toplumun, bireylerin hayatlarını yaşama biçimi üzerinde etkili olmaları durumudur.
doğduğumuzdan beri üzerimizde olan hayattan bezdiren, bütün herkesten soğutan baskıdır.
(bkz: mahalle baskısı)
diyorlar kendisi için. ama inanmayın.
toplumsal baskı denen, insanların kendi fikir ve düşüncelerini çevresindekilere empoze etmeye çalışmasını meşrulaştırma çabasıdır.
kanmayınız, kandırmayınız efendim.
diyorlar kendisi için. ama inanmayın.
toplumsal baskı denen, insanların kendi fikir ve düşüncelerini çevresindekilere empoze etmeye çalışmasını meşrulaştırma çabasıdır.
kanmayınız, kandırmayınız efendim.
işsizlikte ve bir düzen oturtamama durumunda iyice hissedilen bir durum.
yahu şu giyim kuşamdan dolayı olan sosyal baskı ve ya başlığın yönlendirdiği gibi olan toplumsal baskıyı siktir edin. ki ikisi de aynı şey.
para yoksa, o baskı ezmiyor, resmen tecavüz ediyor.
allah kimseyi düşürmesin dostlar.
yahu şu giyim kuşamdan dolayı olan sosyal baskı ve ya başlığın yönlendirdiği gibi olan toplumsal baskıyı siktir edin. ki ikisi de aynı şey.
para yoksa, o baskı ezmiyor, resmen tecavüz ediyor.
allah kimseyi düşürmesin dostlar.
Hayatın her anında var olan farklılaşmanın önüne duvar gibi geçer.
geçmişten günümüze devam eden ve ilelebet devam edecek olan birilerinin doğruları diye adlandırılan siktiğimin baskısı.
ayak uydurmak istemeyen ve sikerim toplumunu diyip kendi isteği doğrultusunda yaşayan insanlara bu devirde marjinal deniliyor ya ayar oluyorum amk.
kardeş payında evlenme teklifi sahnesi var orada ahmet kural diyor ya;
"yüzüğü gördüğünüz zaman hemen golluma dönüşüyosunuz, sikerim yüzüğünü lan!"
harbiden sikerim yüzüğünü, toplum bana 25'e gelince evlenmemi emrediyomuş kusura bakmayın ama sikerim öyle toplumu!
evi diz, çeyizi hazırla, altınlar, kına, düğün hepsi benim götüme ondan sonra evlen hadi amk.
gece gece çıldırtmayın adamı amk evlenmiyorum lan sikerim yüzüğünü!
ayak uydurmak istemeyen ve sikerim toplumunu diyip kendi isteği doğrultusunda yaşayan insanlara bu devirde marjinal deniliyor ya ayar oluyorum amk.
kardeş payında evlenme teklifi sahnesi var orada ahmet kural diyor ya;
"yüzüğü gördüğünüz zaman hemen golluma dönüşüyosunuz, sikerim yüzüğünü lan!"
harbiden sikerim yüzüğünü, toplum bana 25'e gelince evlenmemi emrediyomuş kusura bakmayın ama sikerim öyle toplumu!
evi diz, çeyizi hazırla, altınlar, kına, düğün hepsi benim götüme ondan sonra evlen hadi amk.
gece gece çıldırtmayın adamı amk evlenmiyorum lan sikerim yüzüğünü!
aslen negatif bir fenomen degildir.
toplumsal baskı insanı dogru yolda tutandır çogu zaman. çunku elimizde olmadan her seyden önce itibarımızı düşünürüz hep, aynı şekilde de düşen bir insanın ilk tepkisi birileri gördü mü diye etrafına bakınmaktır.
Utanç, sosyalleşme ile dogan otomatik bir tepkidir. "el ne der" prensibi derinde insanı ömrü boyunca takip eder.
Aşırıya kaçan isteklerimizi frenleyen en önemli unsur aslında utançtır, toplumsal baskıdır.
Yoksa sizce kaç kişi gerçekten inançlı? Kaç kişi insanları gerçekten sayıyor?
Lakin modernizasyon, globalleşme, ürbanizm derken inançlarla birlikte toplumsal baskı da git gide azalıyor... inancın azalmasını pozitif bir sey olarak gormeyin, gerçek veya degil, unutmayın ki yamyamlık, ensest, ve cinayet gibi hayvanlıklar insanların sosyallesme süreçleri boyunca inançla durduruldular.
derken "Büyük sehir" konteksti büdükçe büyüyor, ulkeden uleye bulasıyor ve insanlar kendi dünyalarına kapanıyorlar. git gide tanıdıklar ve komşularla kurulan sosyal baglar kopuyor.
Böylece insanlar artık toplumsal baskıdan "kurtulmuş" oluyorlar. Ve tabi ki de eskiden kimsenin veya çok az kimsenin korka korka yapacagı sosyal ayıplar normallesiyor, bir yerde aslında kabul bile görüyorlar.
Robinson crusoe vakasını bilenler vardır elbet, bilenler daha iyi anlarlar ki etraftaki insanlar kişinin aynasıdır, çogu zaman kendinizi sorgulamanıza yanlısları duzeltmenize vesile olurlar. En önemlisi de itibarınızı, imajınızı korumanız için varlıkları kaçınılmazdır.
