bugün
- sadece sennn11
- annem baban uğur dündar dedi12
- başıboş köpek sorunu28
- uludağ sözlüğü geliştirme önerileri10
- sağlıklı cinsel bir yaşamım var neden konuşuluyor16
- akpliler olarak fahiş fiyata boykota katılmıyoruz15
- erdal beşikçoğlu'nun işçilerle yemek pr çalışması15
- ismail kartal21
- psikoloğa gitmek mi içki almak mı18
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak22
- anın görüntüsü17
- yigitzsche17
- icardi190511
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı14
- erdoğan'dan sonraki başkan19
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız14
- çok fazla çirkin erkek olması13
- erdal beşikçioğlu'nun öğle yemeği23
- sexting haram mıdır24
- sophie dee'nin memeleri11
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri11
- kurtlar vadisi pusu rezaleti11
- aleyna tilki nin annesi12
- cengiz ünder'in bıyığı11
- ölmeye karar vermek19
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi15
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar15
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı59
- assembly kodu11
- fenerbahçe taraftarı9
- ezgi mola8
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur20
- ali koç8
- fenerbahçe13
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu9
- yazarların en rum özelliği14
- konstantinos tzolakis9
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir16
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti11
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- beni seviyor musunuz8
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
Cevap vermesi kolay bir sorudur. Tayyip gidince her şey elbette ki bitmeyecek, bir başka kapitalist düzen partisinin gelmesi işçi ölümlerini azaltmayacak, bir başka düzen partisinin gelmesi insanlara tam anlamıyla düşüncelerini savunma hakkını vermeyecek ya da bu ülkedeki insanları birbirine düşman etmekten vazgeçmeyecek. Tayyip in gitmesi insanlara sadece etmiş oldukları mücadelenin bir kazanımı olduğunu gösterecek ve gerçekten istediklerinde neler yapabildiklerini kanıtlamış olacak, aynı zamanda son yıllarda iyice havaya giren polislerin az da olsa dizginlenmesine yarayacak. Eğer tamamen insanca bir yaşam istiyorsak, sokaklarda öldürülmek istemiyorsak, işsiz kalmak istemiyorsak, halkların birbirine düşman olmasını istemiyorsak, bu düzene karşı savaşmak gerekmektedir.
olayı sadece akp-chp kavgası zanneden şuursuz sorusu. akp'li olamayan herkesi chp'li sanan denyogiller familyasından sıklıkla duyulan sorudur aynı zamanda.
bunların tek sorumlusu odur zaten, giderse biter. baş "kan" lık...
bitecek amk bitecek açın şu gözlerinizi.
bir gitsin görelim önce bir ne anlaşmalar yapmış dolmabahçe'de oslo'da.
bu ülkenin insanı malum şahıs gidince onun gibi birini elbet bulur ve kısır döngü başlar.
ümmet nedir lan siktir git arabistana.
bitmeyecek.
ama çözülecek.
Türkiye'nin tüm siyasetini tayyip üzerinden okumak ve olayı "tayyip'in gitmesi" üzerinden yorumlamak çok ciddi bir hatadır. AKP bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Türkiye devleti kurulduğundan beri devletin resmi ideolojisi AKP'ye kadar değişmeden gelmiştir. 12 Eylül ile emperyalizmin tam boyunduruğu altına giren devletin resmi ideolojisinin ve yapısının hem emperyalizmin ortadoğu'daki planları hem de iç sermayenin yeni gelişen neoliberalizme olan sevdasıyla pekte kullanışlı değildi. Sonuç olarak özal ile başlatılan neoliberalizme geçiş süreci akp'yle nihayete ulaştı. Ancak akp sadece ekonomik bir dönüşümü değil aynı zamanda politik, askeri, kültürel ve hukuki bir dönüşümü de istiyordur. ilk iş olarak "statükoyla mücadele" adı altında eski devlet yapısını, devlet kadrolarından tek tek çıkarmaya ve devlet içerisinde mevzilenmeye başladı. Tabi bunları yapana kadar 6 yıl boyunca halkın rızasını almış, avrupa birliği uyum süreci ile de dış dünyaya kendisini "demokratik ılımlı islamın" iyi bir örneği olarak tanıtmıştır. Ancak artık rıza akp'nin istediği denli köklü bir dönüşüm için yeterli olmamış ve akp zor yönetimine başvurmuştur. Dolayısıyla sırasıyla hsyk, polis, ordu ve diğer kamu kurumlarında kadrolaşmıştır. Nihayetinde eski devletin resmi ideolojisi tasfiye edilmiş, akp ile yeni türkiye'nin ve yeni devletin resmi ideolijisi yerini almıştır. "Yeni Türkiye" muhabbeti de buradan gelmektedir zaten. Akp "yeni" bir türkiye'den bahsederken, eski devletin tamamen tasfiyesi ve yerine yenisinin getirilmesinden bahseder. Bunun mihenk taşı olarakta "başkanlık" sistemini hedef gösterir.
Tüm bu süreci detaylı olarak anlatamasamda görüldüğü üzere akp, salt erdoğan üzerine kurulu bir rejim değildir. AKP çok boyutlu iktidar yapısı, devlet yapısını ele geçirmesi ve emperyalist güçlerle sıkı bağlarıyla türk siyasi tarihinin kabuklaşmış bir taşıdır artık. Erdoğan gitse bile, akp'nin resmi ideolojisi yerinde duracaktır. Tüm yasalar, uygulamalar yerinde duracaktır.
