bugün

* en iyi led zeppelin eseri...yok böyle bir şey efendim...

this is the springtime of my loving-
the second season i am to know
you are the sunlight in my growing-
so little warmth i've felt before.
it isn't hard to feel me glowing-
i watched the fire that grew so low.

it is the summer of my smiles-
flee from me keepers of the gloom.
speak to me only with your eyes
it is to you i give this tune.
ain't so hard to recognise-
these things are clear to all from
time to time. ooooh...

talk talk-
i've felt the coldness of my winter
i never thought it would ever go
i cursed the gloom that set upon us...

but i know that i love you so
but i know that i love you so.

these are the seasons of emotion
and like the winds they rise and fall
this is the wonder of devotion-
i see the torch we all must hold.
this is the mystery of the quotient-
upon us all a little rain
must fall.
just a little rain?
ooooh, yeah yeah yeah!
peş peşe dinleyip de ne varsa unutmayı sağlayabilecek dopdolu bir parça.
dertsiz tasasız ve kendi haline dans eden insan modelinin zevkle kendini kaptıracağı gerçekten özel bir parça.

bu yaz sahilde ben bu şarkı ve kulaklığım bayağı güzel olacak... ve gece herkes uyuduktan sonra yıldızları izlerken.
gök gürültüsü ve yağmur sesi ile birlikte kulakların duymak isteyeceği şarkılardan biri. pencere arkasında değil ama yağmura en yakın yerde dinlemek gerekir, toprak kokusunu getiren rüzgârı da hissederek yani.
led zeppelin nadir ballad türü parça yapar ama yaptı mı tam yapar, kanıtı da tangerine ile birlikte bu parça olsa gerek.
upon us all a little rain
must fall.
just a little rain?
ooooh, yeah yeah yeah!

insana yağmuru özleten şarkı.. bir led zeppelin şaheseri..
robert plant'in, tanrinin sesi oldugunun kaniti niteligindeki parcadir.
Hotter Than The Hindenburg'daki konser versiyonunun da kesinlikle dinlenmesi gerekir.
page üstadın, yağmur tanelerinin yere düştüğünde çıkardığı ses gibi notalarını çaldığı, plant babanın, ''talk, talk, talk'' demesiyle, ''allaaahhh beee'' dedirten, şarkıların efendisi. *
insanı resmen transa sokan bir led zeppelin şarkısıdır. page gitarla yağmur efekti verir şarkıda, yalnızken dinlenmesi tavsiye edilir.
bu kafayla yazmak istediğim şarkı, yazıyorum yazıyorum da sanki bir şeyler olmuyor.
garip bir kafayla bestelendiğini düşündüğüm şarkı. alıp götürüyo, başka kafalar yaşatıyor.
Sabahları dinlenilmesi gereken bir led zeppelin şaheseri.
Gece gece kulak vererek dinlediğimde ne güzel şeysin sen diye içten içe düşündüğüm şarkı. Normal kafayla dinleyince çok düz gelen , zevk alınması için dikkat edilmesi gereken şarkı.
Gece uzanirken dinlenmesi cok guzel oluyor. O notalar insani baska yerlere goturuyor. Dinleyiniz
Bitisiyle buyuleyen eser.
Tuhaf bir şekilde dinlerken kendimi güneydoğu asya'da hissettiğim led zeppelin şarkısı.
Notalar usulca akan bir dere gibi gider şarkı boyunca. Arada büyük kayalara takılır, bazen de ufak çağlayanlar yapar.
Yok boyle bir sarki efendim led zeppelinin kesinlikle en iyi eseri. Insani alip goturuyor.
https://youtu.be/S4v-_p5dU34
sıkı bir led zeppelin hayranı olan george harrison'ın grubun bateristine "hiç ballad türünde şarkı yapmıyorsunuz" minvalinde yakınmasının ardından yapılan şarkıdır, bir nevi harrison'a verilmiş olan cevaptır. hatta girişteki notalar george harrison'un the beatles için yazdığı "something" isimli şarkının ilk iki notasını taşır. jimmy page bunu kasıtlı olarak yapmıştır.
led zeppelin'in yağmur yağarken dışarı çıkıp altında ıslanırken dinlememiz için yaptığı şarkı.
güncel Önemli Başlıklar