bugün

2007'nin mayıs ayında piyasaya çıkması beklenen bir caliban albümüdür. * track list'i şu şekildedir :

1. I Will Never Let You Down (3:33)
2. Let Go (3:58)
3. Another Cold Day (4:34)
4. My Time Has Come (3:41)
5. Life Is Too Short (3:42)
6. Give Me A Reason (3:55)
7. Stop Running (3:18)
8. The Awakening (3:53)
9. I Believe... (3:20)
10. Rise And Fight (3:37)
11. Nowhere To Run, No Place To Hide (3:38)
12. I'll Show No Fear (3:29)
caliban'a yakışan süper bir albüm...

http://www.calibanmetal.c...ening/images/cover/31.jpg

biraz da olsa bilgi sahibi olmak için: (bkz: http://www.myspace.com/caliban)
the Awakening, Louisiana Creole kökenli Kate Chopin'in 1891 de yazdığı sembolist romanlardan biridir. Yazar, kitapta içinde yaşadığı 19. yüzyıl Amerikan toplumunu adeta bir sahne dekoru olarak kullanırken, kendi algılayışlarını ve düşüncelerini de kitabın ana karakterini kullanarak anlatır. Cajun ve Creole toplumlarının yaşayışları ile beraber feminist fikirlerin birbiriyle yoğrulduğu kitapta Chopin, kendine özgü bir kişiliğe sahip ana karakter Edna Pontelier'in aşkı tadışını, bunu yaparken de ayağına toplumca bağlanan bağlarını yavaş yavaş kopartıp yeniden uyanışını konu eder. Roman içinde yaşadığımız şu dönemde, oldukça rağbet görüp takdir edilse de, içinde yazıldığı çağda anlaşılamamış ve neredeyse görmezden gelinmiştir.
malum ortamlara düşmüş 2011 yapımı ingiliz korku-gerilim filmi.
başarılı sayılabilir bir filmdir kanımca.
bu tarz filmleri ingilizler, amerikalılardan bir hayli daha iyi yapıyor.
film hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenler için ;
http://www.imdb.com/title/tt1687901/
kate chopin ' in 1899 yılında yayınlanmış harika bir romanıdır.
bu ingiliz gerilim film kritiğini yapmayı kendime borç edindim. sözlükte filme karşı herhangi bir hareket görmediğim ve bu entrynin büyük ihtimal okunmayacağını bilerekten ufak çaplı analizime başlıyorum.

--spoiler--

sapıklar ekran başına. rebecca hall' un göğüsünü ve Dominic West' in kıllı pipisini görme şansını bu filmde elde edebilirsiniz. gelelim sadede. filmin konusu florance isimli zeki kızımız bir yatılı okuldaki klasik hayalet çocuk hikayesini çözmek üzere yola çıkar ve olaylar gelişir. filmin daha yarısı olmadan sonuca bağlanır gibi oluyor ama asıl zeka oyunu o dakikadan sonra başlıyor. o ana kadar filmde elle tutulur bir durum yok gibi görünüyor ama ip uçları filmin sonunda toplanıyor. filmin bu 2. yarısı olarak nitelendirebileceğimiz kısımda yok yok. hele ki son 20 dakikaya girdiğinizde hayaleti gerçekte kim olduğu, kenafir gözlü yaşlı cadının orada neler yaptığını anlayacaksınız. bazı bünyeler The Woman in Black filmi ile kıyaslama gafletine düşmüşler. kesinlikle o yargıyla filmi izlememe gibi bir hata yapmayın. özellikle kurgusal son dönemin en başarılı filmlerinden bir tanesi.

--spoiler--
Güzel filmmiş lakin kızın aşırı güzelliği filme konsantre olmayı zorlaştırıyor.
izlemeye değer bir gerilim filmi. şaheser sayılmaz, ama ilgiyle sonuna kadar takip ettiriyor. ayrıca ev ve doğa manzaraları muhteşem.