bugün

ak kedi karakedi adlı filmde bir sarkıda gecer pitbull "terrier"
7/24 yemek yiyebilmelerinin nedeni de doyma hislerinin olmamasından kaynaklanır. yani catlıyana kadar yerler.terrierlerin ulasabilcekleri yerlere yemek koymak tehlikelidir.
koyun görünümlü köpeğimsilerdir.
şöyle birşeydir;

http://www.resimbank.org/share-53AA_49771F6C.html
(bkz: toplan)
oldukça değişik bir köpek cinsi. kendi aralarında da ayrılıyorlar elbet. pitbull terrier, border terrier falan filan diye. ben bir tanesiyle birlikte yaşama fırsatı buldum, bir border terrier ile. öncelikle şunu söylemem gerekiyor: sakın şımartmayın, çok yüzsüz hayvanlar. genetik midir bilmem ama doyma hisleri yok. biz hangi akla hizmet yaptık bilmiyorum ama şımarttık kendisini. yemek yerken yanımızda durmasına izin verdik, yemeğimizden pay verdik . sağolsun şu an illallah ettirdi bizi. kendini acındırmak için kulaklarını kaldırıyor, duygulu duygulu yediğiniz yemeğe bakıyor. uzun süre yemek vermezseniz başını yere eğiyor. hala vermemişseniz pati atıp yemek istiyor. böyle bir hayvandır kendisi. ayrıca en çok ısırma vakasını gerçekleştiren köpeklerdir. küçük bir cins olduğu için savunma mekanizması agresif görünmek ve davranmak üzerine kurulu. ısırığı elbette bir rottweiler ısırığı değil ancak yine de canınız yakabilir. oynamayı seven, zeki, eğlenceli ve şirin köpekler vesselam.
yemek yemekten çatlayacağını düşündüğüm köpek cinsi. küçücük hayvan neresine sığdırıyor bu kadar yemeği bilmem, yada organlarının hepsi mideden mi oluşuyor? bir havyan bu kadar sevimli olupta insanı canından bezdirebilir mi? bu bir çelişki midir? o 20 adet tuvalet kağıdı rulosunu parçalamak kaç dakikasını almıştır? bütün bunlar planlı mıydı? yılbaşı ağacındaki hediye paketlerinden ne istedi? neden kapı gıcırtısına bile havlıyor?
(bkz: yardım et sözlük aklımı kaçırıyorum)
http://galeri.uludagsozluk.com/g/terrier/
köpekten çok bir aksesuar.
"bu da köpek mi be ben bunu yerim."
not: buradaki yerim çok sevdim bayıldım anlamında değildir.
berduş tur. kendisi tüy burun ve işkembeden ibaret, 250 gram salam, sonra aynı miktarda salçalı köfte ve ekmek yedi, ardından kızın birini taciz edip elindeki kurabiyesini yedi, en son olarak da iki tane gencin henüz dokunulmamış yarım ekmeğe tam karışık sandviçini yedi.

ve saat daha 12 bile olmadı lan.
Doymak nedir bilmeyen, fazla yüz verince şımaran, oyun oynamayı çok seven, zeki, minik, sevimli köpekciklerdir. Bir şeyleri ısırmayı çok severler. Halıları, koltukları hatta kendi kulübelerini bile ısırırlar. Gazete, dergi, kitap vb. şeyleri kısa sürede paramparça ederler. Yalnız kalmak istemezler. Tam bir ev köpeğidirler. Ve en önemlisi çok iyi birer dostturlar.
en az 2 aylıkken sahiplenilmesi gereken köpek türü.

almayı veya sahiplenmeyi düşünüyorsanız şunları lütfen göz önünde bulundurun ki; saç baş yolmayın.

20 günlük bir terrieri arkadaşımın ısrarıyla sahiplendim. ilk günde yaşadıklarım aynen şöyle:

görür görmez aklım başımdan gitti, çok tatlıydı ama arkadaş daha eve getirir getirmez terastaki halının üstüne bırakıverdi. "E gayet normal tabi sıçabilir" diyerek kabullendik, mecbur. sahiplenmiştim artık.

Çaylarımızı yudumlayıp bir taraftan da internetten isim araştırmalarına başlamıştık ki hınzır'ın ortalıktan kaybolduğunu fark ettik. Evet, içeri girmiş, oturma odasındaki halının orta yerine bir kez daha sıçmıştı. E yine "eyvallah" dedik. bir taraftan halıyı temizlemeye çalışıp, bi taraftan da 20 günlük bebeğe eğitim vermeye çalıştım. Arkadaşları uğurlamak için kapı önünde lakırdarken yine fark ettim ki "zıpır" kayıp. alelacele uğurlamamı yapıp aynı odaya tekrar koştum yok. bu seferde diğer odanın tam ortasına sıçmış. o kadar tatlı ki kızamıyorum da arkadaş.

internetten hemen yaptım araştırmamı. "bi odayı ona tahsis edin, odanın her yerini gazetelerle kapatın, sonra her gün gazetelerden birini alın, ta ki tek gazete kalıp, kakasını oraya yapıncaya kadar" diye bi öneri buldum. Hemen daha önce sıçılmamış odayı "zıpır"a tahsis ettim. Gazetelerle her tarafı kapattım. Yahu arkadaşım kendi odası haricinde her yere sıçmaya devam etti, bi kendi odasına sıçmadı. saat 3.30'a kadar böyle uğraştım. bitkin düştüm.

