bugün

kendisinin ahlaksız olduğunu düşünenler arif erdem ve nobre hayranı ilan edilmiştir. düşünmekten başka işlevleri olan loblardan yorum kasıp adını ironi koymak ironinin kralı oluyor tabi... anlayana!

edit: ironi çelişki olmuş, çelişkinin kralı...
(bkz: dallama fransızlar)
yanlarında kala kala henry'i de dallama etmiş adamlar.
arif erdem'in "oğlum sen rahatsız mısın?" dediği, plaselerine hayran bırakan futbolcu.
hakkında bu kadar entry girildiğini görünce domuz gribi oldu sandım.
sporcunun çakal,çevik ve ahlaksız olanı. doping yapsa bu kadar gözümden düşmezdi, o zaman sadece kendine kötülük ederdi.
türk spor gazetelerinin, hanry işe ''el'' attı şeklinde bir başlıkla çıkması konusunda büyük umutlar beslememe sebep olmuş dombili. artık o bir dombili. aşkımız bitmiştir netekim.
bahsi geçen pozisyonda, kendisi gol atmamıştır. refleksle topu önüne almış ve futbol sahalarında her gün yüzlerce kez görülen bir hareketle takım arkadaşına pas atmıştır. şahsım tarafından bugüne kadar bir çirkefliği görülmemiştir, bu videodan sonra da çirkef olmadığı konusundaki görüşüm değişmemiştir. irlanda'yı çok severim. maçı izlemedim ama 1-0 kazanıp maçı uzatmaya götürmeleri, böyle bir pozisyonda elenmeleri ne kadar acı, ne kadar kötü tahmin edebiliyorum. fakat pozisyonda henry'ye saldıranları anlamıyorum.

ulan videoda kaç kez gösterildiği halde ben 5. kez izlediğimde gördüm "aa ibneye bak la eliyle vuruyo bka hele!" diyerek. hakem zaten görmez, göremez. yaptığı hareket refleksten ibaret. hakemin gözünden kaçmış, top henry'nin önünde kalmış, gol olmuş.

ne yapsın adam? "yav elle oynadım ben ne yapcaz?" diye hakemin yanına mı gitsin? ya da sevinmeyip "olmaz olm elle attık ya" diye stadın ortasına otursun mu? o zaman ne diyecektiniz? "gol atıyon bari sevin de çaktırma salak" mı? bi' gidin stres topu falan alın.
dün elle düzeltip yaptığı asistten sonra benim için bitmiş futbolcudur. artık ne arasın ne sorsun. daha da konuşmam kendisiyle.
maçtan hemen son facebook'tan mesaj atmış, '' abi bir anlık reflesk, bokunu yiyim affet'' diye. siktiri çektim, listeden sildim. benim için bitmiştir.
süper lig'deki herhangi bir maçta vuku bulmuş olayla, dünya kupası eleme maçlarının playoff maçının son saniyesinde olan olayı karıştırırsak, yavşakça davranmış oluruz, hoş olmaz. gelip burda ''arif'e, nobre'ye tepki vermiyodun, kalkıp da henry'i niye astın kestin şimdi ey bre gafil'' dersen kırılırım hacı, vallahi kırılırım.

dünya kupası lan bu, hani şu 4 yılda bi olan, hani bizim 8 senede bir katıldığımız. düşünsene mına koyim, irlanda'nın yerine türkiye'yi düşün, son saniyede yapıyo kuntizliğini, olan bizim emeğimize oluyo misal. (ha bu el hareketine refleks diyenler var, oraya hiç girmiyorum bile) bu henry'i korumaya çalışan insanlar, yine aynı şekilde korurlarmıydı, bi de böyle bakalım?

peki aynı şekilde bi empati daha kurup, türkiye-fransa playoff maçında aynı hareketi semih yapmış olsun bizden veya arda, farketmez. sevinirmiydim? eşşek gibi sevinirdim evet, ama pozisyonun tekrarını göresiye kadar sevinirdim, daha sonra ''sikerim lan böle golü, bu golle gitceksek dünya kupasına gitmeyelim mına koyim'' derdim, vallahi de derdim. içimizde bunu diyemeyecek bi dolu insan olurdu evet ama ben derdim kardeşim..

tanım: düpedüz kuntiz, artiz topçudur, başka bişi değildir.
hakkındaki yorumları okuyunca gözlerimi yaşartan futbolcu. ne sevimli miniklermişsiniz siz, ne fair-play yanlısı insanlarmışsınız, ne sevgi kelebekleriymişsiniz öyle.. lugano'ya tapan, pascal nouma'nın arkasından hala ağlayan, bülent korkmaz'ı ilah yapan insanlar nereye kayboldular? anelka'nın elle attığı golden sonra deliler gibi sevinip anelka'yı savunanlar nerdeler? geçen sene servet trabzonspor'a elle gol attığında olur öyle şeyler diyenler nerdeler? dışarda yapınca ah fair-play vah fair-play, içerde yapılınca mübah.

uuw henry. turnusol kağıdı gibi futbolcuymuşsun sen dostum. zaten uefa kupası finalinde golü yapamadığın o kafa şutuyla gözüme girmiştin, 60 yaşına kadar oynasan peşindeyim artık. hele ki o 18 kişiyle defans yapan trapattoni'ye böyle bir kapak taktın ya, gidip formanı alıcam yeminle.
futbol söz konusu olunca ortaya çıkan estetize edilmiş eziklik duygusu ve emek hırsızlığı argumanınının komik boyutlara vardığı elle oynama olayını yaşatmış topçu.
fransa-irlanda cumhuriyeti maçında topu önüne elle alarak gol attıran oyuncu.

kendisi bu hareketi ile dünyadaki pek çok hayranını hayal kırıklığına uğratmıştır.*
üzerine çok fazla gidilen futbolcu.

irlanda'yla playoff'u biz oynasaydık ve eliyle topu düzeltip asist yapan arda, semih ya da nihat olsaydı bugün yurdumun dört bir yanında kahraman ilan edilirdi ve o pozisyona yine "tanrı'nın eli" denirdi.
"im not the referee... but if i hurt some one im sorry" demiştir twitter'dan. haklıdır da.

