bugün

öğrencilere yoksulları anlamayı öğütleyen erdoğanın bunun üstüne eşine 2000 tl lik çanta alması olayıdır.
http://www.yg.yenicaggaze...bergoster.php?haber=45188

erdoğan hergün kendiyle çelişiyor.
eşşeğe altın semer vursan eşşek yine eşşektir sözünü doğrular.
600 tl ile 4 çocuklu ailesine bakan şakirtin oy verdiği adamdır. ne denebilir ki? ak partinin genel olarak fakir kitleye hitap etmesi ayrı bir ironi. esek olana semer vuran cok olur.
http://www.youtube.com/watch?v=HL9AT7B5zY8
iş bu entry +23'tür. zira dönemi anlamak için belli bir yaşa gelmiş olmak gerekiyor.

bu adamı tanıdınız mı?

görsel

bunu?

görsel

e yani bunu zaten bil ama..

görsel

ve sen;

görsel

ilk fotoğraftaki ismail cem, dönemim dışişleri bakanı. yeni türkiye parti'sinin başkanı. kürsüye çıktığında afili laflar edemiyordu belki ama, insan olduğu, hakkaniyetli olduğu her halinden belli oluyordu. türk-yunan ilişkilerini adam eden adamdı bu. seçimlerde barajı geçemedi, 5 yıl önce de öldü..

ikinci adam, zeki sezer.. dsp genel başkanı. hep ecevit'in izindeydi ama reklama fazla kaptırmıştı kendini. düzgün bir adamdı, gerçekten düzgün. hatta siyaset için fazla düzgündü..

üçüncü adam.. muhsin yazıcıoğlu. büyük birlik partisi başkanı.. bu adamın nasıl iyi niyetli biri olduğunu görmek için hiçbir ideolojiye mensup olmaya gerek yok. gerçekten insandı, öyle insandı ki insaniyet yüklü bir anlayış getirdi ülkücülerin arasına. hrant dink'e üzüldü, benim için emanettir dedi.. ne oldu? biliyorsunuz..

ve son adam. Bülent ecevit.. bu adama saygı duymak için de ideolojiye gerek yok. o dönemi yaşamış insanlar çok iyi tanırlar kendisini. eski bir dairede otururdu, makam arabası kartal marka arabaydı. bugün görsellerde fotoğrafını arasanız, afili tek bir halini bulamazsınız. yıllarca aynı takımı giydiğini de fark edebilirsiniz. es keza eşi de öyle.

bu adamların hepsi hakkaniyetli, vicdanlı, önceliği halkına veren, bilgili, temiz ve düzgün insanlardı.. ama yoklar, varken de olamadılar.. birileri hep durdurdu onları..

o yüzden bu ülkeyi esasında kimin yönettiği gerçeğiyle yüzleşin artık. bu ülke ne cumhurbaşkanı ne başbakan ne vekil ne de halk ülkesidir. bu ülke tüsiad'ın elindedir ve onlar yönetir. onların ekmeğine yağ sürmezsen, silinirsin, var olamadan yok olursun ya da öldürülürsün. bu türkiye'nin gerçeği..

durum buyken kimse 2 000 tl'lik çantaya şaşırmasın..
ahahaha. oy verenler düşünsün. ayda 600 lira maaş alıp sadece müslüman diye oy verirsen daha çok kullanırlar senin paranı çantaya, gözlüğe, saate, oğluna.

zengin kemalist > fakir akapeli.

(bkz: 900 lira maaş alıp akp ye oy veren fakir akp li/#16014118)
kaç tane asgari ücrete bedel.millet 700lirayla bir ay geçiniyor basbakan esi 2bin lirayi bir cantaya veriyor.
konuşmaya gelince memur 2. evi alıyor maaşları iyi oluyor! ordan konuşması kolay tabi sen bir de memura sor halini.
+ memurlara hak ettiğini verdin mi?
- hayır
+ ülkeyi işsizlikten ve sefaletten kurtardın mı?
- hayır
+ gelir düzeylerini yükselttin mi?
- hayır
+ ülkeyi 3. dünya ülkesi olmaktan çıkardın mı?
- hayır
+ ülkeyi refah düzeyine taşıdın mı?
- hayır.
+ bizden aldığın vergileri ülke yararına kullandın mı?
- hayır.

neyse ben gidip eşime 2000 liralık çanta alacağım...
bi cebinde ayfon dörtes, bi cebinde öteki ayfon, çantasında ayped, ayağında konvers, gözünde d&g gözlük gibi aksesuarlara binlerce lirayı gözü kapalı veren kimi dingillerin utanmadan gelip burada fakir edebiyatı parçalamasıdır. gören de halkı çok düşünüyor sanacak bunları.

sen kalkıp 100 liralık telefonu kendine nasıl layık görmüyorsan bu ülkenin başbakanı da elbette kaliteli veya markalı birşeye para verecek. üstelik aldığı kendine değil, eşine. çantaya veya ayakkabıya gözü kapalı para dökmeyen bir tane kadın gösterin bana. başbakan eşi türbanlı diye, türbansızların giydiği aksesuarları giymeyecek mi yani? bugün en sıradan tapon hatun bile ugg, jimmy choo giyecek, başbakan eşi olunca salıpazarından alışveriş edecek he mi? oooooooldu cancağzım...

başbakanı bu minvalde eleştireceksen önce kendinden başlayacaksın sadeleşmeye, ikibin liralık ayfon dörtesinden vazgeçeceksin, sonra başkalarına laf atacaksın...
asgari ücretlinin 3 aylık maaşına denk gelen çantadır.
mahmutpaşa'dan 20 kağıta bir tane gucci almak varken

yazık etmiş.
(bkz: günaydın)
sabah gazetesinin eki değil lan bu günaydın.
2000 tl lik çantalara şaşanlara günaydın.
adamlarkral faysal gibi yaşıyor, sen uyu.
Ay 2000 lırada bır sey mıdır ayol on aydır sız a dostlarıma 8000 dolarlık louboutın ayakkabısından bahsedıyorum hanım efendının. Hıc lafı olamaz 2000 lıranın. Ayıp edıyorsunuz.
yazılan doğru ise tavşana kaç tazıya tut yapılmıştır.
keşke herşey çantanın fiyatıyla bitse.
(bkz: israf günahtır)

"Ramazan ayını da bir imkan bilerek lütfen israftan kaçının. Bakın, birilerinin dediği gibi 'harcama yapmayın' falan demiyorum. Ne demek harcama yapmayın. Tabii ki harcama yapacaksınız. Piyasada bu hareketlilikler olacak. Ama israf etmeyeceksiniz. Biz israf etmeyeceğiz. israf ekonomisinden yana değil, verim ekonomisinden yana olacağız. Arabayı tercih etmeyeceksiniz evi tercih edeceksiniz. Lüks evi ilave etme. Oturduğun yerde oturmaya devam et. Bu adımları attığımız zaman bu süreç bizler için artı yazacaktır."

*
Bizim analarımızın, anacığımın pantolonlarımızın bile sökülen yerlerini, açılan yerlerini dikerek giydiğimiz günleri hatırlıyorum. "Şimdi böyle bir şey var mı, hak getire. Efendim, şimdi süratle moda"... Bu tüketim ekonomisidir.

*

"öbür tarafta garip gureba, fakir fukara var. Giymek için bir şey bulamıyor, fazlaysa ona da veriver."

recep tayyip erdoğan .