bugün

temeli olmayan, düşünmeden yapılan iman şekli.
ne yazık ki, müslüman toplumlarının içinde bulunduğu ahval ve şeraitten anlaşılmaktadır ki, bu toplumların çok büyük (hatta çok çok büyük) bir kısmı bu şekilde iman eder.
zira, eğer tahkiki bir iman olsaydı, insanlar kafaların üstündekileri değil, içindekileri; olayları değil, kavramları; imam-hatipleri değil, fen liselerini konuşuyor olurlardı.

hele bir de, atatürk'e bok atmak yerine onu örnek almaya çalışırlardı ki, işte o zaman cihanda sulhtan bahsedilebilirdi.
acilen yenisiyle degistirilmesi gerekir.
(bkz: tahkiki iman)
ilk sorgulama ya da şüphe anında sahibini zora sokabilecek inanma biçimi.

bu yüzden sakin olup neye ve nasıl inandığını insanın kendisinin sorgulamaya başlaması iyi olacaktır. tabi tutup da bu sorgulamaya din düşmanlığı tavan yapmış insanların eserlerini okuyarak başlamanın da anlamı yoktur.

(bkz: düşünüp akletmez misiniz)
3 çeşit iman şekli vardır. Taklidi , Tahkiki ve Hakiki. Taklidi iman anandan babandan etrafından ne öğrendiysen onunla yaşamandır. Tavsiye edilmese de yaygın olarak kullanılır.
başka açıdan bakarsak, fason lacoste'dan farkı yoktur. orasından burasından ip sarkar, üzerinizde paçavra gibi durur.

tabi lacoste'un sadece tshirt'ini giymeye yeltenmek nerde; kişiliğinize bir de din ibaresi yerleştirmek nerede...

genellikle şöyle de bir tavır var: "herkes anlayamaz, gerçekten tahkik edemez iman'ı" diye... bu da bu 1:sonsuz ölçeklemeli tshirt:din benzetmemize vurulduğunda yardımcı bir hal alıyor:

yani paranız yoksa siz de fason lacoste alın yahu!?

e demezler mi adama "höst?".

çok çetrefilli bir konu değil: din, insanlar için var. eğer din herkes tarafından tahkik / tahayyul edilemeyecekse, üstün bir zümre tarafından "mü'min"lere "uygun gördükleri yerler" sunulacaksa, orda genizden bir "höst" çekmek gerekli. çünkü dediğim gibi, bu sefer mesele sadece bir tshirtten ibaret değil...

bu açıdan islam'ın bir şansı var aslında; zayıf da olsa... tembelleşmiş ve kıçı yayvanlaşmış toplumların ellerinde bozulmadığına inandıkları bir kitapları var. "harfine bile dokunulmamış", öyle diyorlar.

tek yapmaları gereken şey: o kitabı açmak. o kitabı okumak. o kitabı anlamaya çalışmak. takıldıkları yerlerde kendi bireysel dünya görüşlerine uygun yorumlar yapmak.

oysa birileri bundan korkuyor. genellikle bu birileri hakiki bir din anlayışına sahip olmamakla öne çıkıyor. bu birileri, "o zaman bir sürü islam olur" diyor. bırakın olsun! bırakın islam, "kutsal" kaynağından nasıl anlaşılıyorsa öyle tatbik edilsin. insanlar anlamadıkları ve put gibi tapındıkları dinler yerine, anlayarak, ellerindeki hakiki kaynağa bakarak, istedikleri gibi yaşasınlar. bırakın yahu, özgür kalsınlar!
temelsiz, körü körüne biat edilmiş inanç sistemidir. yıkılması muhtemel...
Uydum hazır olan imama .
tahkiki imana erişmek için geçilmesi gereken yoldur. sünnetullaha uymak, son peygamber ne yaptı ise onu aynen yapmak gerekir; sırat ı müstakim budur.
bir iman çeşidi.