"irlandalıların emeği nöhü böhü" diye ağlayanlar, çok merak ediyorum hiçbir irlanda mücadelesini izlediniz mi? hakem hatasıyla hiç mi maç kazanmadılar acaba? kendini yere attığı için penaltı veya frikik hiç mi kazanmadılar? ve yine merak ediyorum, acaba fransa hiç mi emek vermedi?

fukara edebiyatı yapmaya bayılırsınız. hepiniz içten içe "dandik bi takım büyük bi takımı elese." diye bekliyorsunuz ve tamamen bu yüzdendir öfkeniz. o hakem değil. kendini yere atarak penaltı kazanan, rakibinin ayağına vurup bir atağı önleyen futbolcularla arasında hiçbir fark yoktur.

bir de anlamadığım olay "irlandalıların emeğini çaldı bla bla bla" hikayesi. maç uzatmalara gitti bilmem izleyeniniz var mı? irlandanın tur atlayacağının garantisi bile yoktu. henry o golü attırmasa penaltılara da gidebilirdi.

neyse kime anlatıyorum ben. fukara edebiyatınızı sürdürün. irlanda'dan da irlandalılardan da nefret ederim ayrıca. iyi ki gidemediler. finallerde o'shea'yi izlemek yerine ribery, henry, malouda gibi futbolcuları izlemeyi yeğelerim.
yaşasın irlanda özgürlük hareketi, yaşasın trapattoni!
aragones'in bozuk saat misali nadir de olsa doğruyu gösterdiğinin belirtisi oyuncu.
futbolda kullanmanın yasak olduğu tek uzvunu kullanıp kendisine avantaj sağlamıştır. yetenek yoksunu ama kan değeri yüksek oshea'yi izlemeyi, karakter yoksunu anri'yi izlemeye yeğleriz. yeğelesek de olur tabi.
kendisinin son dünya kupası oluşu hareketini meşru kılıyormuş. irlanda zaten dünya kupası geleneği olan bir takım.sürekli büyük turnuvalarda boy gösterir durur. fransa dünya kupasına gitsin diye eleme maçı oynanması mantıksız zaten. yıldızları niye yoruyoruz ki? amele oshea koşsun dursun.hakeden oshea'mi, hedonist anri mi tercihi siz yapın.
şu adama; bir topa eli değdi diye gösterilen "sildim onu, amunaodumun evladı, bittin olm artık benim için, gözümden düştün, ağzınla değil götünle kuş tutsan yaranamazsın artık bana" minvalli yakıştırmalar o kadar komik ki.

lan olm, siyasetçi dediğimiz adamlar yıllardır topa elleriyle dokunuyor, her pozisyonları ofsayt, attıkları her gol aslında çizgi üstünden çevrilmiş ve yaptıkları her faul esasında kırmızı kart gerektiriyor... ama onlara tepki göstermeye kimsenin götü yemiyor her nasılsa, kimsenin gözünden düşmüyorlar arkadaş!!1!

lan bi kere de onlar düşsün gözünüzden be gözünü sevdiklerim.
"gönül gözü" deyimini biliyorduk da sözlüğü okuyunca " götün gözü " ile de maç izlenebiliyormuş onu anladık. yoruma bak: " henry'nin el hareketlerine, bacak hareketlerine bakarsanız %100 olarak refleksif bir şekilde topa el koyduğu görülebilir". lan oğlum adam bir kez daha elle dokunsaydı resmen kaleye smaç yapacaktı. ayrıca o pozisyonda 1 ofsayt, 2 kere de elle oynama var.

eğer ilk saniyeden itibaren irlanda'nın nasıl mücadele ettiğini izlemediyseniz fransa'nın kupaya gidecek olması size normal gelebilir ama ilk düdükten itibaren canını dişine takan oyuncuları görünce irlanda'nın haline üzülüyor insan.

çakal anriye kızmıyorum. 3-4 saniye içinde gerçekleşen 1 ofsayf ve 2 kez elle oynamayı göremeyen hakem ikilisi yılın en büyük skandallarından birine imza attılar.
hem suçlu hem güçlü derler ya... yuh be kardeşim.

Henry Sen Rahatsız mısın?: http://alkislarlayasiyoru.../henry-sen-rahatsiz-misin
(bkz: tanrinin eli)
(bkz: t anrinin eli)
topa dokunmamıştır bu adam. topu avuçlamıştır. o ne lan öyle?
"I'm not the referee... but if i hurt some one im sorry" açıklaması ile günah çıkaran adam.
bu açıklamasından sonra "adam gibi adam" yakıştırması yapmamak gerek kendisine.

doğru hareket mi? burada yapılmışı var: (bkz: robbie fowler)