Ve tabi ki de gerçegi hayalden ayırt etmeye yarayan birer şahittir hepsi.
Toplumsal baskının da negatif yönleri tabi ki de var.
Bunlar insanların cahiliyet dönemlerinden kalma sosyal sanrılardan oluşan, veya insanların inancı çok yanlıs anlamalarından oluşan noktalar.
Demek istedigim su ki, toplumsal baskını yüksek oldugu inançlı ülkelerde, insanlar bir yerden sonra artık allah veya tanrıları için degil de insanlar için yasamaya baslıyorlar.
Kıza "açık giyinme", "evlenmeden sevisme", vsvs baskıları inanç bahanesiyle açıklamasızca empoze edilirken erkege sanki tanrı dokunulmazlık sözü vermis gibi davranılıyor.
Bu iste saglıksız veya temelsiz baskıdır. Ve bu baskı aşırılıgı asla önlemez, aksine sebep olur.
Baskı kurmak gerekiyorsa, ve o baskı toplumın iyiligi içinse, insanlara baskıdan önce sebeplerinin ulasması gerekir.
Yoksa zaten baskı sadece illüzyon görevi Görür, ve bir seyleri engellemek yerine gizlice yapılmalarına sebep olur.
Bu da bir toplumun ahlakını kaybetmesinden önce geldigi son noktadır.
toplumsal baskı insanı dogru yolda tutandır çogu zaman. çunku elimizde olmadan her seyden önce itibarımızı düşünürüz hep, aynı şekilde de düşen bir insanın ilk tepkisi birileri gördü mü diye etrafına bakınmaktır.
Utanç, sosyalleşme ile dogan otomatik bir tepkidir. "el ne der" prensibi derinde insanı ömrü boyunca takip eder.
Aşırıya kaçan isteklerimizi frenleyen en önemli unsur aslında utançtır, toplumsal baskıdır.
Yoksa sizce kaç kişi gerçekten inançlı? Kaç kişi insanları gerçekten sayıyor?
Lakin modernizasyon, globalleşme, ürbanizm derken inançlarla birlikte toplumsal baskı da git gide azalıyor... inancın azalmasını pozitif bir sey olarak gormeyin, gerçek veya degil, unutmayın ki yamyamlık, ensest, ve cinayet gibi hayvanlıklar insanların sosyallesme süreçleri boyunca inançla durduruldular.
derken "Büyük sehir" konteksti büdükçe büyüyor, ulkeden uleye bulasıyor ve insanlar kendi dünyalarına kapanıyorlar. git gide tanıdıklar ve komşularla kurulan sosyal baglar kopuyor.
Böylece insanlar artık toplumsal baskıdan "kurtulmuş" oluyorlar. Ve tabi ki de eskiden kimsenin veya çok az kimsenin korka korka yapacagı sosyal ayıplar normallesiyor, bir yerde aslında kabul bile görüyorlar.
Robinson crusoe vakasını bilenler vardır elbet, bilenler daha iyi anlarlar ki etraftaki insanlar kişinin aynasıdır, çogu zaman kendinizi sorgulamanıza yanlısları duzeltmenize vesile olurlar. En önemlisi de itibarınızı, imajınızı korumanız için varlıkları kaçınılmazdır.
Ve tabi ki de gerçegi hayalden ayırt etmeye yarayan birer şahittir hepsi.
Toplumsal baskının da negatif yönleri tabi ki de var.
Bunlar insanların cahiliyet dönemlerinden kalma sosyal sanrılardan oluşan, veya insanların inancı çok yanlıs anlamalarından oluşan noktalar.
Demek istedigim su ki, toplumsal baskını yüksek oldugu inançlı ülkelerde, insanlar bir yerden sonra artık allah veya tanrıları için degil de insanlar için yasamaya baslıyorlar.
Kıza "açık giyinme", "evlenmeden sevisme", vsvs baskıları inanç bahanesiyle açıklamasızca empoze edilirken erkege sanki tanrı dokunulmazlık sözü vermis gibi davranılıyor.
Bu iste saglıksız veya temelsiz baskıdır. Ve bu baskı aşırılıgı asla önlemez, aksine sebep olur.
Baskı kurmak gerekiyorsa, ve o baskı toplumın iyiligi içinse, insanlara baskıdan önce sebeplerinin ulasması gerekir.
Yoksa zaten baskı sadece illüzyon görevi Görür, ve bir seyleri engellemek yerine gizlice yapılmalarına sebep olur.
Bu da bir toplumun ahlakını kaybetmesinden önce geldigi son noktadır.
Böyle gelmiş böyle gider mantığı.
Ama yok öyle bir şey. Zaman denilen kavram ilerledikçe herşey değişime uğruyor e tabi bizde.
Bu değişimi kabullenmeyen toplumun düşüncesidir.
Taş Devri zihniyeti.
Ama yok öyle bir şey. Zaman denilen kavram ilerledikçe herşey değişime uğruyor e tabi bizde.
Bu değişimi kabullenmeyen toplumun düşüncesidir.
Taş Devri zihniyeti.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar