bugün

Denetim.Denetleme.
mufettis eylemi.
birde efsanesi vardır bu olayın..
buna göre askerlikte teftişe gelen yüksek rütbeli subayların eşleri de teftiş edilmekte olan alt rütbeli subayların eşlerini teftiş etmekte hatta yeri geldiğinde selam verdirmektedirler...nereye kadar doğrudur tartışmaya açık tabii.
nazım hikmet ran'ın 1962'de yazdığı bir şiiri.

sayfada saygıyla göze çarpsın diye
komuşlar fotoğrafı baş köşeye.
izmir'de, kordon'da, memetleri teftiş.
vakit öğle, hava sıcak, gün uzun belli.
önde amerikan paşası kafayı dikmiş
ve sırmalı şapkasında eli
kasap bıçağı gibi parlıyor keskin, geniş
ve küfredip sesini duyuyorum
toprağıma tokat gibi inen adımlarının.
türk paşası on beş adım geride.
yüzünü göremiyorum, gölgeli.
belki alışmış,
belki utanıyor, belki öfkeli.
memetlere bakıyorum:
dişleri kenetli, gözleri karanlık,
gözleri dikilmiş yere.
sanıyorum yakındır, bir daha çıkmayacaklar
izmir'de, kordonboyu'nda böyle teftişlere...
Battığının resmidir. (Buraya başka bir kelime daha uygun olurdu da neyse.)
Bir ay sürer şimdi bu. onu ister, bunu ister.
Bir ayını burnundan getirir.
Giderken de teşekkür etmeleri yok mu? Ahh!
bir iş müfettişi üstadın değimiyle gizli olanı açığa çıkarmaktır.
Josh Malerman'ın 2019 Mart ayında çıkan kitabının ismidir.

Dünyadan izole şekilde kurulmuş bir tesiste deney amacıyla yetiştirilen bir grup erkek çocuğun hikayesi.

Karşı cinsin, üremenin, cinselliğin ne olduğunu bilmeden sadece üstün zekalı bilim insanları olarak yetiştirilmeye çalışılıyorlar. Dünyanın, içinde bulundukları tesis ve çevresindeki uçsuz bucaksız ormandan ibaret olduğunu sanıyor, kendilerinin de ağaçlardan doğduklarına inanıyorlar. Yaşları büyüdükçe, varoluşlarını ve dünyalarını sorgulamaya başlıyorlar ve olaylar gelişiyor. Üstelik bu tesisin bir kopyası da başka bir bölgede yer alıyor ve buradakinin aksine, sadece kızlar yer alıyor. Onlar da erkek diye bir cinsiyetten habersiz.

Dizi ya da film olmaya aday, oldukça sürükleyici ve merak uyandırıcı bir hikayesi var. Tüm kitapseverlere önerilir.