"e nasıl uyuyacak şimdi bu?" diye düşünürken birden gözlerinin kapandığını gördüm. hemen odasına alıp pışpışlayarak uyuttum. daha doğrusu uyuduğunu sandım. tam bırakıp çıkacaktım ki gözlerini fal taşı gibi açıp peşimden koşmaya başladı. Allahım kâbus bu. tekrar tekrar tekrar aynı şeyi yaptım yok arkadaş. yanında geçmişim kendimden.. saat oldu 5. birden suratımın ıslaklığıyla uyandım ki ne göreyim. yüzümü yalıyor. Aman kuzuum annesini özlemiş demek. daha ne ki ? 20 günlük. sabaha kadar böyle devam etti. içim acıdı lan! 20 günlükken annesinden koparılmış. Geri vermeye karar verdim, sabahı dar ettim ve arkadaşı aradım. bugün akşam teslim edeceğim kuzuyu. şu an karşımda ve tişörtümün üzerinde uyukluyo.

Lütfen arkadaşlar, köpek sahiplenecekseniz/alacaksanız en az 3-4 aylık tercih edin, benim yaptığım hatayı yapmayın. Yazık günah :(
3 aylık şevket'imdir. nam-ı diğer sekovsky.

beraber otobüs yolculukları yaptık. bana hiç zorluk çıkarmadı. öyle canı çıkana kadar oyunu sevmez, kendi halinde oynamayı çok sever, kendi çapında cool hayvan. ankara'ya gittik izmit'ten. dönüşte hızlı trenle geldik. yolda sakin sakin dışarıya baktı, bir ara acıktı, peynirli bisküvi yedik beraber. arada benimle cilvelesti. yolda tuvaletini tuttu, inince yaptı. korkmadan beraber her yere gidiyoruz onunla. yemek yemeyi çok seviyor, fakat huyu mu değişik bilemiyorum, söylendiği gibi sonsuza dek yemek yemiyor öyle, doydugu zaman bırakıyor.

genelde büyük ırk köpeklerle uğraşmış biri olarak şunları söyleyebilirim ;

- çok klişe ama köpek sahiplenecekseniz, çok sevmeniz gerekiyor, özellikle ilk zamanlarda bol bol cis kaka temizleyeceksiniz.

- kopeginize agresif davranmamalisiniz, bunun cevabını ya agresyon ya da korku olarak alırsınız, kopeginiz sizi görünce titremeye başlarsa içiniz acir.

- köpek için en önemli varlık sizsiniz. misal bize ankara'da büyük bir köpek saldırdı ve oğlum önce kaçtı sonra köpeğin beni sıkıştırdığını görünce geri dönüp dusunmeden üzerine atladı.

- köpeği simartmak diye bir durum yoktur, sadece yapmanız gereken hakimiyet kurabilmektir, bir kere onun lideri olduğunuz zaman dilediginizce simartabilirsiniz, yine sozunuze dönecektir.

- köpekler süs ve ya aksesuar değildir, arkadaştır.

- özellikle terrier ırkı çoğu zaman diğer kopeklerle anlasamaz. onu sosyallestirmek çok önemlidir. yavruyken siz onun koruyucusu olabilirsiniz ama sosyal olmayan bir köpek büyüyünce, sizi de, kendisini de, çevresini de tehlikeye sokar.

- eğer yalnız kalması gerekiyorsa, kucukken yavaş yavaş alismali, buyuyunce daha rahat yalnız kalabilir böylece.

- terrierler kazimayi ve isirmayi çok severler. ona kendisi için objeler ve bolgeler tahsis edip, bu davranışları göstermeye başladığında sabırla o objeye ve ya bölgeye yonlendirmelisiniz.
fazla büyümeyen, uzun tüylü köpek türlerine verilen isim. süs ve oyun köpekleri olarak bilinirler. bekçilik yapma özelliğine sahip değildirler.
ayrıca russian terrier adlı at kafalı, siyah, diğer terrierlardan büyük, komik bir köpek türü de mevcuttur.
Amcamın "tereyağ cinsi" köpeğine bir alkış istiyorum.
Bol tüylü küçük süs köpekleri familyası.
ince narin kemik yapılarından ötürü kalça çıkığı gibi hastalıklara yatkındırlar.
Maltese terrier ile epey uzun yıllar görüşmüştüm. Bir gün kovalamaca oynarken hayvanı görmedim ve tasmasına takılıp düştüm. Dolandım adeta ve birbirimize girdik yumak gibi. Kolum kırıldı. Beni yaka paça hastaneye götürürlerden hâlâ onun için çığlık çığlığa ağlıyordum. " Betsi iyi mi anne betsi'Ye bir şey oldu mu?" O gün bugündür minik köpek türlerinden çekinirim; ezerim, bir zarar veririm diye. Neyseki betsi'ye bir şey olmamıştı ve dost kalmıştık.
güncel Önemli Başlıklar