Buradaki ciddi hata ise şudur. Bugün geniş bir halk kesimi akp'nin anti-laik, doğayı talan eden, emek karşıtı ve baskıcı politikalarına itiraz etmektedir. Ancak bu itirazı akp'nin ideolojisine ve bütünlüğüne yansıtmak yerine, tepkiyi erdoğan üzerinde yoğunlaştırmaktadır. Dolayısıyla "erdoğan giderse tüm sorunlar çözülür" gibi bir yanılgı ortaya çıkmaktadır.
Bu yanılgıyı farkeden bazı kesimler ise erdoğan'ı göndermeyi ama akp'yi yerinde tutmayı amaçlayan projeler geliştirmektedir. (bkz: abdullah gül)
Ancak tabii ki şu da unutulmamalıdır ki, bugün akp kendisini erdoğan üzerinden şekillendirmektedir. Erdoğan'da bunu "ben gidersem, ülke yıkılır" sözü ile desteklemekte. Erdoğan'ın gitmesinin akp'de bir çözülüşe, akp içinde lider eksikliğini doğuracağı kesin olsa da akp'nin 14 yıllık tüm politikalarının geri döndürülmesi anlamına gelmemektedir.
ama çözülecek.
Türkiye'nin tüm siyasetini tayyip üzerinden okumak ve olayı "tayyip'in gitmesi" üzerinden yorumlamak çok ciddi bir hatadır. AKP bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Türkiye devleti kurulduğundan beri devletin resmi ideolojisi AKP'ye kadar değişmeden gelmiştir. 12 Eylül ile emperyalizmin tam boyunduruğu altına giren devletin resmi ideolojisinin ve yapısının hem emperyalizmin ortadoğu'daki planları hem de iç sermayenin yeni gelişen neoliberalizme olan sevdasıyla pekte kullanışlı değildi. Sonuç olarak özal ile başlatılan neoliberalizme geçiş süreci akp'yle nihayete ulaştı. Ancak akp sadece ekonomik bir dönüşümü değil aynı zamanda politik, askeri, kültürel ve hukuki bir dönüşümü de istiyordur. ilk iş olarak "statükoyla mücadele" adı altında eski devlet yapısını, devlet kadrolarından tek tek çıkarmaya ve devlet içerisinde mevzilenmeye başladı. Tabi bunları yapana kadar 6 yıl boyunca halkın rızasını almış, avrupa birliği uyum süreci ile de dış dünyaya kendisini "demokratik ılımlı islamın" iyi bir örneği olarak tanıtmıştır. Ancak artık rıza akp'nin istediği denli köklü bir dönüşüm için yeterli olmamış ve akp zor yönetimine başvurmuştur. Dolayısıyla sırasıyla hsyk, polis, ordu ve diğer kamu kurumlarında kadrolaşmıştır. Nihayetinde eski devletin resmi ideolojisi tasfiye edilmiş, akp ile yeni türkiye'nin ve yeni devletin resmi ideolijisi yerini almıştır. "Yeni Türkiye" muhabbeti de buradan gelmektedir zaten. Akp "yeni" bir türkiye'den bahsederken, eski devletin tamamen tasfiyesi ve yerine yenisinin getirilmesinden bahseder. Bunun mihenk taşı olarakta "başkanlık" sistemini hedef gösterir.
Tüm bu süreci detaylı olarak anlatamasamda görüldüğü üzere akp, salt erdoğan üzerine kurulu bir rejim değildir. AKP çok boyutlu iktidar yapısı, devlet yapısını ele geçirmesi ve emperyalist güçlerle sıkı bağlarıyla türk siyasi tarihinin kabuklaşmış bir taşıdır artık. Erdoğan gitse bile, akp'nin resmi ideolojisi yerinde duracaktır. Tüm yasalar, uygulamalar yerinde duracaktır.
Buradaki ciddi hata ise şudur. Bugün geniş bir halk kesimi akp'nin anti-laik, doğayı talan eden, emek karşıtı ve baskıcı politikalarına itiraz etmektedir. Ancak bu itirazı akp'nin ideolojisine ve bütünlüğüne yansıtmak yerine, tepkiyi erdoğan üzerinde yoğunlaştırmaktadır. Dolayısıyla "erdoğan giderse tüm sorunlar çözülür" gibi bir yanılgı ortaya çıkmaktadır.
Bu yanılgıyı farkeden bazı kesimler ise erdoğan'ı göndermeyi ama akp'yi yerinde tutmayı amaçlayan projeler geliştirmektedir. (bkz: abdullah gül)
Ancak tabii ki şu da unutulmamalıdır ki, bugün akp kendisini erdoğan üzerinden şekillendirmektedir. Erdoğan'da bunu "ben gidersem, ülke yıkılır" sözü ile desteklemekte. Erdoğan'ın gitmesinin akp'de bir çözülüşe, akp içinde lider eksikliğini doğuracağı kesin olsa da akp'nin 14 yıllık tüm politikalarının geri döndürülmesi anlamına gelmemektedir.
bence 10 yil icinde kesin gider ve biter cunku ulkede ic savas cikacak. insanlari sen ben o kavgasi cikararak birbirlerine dusurduler. pkk sorunu surekli buyudu ve hergun insanlar oluyor. milyonlarca suriyeli alindi. laik vs. dinci kavgalari basladi.
atom bombasi atin bitsin amk.
atom bombasi atin bitsin amk.
güncel Önemli Başlıklar