bugün

uyruk, bir devletin yönetimi altında bulunan kimse.
aidiyet üzerine kurulu bir kavramdır ve bir kişiye ait bütün hak ve hukukun kutsal imparatorun tekelinde olduğunu varsayar. Batı'da "subject" olarak adlandırılan bu tebaalık durumu, etimolojik olarak bir kişinin bir diğerine, yani hükümdara "tabi" olduğunu, onun hükmü altında yaşadığını vurgular.* * *
doğrusu ''tebea''dır.uyruk manasına gelir.
tabi olanlar anlamına gelir. halk anlamında da kullanılır.
sürü olunca kendini hakiki halk zanneder ve başını kuma sokarak saklandığını sanan deve kuşu gibi davramaya başlar. her şey güllük gülüstanlıktır "onunçün"dir ki;
kral çırılçıplak dahi olsa padişahım çok yaşa demeye devam eder.
sadece seçmen olarak görülen sürü.
Uyruk, bir idaresinin yonettigi halk.
Veya kisacasi, bir devletin hukmu altinda bulunan halk.
osmanlı da kul anlamında kullanılmıştır.
bir imparatorlukta yaşayan vatandaşlara verilen unvan. ülke yönetimine tabi olan anlamına gelir. günümüzdeki ''yurttaş'' kimliği ile eş anlamlıdır. demokrasi olup olmaması, ''tebaa'' kavramını değişikliğe uğratmaz. imparatorlukta halk, imparatorun çocukları sayılır. bu yönden bir de ''imparatora tabi''dirler. zaten imparator da, imparatorluk hükümetinin tecessüm etmiş halidir.
reaya nın bir üst levelidir.
Herkezin rutbesini algilayamadigi sosyal status.
insanların leblebi gibi sınıflandırıldığı sistemin düzülenleri. taabi olan. mitoz bölünmeye örnek.
eski dönemlerde vatandaşanlamına gelen kelime.